için çalışan - Turco Inglés Diccionario
Historia

için çalışan



Significados de "için çalışan" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
için çalışan to prep.

Significados de "için çalışan" con otros términos en diccionario inglés turco: 80 resultado(s)

Turco Inglés
General
barış sağlamak için çalışan kimse peacebuilder n.
işveren tarafından dadı, bahçıvan veya bir evde çalışan başka bir işçi için ödenen sosyal güvenlik ve tıbbi bakım sigortası vergilerinin bir kısmı nanny tax n.
maden için mafya olarak çalışan kişi tributer n.
işvereni tarafından önemli bir pozisyon için yedek olarak belirlenmiş çalışan key employee n.
polis için çalışan aborjin izci black tracker [australia] n.
bir şeyin lekeli veya alacalı görünmesi için çalışan kimse mottler n.
(bilim için) sualtında çalışan kimse oceanaut n.
(orta çağ'da) belirli bir zanaat veya ticaretle uğraşan kimselerden oluşup mesleklerinin ve meslektaşlarının refahı için çalışan ve bazen yönetime katılan bir birlik guild n.
patronunun çıkarları için çalışan ve genellikle kanunsuz yöntemleri kullanan kimse hired gun n.
önemsiz ve nahoş işleri yapmak için görevlendirilmiş çalışan hireling n.
seyahat eden sanatçılar için çalışan ve ekipman bakımı yapan kimse roadie n.
seyahat eden sanatçılar için çalışan ve ekipman bakımı yapan kimse road manager n.
şirket için çalışan operatör company operator n.
(gazete veya dergilere satmak için) ünlüleri fotoğraflamaya çalışan serbest fotoğrafçı paparazzo n.
saddam hüseyin için çalışan özel bir askeri yapılanma fedayeen saddam n.
(tütün için) kolla çalışan pres prise n.
selamet ordusu'nun evsizler için çalışan kurumu shelter n.
(aynı satıcı için çalışan) hayat kadınları stable n.
başkasının yerine çalışan (geçici bir süre için) substitute adj.
sadece kar için çalışan banausic adj.
sadece kar için çalışan banausian adj.
sadece para için çalışan hireling adj.
kendi için çalışan free-lance adj.
Phrasals
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for v.
birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek front for (someone or something) v.
Phrases
aynı anda aynı şeyi yapmaya çalışan iki kişi için kullanılan bir deyim after you, my dear alphonse expr.
Colloquial
not için çalışan öğrenci grade-grubbing n.
sadece iyi not almak için çalışan öğrenci grade-grubbing n.
not için çalışan öğrenci grade-grubbing n.
sadece iyi not almak için çalışan öğrenci grade-grubbing n.
şirketi sendikalaştırmak için orada işe girmeye çalışan kimse salt n.
Idioms
çalışan ailelerin çocukları için kullanılan bir terim a latchkey kid n.
çalışan ailelerin çocukları için kullanılan bir terim a latchkey child n.
iyi/yüksek notlar almak için çok çalışan öğrenci marksman n.
not için çalışan öğrenci marksman n.
çalışan anneler için çizilmiş esnek saatler gibi faydaları olan fakat onlara yükselmek için çok az olanak tanıyan bir kariyer planı mommy track n.
özel bir şirket için çalışan dedektif ya da koruma company bull n.
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışan ikili strange bedfellows n.
fayda için başkalarına yaranmaya çalışan on the make adj.
Trade/Economic
bir fabrikada çalışan işçilere başka bir sendikaya üye olmamaları için imzalatılan sözleşme yellowdog contract n.
çalışan için hisse senedi sahipliği planı esop n.
doktor vb randevularına icabet etmek için iş yerinden çalışan tarafından alınan mazeret izni flex day n.
farklı kişiler için çalışan daktilografların (sekreterlerin) bir arada bulunduğu oda/salon typing pool n.
farklı kişiler için çalışan daktilografların (sekreterlerin) bir arada bulunduğu oda/salon secretarial pool n.
tek bir şirket için çalışan hesap uzmanı private accountant n.
(abd ve kanada'da) piyasaya olan güveni artırmak için çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluş bbb (better business bureau) n.
Law
(ingiltere'de) işverenin mali yükümlülükleri yerine getirmek için çalışan ücretlerinden kesmesini gerektiren mahkeme kararı attachment of earnings n.
Politics
rekabetçiliği teşvik etmek ve teknolojinin ekonomik büyümedeki etkisini en üst düzeye çıkarmak için sektörler ile birlikte çalışan, abd ticaret bakanlığı'na bağlı ajans technology administration n.
çalışan insanlar için daha iyi sosyal ve ekonomik koşulları savunan 19. yüzyıl ingiliz reformcusu chartist n.
oy almak için bir siyasi parti veya grup için çalışan kimse worker n.
genellikle kamuya yansıtmadan nüfuzunu kullanarak siyasi bir kurum için çalışan kimse operative n.
yalnızca kısa vadede gerçekleşmesi mümkün görülen hedefler için çalışan siyasi parti üyesi possibilist n.
Institutes
abd bilgi sistemlerini korumak ve yabancı istihbarat bilgisi üretmek için çalışan kriptoloji organizasyonu national security agency n.
Industry
ekili araziyi, sözleşmeli çiftçilere veya tarlada çalışan işçilere doğru ödeme yapabilmek için ölçen kimse measurer n.
eş zamanlı olarak birden fazla işveren için çalışan kimse portfolio worker n.
bir şirketin belirli bir proje, iş gibi durumlar için istihdam ettiği toplam çalışan sayısı workforce n.
eski bir çalışan için iş bulmak outplace v.
Insurance
ölümü büyük kayba sebep olacak deneyimli çalışan için çıkarılan hayat sigortası poliçesi key-man assurance n.
Technical
rölantide çalışan motorun (karbondan arındırmak için) gaz kelebeğini açmak clear v.
Computer
aynı ağ üzerinde çalışan bir grup insan için tasarlanan programlar groupware n.
işletim sistemi ile çalışan ve komutları girip uygulatmak için kullanılan program shell n.
Electric
elektrikle çalışan araç için havai kablolardan güç alan, metalden imal edilmiş akım toplama cihazı trolley shoe n.
Mechanic
aktarılmış hareketin hızını veya yönünü değiştirmek için başka bir dişli mekanizma ile beraber çalışan dişli çark geared wheel n.
Woodworking
ahşabı delmek için kullanılan ve basınçlı havayla çalışan alet woodborer n.
Aeronautic
hafif hava aracına takılıp yardımcı motoru döndürmek için rüzgarla çalışan pervane windmill n.
Mining
bir maden için mafya olarak çalışan kimse tributor n.
Medical
(yara gibi lezyonların pansumanı için) doktor yardımcısı olarak çalışan kimse dresser n.
Agriculture
daha hızlı ekim için çapa gibi çalışan tekerlekli ve bir veya iki kulplu bir alet hoe n.
Religious
roma katolik kilisesi ve anglikan kilisesinin birleşmesi için çalışan kimse reunionist n.
Environment
çevrenin veya çevresel kaynakların korunması için çalışan dernek conservancy n.
Military
askeri yük taşımak için filo halinde çalışan ve merkezden kontrol edilen sökülüp takılabilir bir konteyner military van (container) n.
Cinema
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity girl n.
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan continuity clerk n.
Abbreviation
ingiltere'de ileri ve yüksek eğitimde görev alan öğretmenler için çalışan bir sendika natfhe (national association of teachers in further and higher education) n.
matbaacılar, grafikerler ve medya personeli için çalışan bir ingiliz sendikası natsopa (national society of operative printers and assistants) n.
Slang
günlük işlerde çalışan işçilerin bir işveren tarafından tutulmak için bir araya geldiği yer slave market n.
küçük ödüller için çok çalışan kimse grunge n.
özellikle internette kışkırtıcı, tartışmalı veya ofansif şeyler yaparak veya söyleyerek havalı olmaya çalışan kişileri tanımlamak için kullanılan ifade edgelord n.
British Slang
sosyal standartları düşük olan genelde çalışan kesimden olup fazla zeki olmayan ve kötü giyinen kızları nitelemek için söylenen aşağılayıcı bir söz sharon and tracy n.
Modern Slang
sadece reklamlar için trafik çekmeye çalışan ve doğru düzgün bir içeriği olmayan web sitesi ad trap n.