zorlayıcı - Turkish English Dictionary
History

zorlayıcı



Meanings of "zorlayıcı" in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
Common Usage
zorlayıcı compelling adj.
General
zorlayıcı compeller n.
zorlayıcı compulsory adj.
zorlayıcı coercive adj.
zorlayıcı drastic adj.
zorlayıcı insistent adj.
zorlayıcı stringent adj.
zorlayıcı extorsive adj.
zorlayıcı binding adj.
zorlayıcı compulsive adj.
zorlayıcı forcible adj.
zorlayıcı high-pressure adj.
zorlayıcı necessitous adj.
zorlayıcı gnarly adj.
zorlayıcı enforcive adj.
zorlayıcı violent adj.
zorlayıcı bloodshot adj.
zorlayıcı blood-shotten adj.
zorlayıcı bloodshotten [dialect] adj.
zorlayıcı bruising adj.
zorlayıcı obtrusive adj.
zorlayıcı compellatory adj.
zorlayıcı coactive adj.
zorlayıcı compulsatory adj.
zorlayıcı pulsive adj.
zorlayıcı serious adj.
zorlayıcı sticky adj.
zorlayıcı awkward adj.
zorlayıcı exigent adj.
Colloquial
zorlayıcı narly adj.
Trade/Economic
zorlayıcı coercive power n.
zorlayıcı challenging adj.
zorlayıcı compulsive adj.
Law
zorlayıcı compulsive adj.
zorlayıcı compulsory adj.
Politics
zorlayıcı mandatory adj.
Linguistics
zorlayıcı obliger n.
Archaic
zorlayıcı constraintive adj.

Meanings of "zorlayıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

Turkish English
General
yerleşimin yoğun olduğu ve trafiğin zorlayıcı olmayan yöntemlerle engellenmeye çalışıldığı sokak veya bölge home zone n.
zorlayıcı neden act of god n.
zorlayıcı koşul compelling circumstance n.
zorlayıcı neden force majeure n.
zorlayıcı nedenler force majeure n.
zorlayıcı tırmanış clamber n.
zorlayıcı güç compulsive n.
zorlayıcı kuvvet compulsive n.
zorlayıcı bir çatışmaya girmek check [obsolete] v.
ısrarcı, zorlayıcı veya ikna edici argümanlarla teşvik etmek high-pressure v.
zorlayıcı olmayan noncoercive adj.
mecburi/zorlayıcı olmayan noncoercive adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak zorlayıcı taxing adj.
zorlayıcı olmayan unchallenging adj.
zorlayıcı olmayan uncoercive adj.
zihinsel olarak zorlayıcı olmayan mindless adj.
önemli veya zorlayıcı bir özelliği olan gutty adj.
zorlayıcı bir şekilde challengingly adv.
zorlayıcı olarak compulsively adv.
zorlayıcı bir biçimde stringently adv.
zorlayıcı bir şekilde extorsively adv.
zorlayıcı bir şekilde exigently adv.
Colloquial
akademik olarak zorlayıcı olmayan vegie [australia] adj.
zorlayıcı/stresli durumlar altında başarı elde edebilen clutch adj.
Idioms
zorlayıcı bir an a bad quarter of an hour [old-fashioned] n.
zorlayıcı soru 000 question n.
zorlayıcı durum heavy scene n.
zorlayıcı olmak be no picnic v.
zorlayıcı olmak be not a bed of roses v.
Trade/Economic
başka ülkelere karşı uygulanan zorlayıcı önlemler economic sanctions n.
zorlayıcı nedenler forced causes n.
zorlayıcı neden vis major n.
zorlayıcı icra yönetimi supplementary proceedings n.
zorlayıcı hedefler stretch targets n.
zorlayıcı hedefler stretch aims n.
zorlayıcı hedef stretch target n.
zorlayıcı hedef stretch goal n.
zorlayıcı toplu pazarlık taktikleri coercive bargaining tactics n.
Law
zorlayıcı sebep act of god n.
zorlayıcı kanıt compelling evidence n.
zorlayıcı neden act of providence n.
Politics
zorlayıcı tedbirler coercive measures n.
zorlayıcı diplomasi coercive diplomacy n.
Psychology
iktidarı zorlayıcı strateji power-coercive strategy n.
zorlayıcı algı obligatory perception n.
Physics
zorlayıcı alan coercive field n.
Marine Biology
zorlayıcı faktör forcing factor n.
Military
sınırdan giriş çıkışı engellemek için zorlayıcı tedbirler kullanılması sanction enforcement and maritime intercept operations n.
Star Wars
ig-rm muhafız ve zorlayıcı droid ig-rm bodyguard and enforcer droid n.