bonnet - Turco Inglés Diccionario
Historia

bonnet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "bonnet" en diccionario turco inglés : 49 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
bonnet n. kaput
General
bonnet n. motor kapağı
bonnet n. bağcıklı bone
bonnet n. kep
bonnet n. kaporta
bonnet n. başlık
bonnet n. bone
bonnet n. şömine kapağı
bonnet n. kızılderili başlığı
bonnet n. tuhaf başlık
bonnet n. modası geçmiş başlık
bonnet n. kazıkların çakılırken süpürülmesini önlemek için üstlerine yerleştirilen başlık
bonnet v. başlık giydirmek
bonnet v. (bir kimsenin) şapkasını kafasında ezmek
Technical
bonnet n. arabanın motor kaportası
bonnet n. başlık
bonnet n. baca şapkası
bonnet n. başlık şeklindeki kapak
bonnet n. kapak
bonnet n. koruyucu kapak (kaporta gibi)
bonnet n. muhafaza kapağı
bonnet n. motor kapağı
bonnet n. motor kaputu
bonnet n. şapka
bonnet n. supap gövdesi muhafazası
bonnet n. sıcak hava fırını dış çerçevesinin hafifçe sivrilen üst kısmı
Automotive
bonnet n. başlık
bonnet n. bone
bonnet n. kapak
bonnet n. kaporta
bonnet n. kaput
bonnet n. kaporta motor kapağı
bonnet n. kask
bonnet n. motor kapağı
bonnet n. motor kaputu
bonnet n. ön kaput
bonnet n. şapka
Railway
bonnet n. tren peronu çatısı
bonnet n. lokomotif bacası kıvılcım durdurucu
Aeronautic
bonnet n. valf kapağı
Marine
bonnet n. yelken yüzeyini genişletmek için yelkenin altobaşo yakasına dikilen bir kanvas şeridi
Mining
bonnet n. maden kafesi kapısı
bonnet n. maden kafesi çatısı
bonnet n. madenci güvenlik lambasının metal siperi
Gastronomy
bonnet n. bone
Zoology
bonnet n. börkenek
bonnet n. güney gerçek balinasının kafasındaki boynuzumsu çıkıntı
Military
bonnet n. düşmana dönük küçük savunma yapısı
bonnet n. korkuluğun diğer tarafını cephe ateşinden korumak için yükseltilmiş tarafı

Significados de "bonnet" con otros términos en diccionario inglés turco: 131 resultado(s)

Inglés Turco
General
engine bonnet n. motor kaputu
blue bonnet n. mavi iskoç kasketi
blue bonnet n. mavi iskoç kasketi takan kimse
blue bonnet n. iskoç erkek
bonnet [scotland] n. erkeklerin taktığı siperliksiz kep
bonnet [uk] n. yem
hummle bonnet n. eskiden iskoç askerleri tarafından takılan bir başlık
chip bonnet n. hasır bone
neapolitan bonnet n. eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası
poke bonnet n. eskiden popüler olan bir tür siperli kadın şapkası
have a bee in one's bonnet v. kafasını takmak
have a bee in one's bonnet about something v. aklını takmak
have a bee in one's bonnet v. aklını takmak
have a bee in one's bonnet about something v. kafasını takmak
have a bee in one's bonnet v. kafaya takmak
have a bee in one's bonnet about something v. kafaya takmak
from bonnet to heels adv. tepeden tırnağa
Idioms
bee in one's bonnet n. tuhaf takıntı
bee in one's bonnet n. kafadan atılamayan düşünce
bee in bonnet n. kafaya takılan şey
bee in bonnet n. aklına takılan şey
bee in bonnet n. takıntı
bee in bonnet n. kafaya takılan şey
have a bee in the bonnet v. bir şey ile aklını bozmak
have a bee in the bonnet v. kafaya takmak
have a bee in the bonnet v. takıntılı olmak
throw (one's) bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
throw (one's) bonnet over the windmill v. kimsenin sözünü umursamamak
throw (one's) bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
throw (one's) bonnet over the windmill v. aldırış etmemek
fling (one's) bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimsenin sözünü umursamamak
fling (one's) bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. aldırış etmemek
fling (one's) bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. tedbirsiz davranmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
fling (one's) bonnet over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
fling (one's) bonnet over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
fling (one's) bonnet over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
throw (one's)bonnet over the windmill v. pervasızca hareket etmek
throw (one's)bonnet over the windmill v. başına buyruk davranmak
throw (one's)bonnet over the windmill v. tedbirsiz davranmak
throw (one's)bonnet over the windmill v. kimseyi umursamadan hareket etmek
throw (one's)bonnet over the windmill v. kimseye aldırış etmemek
throw (one's)bonnet over the windmill v. gözü kara davranışlarda bulunmak
throw (one's)bonnet over the windmill v. yel değirmenlerine karşı savaşmak
put a bee in someone's bonnet about something v. aklına sokmak
have a bee in one's bonnet v. aklında tuhaf bir fikir olmak
a bee in one's bonnet v. bir konuya kafasını takmak
put a bee in someone's bonnet (about something) v. birinin aklına bir şeyi sokmak
have a bee in one's bonnet v. bir şey ile aklını bozmak
put a bee in someone's bonnet (about something) v. fikir vermek
have a bee in one's bonnet v. kafasında bir şeyler olmak
have a bee in one's bonnet v. kafayı takmak
have a bee in your bonnet v. önemli bir şeyi devamlı söylemek
have a bee in one's bonnet v. parmağına dolamak
have a bee in your bonnet v. sürekli olarak bir şeyin öneminin altını çizmek
put a bee in someone's bonnet about something v. (bir şey hakkında) birisine bir fikir vermek
put a bee in someone's bonnet (about something) v. yol göstermek
look under the bonnet v. yakından bakmak/incelemek/görmek
put a bee in (one's) bonnet v. (birine) bir fikir vermek
put a bee in (one's) bonnet v. (birinin) aklına bir fikir sokmak
put a bee in (one's) bonnet v. (birinin) kafasını/aklını kurcalamak
put a bee in (one's) bonnet v. (birini) düşünceli yapmak
put a bee in (one's) bonnet v. (birini) sinir etmek
put a bee in (one's) bonnet v. (birini) kızdırmak
have a bee in one's bonnet v. bir şeyi takıntı yapmak
have a bee in one's bonnet v. bir takıntısı olmak
have a bee in one's bonnet v. aklını takmak
have a bee in one's bonnet v. kafasını takmak
have a bee in one's bonnet v. kafaya takmak
have a bee in one's bonnet v. tuhaf bir fikri/fantezisi olmak
put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v. birinin aklına (biriyle/bir şeyle ilgili) bir şey/fikir sokmak
put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v. birine (biriyle/bir şeyle ilgili) bir fikir vermek
put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v. birine (biriyle/bir şeyle ilgili) yol göstermek
put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v. birini (biriyle/bir şeyle ilgili) teşvik etmek
put a bee in someone's bonnet (about someone or something) v. birini (biriyle/bir şeyle ilgili) dürtmek
put a bee in bonnet v. bir fikir vermek
put a bee in bonnet v. kafasını/aklını kurcalamak
put a bee in bonnet v. sinir etmek
put a bee in bonnet v. aklına bir fikir sokmak
put a bee in bonnet v. kızdırmak
Trade/Economic
bonnet piece n. eski bir iskoç altın parası
Technical
bonnet release cable n. kaput açma teli
engine bonnet n. motor kaputu
valve bonnet n. supap başlığı
bonnet steel gate valve n. şapkalı çelik sürgülü vana
valve bonnet n. valf başlığı
bonnet spring n. yay burcu
Textile
toorie bonnet n. püsküllü bere
glengarry bonnet n. iskoç menşeli yünlü bir başlık türü
gypsy bonnet n. geniş kenarlı bir kadın ve çocuk şapkası
Automotive
deployable bonnet system n. açılabilir kaput düzeni
active bonnet n. aktif kaput
du bonnet suspension n. du bone süspansiyonu
bonnet lock n. kaporta kilidi
under-bonnet temperature n. kaporta altı sıcaklığı
bonnet ornament n. kaput arması
bonnet ornament n. kaput amblemi
under-bonnet temperature n. kaporta altı ısısı
clamshell bonnet n. midye kaput
transparent bonnet n. transparan kaput
Marine Biology
bonnet head n. küçük, zararsız bir çekiçbaşlı köpekbalığı
bonnet limpet n. calyptræidæ familyasına ait çeşitli deniz salyangozlarına verilen ad
bonnet shell n. calyptraea veya benzer cinse ait salyangoz
bonnet shark (sphyrna tiburo) n. çekiçbalığıgiller ile akraba, sıcak denizlere özgü bir köpekbalığı
Zoology
bonnet macaque n. başlık şeklinde saçları olan hint makak maymunu
bonnet monkey n. başlık şeklinde saçları olan hint makak maymunu
Botanic
alligator bonnet (nymphaea sagittaefolia) n. göletlerde yetişen sarı renkli bir zambak
alligator bonnet (nymphaea odorata) n. güzel kokulu bir nilüfer
alligator bonnet n. sarı renkli zambağın veya nilüferin meyvesi
bride's bonnet n. zambakgiller familyasına ait, beyaz çiçekleri ve mavi taneleri olan bir çiçek
blue bonnet n. mavi arap sümbülü
blue bonnet n. kuzey amerika'da yaygın bir şekilde yetiştirilen mavi, pembe veya beyaz çiçekli bir avrupa bitkisi
blue bonnet n. teksas çiçeği
blue bonnet n. mavi çiçekli bir avrupa otu
bonnet [dialect] n. sarı nilüfer
bonnet [dialect] n. sarı nilüferin boynuz şeklindeki yaprağı
old-maid's bonnet n. vahşi acı bakla
old-maid's bonnet n. doğu ve orta kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekleri olan iri yapılı çok yıllık bir bitki
scotch bonnet n. iskoç bonnet biberi
scotch bonnet n. düzensiz şekillere sahip çok acı biber
History
bonnet rouge n. fransız ihtilali
Ornithology
black bonnet n. bataklık çintesi
black bonnet n. bataklık kirazkuşu
black bonnet n. avrupa'da görülen bir kara başlı çinte
blue bonnet n. mavi baştankara
blue bonnet n. mavi boyunlu halkalı paraket papağanı
British Slang
beetle bonnet n. venüs tepesi