yapmama - Turkish English Dictionary
History

yapmama



Meanings of "yapmama" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
yapmama undoing n.
yapmama nonperformance n.
yapmama nonfulfilment n.
yapmama nonfulfillment n.
yapmama default n.
yapmama abstinence from n.
yapmama defect n.
yapmama non-performance n.
yapmama non-fulfilment n.
yapmama failure n.
Trade/Economic
yapmama nonfulfilment n.
yapmama non-performance n.
yapmama nonperformance n.
Law
yapmama nonfeasance n.

Meanings of "yapmama" with other terms in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
General
görevi yapmama breach of duty n.
iltimas yapmama evenhandedness n.
ayırım yapmama nondiscrimination n.
ayırım yapmama nondifferentiation n.
dışalım yapmama nonimportation n.
kasten yapmama abstention from n.
belirlenen zamanda yapmama unpunctuality n.
ayırım yapmama non-discrimination n.
çıkarım yapmama noneliciting n.
şiddet içermeyen işbirliği yapmama hali nonviolent noncooperation n.
işbirliği yapmama noncooperation n.
işbirliği yapmama non-cooperation n.
giriş yapmama nonentry n.
teslimat yapmama nonsubmission n.
ayrımcılık yapmama inclusivity n.
hiçbir şey yapmama do-nothingism n.
yapılması gerekeni yapmama dodging n.
Phrases
zahmet edip de gitmeme/yapmama değmedi I should have stayed in bed expr.
zahmet edip de gitmeme/yapmama değmedi I should have stood in bed expr.
zahmet edip de gitmeme/yapmama değmedi should have stood in bed expr.
zahmet edip de gitmeme/yapmama değmedi I shoulda stayed in bed expr.
zahmet edip de gitmeme/yapmama değmedi I shoulda stood in bed expr.
Colloquial
(birine bir şeyi yapmama) nezaketini göstermek do (one) a favor v.
ya yapma ya yapmama all or nothing expr.
ya yapma ya yapmama all or nothing expr.
Idioms
sürekli şikayet edip hiçbir şey yapmama the tune the old cow died of n.
ufacık bir iş yapmama haven't done a hand's turn expr.
hiçbir şekilde (yapmama) wouldn't be caught/seen dead expr.
hiçbir surette (yapmama) wouldn't be caught/seen dead expr.
kıyamet kopsa bile (yapmama) wouldn't be caught/seen dead expr.
Trade/Economic
ayırımcılık yapmama non-diserimination n.
ayırımcılık yapmama non-discrimination n.
ayırım yapmama non-diserimination n.
ayırımcılık yapmama nondiscrimination n.
ödeme yapmama non-payment n.
ödeme yapmama nonpayment n.
ödemeyi yapmama refusal of payment n.
stok yapmama dishoarding n.
ticaret yapmama boykotu boycott n.
ticarette ayırım yapmama ilkesi non-discrimination principle n.
yasal bir yükümlülüğü yapmama nonfeasance n.
Law
yasal bir yükümlülüğü yapmama non-feasance n.
ayrımcılık yapmama nondiscrimination n.
sözleşmede taraflara yapmama mükellefiyeti yükleyen kloz negative clause n.
Politics
ayrımcılık yapmama ilkesi non-discrimination principle n.
ayrımcılık yapmama ilkesi rule of non-discrimination n.
ayrımcılık yapmama non-discrimination n.
ayrımcılık yapmama nondiscrimination n.
ayrımcılık yapmama ilkesi non discrimination principle n.
Industry
(imalathane, fabrika) iş yapmama chomage n.
Technical
hiçbir şey yapmama komutu waste instruction n.
Computer
hiçbir şey yapmama komutu waste instruction n.
Agriculture
tarım yapmama noncultivation n.
Slang
babalık yapmama deadbeat dad n.