zevkli - Turkish English Dictionary
History

zevkli



Meanings of "zevkli" in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

Turkish English
Common Usage
zevkli pleasurable adj.
zevkli tasteful adj.
zevkli enjoyable adj.
zevkli pleasant adj.
zevkli amusing adj.
General
zevkli dilly n.
zevkli easy adj.
zevkli with good taste adj.
zevkli zestful adj.
zevkli fun adj.
zevkli tasty adj.
zevkli pleasant adj.
zevkli decorous adj.
zevkli select adj.
zevkli neat adj.
zevkli delightful adj.
zevkli spicy adj.
zevkli gracious adj.
zevkli pleasant-tasting adj.
zevkli frabjous adj.
zevkli relishable adj.
zevkli relishing adj.
zevkli lepid adj.
zevkli queme adj.
zevkli delightable adj.
Colloquial
zevkli in the groove adj.
zevkli high old adj.
zevkli mental [uk] adj.
Idioms
zevkli (all) beer and skittles adj.
zevkli (all) sweetness and light adj.
zevkli bowl of cherries expr.
Music
zevkli gustoso adj.
Slang
zevkli cruel adj.

Meanings of "zevkli" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

Turkish English
General
iyi veya zevkli zaman geçirme whiling n.
eğlenceli ve vakit geçirilmesi zevkli kimse a good laugh n.
zevkli olma enjoyableness n.
zevkli faaliyet luxuriation n.
zevkli bir hal almak become pleasurable v.
zevkli bulmak find something pleasurable v.
zevkli kılmak make something pleasurable v.
zevkli görmek find something pleasurable v.
zevkli hale gelmek become pleasurable v.
zevkli olmak become pleasurable v.
zevkli kılmak make it enjoyable v.
(bir şeyden) en zevkli veya doyurucu deneyimi elde etmek make v.
ince zevkli kişilere hitap eden sophisticated adj.
iyi veya zevkli geçirilmiş (zaman) whiled adj.
zevkli (kimse) tasteful adj.
aşırı zevkli ultrasophisticated adj.
içmesi zevkli drinkable adj.
rafine zevkli delicate adj.
zevkli (elbise) dink [scotland] adj.
zevkli bir uyuma sahip companionate adj.
zevkli seçilmiş tasteful adj.
zevkli bir şekilde tastefully adv.
zevkli bir şekilde tastily adv.
zevkli bir biçimde pleasurably adv.
zevkli bir şekilde neatly adv.
zevkli bir şekilde savorly adv.
Colloquial
zevkli şey groove n.
hiç zevkli olmayan none-too-pleasant adj.
en zevkli (zamanlar/haller) high old adj.
olağanüstü zevkli high old time [old-fashioned] adj.
çok zevkli jumping adj.
Idioms
zevkli şey a kick in the pants n.
çok zevkli bir deneyim a (real) gas n.
zevkli/eğlenceli bir deneyim a bowl of cherries n.
zevkli olmak go over with a bang v.
zevkli olmamak be not all beer and skittles [uk/australia] v.
zevkli olmamak be not all fun and games v.
(biri) için çok eğlenceli/zevkli olmak be meat and drink to (someone) v.
çok zevkli a heaven on earth expr.
seksten bile zevkli better than sex expr.
(biri) için çok eğlenceli/zevkli meat and drink to (one) expr.
benim için çok eğlenceli/zevkli bir şey it is meat and drink to me [uk] expr.
Speaking
söylemesi çok zevkli it is fun to say expr.
Technical
zevkli uğraş hobby n.
Archaic
zevkli bir şekilde savourly adv.
Slang
zevkli bir şey yapmaya başlamak get it on v.
çok zevkli it's a gas expr.