campaign - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
campaign kampanya n.
  • The campaign is going to last until December 31st.
  • Kampanya 31 Aralık tarihine kadar sürecektir.
  • That was not a question; it was a campaign speech!
  • Bu bir soru değildi; bu bir kampanya konuşmasıydı!
  • The company behind this campaign is engaging in image-making at the expense of the sick.
  • Bu kampanyanın arkasındaki şirket, hastaların zararına imaj yaratmaya çalışmaktadır.
Show More (85)
campaign kampanya yapmak v.
  • What on earth are political parties for if they are not for campaigning?
  • Siyasi partiler kampanya yapmak için değilse ne için vardır?
  • Tom knows how to campaign.
  • Tom kampanya yapmayı biliyor.
  • Tom knows how to campaign.
  • Tom nasıl kampanya yapılacağını bilir.
Show More (0)
campaign mücadele etmek v.
  • It is our task to ensure that citizens are also given resources to campaign themselves for their own rights.
  • Bizim görevimiz vatandaşlara kendi hakları için mücadele edebilecekleri kaynakların da verilmesini sağlamaktır.
  • That campaign has continued for years and they are still fighting.
  • Bu kampanya yıllarca devam etti ve hala mücadele ediyorlar.
  • It is our task to ensure that citizens are also given resources to campaign themselves for their own rights.
  • Vatandaşlara kendi hakları için mücadele edebilecekleri kaynakların verilmesini sağlamak da bizim görevimizdir.
Show More (0)
campaign harekat n.
  • That is why the UN Security Council must make a resolution on any armed campaign.
  • Bu nedenle BM Güvenlik Konseyi herhangi bir silahlı harekat konusunda karar almalıdır.
  • We cannot run reconstruction from the top down as if it were a military campaign.
  • Yeniden yapılanmayı askeri bir harekat gibi yukarıdan aşağıya doğru yürütemeyiz.
Show More (-1)
campaign askeri harekat n.
  • The fight against terrorism is not like a conventional military campaign.
  • Terörizmle mücadele geleneksel bir askeri harekata benzemez.
  • The Communists launched a major military campaign.
  • Komünistler büyük bir askeri harekat başlattı.
Show More (-1)
campaign sefer n.
  • Jake fought in the South African campaign during the war.
  • Jake savaş sırasında Güney Afrika seferinde çarpıştı.
Show More (-2)
campaign kampanya yürütmek v.
  • The whole community is campaigning against experiments on animals.
  • Tüm toplum hayvanlar üzerinde yapılan deneylere karşı kampanya yürütüyor.
Show More (-2)
campaign kampanyaya katılmak v.
  • Mayor Tom Jackson held several campaign appearances this month.
  • Belediye Başkanı Tom Jackson bu ay birkaç kez seçim kampanyasına katıldı.
Show More (-2)