Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | kıtlık | scarcity n. | ||
There is a scarcity of donations in my own country and many others. Benim ülkemde ve diğer pek çok ülkede bağış kıtlığı var. More Sentences |
||||
Common Usage | kıtlık | famine n. | ||
Indeed, famine and death from starvation on a huge scale are being used as weapons of war in Sudan. Nitekim Sudan'da kıtlık ve açlıktan ölüm büyük ölçekte bir savaş silahı olarak kullanılmaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kıtlık | famine n. | ||
Indeed, famine and death from starvation on a huge scale are being used as weapons of war in Sudan. Nitekim Sudan'da kıtlık ve açlıktan ölüm büyük ölçekte bir savaş silahı olarak kullanılmaktadır. More Sentences |
||||
General | kıtlık | drought n. | ||
Many peasants died during the drought. Kıtlık süresince birçok köylü öldü. More Sentences |
||||
General | kıtlık | shortage n. | ||
The risk of shortages is quite small. Kıtlık riski oldukça düşüktür. More Sentences |
||||
General | kıtlık | lack n. | ||
There was a great lack of rice that year. O yıl büyük bir pirinç kıtlığı vardı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | kıtlık | shortage n. | ||
The risk of shortages is quite small. Kıtlık riski oldukça düşüktür. More Sentences |
||||
Trade/Economic | kıtlık | scarcity n. | ||
There is a scarcity of donations in my own country and many others. Benim ülkemde ve diğer pek çok ülkede bağış kıtlığı var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kıtlık | failure n. | ||
General | kıtlık | penury n. | ||
General | kıtlık | exility n. | ||
General | kıtlık | dearth n. | ||
General | kıtlık | squeeze n. | ||
General | kıtlık | exiguousness n. | ||
General | kıtlık | paucity n. | ||
General | kıtlık | sparess n. | ||
General | kıtlık | scarceness n. | ||
General | kıtlık | exiguity n. | ||
General | kıtlık | famines n. | ||
General | kıtlık | poverty n. | ||
General | kıtlık | wolf n. | ||
General | kıtlık | derth n. | ||
General | kıtlık | drouth n. | ||
General | kıtlık | drowth [obsolete] n. | ||
General | kıtlık | famishment n. | ||
General | kıtlık | pine [obsolete] n. | ||
General | kıtlık | fault [obsolete] n. | ||
General | kıtlık | penury n. | ||
General | kıtlık | fewness n. | ||
General | kıtlık | scant [dialect] n. | ||
General | kıtlık | shtg (shortage) n. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kıtlık | chameleon diet [obsolete] n. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | kıtlık | dearth n. | ||
Politics | ||||
Politics | kıtlık | hunger n. | ||
Food Engineering | ||||
Food Engineering | kıtlık | dearth of something n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | kıtlık | solitude n. | ||
Archaic | kıtlık | solitude n. |