Historia

bigger

Significados de "bigger" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	bigger adj.	daha büyük
General
2	General	bigger adj.	daha büyük
3	General	bigger adj.	büyük

Significados de "bigger" con otros términos en diccionario inglés turco: 107 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	(the difference between...) getting bigger n.	makasın gittikçe açılması
2	General	bigger size n.	daha büyük beden
3	General	move to a bigger house v.	daha büyük bir eve taşınmak
4	General	keep getting bigger v.	büyüdükçe büyümek
5	General	have bigger problems to solve v.	çözülmesi gereken daha büyük sorunları olmak
6	General	be getting bigger and bigger v.	giderek irileşmek
7	General	be getting bigger and bigger v.	giderek büyümek
8	General	get bigger v.	büyümek
9	General	rather bigger adj.	kabaca
10	General	bigger than life adj.	abartılmış
11	General	bigger than life adj.	gerçeküstü
12	General	bigger than life adj.	epik ve efsanevi özellikleri olan
13	General	bigger than life adj.	gerçek hayatta rastlanamayacak
14	General	bigger than life adj.	destansı
15	General	bigger part of adj.	-nin büyük kısmı
16	General	bigger part of adj.	-in çoğu
17	General	bigger part of adj.	-in çoğunluğu
Proverb
18	Proverb	bigger they are, the harder they fall	yüksekten düşenin canı daha çok yanar
19	Proverb	the bigger they come, the harder they fall	çoktan çok azdan az gider
20	Proverb	the bigger they come, the harder they fall	yüksekten uçanın düşüşü sert olur
21	Proverb	bigger they are, the harder they fall	çoktan çok, azdan az gider
22	Proverb	bigger they are, the harder they fall	yüksekten uçanın düşüşü sert olur
23	Proverb	the bigger they come, the harder they fall	çoktan çok, azdan az gider
24	Proverb	the bigger they come, the harder they fall	yüksekten uçanın düşüşü sert olur
Colloquial
25	Colloquial	bigger than life and twice as ugly expr.	birdenbire/bir anda (belirme)
Idioms
26	Idioms	a bigger bang for (one's) buck n.	(birinin) harcadığı/verdiği paranın fazlasıyla karşılığı
27	Idioms	a bigger bang for the buck n.	verilen/harcanan paranın karşılığının fazlası
28	Idioms	a bigger bang for the buck n.	verilen/harcanan paranın fazlasıyla karşılığı
29	Idioms	a bigger bang for the buck n.	verilen/harcanan para için çok iyi
30	Idioms	a bigger bang for the buck n.	bu fiyata/bu fiyat için çok iyi
31	Idioms	bigger fish to fry n.	yapacak daha önemli işler
32	Idioms	bigger fish to fry n.	yapacak daha önemli bir iş
33	Idioms	bigger fish to fry n.	ilgilenmesi gereken daha önemli meseleler/bir mesele
34	Idioms	bigger fish to fry n.	yapacak daha ilginç şeyler
35	Idioms	be bigger than the sum of its parts v.	parçalarının toplamından büyük olmak
36	Idioms	be bigger than the sum of its parts v.	bütün parçalarının toplamından büyük olmak
37	Idioms	a bigger bang for your buck v.	parasının karşılığını fazlasıyla vermek
38	Idioms	somebody's eyes are bigger than their stomach v.	(özellikle bir yemek siparişi verirken) açgözlülük yapmak/etmek
39	Idioms	have bigger fish to fry v.	yapacak daha önemli bir işi olmak
40	Idioms	have bigger fish to fry v.	yapacak başka işleri olmak
41	Idioms	have bigger fish to fry v.	yapacak daha önemli işleri olmak
42	Idioms	have bigger fish to fry v.	yapacak daha ilginç şeyleri olmak
43	Idioms	somebody's eyes are bigger than their belly v.	(özellikle bir yemek siparişi verirken) açgözlülük yapmak/etmek
44	Idioms	be more/bigger/greater than the sum of its parts v.	parçalarının toplamından büyük/fazla olmak
45	Idioms	be more/bigger/greater than the sum of its parts v.	birlikte daha güçlü olmak
46	Idioms	be more/bigger/greater than the sum of its parts v.	bir arada güçlü olmak
47	Idioms	be more/bigger/greater than the sum of its parts v.	tek vücut halinde güçlü olmak
48	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha önemli işleri olmak
49	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak başka işleri olmak
50	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha önemli bir işi olmak
51	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha ilginç şeyleri olmak
52	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha iyi bir işi olmak
53	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
54	Idioms	have eyes bigger than (one's) stomach v.	açgözlü olmak
55	Idioms	have eyes bigger than (one's) stomach v.	yiyebileceğinden fazla yemek almak/istemek
56	Idioms	have eyes bigger than (one's) stomach v.	gözü doymamak
57	Idioms	have eyes bigger than your stomach v.	açgözlü olmak
58	Idioms	have eyes bigger than your stomach v.	yiyebileceğinden fazla yemek almak/istemek
59	Idioms	have eyes bigger than your stomach v.	gözü doymamak
60	Idioms	bigger bang for the buck adj.	verilen/harcanan paranın karşılığının fazlası
61	Idioms	bigger bang for the buck adj.	verilen/harcanan paranın fazlasıyla karşılığı
62	Idioms	bigger bang for the buck adj.	verilen/harcanan para için çok iyi
63	Idioms	bigger bang for the buck adj.	bu fiyata/bu fiyat için çok iyi
64	Idioms	bigger than ben-hur adj.	inanılmaz ölçüde
65	Idioms	bigger than ben-hur adj.	aşırı derecede
66	Idioms	bigger than ben-hur adj.	abartı düzeyde
67	Idioms	the bigger/faster/etc. the better expr.	ne kadar … olursa o kadar iyi olur
68	Idioms	the bigger/faster/etc. the better expr.	ne kadar … o kadar …
69	Idioms	somebody's eyes are bigger than their stomach expr.	karnı doysa da gözü doymayan
70	Idioms	somebody's eyes are bigger than their belly expr.	karnı doysa da gözü doymayan
71	Idioms	a bigger bang for your buck expr.	verdiği paranın karşılığını fazlasıyla almak
72	Idioms	more/bigger/greater than the sum of its parts expr.	parçalarının toplamı olmaktan daha fazlası
73	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) belly expr.	(birinin) gözü doymuyor
74	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) belly expr.	(biri) aç gözlü
75	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) belly expr.	(biri) yiyebileceğinden fazla yiyecek alıyor/almış
76	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(birinin) gözü doymuyor
77	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(biri) aç gözlü
78	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(biri) yiyebileceğinden fazla yiyecek almış/alıyor
79	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(biri) yapabileceğinden/halledebileceğinden fazlasını üstlenmiş
80	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(biri) boyundan büyük bir işe kalkışmış
81	Idioms	(one's) eyes are bigger than (one's) stomach expr.	(biri) kapasitesini aşan bir işe girişmiş
82	Idioms	eyes are bigger than one's stomach, one's expr.	yapabileceğinden/altından kalkabileceğinden fazlasını istiyor
83	Idioms	bigger than life and twice as ugly expr.	birden önüne çıkma
84	Idioms	bigger than life and twice as ugly expr.	kanlı canlı
85	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	gözü doymuyor
86	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	aç gözlü
87	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	yiyebileceğinden fazla yiyecek almış/alıyor
88	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	yapabileceğinden/halledebileceğinden fazlasını üstlenmiş
89	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	boyundan büyük bir işe kalkışmış
90	Idioms	one's eyes are bigger than stomach expr.	kapasitesini aşan bir işe girişmiş
91	Idioms	the eye is bigger than the belly expr.	gözü doymaz
92	Idioms	the eye is bigger than the belly expr.	gözü doymamış
93	Idioms	the eye is bigger than the belly expr.	açgözlülük etmiş
94	Idioms	the eye is bigger than the belly expr.	yiyebileceğinden fazlasını alır/almış
Speaking
95	Speaking	have eyes bigger than one's belly expr.	boşan da semerini ye
96	Speaking	I will be the bigger person expr.	büyüklük bende kalsın
97	Speaking	they didn't have a bigger one? expr.	daha büyüğü yok muydu?
98	Speaking	how many times (bigger/larger)? expr.	kaç misli?
99	Speaking	the problem is getting bigger expr.	problem büyüyor
100	Speaking	your eyes are bigger than your belly expr.	boşan da semerini ye
101	Speaking	you have bigger eyes than your belly expr.	boşan da semerini ye
102	Speaking	your eyes are bigger than your stomach expr.	boşan da semerini ye
Trade/Economic
103	Trade/Economic	bigger market share n.	daha büyük pazar payı
Modern Slang
104	Modern Slang	ain't bigger than a minute expr.	ufak tefek
105	Modern Slang	ain't bigger than a minute expr.	çelimsiz
106	Modern Slang	ain't bigger than a minute expr.	bir sıkımlık canı olan
107	Modern Slang	ain't bigger than a minute expr.	çelimsiz ve kimsesiz