yerini almak - Turkish English Dictionary
History

yerini almak



Meanings of "yerini almak" in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
General
yerini almak substitute v.
yerini almak subrogate v.
yerini almak supplant by v.
yerini almak be in place v.
yerini almak relay v.
yerini almak sit in for v.
yerini almak cut in v.
yerini almak supplant v.
yerini almak stand in v.
yerini almak substitute for v.
yerini almak take the place of v.
yerini almak displace v.
yerini almak sit in v.
yerini almak replace v.
yerini almak supersede v.
yerini almak take one's place v.
yerini almak oust v.
yerini almak overrun v.
yerini almak compensate v.
yerini almak supercede v.
yerini almak appear v.
Phrasals
yerini almak take over v.
yerini almak take up v.
yerini almak usher out v.
yerini almak spell off v.
Colloquial
yerini almak cut out v.
Idioms
yerini almak serve as a substitute v.
yerini almak serve as one's substitute v.
yerini almak hit stores in v.
yerini almak serve as a replacement v.
yerini almak serve as one's replacement v.
yerini almak do duty as v.
yerini almak take (one's) seat v.
yerini almak take your place v.
Technical
yerini almak replace v.
yerini almak supersede v.
Informatics
yerini almak supersede v.
Military
yerini almak establish v.

Meanings of "yerini almak" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

Turkish English
General
yerini almak (yeni bir şey eski bir şeyin) supplant v.
zorla yerini almak oust v.
yerini sağlama almak secure one's position v.
yerini almak (yeni bir şey eski bir şeyin) supersede v.
raflardaki yerini almak (kitap/kaset) hit the shelves v.
tarihteki yerini almak claim one's place in history v.
törende yerini almak be present at a ceremony v.
-in yerini almak replace v.
(birisinin) yerini almak take the place of v.
birinin yerini almak sit in v.
birinin yerini almak take one's place v.
pazarda yerini almak attain a place in the market v.
piyasada yerini almak attain a place in the market v.
pazarda yerini almak gain a place in the market v.
piyasada yerini almak gain a place in the market v.
mağazalarda yerini almak be making its way into retail stores v.
acil durumda (birinin) yerini almak backstop v.
ölen savaşçının yerini almak stand in the gap v.
birinin yerini almak man v.
resmi veya törensel bir sırada birinin yerini almak marshal v.
resmi veya törensel bir sırada birinin yerini almak marshall v.
(mağlup olanın) yerini almak second [obsolete] v.
Phrasals
olarak yerini almak succeed as (something) v.
bir şeyin yerini başka bir şey almak sub someone for (someone else) v.
bir şeyin yerini başka bir şey almak sub something for something else v.
birinin/bir şeyin yerini almak sub for someone or something v.
dans eden bir çiftin arasına girip birinin yerini almak cut into v.
dans eden bir çiftin arasına girip birinin yerini almak cut to v.
birinin/bir şeyin yerini almak substitute for someone or something v.
(birinin/bir şeyin) yerini almak swap in (for someone or something) v.
çalışanların yerini traktör/tarım makineleri almak tractor out v.
Colloquial
dans için yerini almak take the floor v.
yerini, rolünü, konumunu (biri/bir şey) almak be replaced with (someone or something) v.
yerini (biri/bir şey) almak be replaced by (someone or something) v.
Idioms
mağazalardaki yerini almak hit the stores v.
raflardaki yerini almak hit stores in v.
vitrinlerdeki yerini almak hit the stores v.
bir süreliğine birinin yerini almak/yerine bakmak keep somebody’s seat warm (for them) v.
tarihin tozlu sayfalarında yerini almak go the way of the dinosaur v.
tarihin tozlu sayfalarında yerini almak go the way of the dinosaurs v.
(birinin/bir şeyin) yerini almak serve as one's replacement v.
gerektiğinde birinin yerini almak/doldurmak için hazır beklemek be waiting in the wings v.
mağazalardaki yerini almak hit stores v.
raflardaki yerini almak hit stores v.
vitrinlerdeki yerini almak hit stores v.
(birinin/bir şeyin) yerini almak take (someone's or something's) place v.
(birinin/bir şeyin) yerini almak take the place of (someone or something) v.
Law
zorla yerini almak oust v.
Marine
(gemi) demirleme sırasında palamar yerini almak berth v.
Archaic
birinin yerini veya makamını almak seat v.
Slang
birinin yerini almak tag in v.
birinin yerini almak tag out v.
(arazinin) en iyi yerini almak peacock [australia] v.