|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey |
fashion statement n.
|
|
2 |
General |
yeni zelanda yerlileri tarafından aksesuar olarak takılan mako köpek balığı dişi |
mako n.
|
|
3 |
General |
yeni zelanda'da süs olarak kullanılan bir tür yeşim taşı |
greenstone n.
|
|
4 |
General |
(ortam benzerliğine yanıt olarak) birbiri ile ilişkili organizmalarda yeni özellik gelişimi |
parallelism n.
|
|
5 |
General |
yeni olarak yapılmış |
fresh adj.
|
|
Colloquial |
|
6 |
Colloquial |
bilgisayarda yeni bir dosya olarak kaydetmek |
new up v.
|
|
7 |
Colloquial |
(yeni şirketi) kuruluşunda aşamalı olarak finanse etmek |
drip-feed v.
|
|
Trade/Economic |
|
8 |
Trade/Economic |
bir şirket tarafından yeni olarak çıkarılan menkul kıymetlerin yatırım kuruluşlarına doğrudan satılması |
private placement of securities n.
|
|
9 |
Trade/Economic |
hisse satışında bir kısım hakların yeni sahibine geçmeyip eski sahibine ait olarak kalması durumu |
ex rights n.
|
|
10 |
Trade/Economic |
piyasaya kademeli olarak yeni bir ürün sürme |
rolling launch n.
|
|
11 |
Trade/Economic |
sürekli olarak yeni hisse ihraç eden veya mevcut hisseleri geri satın alan |
open-end adj.
|
|
Law |
|
12 |
Law |
(kanunu) eskisini yürürlükten kaldırmak yerine yeni ve karşıt bir kanun çıkararak dolaylı olarak iptal etmek |
obrogate v.
|
|
Politics |
|
13 |
Politics |
mecliste grup olarak kabul edilen parlamentoya yeni girmiş meclis üyeleri |
backbench n.
|
|
14 |
Politics |
mecliste grup olarak kabul edilen parlamentoya yeni girmiş meclis üyeleri |
backbenches n.
|
|
15 |
Politics |
abd’de yeni anlaşma olarak bilinen ekonomik politikaları destekleyen kimse |
new dealer n.
|
|
16 |
Politics |
kelime anlamı aydınlar olan üyeleri tarafından ise ışığın insanları veya aydınlanmışlar olarak addedilen yeni dünya düzenini sağlamak amacıyla kurulduğu iddia edilen gizli bir örgüt |
illuminati n.
|
|
Institutes |
|
17 |
Institutes |
yeni düzen'in bir parçası olarak ev kredilerini yeniden ipotek ettirmek için oluşturulan devlet destekli bir şirket |
holc (home owners loan corporation) [us] abrev.
|
|
Industry |
|
18 |
Industry |
karşı grev sözcülüğü olarak (yeni sözcülük) oluşturmak |
counterpicket v.
|
|
|
19 |
Industry |
(şirketi) yabancı ülkede yeni kurum olarak yeniden kurmak |
invert v.
|
|
Technical |
|
20 |
Technical |
sabit olarak yeni monte edilmiş hidrolik asansör |
permanently installed new hydraulic lift n.
|
|
Computer |
|
21 |
Computer |
yeni sayfa olarak |
as new sheet expr.
|
|
Mining |
|
22 |
Mining |
yeni zelanda'dan gelen ve değerli taş olarak kullanılan yeşim taşlarına verilen ad |
new zealand greenstone n.
|
|
Physiology |
|
23 |
Physiology |
canlı yapıların komşu hücrelere uyguladığı, yeni yapıların eskilerle uyumlu olarak gelişmesini sağlayan etki |
catabiotic force n.
|
|
Gastronomy |
|
24 |
Gastronomy |
(sebze olarak yenen) yeni çimlenmiş maş fasulyesi filizi |
bean sprout n.
|
|
25 |
Gastronomy |
(sebze olarak yenen) yeni çimlenmiş maş fasulyesi filizi |
beansprout n.
|
|
Math |
|
26 |
Math |
ilk tahminden kaynaklı hataların yeni tahminler yapılarak aşamalı olarak azaltıldığı denklem çözme yöntemi |
relaxation n.
|
|
27 |
Math |
ilk tahminden kaynaklı hataların yeni tahminler yapılarak aşamalı olarak azaltıldığı denklem çözme yöntemi |
relaxation method n.
|
|
Biology |
|
28 |
Biology |
tek atadan üretilmiş klon grubundaki genetik olarak özdeş yeni bireylerden her biri |
ramet n.
|
|
29 |
Biology |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
theory of punctuated equilibrium n.
|
|
30 |
Biology |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
punctuated equilibrium n.
|
|
31 |
Biology |
özelliklerini ve diğer türlerden nasıl ayrıştığını bilimsel olarak izah ederek yeni bir türün varlığını ortaya koyan kimse |
describer n.
|
|
32 |
Biology |
özelliklerini ve diğer türlerden nasıl ayrıştığını bilimsel olarak izah ederek yeni bir türün varlığını ortaya koymayı amaçlayan bilimsel dokümantasyon |
description n.
|
|
33 |
Biology |
özelliklerini ve diğer türlerden nasıl ayrıştığını bilimsel olarak izah ederek yeni bir türün varlığını ortaya koymak |
describe v.
|
|
Marine Biology |
|
34 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de spor ve sofra balığı olarak değerlendirilen turuncu veya kırmızı benekli büyük kemikli bir tatlı su balığı |
barramundi n.
|
|
35 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de spor ve sofra balığı olarak değerlendirilen turuncu veya kırmızı benekli büyük kemikli bir tatlı su balığı |
saratoga n.
|
|
36 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de av ve sofra balığı olarak görülen bir tatlı su balığı |
barra (lates calcarifer) n.
|
|
Zoology |
|
37 |
Zoology |
avustralya ve yeni gine'de av ve sofra balığı olarak görülen bir tatlı su balığı |
barra [australia] n.
|
|
Botanic |
|
38 |
Botanic |
güney amerika kökenli ve yeni zelanda’da zararlı bir yabani ot olarak kabul edilen bir tür salkım otu |
nassella tussock (nassella tichotoma) n.
|
|
|
39 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü ahşap ve yakacak odun olarak yetiştirilen bir ağaç |
towai (weinmannia racemosa) n.
|
|
40 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü ahşap ve yakacak odun olarak yetiştirilen bir ağaç |
kamahi n.
|
|
41 |
Botanic |
yaygın olarak yetiştirilen kültür çileklerinin anası olan bir yeni dünya çileği |
beach strawberry (fragaria chiloensis ananassa) n.
|
|
42 |
Botanic |
yaygın olarak yetiştirilen kültür çileklerinin anası olan bir yeni dünya çileği |
chilean strawberry (fragaria chiloensis ananassa) n.
|
|
43 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kahverengi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan, hafif ahşabı yakıt olarak kullanılan myrsinaceae familyasına mensup bir ağaç |
matipo n.
|
|
44 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kahverengi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan, hafif ahşabı yakıt olarak kullanılan myrsinaceae familyasına mensup bir ağaç |
matipou n.
|
|
45 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kahverengi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan, hafif ahşabı yakıt olarak kullanılan myrsinaceae familyasına mensup bir ağaç |
mapau n.
|
|
46 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kahverengi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan, hafif ahşabı yakıt olarak kullanılan myrsinaceae familyasına mensup bir ağaç |
mapou n.
|
|
47 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kahverengi yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri olan, hafif ahşabı yakıt olarak kullanılan myrsinaceae familyasına mensup bir ağaç |
rapanea urvillei n.
|
|
48 |
Botanic |
turpgiller familyasına mensup süs olarak yetiştirilen yeni dünya bitkilerini içeren bir cins |
matthiola n.
|
|
49 |
Botanic |
turpgiller familyasına mensup süs olarak yetiştirilen yeni dünya bitkilerini içeren bir cins |
genus matthiola n.
|
|
50 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kabuğu, küçük beyaz çiçekleri, aromatik yaprakları ve koyu meyveleri olan, hafif ahşabından yakıt olarak faydalanılan küçük bir ağaç |
mapau n.
|
|
51 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kabuğu, küçük beyaz çiçekleri, aromatik yaprakları ve koyu meyveleri olan, hafif ahşabından yakıt olarak faydalanılan küçük bir ağaç |
mapou n.
|
|
52 |
Botanic |
yeni zelanda'da yetişen, kırmızımsı kabuğu, küçük beyaz çiçekleri, aromatik yaprakları ve koyu meyveleri olan, hafif ahşabından yakıt olarak faydalanılan küçük bir ağaç |
rapanea urvillei n.
|
|
53 |
Botanic |
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği |
great duckweed n.
|
|
54 |
Botanic |
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği |
spirodela polyrrhiza n.
|
|
55 |
Botanic |
güney amerika, yeni zelanda ve bazı okyanus adaları haricinde yaygın olarak yetişen bir su mercimeği |
water flaxseed n.
|
|
Social Sciences |
|
56 |
Social Sciences |
(hogmanay kültüründe) yeni yılda eve ilk giren olarak uğur getiren kimse |
first-foot [scotland] n.
|
|
Education |
|
57 |
Education |
(eskiden) ingiliz üniversitelerinin sosyal bilimler alanında lisans derecesini yeni tamamlamış öğrencilerin yüksek lisansın ön şartı olarak yaptıkları münazara |
determination n.
|
|
Linguistics |
|
58 |
Linguistics |
papua yeni gine'de yaygın olarak konuşulan motu dilinin basitleştirilmiş karma versiyonu |
hiri motu n.
|
|
59 |
Linguistics |
papua yeni gine'de yaygın olarak konuşulan motu dilinin basitleştirilmiş karma versiyonu |
police motu n.
|
|
Religious |
|
60 |
Religious |
yeni ahit'in parçası olarak tanınmayan, mesih'in yaşamına dair açıklamalar |
apocryphal gospels n.
|
|
61 |
Religious |
(yeni ahit'te) sahte tanrı olarak temsil edilen zenginlik, para hırsı ve dünyevi kazanç |
mammon n.
|
|
62 |
Religious |
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
wisdom of jesus the son of sirach n.
|
|
63 |
Religious |
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
ben sira n.
|
|
64 |
Religious |
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
ecclesiasticus n.
|
|
65 |
Religious |
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
sirach n.
|
|
66 |
Religious |
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
wisdom of solomon n.
|
|
67 |
Religious |
kutsal ibrani metinlerinde yahudilerin koruyucusu ve yeni ahit'te şeytan'a karşı verdikleri mücadelede meleklerin lideri olarak betimlenen başmelek |
michael n.
|
|
68 |
Religious |
yeni ahit'in erken hristiyanlık döneminden beri kutsal veya resmi olarak kabul edilen kısımları |
homologoumena n.
|
|
69 |
Religious |
geleneksel olarak petrus'a atfedilen birinci yeni ahit kitabı |
first epistle of peter n.
|
|
70 |
Religious |
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap |
ws (wisdom of solomon) abrev.
|
|
Environment |
|
71 |
Environment |
vahşi hayvanların kademeli olarak yeni bir ortama alıştırılması yöntemi |
soft release n.
|
|
Geology |
|
72 |
Geology |
(bazı sınıflandırmalarda) yeni kırmızı kumtaşı olarak adlandırılan kayaçlar |
saliferous rocks n.
|
|