Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
raise the centerboard
yumuşatan
History
Sentences
Meanings of
"yumuşatan"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yumuşatan
emollient
adj.
2
General
yumuşatan
softening
adj.
3
General
yumuşatan
remollient
adj.
4
General
yumuşatan
emollient
adj.
5
General
yumuşatan
mollient
adj.
Meanings of
"yumuşatan"
with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
ıslatarak yumuşatan makine
macerator
n.
2
General
ıslatarak yumuşatan kimse
macerater
n.
3
General
ıslatarak yumuşatan şey
macerater
n.
4
General
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemleri için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse
dampener
n.
5
General
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemlerini kolaylaştırmak için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse
muller
n.
6
General
yumuşatan şey
contemperation [obsolete]
n.
7
General
sıcak suda deri veya post yumuşatan kimse
dampener
n.
8
General
esprileri yumuşatan
antacrid
adj.
9
General
(keskinliği) yumuşatan
rounding
adj.
10
General
ortamı yumuşatan
cooling-off
adj.
Phrasals
11
Phrasals
(keskinliğini) yumuşatan
round-off
adj.
Industry
12
Industry
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemleri için ayakkabının dış tabanlarını yumuşatan kimse
muller
n.
13
Industry
deri yumuşatan kimse
scourer
n.
Technical
14
Technical
kireç uygulamasının etkisini ortadan kaldıran ve deriyi yumuşatan alkali bir çözelti
bate
n.
15
Technical
deriyi yumuşatan alkali çözeltiyi içeren tekne
bate
n.
16
Technical
derileri sıvıda bekleterek temizleyip yumuşatan işçi
soaker
n.
17
Technical
döverek deri yumuşatan makine
stamp
n.
Dyeing
18
Dyeing
eski boyayı çıkarılmasını kolaylaştırmak amacıyla yumuşatan pürmüz lambası
burner
n.
Medical
19
Medical
bağırsak atıklarını yumuşatan müshiller
bulking agents
n.
20
Medical
deriyi yumuşatan merhem
emollient
n.
Veterinary
21
Veterinary
atların toynaklarını yumuşatan, süngerimsi bir hale sokan bir hastalık
canker
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yumuşatan
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy