evil - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
evil kötü adj.
  • What's that evil smell coming from the balcony.
  • Balkondan gelen bu kötü koku da ne?
  • It was swift and effective and succeeded in its purpose of removing of an evil regime.
  • Hızlı ve etkili oldu ve kötü bir rejimi ortadan kaldırma amacında başarılı oldu.
  • Yes, Saddam Hussein has ruled Iraq with an iron fist, he is an evil dictator.
  • Evet, Saddam Hüseyin Irak'ı demir yumrukla yönetmiştir, o kötü bir diktatördür.
Show More (110)
evil kötülük n.
  • She tried to protect her son from the evils of gambling.
  • Oğlunu kumarın kötülüklerinden korumaya çalışıyordu.
  • We still see the evils of warlordism, ethnic division and a flourishing drug trade.
  • Savaş ağalığının, etnik bölünmenin ve gelişen uyuşturucu ticaretinin kötülüklerini hala görüyoruz.
  • Finally, why is it a choice between two evils?
  • Son olarak neden iki kötülük arasında bir seçim yapılıyor?
Show More (72)
evil şer n.
  • In these circumstances, war or the use of armed force may be a lesser evil.
  • Bu koşullarda savaş ya da silahlı güç kullanımı ehven-i şer olabilir.
  • The evil empire is furious.
  • Şer imparatorluğu çok kızgın.
Show More (-1)
evil zalim adj.
  • Hitler is one of the most evil leaders in history.
  • Hitler tarihin en zalim liderlerinden biridir.
Show More (-2)
evil zararlı adj.
  • I know some people who see capitalism as evil.
  • Kapitalizmi zararlı bulan bazı insanlar tanıyorum.
Show More (-2)
evil şeytani adj.
  • This house is said to be haunted by evil spirits.
  • Bu eve şeytani ruhların musallat olduğu söylenir.
Show More (-2)
evil kötü n.
  • Her use of black and white symbolizes good and evil.
  • Siyah ve beyaz kullanımı iyi ve kötüyü sembolize eder.
Show More (-2)
evil bela n.
  • We have a unique opportunity to rid the world of the evil of terrorism and underpin democracy.
  • Dünyayı terörizm belasından kurtarmak ve demokrasiyi desteklemek için eşsiz bir fırsata sahibiz.
Show More (-2)
evil uğursuz adj.
  • Leave him alone, you evil bastard!
  • Onu yalnız bırak, seni uğursuz piç!
Show More (-2)
evil çok kötü adj.
  • Some people are evil.
  • Bazı insanlar çok kötüdür.
Show More (-2)