dilim dilim - Turco Inglés Diccionario

dilim dilim

Significados de "dilim dilim" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
dilim dilim in slices adv.

Significados de "dilim dilim" con otros términos en diccionario inglés turco: 137 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast n.
Tom put some jam on his toast.
Tom kızarmış ekmeğine biraz reçel sürdü.

More Sentences
dilim slice n.
Everyone wants as large a slice as possible of this huge cake.
Herkes bu büyük pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim istiyor.

More Sentences
General
dilim zone n.
The advantages of time zones cannot possibly outweigh the benefits of standardisation!
Zaman dilimlerinin avantajları, standardizasyonun faydalarından daha ağır basamaz!

More Sentences
dilim strip n.
The pan suddenly caught fire while I was frying some strips of bacon yesterday.
Dün birkaç dilim domuz pastırması kızartırken tava aniden alev aldı.

More Sentences
dilim slice n.
Everyone wants as large a slice as possible of this huge cake.
Herkes bu büyük pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim istiyor.

More Sentences
dilim tranche n.
We also ask for approval of the second tranche of 317 posts, however.
Bununla birlikte 317 kadronun ikinci diliminin de onaylanmasını talep ediyoruz.

More Sentences
bir dilim a slice of adj.
He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza.
Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizzayla takas eder.

More Sentences
dilim slice of adj.
There are two slices of pizza for each person.
Her kişi için iki dilim pizza var.

More Sentences
Trade/Economic
dilim tranche n.
We also ask for approval of the second tranche of 317 posts, however.
Bununla birlikte 317 kadronun ikinci diliminin de onaylanmasını talep ediyoruz.

More Sentences
Technical
dilim slice n.
Everyone wants as large a slice as possible of this huge cake.
Herkes bu büyük pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim istiyor.

More Sentences
dilim slot n.
The network is moving your show to another time slot.
Kanal, programınızı başka bir zaman dilimine taşıyor.

More Sentences
General
dilim shive n.
kalın dilim (ekmek/kek için) slab n.
dilim grafik pie chart n.
iri dilim hunk n.
kalın bir dilim et steak n.
dilim round n.
dilim shred n.
ince dilim sliver n.
dilim cut n.
tek dilim sandviç open face sandwich n.
kalın dilim slab n.
dilim segment n.
dilim pane n.
ince dilim chip n.
dilim lobe n.
ilk on yıllık dilim first decade n.
ince bir dilim eritilmiş peynir a thin slice of melted cheese n.
bir dilim turta a slice of pie n.
bir dilim soğuk et a slice of cold meat n.
tek dilim/açık sandviç open face sandwich n.
tek dilim/açık sandviç open faced sandwich n.
tek dilim/açık sandviç ulrich sandwich n.
tek dilim/açık sandviç bread baser n.
tek dilim/açık sandviç open sandwich n.
tek dilim/açık sandviç tartine n.
elma dilim patates potato wedges n.
bir dilim ekmek a slice of bread n.
dilim episode n.
dilim cantile n.
dilim cantle n.
dilim cantel n.
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim centiday n.
büyük dilim whang [uk] n.
dilim elma chops n.
dilim culpon n.
ince dilim shave n.
dilim shredding n.
küçük dilim shtickl n.
küçük dilim schtikl n.
küçük dilim shtikl n.
bir dilim skliff n.
bir dilim portakal skliff n.
dilim slive [dialect] n.
dilim snattock n.
kare dilim square n.
bir dilim pizza a slice of pizza n.
dilim dilim etmek slice v.
bir şeyi dilim dilim kesmek cut something into slices v.
dilim dilim etmek slice it up v.
dilim dilim etmek slice up v.
Colloquial
dilim kopsaydı da demez olaydım I could have bitten my tongue off expr.
Idioms
en büyük dilim benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's portion n.
en büyük dilim a benjamin's mess n.
bir dilim ekmeğe muhtaç olmak beg one's bread v.
dilim kopsaydı da … I could have bitten my tongue off expr.
dilim kopsaydı da … I wished I had bitten my tongue off expr.
bir kere dilim yandı I've been burned before expr.
bir kere dilim yandı I had my fingers burned expr.
dilim yandı bir kere I had my fingers burned expr.
dilim yandı bir kere I've been burned before expr.
dilim kopsaydı me and my big mouth expr.
dilim kopsaydı da söylemeseydim me and my big mouth expr.
Speaking
ona söylemeye dilim varmıyor I couldn't bring myself to tell him expr.
Trade/Economic
dilim bracket n.
eğri dilim curved segment n.
yüksek verginin ödendiği dilim high income tax bracket n.
yüzdelik dilim percentile n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim basis point n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim bp (basis point) n.
Industry
dilim dişli segment gear n.
Insurance
dilim line n.
dilim layer n.
Technical
ayrık dilim exploded pie n.
dilim yöntemi slice method n.
dilim metodu method of slices n.
dilim metodu slice method n.
dilim segment n.
dilim (radyatör) fin n.
dilim pane n.
düzgün dilim wafer n.
dilim grid zone n.
yüzdelik dilim quantile n.
Computer
ayrılmış dilim offset pie slice n.
ayrılmış dilim exploded pie n.
dilim zaman slot n.
dilim içi etiket slice label n.
dilim sector n.
orantılı dilim relative size pie n.
dilim seç select slice expr.
Informatics
ayrılmış dilim exploded pie n.
pasta dilim grafik circle graph n.
Telecom
dilim içi işaretleşme in-slot signalling n.
Architecture
beş dilim kemer five-lobed arch n.
Construction
dilim cusp n.
Automotive
dilim dişli sector gear n.
Aeronautic
dilim tepesi açısı gore vertex angle n.
dilim tepesi gore vertex n.
dilim gore n.
dilim parçası gore section n.
paraşüt dilim koordinatları gore coordinates n.
paraşüt dilim oranı gore area n.
Mining
dilim katı sublevel n.
Gastronomy
bir dilim ekmek a slice of bread n.
hamburger köftesi, eritilmiş peynir ve iki dilim ekmek arasında karamelize soğan ile servis edilen bir burger patty melt n.
kurutulmuş dilim et jerk n.
kızartılmış ince dilim et escallop n.
baharatlanmış, sarılmış ve pişirilmiş ince dilim et olive n.
(et) dilim colp n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopine n.
una bulanarak pişirilmiş ve sotelenmiş ince dilim et scallopini n.
bir dilim domuz eti sow belly n.
dilim dilim kesmek carve v.
Geometry
dilim sector n.
Statistics
dilim örnekleme chunk sampling n.
Biology
kalın dilim slab n.
Botanic
dilim dilim yapıda laciniate adj.
dilim dilim yapıda laciniated adj.
Fishery
(balıktan) dilim kesmek sliver v.
Meteorology
sıcak dilim warm sector n.
Geology
tektonik dilim tectonic slice n.
yeni saptanan tektonik dilim newly discovered tectonic slice n.
Archaic
dilim sheave n.
dilim shiver n.
Slang
bir parça ya da dilim peyote kaktüsü mystic biscuit n.
Star Wars
dilim the slice n.