Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Español - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
sound of dripping
bloque de enlace ascendente
snap!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"snap!"
en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Colloquial
1
Colloquial
snap!
expr.
pişti!
Significados de
"snap!"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
snap at
v.
çemkirmek
The bad-tempered man
snapped at
his daughter.
Aksi adam kızına
çemkirdi.
More Sentences
General
2
General
snap
n.
şak
Mother closed her purse with a
snap.
Annem çantasını
şak
diye kapattı.
More Sentences
3
General
snap decision
n.
ani karar
Tom certainly is good at making
snap decisions.
Tom kesinlikle
ani kararlar
vermekte iyidir.
More Sentences
4
General
snap
n.
parmak şıklatma
He
snapped
his fingers.
Parmaklarını şıklattı.
More Sentences
5
General
snap decision
n.
anlık karar
Tom certainly is good at making
snap decisions.
Tom kesinlikle
anlık kararlar
vermede iyidir.
More Sentences
6
General
snap up
v.
kapmak
The dog
snapped up
the meat.
Köpek eti zıplayarak
kapıverdi.
More Sentences
7
General
snap
v.
çıtırdamak
I heard Tom
snapping
his fingers.
Tom'un parmaklarını
çıtırdattığını
duydum.
More Sentences
8
General
snap up
v.
havada kapmak
The dog
snapped up
the meat.
Köpek eti
havada kaptı.
More Sentences
9
General
snap
v.
kapmak
She should move fast and
snap
him up.
Aceleyle hareket ederek onu
kapmalı.
More Sentences
10
General
snap
v.
patlamak
Tom finally
snapped.
Tom sonunda
patladı.
More Sentences
11
General
snap at
v.
terslemek
I remember that we were irritated with one another and even
snapped at
each other a few times throughout the day.
Gün boyunca birbirimize sinirlendiğimizi ve hatta birkaç kez birbirimizi
terslediğimizi
hatırlıyorum.
More Sentences
12
General
snap at
v.
ısırmaya çalışmak (köpek)
The pup
snapped at
my hand.
Yavru köpek elimi
ısırmaya çalıştı.
More Sentences
13
General
snap
v.
koparmak
An alligator
snapped
his arm off.
Bir timsah onun kolunu
kopardı.
More Sentences
14
General
snap
v.
kırılmak
In severe cases, cracks can form or it can
snap
apart.
Ağır vakalarda çatlaklar oluşabilir ya da
kırılabilir.
More Sentences
15
General
snap
v.
çatırdamak
My neck
snapped
when I did a headstand.
Amuda kalktığımda boynum
çatırdadı.
More Sentences
16
General
snap
adj.
kolay
It's a
snap
once you get the hang of it.
Alıştıktan sonra çok
kolay.
More Sentences
17
General
snap
adj.
ani
I made a
snap
judgment.
Ani
bir karar verdim.
More Sentences
18
General
snap
adj.
hızlı
I had to
snap
these pictures very fast.
Bu fotoğrafları çok
hızlı
çekmek zorunda kaldım.
More Sentences
Idioms
19
Idioms
snap your fingers
v.
parmak şıklatmak
Can you
snap your fingers?
Parmaklarını şıklatabilir
misin?
More Sentences
Speaking
20
Speaking
it's a snap
expr.
çocuk oyuncağı
It's a snap.
Bu bir
çocuk oyuncağı.
More Sentences
Technical
21
Technical
snap
v.
kırmak
My neck
snapped
when my car was hit from behind.
Arabama arkadan çarpılınca boynum
kırıldı.
More Sentences
General
22
General
snap
n.
çat sesi
23
General
snap
n.
çıt
24
General
snap
n.
şipşak fotoğraf
25
General
snap
n.
şipşak resim
26
General
cold snap
n.
aniden gelen soğuk hava
27
General
snap
n.
ısırmaya çalışma (köpek)
28
General
snap
n.
çıtçıt
29
General
cold snap
n.
ani soğuk
30
General
snap
n.
çok kolay iş
31
General
snap
n.
anlık şey
32
General
snap
n.
enerji
33
General
snap
n.
ani şey
34
General
snap
n.
ağzıyla kapmaya çalışma
35
General
snap
n.
çarpma sesi
36
General
snap
n.
şak sesi
37
General
snap
n.
kuvvet
38
General
snap
n.
gevrek bir bisküvi
39
General
snap
n.
ısırma
40
General
snap
n.
kopma
41
General
cold snap
n.
havanın aniden soğuması
42
General
snap
n.
gayret
43
General
snap
n.
çıtırdama
44
General
snap
n.
çıtırtı
45
General
snap
n.
sürpriz
46
General
snap
n.
kopça
47
General
snap
n.
fermejüp
48
General
snap
n.
kapma
49
General
snap
n.
zencefilli bisküvi
50
General
snap
n.
kolay iş
51
General
snap decision
n.
çabuk karar
52
General
snap shot
n.
şipşak
53
General
snap judgment
n.
anlık karar/hüküm
54
General
snap blade knife
n.
falçata
55
General
snap beans
n.
taze fasulye
56
General
snap off knife
n.
falçata
57
General
snap off knife
n.
maket bıçağı
58
General
snap [obsolete]
n.
kar payı
59
General
snap [obsolete]
n.
kazanç payı
60
General
snap
n.
az miktar
61
General
snap
n.
ufak miktar
62
General
snap
n.
parça
63
General
snap
n.
zerre
64
General
snap
n.
aniden kapma
65
General
snap
n.
birden yakalama
66
General
snap
n.
aniden kavrama
67
General
snap
n.
bir şeye birden tutunma
68
General
snap
n.
ani hareket
69
General
snap
n.
ani parçalanma
70
General
snap
n.
ani yırtılma
71
General
snap
n.
ani ayrılma
72
General
snap
n.
sert konuşma
73
General
snap
n.
tersleme
74
General
snap
n.
ağza laf tıkama
75
General
snap
n.
delikanlı
76
General
snap
n.
dost
77
General
snap
n.
genç adam
78
General
snap
n.
ahbap
79
General
snap
n.
aniden bastıran soğuk
80
General
snap
n.
şipşak fotoğraf
81
General
snap
n.
cam kaldırma kıskacı
82
General
snap
n.
aslanağzı
83
General
snap
n.
atiklik
84
General
snap
n.
çeviklik
85
General
snap
n.
dinçlik
86
General
snap
n.
enerji
87
General
snap
n.
akıllılık
88
General
snap
n.
uyanıklık
89
General
snap
n.
zekilik
90
General
snap
n.
keskin zekalılık
91
General
snap
n.
sivri dillilik
92
General
snap [dialect]
n.
ayak üstü atıştırmalık
93
General
snap [dialect]
n.
çabucak yenen yemek
94
General
snap [dialect]
n.
madencinin öğlen yemeği
95
General
snap
n.
aniden serbest bırakma
96
General
snap
n.
birden salma
97
General
snap
n.
kısa süre
98
General
snap
n.
kısa zaman aralığı
99
General
snap
n.
kısa sürede tamamlanması gereken görev
100
General
snap
n.
fazla zaman almayan görev
101
General
snap
n.
çekiç
102
General
snap
n.
yapışkanlı etiket
103
General
snap line
n.
çırpı ipi
104
General
snap-brim
n.
esnek kenarlı bir şapka modeli
105
General
snip snap
n.
sapan
106
General
snip snap
n.
mancınık
107
General
snip-snap
n.
kırpıntı
108
General
snip-snap
n.
makas kesikleri
109
General
snip-snap
n.
hazır cevap
110
General
snip-snap
n.
yerinde verilen cevap
111
General
snap
v.
parlamak (göz)
112
General
snap up
v.
hemen kabul etmek
113
General
snap
v.
şaklatmak (kırbacı)
114
General
snap
v.
şıklatmak
115
General
snap out of something
v.
üzülmemek için kendini zorlamak
116
General
snap out
v.
pat diye söylemek
117
General
snap
v.
kütürdetmek
118
General
snap off
v.
koparmak
119
General
snap
v.
terslemek
120
General
snap
v.
şap diye ses çıkarmak (sert bir rüzgarda dalgalanan bayrak gibi)
121
General
snap
v.
ısırmak
122
General
snap
v.
çat diye kapanmak
123
General
snap
v.
pat diye söylemek
124
General
snap up
v.
kapışmak
125
General
snap
v.
şipşak fotoğraf çekmek
126
General
snap
v.
şakırdatmak (parmaklarını)
127
General
have a snap
v.
kestirmek
128
General
snap
v.
şaklamak
129
General
snap
v.
şaklatmak
130
General
snap off
v.
kırmak
131
General
snap
v.
ısırmaya çalışmak
132
General
snap
v.
havada kapmak
133
General
snap up
v.
hemen satın almak
134
General
snap
v.
çıkışmak
135
General
snap up
v.
yakalamak
136
General
snap at
v.
ağzıyla kapmaya çalışmak
137
General
snap
v.
çarparak kapamak
138
General
snap into the slot
v.
yuvasına oturtmak
139
General
snap one's fingers at
v.
hiçe saymak
140
General
snap
v.
ters bir şekilde söylemek
141
General
snap
v.
kızgın bir şekilde söylemek
142
General
snap
v.
parlamak (öfke ile)
143
General
snap finger at someone
v.
birine parmak şıklatmak
144
General
snap shut
v.
aniden kapamak
145
General
make a snap decision
v.
anlık bir karar vermek
146
General
hold a snap election
v.
erken seçime gitmek
147
General
hold a snap election
v.
erken seçim yapmak
148
General
snap on
v.
kolayca takılıp çıkarılmak
149
General
snap
v.
kıpırdamak
150
General
snap
v.
aniden hareket etmek
151
General
snap (one's) fingers
v.
parmağını şaklatmak
152
General
snap (one's) fingers
v.
parmağını şıklatmak
153
General
snap (one's) fingers
v.
parmak şıklatmak
154
General
snap one's fingers
v.
parmaklarını şaklatmak
155
General
snap at
v.
çemkirmek
156
General
snap
v.
boşalmak
157
General
snap
v.
rahatlamak
158
General
snap
v.
stresini boşaltmak
159
General
snap
v.
birden kapmak
160
General
snap
v.
birden almak
161
General
snap
v.
çalmak
162
General
snap
v.
yürütmek
163
General
snap
v.
hacılamak
164
General
snap
v.
cebe indirmek
165
General
snap
v.
kendine ayırmak
166
General
snap
v.
kendi kullanımına almak
167
General
snap
v.
terslemek
168
General
snap
v.
lafı ağzına tıkmak
169
General
snap
v.
(konuşmayı) bölmek
170
General
snap
v.
sertçe yanıtlamak
171
General
snap
v.
ikiye ayırmak
172
General
snap
v.
kısaltmak
173
General
snap
v.
yarmak
174
General
snap
v.
aniden belirli bir şekle getirmek
175
General
snap
v.
aniden şeklini değiştirmek
176
General
snap
v.
birdenbire yönünü değiştirmek
177
General
snap
v.
hafifçe vurmak
178
General
snap
v.
hafif darbe uygulamak
179
General
snap
v.
vurarak harekete geçirmek
180
General
snap
v.
doğaçlama yapmak
181
General
snap
v.
anlık sergilemek
182
General
snap
v.
hazırlıksız yakalanmak
183
General
snap
v.
(kurşunu) gelişigüzel atmak
184
General
snap
v.
(hattı) çırpı ipiyle kaydırmak
185
General
snap
v.
(gözler) parıldamak
186
General
snap
v.
(gözler) ışıldamak
187
General
snap
v.
şipşak fotoğrafını çekmek
188
General
snap up
v.
aniden bölmek
189
General
snap up
v.
birden kesmek
190
General
snap up
v.
aniden araya girmek
191
General
snap up
v.
müdahale etmek
192
General
snip-snap
v.
kibirlenmek
193
General
snip-snap
v.
kurumlanmak
194
General
snip-snap
v.
makas sesi çıkarmak
195
General
snap
adj.
çat çat eden
196
General
snap
adj.
aniden yapılan
197
General
snap
adj.
beklenmedik
198
General
snap
adj.
anlık
199
General
snap
adj.
acele
200
General
snap
adj.
ivedi
201
General
snap
adj.
oldu bittiye gelen
202
General
snap
adj.
apar topar
203
General
snap
adj.
birleşen
204
General
snap
adj.
bir araya gelen
205
General
snap
adj.
birbirine geçen
206
General
snap
adj.
bağlanan
207
General
snap-in
adj.
kolayca takılan
208
General
snap-in
adj.
kolayca oturtulan
209
General
snap-in
adj.
yerine takılan
210
General
snap-in
adj.
kolayca bağlanan
211
General
snap-in
adj.
birleştirilen
212
General
snap-on
adj.
takıp çıkartılan
213
General
snap-on
adj.
geçmeli
214
General
snap-on
adj.
yerine oturtulan
215
General
snap-on
adj.
yerine takılan
216
General
snap-on
adj.
çıtçıtlı
217
General
snap-on
adj.
çıtçıtlarla takılan
218
General
snip-snap
adj.
kurumlu
219
General
snip-snap
adj.
kibirli
220
General
snip-snap
adj.
sivri dilli
221
General
snip-snap
adj.
iğneleyici
222
General
in a snap
adv.
hemencecik
223
General
in a snap
adv.
çabucak
224
General
snap
adv.
çat diye
225
General
in a snap
adv.
hemen
226
General
snap
adv.
şipşak
227
General
snip-snap
adv.
kurumlanarak
228
General
snip-snap
adv.
kibirli bir şekilde
229
General
snip-snap
adv.
kırparak
230
General
snip-snap
adv.
makasla keserek
231
General
snip-snap
adv.
makas ile parçalayarak
232
General
oh snap
interj.
hayda!
233
General
oh snap
interj.
allah allah!
234
General
snap
interj.
haydaa
235
General
snap
interj.
tüh
236
General
snap
interj.
iki şeyin benzerliğine dikkat çekmek için kullanılan bir ünleme
237
General
snap [uk] [australia/new zealand]
interj.
iki kişinin aynı anda söylediği şeyden sonra ifade edilen bir ünleme
Phrasals
238
Phrasals
snap off
v.
aniden ısırıp koparmak
239
Phrasals
snap into (something)
v.
hemen (bir pozisyona, duruma) geçmek
240
Phrasals
snap into (something)
v.
anında (bir moda) girmek
241
Phrasals
snap into (something)
v.
hızlıca (bir vaziyete) geçmek
242
Phrasals
snap into (something)
v.
anında (bir vaziyet) almak
243
Phrasals
snap into (something)
v.
(bir şeye) tam oturtmak
244
Phrasals
snap into (something)
v.
(bir şeye) cuk diye oturtmak
245
Phrasals
snap into (something)
v.
(bir şeye) cuk oturtmak
246
Phrasals
snap into (something)
v.
(bir şeye) şıp diye oturtmak/takmak
247
Phrasals
snap into (something)
v.
hemen (bir pozisyona, duruma) geçirmek
248
Phrasals
snap into (something)
v.
anında (bir moda) girmesini sağlamak
249
Phrasals
snap into (something)
v.
hızlıca (bir vaziyete) geçirmek
250
Phrasals
snap into (something)
v.
anında (bir vaziyet) aldırmak
251
Phrasals
snap something into something
v.
bir şeyi bir şeye tam oturtmak
252
Phrasals
snap something into something
v.
bir şeyi bir şeye cuk diye oturtmak
253
Phrasals
snap something into something
v.
bir şeyi bir şeye cuk oturtmak
254
Phrasals
snap something into something
v.
bir şeyi bir şeye şıp diye oturtmak
255
Phrasals
snap something in
v.
bir şeyi bir şeye tam oturtmak
256
Phrasals
snap something in
v.
bir şeyi bir şeye cuk diye oturtmak
257
Phrasals
snap something in
v.
bir şeyi bir şeye cuk oturtmak
258
Phrasals
snap something in
v.
bir şeyi bir şeye şıp diye oturtmak
259
Phrasals
snap into something
v.
bir şeye tam oturmak
260
Phrasals
snap into something
v.
bir şeye cuk diye oturmak
261
Phrasals
snap into something
v.
bir şeye cuk oturmak
262
Phrasals
snap into something
v.
bir şeye şıp diye oturmak
263
Phrasals
snap into something
v.
cuk diye yuvaya girmek/oturmak
264
Phrasals
snap off
v.
kolayca çıkmak
265
Phrasals
snap off
v.
kolayca yerinden sökülmek
266
Phrasals
snap off
v.
pıt/çıt diye çıkmak
267
Phrasals
snap off
v.
pıt/çıt diye yerinden sökülmek
268
Phrasals
snap off
v.
çıt diye kırılmak
269
Phrasals
snap off
v.
kolayca kırılmak
270
Phrasals
snap off
v.
kırılıvermek
271
Phrasals
snap off
v.
çıt diye kırmak
272
Phrasals
snap off
v.
kırıvermek
273
Phrasals
snap off
v.
çıkarıvermek
274
Phrasals
snap off
v.
yerinden söküvermek
275
Phrasals
snap off
v.
pıt/çıt diye çıkarmak
276
Phrasals
snap off
v.
pıt/çıt diye yerinden sökmek
277
Phrasals
snap off
v.
elektronik bir aleti kapatmak
278
Phrasals
snap off
v.
televizyonu, radyoyu, telsizi kapatmak
279
Phrasals
snap off
v.
kapatmak
280
Phrasals
snap on
v.
şıp diye takılmak
281
Phrasals
snap on
v.
şıp diye takılıp çıkarılmak
282
Phrasals
snap on
v.
kolayca takılmak
283
Phrasals
snap on
v.
kolayca takılıp çıkarılmak
284
Phrasals
snap on
v.
şıp diye oturtmak/takmak
285
Phrasals
snap on
v.
yerine oturtmak
286
Phrasals
snap on
v.
cuk diye oturtmak
287
Phrasals
snap on
v.
elektronik bir aleti açmak
288
Phrasals
snap on
v.
televizyonu, radyoyu, telsizi açmak
289
Phrasals
snap on
v.
açmak
290
Phrasals
snap onto (something)
v.
tık diye takılmak
291
Phrasals
snap onto (something)
v.
kolay takılıp çıkarılmak
292
Phrasals
snap onto (something)
v.
tık diye oturtmak/takmak
293
Phrasals
snap onto (something)
v.
yerine oturtmak
294
Phrasals
snap onto (something)
v.
cuk diye oturtmak
295
Phrasals
snap (one) out of (something)
v.
(birini) bir duygu durumundan çıkarmak/kurtarmak
296
Phrasals
snap (one) out of (something)
v.
(birinin bir şeyini) geçirmek
297
Phrasals
snap something out of something
v.
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
298
Phrasals
snap somethingout
v.
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
299
Phrasals
snap out of something
v.
bir şeyden aniden kurtulmak
300
Phrasals
snap out of something
v.
bir durumdan aniden çıkmak/kurtulmak
301
Phrasals
snap out of something
v.
bir durumdan bir anda çıkmak
302
Phrasals
snap out of something
v.
bir şeyden hemen iyileşmek
303
Phrasals
snap out of
v.
aniden/bir anda kurtulmak
304
Phrasals
snap out of
v.
bir anda/aniden çıkmak
305
Phrasals
snap out of
v.
hemen iyileşmek
306
Phrasals
snap out of something
v.
bir şeyden iyileşmek
307
Phrasals
snap out of something
v.
bir şeyi atlatmak
308
Phrasals
snap in
v.
şıp diye oturmak
309
Phrasals
snap in
v.
çıt diye yerini bulmak
310
Phrasals
snap in
v.
tam oturmak
311
Phrasals
snap in
v.
şıp diye oturtmak
312
Phrasals
snap in
v.
çıt diye yerine sokmak
313
Phrasals
snap in
v.
tam oturtmak
314
Phrasals
snap something up
v.
bir şeyin hepsini/tamamını satın almak
315
Phrasals
snap something up
v.
bir şey satın alıp tüketmek/bitirmek
316
Phrasals
snap something up
v.
bir şeyi kapış kapış almak/kapışmak
317
Phrasals
snap something up
v.
bir şeyi havada kapmak
318
Phrasals
snap to
v.
dikkat kesilmek
319
Phrasals
snap to
v.
dikkat etmek
320
Phrasals
snap to
v.
uymaya başlamak
321
Phrasals
snap to
v.
uygunluk sağlamak
322
Phrasals
snap back
v.
çabucak iyileşmek
323
Phrasals
snap back
v.
hemencecik ayağa kalkmak
324
Phrasals
snap back
v.
çabucak sağlığına kavuşmak
Phrases
325
Phrases
with a snap
expr.
çat diye
Colloquial
326
Colloquial
snap
n.
çocuk oyuncağı
327
Colloquial
snap
n.
kek iş
328
Colloquial
snap
n.
tereyağından kıl çeker gibi elde edilen şey
329
Colloquial
snap
n.
çantada keklik
330
Colloquial
snap
n.
çok basit
331
Colloquial
snap
n.
lüp
332
Colloquial
snap
n.
şipşak fotoğraf
333
Colloquial
be a snap [us]
v.
şıp diye olmak
334
Colloquial
be a snap [us]
v.
hemencecik olmak
335
Colloquial
be a snap [us]
v.
kolay bir iş olmak
336
Colloquial
snap somebody out of it
v.
birini depresyondan/mutsuzluktan kurtarmak
337
Colloquial
snap somebody out of it
v.
birini depresyondan/mutsuzluktan çıkarmak
338
Colloquial
snap
v.
delirmek
339
Colloquial
snap
v.
çıldırmak
340
Colloquial
snap it up!
expr.
acele et!
341
Colloquial
snap to it!
expr.
acele et!
342
Colloquial
snap it up!
expr.
çabuk ol!
343
Colloquial
snap to it!
expr.
çabuk ol!
344
Colloquial
oh snap!
expr.
hay allah!
345
Colloquial
snap it up!
expr.
elini çabuk tut!
346
Colloquial
oh snap!
expr.
hadi ordan!
347
Colloquial
oh snap!
expr.
hadi/yok ya!
348
Colloquial
snap to it!
expr.
elini çabuk tut!
349
Colloquial
oh snap!
expr.
tüh!
350
Colloquial
snap out of it
expr.
şu durumdan çık
351
Colloquial
snap out of it
expr.
kötü/mutsuz halinden çık
352
Colloquial
snap out of it
expr.
çık şu kafadan
Idioms
353
Idioms
a cold snap
n.
aniden gelen soğuk hava
354
Idioms
a cold snap
n.
ani soğuk
355
Idioms
snap course
n.
çerez ders
356
Idioms
snap course
n.
geçmesi kolay ders
357
Idioms
snap course
n.
çocuk oyuncağı ders
358
Idioms
snap course
n.
çok kolay ders
359
Idioms
snap course
n.
kolay ve çaba gerektirmeyen üniversite dersi
360
Idioms
snap someone's head off
v.
birine bağırmak
361
Idioms
snap someone's head off
v.
birinin yüzüne bağırmak
362
Idioms
snap someone's head off
v.
birini bozmak
363
Idioms
snap someone's head off
v.
bağırıp çağırmak
364
Idioms
snap to attention
v.
dikkat kesilmek
365
Idioms
snap one's fingers at
v.
dikkate almamak
366
Idioms
snap into place like a clockwork
v.
cuk diye oturmak
367
Idioms
snap one's fingers at
v.
hor görmek
368
Idioms
snap one's fingers at
v.
hiçe saymak
369
Idioms
snap to attention
v.
hazırola geçmek
370
Idioms
snap someone's head off
v.
paylamak
371
Idioms
snap someone's head off
v.
yüzüne bağırmak
372
Idioms
snap into it
v.
(bir işe vb) kendini vermek
373
Idioms
snap (one's) fingers
v.
(birine) göre yaşamak
374
Idioms
snap (one's) fingers
v.
(birinin) kararlarına göre yaşamak
375
Idioms
snap (one's) fingers
v.
(biri) ne derse/yaparsa onu takip etmek
376
Idioms
snap (one's) fingers
v.
(birinin) parmağında oynatmasına izin vermek
377
Idioms
snap (one's) fingers at (someone or something)
v.
nanik yapmak
378
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek
379
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini bozmak
380
Idioms
snap somebody's head off
v.
birinin yüzüne bağırmak
381
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini paylamak
382
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini terslemek
383
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine ters bir cevap/karşılık vermek
384
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine çıkışmak
385
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek
386
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini bozmak
387
Idioms
snap somebody's head off
v.
birinin yüzüne bağırmak
388
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini paylamak
389
Idioms
snap somebody's head off
v.
birini terslemek
390
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine ters cevap/karşılık vermek
391
Idioms
snap somebody's head off
v.
birine çıkışmak
392
Idioms
snap head off
v.
bağırıp çağırmak
393
Idioms
snap head off
v.
paylamak
394
Idioms
snap head off
v.
yüzüne bağırmak
395
Idioms
snap head off
v.
terslemek
396
Idioms
snap head off
v.
çıkışmak
397
Idioms
snap head off
v.
bozmak
398
Idioms
snap your fingers
v.
parmağını şıklatmak
399
Idioms
snap your fingers
v.
dikkate almamak
400
Idioms
snap your fingers
v.
hiçe saymak
401
Idioms
snap your fingers
v.
umursamamak
402
Idioms
snap
v.
delirmek
403
Idioms
snap
v.
dellenmek
404
Idioms
snap
v.
çıldırmak
405
Idioms
snap
v.
cozutmak
406
Idioms
snap
v.
tozutmak
407
Idioms
snap
v.
balatayı sıyırmak
408
Idioms
snap
v.
kafayı yemek/çizmek
409
Idioms
snap
v.
aklını yitirmek/kaçırmak
410
Idioms
snap
v.
fıttırmak
411
Idioms
snap off one's head
v.
sertçe konuşmak
412
Idioms
snap off one's head
v.
tersleyerek konuşmak
413
Idioms
snap off one's head
v.
kabaca konuşmak
414
Idioms
snap off one's head
v.
saygısızca konuşmak
415
Idioms
snap off one's nose
v.
sertçe konuşmak
416
Idioms
snap off one's nose
v.
tersleyerek konuşmak
417
Idioms
snap off one's nose
v.
kabaca konuşmak
418
Idioms
snap off one's nose
v.
saygısızca konuşmak
419
Idioms
snap at someone's heels
v.
yetişmek (rekabet/mücadele)
420
Idioms
snap into place like a clockwork
expr.
cuk oturdu
421
Idioms
not a snap
expr.
hiç
422
Idioms
not a snap
expr.
katiyen
Speaking
423
Speaking
it's a snap
expr.
çocuk işi
424
Speaking
it's a snap
expr.
çok kolay
425
Speaking
it's a snap
expr.
çantada keklik
426
Speaking
snap out of it
expr.
kendine gel
427
Speaking
snap out of it
expr.
toparla kendini
Trade/Economic
428
Trade/Economic
snap judgment
n.
gıyabi karar
Law
429
Law
snap judgment
n.
gıyap kararı
Politics
430
Politics
snap election
n.
erken seçim
431
Politics
snap (supplemental nutrition assistance program)
n.
ek beslenme yardımı programı
Technical
432
Technical
snap-action mechanism
n.
ani hareket mekanizması
433
Technical
snap action
n.
ani hareket mekanizması
434
Technical
snap cap
n.
basma kafa
435
Technical
snap
n.
çıt sesi
436
Technical
flat snap gauge
n.
düz çatal mastar
437
Technical
snap switch
n.
döner düğme
438
Technical
snap through buckling
n.
flambaj yoluyla ayrılma
439
Technical
snap flask
n.
geçme derece
440
Technical
snap-action control
n.
hızlı kapama kontrolü
441
Technical
snap hook
n.
kanca
442
Technical
snap blister
n.
kılıf ambalaj
443
Technical
snap-on coupling
n.
kolay bağlantı
444
Technical
snap clutch
n.
mandallı kavrama
445
Technical
snap flask
n.
menteşeli derece
446
Technical
snap temper
n.
peşleme meneviş
447
Technical
rivet snap
n.
perçin baskı
448
Technical
rivet snap
n.
perçin baskısı
449
Technical
snap flask
n.
parçalı derece
450
Technical
snap switch
n.
rotatif anahtar
451
Technical
snap generator
n.
snap üreteci
452
Technical
snap ring pliers
n.
segman pensesi
453
Technical
snap roll
n.
seri tono
454
Technical
snap gauge
n.
sürgülü mastar
455
Technical
snap clutch
n.
sustalı kavrama
456
Technical
snap ring
n.
tutucu halka
457
Technical
snap ring
n.
tespit segmanı
458
Technical
double snap gauge
n.
uçları yassı gösterge
459
Technical
snap lock
n.
yaylı kilit
460
Technical
snap lock
n.
yaylı anahtar
461
Technical
snap hook
n.
yaylı kanca
462
Technical
snap switch
n.
yaylı anahtar
463
Technical
snap ring groove
n.
yay segman yuvası
464
Technical
snap ring
n.
yaylı segman
465
Technical
wins manager snap-in wizard
n.
wıns yöneticisi eklenti sihirbazı
466
Technical
snap ring
n.
emniyet segmanı
467
Technical
snap
n.
snap çıt çıt el presi
468
Technical
snap
n.
snap çıt çıt basma aleti
469
Technical
snap
n.
yuvarlak çekiç balığı
470
Technical
snap tool
n.
snap çıt çıt el presi
471
Technical
snap tool
n.
snap çıt çıt basma aleti
472
Technical
snap-in
v.
araya girmek
473
Technical
snap-on lid
v.
geçmeli kapak
474
Technical
snap
v.
kopmak
475
Technical
snap
v.
çıtlamak
476
Technical
snap
v.
şapırdamak
477
Technical
snap
v.
tıkırdamak
478
Technical
snap
v.
birleşmek
479
Technical
snap-fit
adj.
esneyerek kilitlenen
480
Technical
snap fit
adj.
esneyerek kilitlenen
481
Technical
snap-fit
adj.
kavrayarak yerleşen/takılan
Computer
482
Computer
snap-in
n.
ek bileşen
483
Computer
snap-in gallery
n.
ek bileşen galerisi
484
Computer
help on snap-in
n.
ek bileşenle ilgili yardım
485
Computer
snap shot button
n.
fotoğraf çekme butonu
486
Computer
igmp snap-in
n.
igmp eklentisi
487
Computer
snmp snap-in
n.
snmp ek bileşeni
488
Computer
snap point
n.
kenetleme noktası
489
Computer
snap (subnetwork access protocol)
n.
alt ağ erişim protokolü
490
Computer
snap (scalable network application package)
n.
ölçeklenebilir ağ uygulama paketi
491
Computer
snap (symbolic network analysis program)
n.
sembolik ağ analiz programı
492
Computer
snap
v.
(ikonu, pencereyi) hızlıca kaydırmak
493
Computer
snap to
expr.
düğmeye git
494
Computer
remove snap-in
expr.
eklenti kaldır
495
Computer
objects snap to grid
expr.
nesneler kılavuz çizgilerinde
496
Computer
snap to grid
expr.
kılavuzlara daya
497
Computer
snap to grid
expr.
kılavuza uydur
498
Computer
snap to grid
expr.
kılavuza ayarla
499
Computer
snap to
expr.
sığdırılacak yer
500
Computer
snap to shape
expr.
şekle uydur
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of snap!
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy