draw - Turco Inglés Diccionario
Historia

draw

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "draw" en diccionario turco inglés : 249 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
draw n. çekiş
draw n. berabere biten oyun
draw n. çekme
draw n. çekiliş
draw n. çekim
draw v. çekmek
draw v. karalamak
draw v. çizmek
General
draw n. ilgi çeken kimse
draw n. ilgi çekici şey
draw n. ilgi çeken olay
draw n. çekicilik
draw n. cazibe
draw n. çekme (silah)
draw n. çeki
draw n. beraberlik
draw n. berabere kalma
draw n. nefes
draw n. çekiliş (piyangoda)
draw n. yem
draw n. kura
draw n. kura çekimi
draw n. bilardoda çektirme
draw n. bilardoda geri çektirme
draw n. (desteden kart) çekme
draw n. dudaklarla içe çekerek emme
draw n. çeki hayvanlarının çekme güçlerinin standart koşullar altında test edildiği bir yarışma
draw n. berabere
draw n. ilgi odağı
draw n. nefes çekme
draw v. teşvik etmek
draw v. çekmek (para)
draw v. devam etmek
draw v. yük çekmek
draw v. berabere kalmak
draw v. kazanmak
draw v. almak
draw v. çekmek (dikkat/ilgi)
draw v. çekmek (baca)
draw v. konuşturmak
draw v. çekmek (su)
draw v. sorguya çekmek
draw v. ikna etmek
draw v. çekmek (perdeyi)
draw v. perde çekmek
draw v. kura çekmek
draw v. yazmak
draw v. fıçıdan çekmek
draw v. kapamak
draw v. haddelemek (madeni)
draw v. resim yapmak
draw v. keşide etmek
draw v. silah çekmek
draw v. sürüklemek
draw v. çekmek (silah)
draw v. düzenlemek
draw v. yaklaşmak
draw v. cezbetmek
draw v. getirmek (faiz)
draw v. yapmak
draw v. içine çekmek (hava/sıvı vb'ni)
draw v. demlemek
draw v. söyletmek
draw v. germek
draw v. resmetmek
draw v. emmek
draw v. taslağını çizmek
draw v. çizmek
draw v. resmini yapmak
draw v. çekip çıkarmak
draw v. (oyun) berabere kalmak
draw v. uzatmak
draw v. germek (yay)
draw v. davranmak (silaha)
draw v. silahına davranmak
draw v. (çay) demleyerek hazırlamak
draw v. el arabası, vagon ile (yük) çekmek
draw v. (suçluyu) infaz yerine sürükleyerek götürmek
draw v. (yelken, asma köprü) çekerek hareket ettirmek
draw v. (masa örtüsünü) toplamak
draw v. ocak, şömine vb.den (kömürü) çıkarmak
draw v. (ocak, şömine) ateşi söndürmek
draw v. (birini) yönlendirerek hareket ettirmek
draw v. (belirli bir gruptan, bölgeden) bir araya getirmek
draw v. (bir davranışa) yönlendirmek
draw v. baştan çıkarmak
draw v. kanına girmek
draw v. (birini) harekete geçirmek
draw v. (birinin) tepkisini çekmek
draw v. piyangodan kazanmak
draw v. oyunda kazanmak
draw v. olayların gidişatı sırasında elde etmek
draw v. (bilgi) almak
draw v. (gerçeği) söyletmek
draw v. (gerçeği) ortaya çıkarmak
draw v. (bilgi) edinmek
draw v. meydana çıkarmak
draw v. elde etmek
draw v. sonuç çıkarmak
draw v. sonucuna varmak
draw v. çıkarım yapmak
draw v. menfaat sağlamak
draw v. (birinin davranışlarına) cevaben yapmak
draw v. parçalarına ayırmak
draw v. kasılmak
draw v. büzülmek
draw v. kırışmak
draw v. buruşmak
draw v. şişirmek
draw v. (kelimelerle) tasvir etmek
draw v. formülleştirmek
draw v. formül halinde ifade etmek
draw v. iç organlarını çıkarmak
draw v. özünü çıkarmak
draw v. güvenli yerden zorla çekip çıkarmak
draw v. avı (saklandığı yerden) çıkarmak
draw v. av aramak
draw v. avın (koku) izini sürmek
draw v. (oyun, yarışma) sonucunu belirsiz bırakmak
draw v. (yarışma) berabere bitirmek
draw v. (su) batırıp içine çekmek
draw v. (su) yüzmek için derinlik gerektirmek
draw v. (tütün) eşit derecede ıslanmak
draw v. (sıvı) akmak
draw v. (sıvı) boşalmak
draw v. yükselmek
draw v. (sıcak gaz) akımın olduğu bir yerde cereyan oluşması
draw v. tedarik etmek
draw v. gerçek sayılmak
draw v. resim çizmek
draw v. kendine çekmek
draw v. bulmak
draw v. sürülmek
draw v. (kenara) çekmek
draw v. (hayvan) çekmek
draw v. çıkarmak
draw v. (hesaptan) para çekmek
draw v. (aylık) almak
draw v. (hava) çekmek
draw v. (kura) çekmek
draw adj. rağbet edilen
draw adj. berabere
Irregular Verb
draw v. drew - drawn
Trade/Economic
draw n. düzenli veya belirli aralıklarla mevcut olan miktar
draw n. gerektiğinde para çekilebilen fon
draw n. (komisyonlu işte) işverenin işçiye gelecekteki (olası) komisyonlar için verdiği avans
draw v. düzenlemek
draw v. hazırlamak
draw v. keşide etmek
draw v. kaleme almak
draw v. para çekmek
draw v. tanzim etmek
draw v. ödenmesi gereken para için yazılı talepte bulunmak
draw v. (kaynaktan) talepte bulunmak
Technical
draw n. kalıptan model çıkarma
draw n. metal çekerken yapılan vuruş
draw n. eşapman kolu paletlerinin kilitleme yüzeylerine verilen açı
draw v. çeliğe su vermek
draw v. çizmek resmetmek
draw v. çekmek sürüklemek
draw v. haddeden çekmek
draw v. içine çekmek
draw v. şekil vermek
draw v. yüzmek için (belirli bir derinlik) gerektirmek
draw v. (taşı) şekillendirmek için tıraş etmek
draw v. (metali) kalıptan geçirerek veya döverek esnetmek
draw v. metal çubuğu küçülen boyutlardaki deliklerden geçirerek tel haline getirmek
draw v. (plastiği) gererek şekillendirmek
draw v. (plastik filamentleri) kalıptan çekerek şekillendirmek
draw v. yontma bıçağı kullanarak (çatı padavrasını, ispiti) şekillendirmek
draw v. (erimiş camı) bir dizi otomatik silindir üzerinden geçirerek şekillendirmek
draw v. tavlamak
draw v. menevişlemek
draw v. fitili erimiş balmumu ve giderek büyüyen delikler içinden geçirerek (mum) yapmak
draw v. (pişmiş tuğlayı) ocaktan çıkarmak
Computer
draw n. kağıt çekme
draw expr.
draw expr. çiz
Mechanic
draw v. (makine) güç çekmek
Textile
draw n. tahar makinesinin yaptığı dokuma deseni
Construction
draw n. asma köprünün hareketli parçası
Automotive
draw v. içine çekmek
draw v. yük çekmek
Marine
draw n. tayfa ücretinin sefer sırasında limandayken çekilebilen kısmı
draw v. (yelken) rüzgarla şişmek
Medical
draw v. hastadan kan almak
draw v. iltihabı artırmak
draw v. istenmeyen maddeyi (vücut boşluğundan) çıkarmak
draw v. lokal konjesyona neden olmak
draw v. belirli bir noktada sıvı birikmesine neden olmak
draw v. (madde) kabarcık oluşturmak
draw v. (madde) tahriş giderici olarak etkili olmak
draw v. (lezyon) lokalize olmak
draw v. tahriş etmek
draw v. kabarcıklara neden olmak
Gastronomy
draw n. çayın aroması
draw n. çayın sertliği
Statistics
draw n. rastgele işlem
Botanic
draw n. genç sürgün
draw n. genç filiz
draw n. tatlı patateste genç sürgün
draw n. açı
draw n. koniklik
draw n. sivrileşme
draw v. (yeni yerine dikilecek fideleri) eski yerlerinden sökmek
draw v. (ışık yetersizliği nedeniyle) bitkinin cılızlaşıp solmasına neden olmak
Agriculture
draw n. tahar
Breeding
draw v. test veya deney için (örnek) seçmek
draw v. (besi koyunu) büyük bir gruptan ayırmak
draw v. (besi koyunu) diğerlerinden ayırmak
Fishery
draw v. ağı (gölün) içinde sürükleyerek balık tutmak
Literature
draw n. süreli yayının belirli bir satıcıya düzenli gönderilen her bir basımının sayısı
Geography
draw n. vadiden daha sığ veya açık olan doğal su yolu
draw n. kuru dere yatağı
draw n. sığ yataklı küçük ve doğal su yolu
draw n. kanal
draw n. oluk
draw n. kurumuş dere yatağı
Hunting
draw n. gerilen yay ipinin yaya olan uzaklığı
draw n. yayı tamamen çekmek için gereken kuvvet
draw v. tabancayı çekmek
draw v. (av hayvanını) saklandığı yerden çıkmaya zorlamak
Sport
draw n. kuraya göre belirlenen yarışmacı listesi
draw n. başlama vuruşu
draw n. (golfte) kanca şeklinde yavaş ve kontrollü vuruş
draw n. (kriket) süre bitmeden önce en az bir takımın tüm vuruşlarını tamamlayamaması
draw n. (körling) başka taşa çarpmadan hedefe giden vuruş
draw n. (okçuluk) atış yapmadan önce yayı geriye doğru çekme
draw v. berabere kalmak
draw v. (top) belirli şekilde atarak istenen yöne çekmek
draw v. oyun sırasında elde etmek
draw v. (bilardo) beyaz topu vurduktan sonra geri sektirmek
draw v. (kriket) topu kale ve direkler arasından geçirmek için sopayı açılı tutarak vurmak
draw v. (körling taşını) hafifçe kaydırmak
Football
draw n. maçta beraberlik
Card
draw n. (pokerde) desteden çekilen kart
draw n. (pokerde) kart çekme
draw v. (belirli bir kartı) oynamaya zorlamak
draw v. (eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak
Art
draw v. dans ederken bir ayağını diğerine doğru çekmek
Music
draw n. dansta ayağın yerdeyken diğerine doğru çekildiği bir hareket
Archaic
draw n. gerçeği ortaya çıkarmak için tasarlanmış şey
draw n. tuzağa düşürmek için tasarlanmış şey
draw v. (mevcut ilişkiyi) sonlandırmak
draw v. (mevcut durumu) sonlandırmak
draw v. (at) yarıştan çekilmek
Slang
draw n. ceza evi kantin sırası
British Slang
draw n. esrar
draw n. ot

Significados de "draw" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
draw back v. geri çekmek
draw on v. yararlanmak
General
draw well n. su kuyusu
goalless draw n. golsüz beraberlik
sample draw n. örnek çizim
draw table n. açılır masa
gift draw n. hediye çekilişi
prize draw n. ödül çekilişi
draw back n. bilardoda geri çektirme
draw back n. bilardoda çektirme
ability to draw n. resim çizme yeteneği
draw lots n. ad çekme
draw lots designation by lot n. ad çekme
picture and draw the well dry n. bir kağıt oyunu
thumb ring used to draw the bow in the ottoman empire n. zihgir
the draw n. uyanıklık, beceri ile elde edilen avantaj
draw-cut n. bıçakla açılan tek kesik
draw near v. yaklaşmak
do draw v. fora etmek
draw somebody out v. (kibarca) konuşturmak
draw away v. uzaklaşmak
draw in v. ayartmak
draw with a pencil v. kalemle yazmak
draw off v. çekilmek
draw a blank v. boş çıkmak (piyangoda)
draw apart v. ayrılmak
draw out v. çekmek
draw money v. para çekmek
draw up v. dikleştirmek
draw up a report v. rapor yazmak
draw breath v. ferahlamak
draw up v. yanaştırmak
draw a check v. çek keşide etmek
draw on v. çekmek
draw interest v. faiz getirmek
draw a breath v. nefes almak
draw a parallel between v. benzetmek
draw near v. sokulmak
draw lots v. kura çekmek
draw a lesson v. ibret almak
draw on v. yaklaşmak
draw somebody out about something v. söyletmek
draw out v. söyletmek
draw in v. aklını çelmek
draw up v. yığılmak
draw up v. tanzim etmek
draw out v. açmak
draw on v. kullanmak
draw on v. cezbetmek
draw off v. çekmek
draw rein v. durmak
draw out v. uzatmak
draw off v. boşaltmak
draw the line v. reddetmek
draw close v. yanaşmak
draw back v. çekilmek
draw up v. yazmak
draw a bow at a venture v. boş atıp dolu tutmak
draw a breath v. ferahlamak
draw up v. kontrat imzalamak
draw into v. yanaşmak
draw out v. uzamak
draw apart v. kenara çekmek
draw one's first breath v. dünyaya gelmek
draw near v. yanaşmak
draw on v. giymek
cause to draw v. çektirmek
draw up v. arabanın durması
draw up v. sıvamak
draw out v. görevlendirmek
draw interest v. ilgi görmek
draw up v. yetişmek
draw together v. büzdürmek
draw one's last breath v. dünyaya gözlerini kapamak
draw a vessel for caulking v. kalafata çekmek
draw the long bow v. abartmak
draw the boundary v. sınır koymak
draw information v. bilgi almak
draw a ticket v. kura çekmek
draw aside v. kenara çekmek
draw it fine v. kısa kesmek
draw up v. akdetmek
draw one's gun v. tabanca çekmek
draw off v. çıkarmak
draw up v. dizmek
draw to a close v. bitmek
draw lots v. ad çekmek
draw a bead on v. nişan almak
draw the line at v. yapmamak
draw the sword v. kılıç çekmek
draw away v. geri çekmek
draw a conclusion v. sonuç çıkarmak
draw up v. durmak
draw into v. girmek
draw all attention towards oneself v. tüm dikkatleri üzerine çekmek
draw off v. geri çekmek
draw out v. yerleştirmek
draw a blank v. hava almak
draw close v. yaklaşmak
draw in v. nefes almak
draw the line at v. reddetmek
draw a sigh v. iç çekmek
draw ahead v. yavaş yavaş öne geçmek
draw somebody out about something v. konuşturmak
draw a blank v. avucunu yalamak
draw on v. zamanın yaklaşması
draw the curtain v. perdeyi kapamak
draw the net v. ağ çekmek
draw breath v. soluk almak
draw up v. yaklaşıp durmak
draw to a close v. sona ermek
draw a number v. kura çekmek
draw lots v. adçekmek
draw something out v. uzatmak
draw a check v. çek yazmak
draw away v. çekilmek
draw advantage from v. faydalanmak
draw the long bow v. atıp tutmak
draw attention v. dikkat çekmek
draw up in someone's name v. adına düzenlemek
draw water v. su çekmek
draw breath v. nefes almak
draw the longbow v. atmak
draw a cheque v. çek yazmak
draw a picture v. resim çizmek
draw the line v. bir sınır koymak
draw the line at v. bir sınır koymak
draw back v. gerilemek
draw the long bow v. dozunu kaçırmak
draw attention v. ilgi çekmek
draw a parallel between v. karşılaştırmak
draw in v. kısalmak (günler)
draw inspiration v. feyzalmak
draw attention v. parmak basmak
want to draw attention v. dikkat çekmek istemek
draw advantage from v. istifade etmek
draw somebody out v. (kibarca) söyletmek
draw attention v. dikkatleri üzerine çekmek
draw away v. çekmek
draw a caricature of v. karikatürünü yapmak
draw the attention v. göze çarpmak
draw up v. ayarlamak
draw reaction v. tepki çekmek
draw up v. hazırlamak (kontrat/senet vb'ni)
draw down v. indirmek
draw out v. çıkarmak
draw on v. neden olmak
draw away v. kendini çekmek
draw out v. taslağını çizmek
draw back v. geri almak
draw attention to v. parmak basmak
draw a line v. çizgi çekmek
draw out v. konuşturmak
draw a lesson from v. ibret almak
draw back v. geri çekilmek
draw up alongside v. yanaşmak
draw back v. geri kalmak
draw up v. kaleme almak
draw in v. solumak
draw on v. hesap vb'nden para çekmek
draw a cheque v. çek keşide etmek
draw away v. ayrılmak
draw near v. yakınlaşmak
draw up v. düzenlemek
draw in v. kısmak
draw one's last breath v. son nefesini vermek
draw a number v. tombala çekmek
draw off v. saptırmak
draw blood v. çileden çıkarmak
draw blood v. kan akıtmak
draw somebody into talk v. lafa tutmak
draw heavy attention v. yoğun ilgi görmek
draw intense interest v. yoğun ilgi görmek
draw with v. ile berabere kalmak (finallerde vb)
draw the audience v. seyirciyi çekmek
draw an audience v. seyirci çekmek
draw in one's horns v. yelkenleri suya indirmek
draw up v. oluşturmak
draw goods from warehouse v. depodan mal çekmek
draw a frame for v. çerçeve çizmek
try to draw one's attention v. dikkatini çekmeye çalışmak
draw caricature v. karikatür çizmek
draw up a contract v. sözleşme düzmek
draw up a contract v. sözleşme yapmak
draw up a contract v. sözleşme düzenlemek
draw up a contract v. mukavele düzenlemek
draw up an agreement v. mukavele düzenlemek
draw up an agreement v. sözleşme hazırlamak
draw up an agreement v. sözleşme düzenlemek
draw up a contract v. sözleşme hazırlamak
draw up an agreement v. sözleşme düzmek
draw up an agreement v. sözleşme yapmak
draw a sword v. kılıç çekmek
draw up a document v. belge düzenlemek
draw a sword v. savaş ilan etmek
draw up a list v. liste hazırlamak
draw (out) a knife v. bıçak çekmek
draw up a list v. liste oluşturmak
draw baton v. cop çekmek
draw a project v. proje çizmek
draw up a list v. liste düzenlemek
draw a knife v. bıçak çizmek
draw inspiration v. esin almak
draw the curtain v. perdeyi çekmek
draw current v. akım çekmek
draw tourist v. turist çekmek
draw up a budget v. bütçe hazırlamak
draw one's gun v. silahını çekmek
draw up a strategy v. strateji çizmek
draw up a contract v. şartname hazırlamak
draw something into syringe v. şırıngaya çekmek
draw up document v. evrak düzenlemek
be quick on the draw v. erken davranmak
draw up a plan v. plan hazırlamak
draw in v. istasyona girmek
draw in v. kenara yanaşmak
draw in v. kısalmak (gün)
draw attention v. dikkatleri üzerine toplamak
draw on a cigarette v. sigara çıkarmak
draw up a contract v. sözleşme akdetmek
draw a plan v. plan oluşturmak
draw up budget v. bütçe oluşturmak
draw conclusion v. sonuç çıkarmak
draw conclusion v. sonuca varmak
draw up a report v. rapor düzenlemek
draw sketch v. kroki çizmek
draw an analogy v. benzetme yapmak
draw attention to (a point) v. parmak basmak
draw a graph v. grafik çizmek
draw a graph v. grafik yapmak
draw the line at v. bir konuda sınır koymak
draw a circle v. daire çizmek
draw considerable interest v. büyük ilgi çekmek
draw great interest v. büyük ilgi görmek
draw considerable interest v. büyük ilgi görmek
draw great interest v. büyük ilgi çekmek
draw a half moon v. yarımay çizmek
draw up v. sıralamak
draw the line v. sınır çizmek
draw on v. duman çekmek (sigaradan)
draw on v. (sigaradan) duman çekmek
draw away v. hızla çekmek
draw on v. nefes çekmek (sigaradan)
draw out v. yaymak
draw away v. uzaklaştırmak
draw on v. (sigaradan) nefes çekmek
draw the line v. limit çizmek
draw upon v. yararlanmak
draw the line at v. sınır çizmek
draw the line at v. limit çizmek
draw upon v. kullanmak
draw out v. hesabından para çekmek
draw a rebuff v. tepki çekmek
draw a rebuff v. terslenmek
draw foreign capital v. yabancı sermaye çekmek
draw attention to v. dikkati bir yöne çekmek
draw attention to v. ilgiyi bir yöne çekmek istemek
draw attention to v. dikkat verilmesini istemek
draw audience v. izleyici çekmek
draw audience v. seyirci çekmek
draw attention v. dikkati çekmek
draw a meaning (out of something) v. mana çıkarmak
draw to the close v. bitmek
draw up the statement of an average v. dispeçi tespit etmek
draw to the close v. sona ermek
draw up a deed v. senet düzenlemek
draw up a deed v. senet tanzim etmek
draw to the close v. hitam bulmak
draw a jury v. jüri üyelerini seçmek
draw a bill v. poliçe keşide etmek
draw lots v. kur’a çekmek
draw a correspondence v. paralellik kurmak
draw an analogy v. paralellik kurmak
draw a parallelism v. paralellik kurmak
draw in one's belly v. göbeğini içine çekmek
draw in one's belly v. göbeğini çekmek
draw the attention v. dikkat çekmek
draw cash v. nakit çekmek
draw in v. kendine çekmek
draw a distinction v. iki şey arasındaki farkı belirtmek
draw one's salary v. maaşını almak
draw one's salary v. maaşını çekmek
draw the bow v. yayı germek
draw a sketch v. eskiz çizmek
draw back in horror v. korkuyla geri çekilmek
draw something apart v. (perde vb.) çekmek
draw heavy criticism v. ağır eleştirilere maruz kalmak
draw blood v. canını yakmak
draw a picture v. resim yapmak
draw rein v. at dizginlemek
draw interest v. ilgi çekmek
draw for something v. kura çekmek
draw the family together v. aileyi bir araya getirmek
draw something to someone's attention v. bir şeyi birisinin dikkatine sunmak
draw something forth v. öne çekmek
draw one's strength from v. gücünü -den almak
draw on something v. bir şeyin üstüne resim vb çizmek
draw from v. yararlanmak
draw together v. bir araya getirmek
draw lots v. çekiliş yapmak
draw a bill v. senet düzenlemek
draw nigh v. üzerini (üzerine) örtmek
draw rope v. ip çekmek
draw a balloon v. balon çizmek
draw a star v. yıldız çizmek
draw a horse v. bir at çizmek
draw a road map v. yol haritası çizmek
draw a comparison v. benzerlik kurmak
draw criticism v. eleştiri almak
draw a bow v. ok atmak üzere yayı bükmek
draw a cover v. masa oyununun kapağını temizlemek
draw a curtain v. perdeyi çekmek
draw cuts v. eşit olmayan parçalara bölmek
draw the line v. sınır çizmek
draw to memory v. kaydetmek
draw the line v. sınır koymak
draw to memory v. yazmak
draw the line v. dur demek
draw to memory v. kayda geçirmek
draw a square v. kare çizmek
draw the curtain v. perdeyi açmak
draw someone (or an animal) v. birini/bir hayvanı çekmek
draw someone (or an animal) v. birini/bir hayvanı cezbetmek
draw [obsolete] v. (hendek, duvar) uzunlamasına inşa etmek
draw [obsolete] v. (hendek, duvar) yana doğru uzatmak
draw [obsolete] v. (belirli bir duruma) meyletmek
draw from memory v. akıldan çizmek
draw from memory v. referansa bakmadan çizmek
Phrasals
draw rein v. (birinin) hızını veya ilerlemesini azaltmak
draw (one) out v. kurnazca başkalarının düşüncelerini ve duygularını ortaya çıkarmak
draw (one) to v. kışkırtmak
draw back v. geri döndürmek
draw in v. toplamak
draw off v. geri çekmek
draw on v. getirmek
draw out v. çıkarmak
draw over v. sona erdirmek
draw up v. taslak oluşturmak
draw out v. ayırmak
draw up v. birlikleri sıralamak
draw off v. çekmek
draw in v. ikna etmek
draw back v. indirim uygulamak
draw over v. pes ettirmek
draw (one) to v. teşvik etmek
draw on v. vesile olmak
draw out v. (birinin) fikirlerini söylemesini sağlamak
draw off v. çekilmek
draw in v. kandırmak
draw back v. kesinti yapmak
draw up v. sırayla yazmak
draw (one) to v. tahrik etmek
draw on v. tetiklemek
draw up v. (kendini) öne çıkarmak
draw in v. ayartmak
draw off v. damıtarak ayırmak
draw out v. ifade etmesini sağlamak
draw up v. (kendini) dik tutmak
draw in v. kabaca çizmek
draw out v. ortaya çıkarmak
draw in v. her bir bölümün alanı bir öncekinden küçük olacak şekilde biçimlendirmek
draw out v. rakiplerinin önüne geçmek
draw up v. son vermek
draw up v. hitama erdirmek
draw in v. hızlıca sona doğru ilerlemek
draw in v. mevsimsel olarak kısalmak
draw in v. daha tasarruflu hale gelmek
draw in v. muhafazakarlaşmak
draw someone's fire away v. ateş ederek dikkatini başka bir yöne çekmek
draw someone's fire away from something v. ateş ederek dikkatini başka bir yöne çekmek
draw something out of some place v. bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw something out v. bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak
draw in v. içine çekmek
draw away v. rakiplerinin önüne geçmek
draw away v. rakiplerini sollamak
draw away v. (rakipleriyle) arayı açmak
draw down v. -i tüketip bitirmek
draw down v. birine silah doğrultmak
draw down v. birine silah çekmek
draw up v. belge haline getirmek
draw up v. belgeleştirmek
draw up v. belge/tasarı/taslak hazırlamak
draw up v. yerinden fırlamak
draw up v. öfkeyle kalmak
draw up v. aniden ayağa kalkmak
draw up v. fırlamak
draw up v. yakına çekmek
draw up v. yaklaştırmak
draw up v. yanaştırmak
draw up v. birden/aniden durmak
draw up v. durdurmak
draw up v. aniden/birden durdurmak
draw up v. hizaya sokmak
draw up v. hizaya getirmek
draw up v. toparlamak
draw up v. bir araya getirmek
draw up v. daralmak
draw up v. sıkılaşmak
draw up v. daha sıkı hale gelmek
draw up v. belirli bir forma göre yazmak/oluşturmak/düzenlemek
draw up v. belge düzenlemek
draw up v. hizaya sokmak
draw up v. hizaya getirmek
draw up v. toparlamak
draw up v. bir araya getirmek
draw up v. sıraya sokmak
draw up v. dizmek
draw up v. durmak
draw up v. durma noktasına gelmek
draw up v. dikleşmek
draw up v. dik bir duruş takınmak
draw up v. doğrulmak
draw up v. dimdik durmak
draw up v. belirli bir forma göre yazmak/oluşturmak/düzenlemek
draw up v. belge düzenlemek
draw up v. yakına çekmek
draw up v. yaklaştırmak
draw up v. yanaştırmak
draw up v. doğrulmak
draw up v. dikleşmek
draw up v. dik bir duruş takınmak
draw up v. durmak
draw up v. durma noktasına gelmek
draw up v. durdurmak
draw up v. neredeyse durdurmak
draw up v. hizaya sokmak
draw up v. hizaya getirmek
draw up v. toparlamak
draw up v. bir araya getirmek
draw (something) over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstünü örtmek/kaplamak
draw (something) over (someone or something) v. örtüyle örtmek
draw (something) over (someone or something) v. örtü çekmek
draw something over someone or something v. birinin/bir şeyin üstünü örtmek
draw something over someone or something v. örtüyle örtmek
draw something over someone or something v. örtü çekmek
draw (something) to v. (bir şeyi) kapatmak
draw (something) to v. çekip kapatmak
draw someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi çekmek
draw someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi yaklaştırmak
draw someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi yanaştırmak
draw someone or something toward someone or something v. birini/bir şeyi çekmek
draw someone or something toward someone or something v. birini/bir şeyi yaklaştırmak
draw someone or something toward someone or something v. birini/bir şeyi yanaştırmak
draw something to v. bir şeyi kapatmak/çekmek/örtmek (perde, örtü)
draw something to v. bir şeyi aralık/hafif açık bırakmak (perde, kapı)
draw forth v. öne sürmek
draw forth v. ortaya sürmek/koymak
draw forth v. göstermek
draw forth v. gözler önüne sermek
draw forth v. açığa çıkarmak
draw forth v. sunmak
draw (someone or something) toward (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek
draw (someone or something) toward (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) yaklaştırmak
draw (someone or something) toward (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru çekmek
draw (someone or something) toward (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru yaklaştırmak
draw from v. bir şeyden çizmek
draw from v. bir şeye bakarak çizmek
draw from v. bir şeyi referans alarak çizmek
draw (someone or something) out of (someone or something) v. (birinin) ağzından laf almak
draw (someone or something) out of (someone or something) v. (birine) bir şeyi söyletmek/anlattırmak
draw (someone or something) out of (someone or something) v. (birinden bir bilgi) almak
draw (someone or something) out of (someone or something) v. (birinden bir şeyi) öğrenmek
draw (something) out of (someone) v. (birinin) ağzından laf almak
draw (something) out of (someone) v. (birine) bir şeyi söyletmek/anlattırmak
draw (something) out of (someone) v. (birinden bir bilgi) almak
draw (something) out of (someone) v. (birinden bir şeyi) öğrenmek
draw (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak
draw (someone or something) out of (something) v. (birinin/bir şeyin) saklandığı yerden çıkmasını sağlamak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw something up v. bir şeyi çekmek
draw something up v. bir şeyi yakına çekmek
draw something up v. bir şeyi yanaştırmak/yaklaştırmak
draw something up v. belge düzenlemek
draw something up v. evrak hazırlamak
draw someone or something out of some place v. birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw someone or something out v. birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak
draw ahead (of someone or something ) v. (birinin/bir şeyin) önüne geçmek
draw ahead (of someone or something ) v. (hareket halindeki birini/bir şeyi) geçmek
draw alongside v. yanaşmak
draw alongside v. yaklaşmak
draw alongside v. yetişmek
draw apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kendini geri çekmek
draw apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
draw apart (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) geri çekilmek
draw away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kendini geri çekmek
draw away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
draw away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) geri çekilmek
draw aside v. kenara çekilmek
draw aside v. yana çekilmek/kaymak
draw someone aside v. birini kenara çekmek
draw someone aside v. birini yana çekmek
draw away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
draw away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) geri çekilmek