campaign - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
campaign kampanya n.
  • This abhorrent fact marks out the sinister context of Mugabe's ruthless campaign to stay in power.
  • Bu iğrenç gerçek, Mugabe'nin iktidarda kalmak için yürüttüğü acımasız kampanyanın uğursuz bağlamına işaret etmektedir.
  • According to the Global Education Campaign, the targets on education would require USD 8 billion a year.
  • Küresel Eğitim Kampanyası'na göre, eğitim hedefleri için yılda 8 milyar ABD doları gerekmektedir.
  • I have repeatedly emphasised that, indeed not just as a but in 25 or 30 years of campaigning.
  • Bunu sadece bir talep olarak değil, 25-30 yıllık kampanyamda da defalarca vurguladım.
Show More (84)
campaign mücadele etmek v.
  • That campaign has continued for years and they are still fighting.
  • Bu kampanya yıllarca devam etti ve hala mücadele ediyorlar.
  • It is our task to ensure that citizens are also given resources to campaign themselves for their own rights.
  • Bizim görevimiz vatandaşlara kendi hakları için mücadele edebilecekleri kaynakların da verilmesini sağlamaktır.
  • It is our task to ensure that citizens are also given resources to campaign themselves for their own rights.
  • Vatandaşlara kendi hakları için mücadele edebilecekleri kaynakların verilmesini sağlamak da bizim görevimizdir.
Show More (0)
campaign kampanya yapmak v.
  • What on earth are political parties for if they are not for campaigning?
  • Siyasi partiler kampanya yapmak için değilse ne için vardır?
  • Tom knows how to campaign.
  • Tom kampanya yapmayı biliyor.
  • Tom knows how to campaign.
  • Tom nasıl kampanya yapılacağını bilir.
Show More (0)
campaign harekat n.
  • We cannot run reconstruction from the top down as if it were a military campaign.
  • Yeniden yapılanmayı askeri bir harekat gibi yukarıdan aşağıya doğru yürütemeyiz.
  • That is why the UN Security Council must make a resolution on any armed campaign.
  • Bu nedenle BM Güvenlik Konseyi herhangi bir silahlı harekat konusunda karar almalıdır.
Show More (-1)
campaign askeri harekat n.
  • The fight against terrorism is not like a conventional military campaign.
  • Terörizmle mücadele geleneksel bir askeri harekata benzemez.
  • The Communists launched a major military campaign.
  • Komünistler büyük bir askeri harekat başlattı.
Show More (-1)
campaign kampanyaya katılmak v.
  • Mayor Tom Jackson held several campaign appearances this month.
  • Belediye Başkanı Tom Jackson bu ay birkaç kez seçim kampanyasına katıldı.
Show More (-2)