öğün - Turkish English Dictionary

öğün

Meanings of "öğün" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
ogun n. bir erkek ismi
ogun n. bir soyadı
Religious
ogun n. batı afrika inanışlarında insanlarla doğrudan iletişime geçtiğine inanılan ruh
Geography
ogun n. nijerya'da bir eyalet

Meanings of "öğün" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
Common Usage
öğün meal n.
It won't hurt you to skip one meal.
Bir öğün atlamak sana zarar vermez.

More Sentences
General
öğün meal n.
Don't eat sweets between meal times.
Öğün aralarında tatlı yemeyin.

More Sentences
Gastronomy
öğün meal n.
Some people think that eating grapefruit with every meal will help you lose weight.
Bazı insanlar her öğünde greyfurt yemenin kilo vermeye yardımcı olacağını düşünüyor.

More Sentences
General
öğün repast n.
öğün scoff n.
Gastronomy
öğün cooking n.

Meanings of "öğün" with other terms in English Turkish Dictionary : 84 result(s)

Turkish English
General
öğün yemekleri meals n.
As a rule, we have three meals a day.
Kural olarak, günde üç öğün yemeğimiz var.

More Sentences
öğün yemeği meal n.
I could eat this for every meal.
Bunu her öğün yiyebilirim.

More Sentences
ana öğün main meal n.
Nowadays many French still eat the main meal at lunch.
Günümüzde birçok Fransız hala öğle yemeğinde ana öğünü yiyor.

More Sentences
ara öğün snack n.
Children have a snack after school.
Okuldan sonra çocukların bir ara öğünü var.

More Sentences
(belli bir öğün)de for prep.
I had black coffee and half a grapefruit for breakfast.
Kahvaltıda sade kahve ve yarım greyfurt yedim.

More Sentences
Idioms
doyurucu bir yemek/öğün a square meal n.
Could you tell me where I could go to get a square meal?
Bana, doyurucu bir yemek yiyebileceğim bir yer söyleyebilir misin?

More Sentences
General
kalan yemeklerden oluşan öğün pickup n.
yemek seçme durumu olmayan öğün set meal n.
kahvaltı ile öğle yemeği birleştirilen öğün brunch n.
hafif öğün nosh n.
öğün aralarında hafif yiyecekler yiyen kişi nosher n.
ara öğün elevenses n.
ara öğün refreshment n.
büyük öğün nosh-up n.
dört dörtlük öğün nosh-up n.
tam öğün full meal n.
günde üç öğün yemek three meals a day n.
hem et hem de balıktan oluşan öğün surf and turf n.
hem et hem de balıktan oluşan öğün surf 'n' turf n.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's lunch n.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's n.
tam öğün square meal n.
büyük öğün tuck-out [brit] n.
günlük öğün meat n.
bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek) mess n.
ara öğün morsel n.
ara öğün lunch n.
tam öğün gorge n.
ara öğün drinking [dialect] [uk] n.
artan yemeklerden hazırlanan öğün pick-up dinner n.
(günlük tavsiye edilen) beş öğün meyve ve sebze five-a-day n.
hazırlamak (bir öğün yemek) get v.
hafif bir öğün yemek nosh v.
öğün atlamak skip a meal v.
öğün geçirmek skip a meal v.
öğün kaçırmak miss a meal v.
öğün öncesi premeal adj.
Phrasals
sofra/yemek/öğün hazırlamak lay something for someone v.
(bir şeyi) birkaç öğün yemek dine off (something) v.
(bir şeyi) birkaç öğün yemek dine off v.
Phrases
günde 3 öğün three square meals a day expr.
günde üç öğün three square meals a day expr.
günde 3 öğün three meals a day expr.
günde üç öğün three meals a day expr.
günde 3 öğün 3 square meals a day expr.
günde üç öğün 3 square meals a day expr.
günde 3 öğün 3 meals a day expr.
günde üç öğün 3 meals a day expr.
Colloquial
doyurucu öğün square meal n.
bir fincan kahve/çay ve bazen de atıştırmalıktan oluşan ara öğün mug–up n.
doyurucu öğün squares n.
tam öğün squares n.
günde üç öğün yemek three square meals a day v.
Idioms
besleyici bir yemek/öğün a square meal n.
adamakıllı bir yemek/öğün a square meal n.
doğru dürüst bir yemek/öğün a square meal n.
mükellef bir yemek/öğün a square meal n.
tam bir yemek/öğün a square meal n.
günde üç öğün yemek three squares n.
günde üç öğün yemek three squares a day v.
Speaking
günde kaç öğün yemek yersin? how many meals do you eat a day? expr.
günde kaç öğün yemek yiyorsunuz? how many meals do you eat a day? expr.
günde kaç öğün yersin/yersiniz? how many meals do you have a day? expr.
günde kaç öğün yersin/yersiniz? how many meals do you eat a day? expr.
günde kaç öğün yemek yersin? how many meals do you have a day? expr.
günde kaç öğün yemek yiyorsunuz? how many meals do you have a day? expr.
günde kaç öğün yemek yiyorsun? how many meals do you have a day? expr.
günde kaç öğün yemek yiyorsun? how many meals do you eat a day? expr.
Tourism
oda, kahvaltı ve bir öğün daha içeren bir otel tarifesi modified american plan n.
oda kahvaltı ve bir öğün daha içeren bir otel tarifesi demi-pension n.
üç öğün yemek dahil konaklama full board n.
kontinental kahvaltı sunulan bir otel öğün planı bermuda plan n.
Medical
öğün sonrası şişkinlik postprandial bloating n.
günde tek öğün beslenme omad (one meal a day) n.
öğün sonrası postmeal adj.
Gastronomy
pilav, ekmek eşliğinde servis edilen bir miktar et veya sebze yemeğinden oluşan öğün thali [indian] n.
öğün arası atıştırmalığı banquet [obsolete] n.
tatlıyla veya öğün aralarında servis edilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap dessert wine n.
ağırlıklı olarak fındık veya benzeri kabuklu yemişlerden oluşan (beslenme, öğün) nutarian adj.
birkaç yemekten oluşan (öğün) multicourse adj.
Religious
oruç öncesi yenen öğün suhur n.
Military
hazır öğün meal-ready-to-eat (mre) n.
öğün esasına göre dağıtım meal basis of issue n.
Archaic
bir öğün için sofraya konan yemek mess n.