Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
odds
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"odds"
en diccionario turco inglés : 37 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
odds
n.
ihtimal
2
General
odds
n.
şans
3
General
odds
n.
fark
4
General
odds
n.
kavga
5
General
odds
n.
anlaşmazlık
6
General
odds
n.
üstünlük
7
General
odds
n.
olasılık
8
General
odds
n.
eşitsizlik
9
General
odds
n.
avantaj
10
General
odds
n.
(bahiste) ikramiye oranı
11
General
odds
n.
bir olayın gerçekleşme olasılığının gerçekleşmeme olasılığına oranı
12
General
odds
n.
bir şeyin diğerini geçme miktarı
13
General
odds
n.
bir şeyin diğerini geçme derecesi
14
General
odds
n.
bir şeyin diğerinden az olma miktarı
15
General
odds
n.
bir şeyin diğerinden az olma derecesi
16
General
odds
n.
bir yarışmacının diğerine göre sahip olduğuna karar verilen avantaj
17
General
odds
n.
önem
18
General
odds
n.
kar
19
General
odds
n.
kazanç
20
General
odds
n.
yüzde
21
General
odds
n.
kullanım
22
General
odds
n.
bozuşma
23
General
odds
n.
çekişme
24
General
odds
n.
çelişki
25
General
odds
n.
uyuşmazlık
26
General
odds
n.
lütuf
27
General
odds
n.
iyilik
28
General
odds
n.
özel muamele
29
General
odds
n.
özel ilgi
30
General
odds
n.
özel sevgi
Medical
31
Medical
odds
n.
olupolmamasılık
Psychology
32
Psychology
odds
n.
bahis oranı
Sport
33
Sport
odds
n.
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen belirli sayıdaki puan
34
Sport
odds
n.
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen puan avantajı
Wagering
35
Wagering
odds
n.
bookmakerlerin bahisçilere sunduğu oranlar
Archaic
36
Archaic
odds
n.
avantajlı durumda olma
37
Archaic
odds
n.
avantajlı konumda olma
Significados de
"odds"
con otros términos en diccionario inglés turco: 307 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
odds and ends
n.
ufak tefek şey
2
General
odds and ends
n.
ıvır zıvır
3
General
odds and ends
n.
ufak tefek şeyler
4
General
odds and ends
n.
öteberi
5
General
odds-maker
n.
bahisçi
6
General
odds-maker
n.
bahis oynatan kimse
7
General
odds-maker
n.
ganyancı
8
General
odds [uk]
n.
önemli fark
9
General
odds [obsolete]
n.
benzememe derecesi
10
General
odds [obsolete]
n.
benzemezlik derecesi
11
General
odds and ends
n.
ilgilenilecek çeşitli küçük meseleler
12
General
odds-on
n.
avantajlı üstünlük
13
General
slim odds
n.
düşük ihtimal
14
General
slim odds
n.
az olasılık
15
General
be at odds with
v.
aykırı olmak
16
General
be at odds
v.
aralarında anlaşmazlık olmak
17
General
be at odds
v.
araları açık olmak (birilerinin)
18
General
set at odds
v.
ara bozmak
19
General
be a odds with
v.
araları bozulmak
20
General
be a odds with
v.
araları açılmak
21
General
take odds
v.
avans sayı almak
22
General
set at odds
v.
birbirine düşürmek
23
General
odds [dialect] [uk]
v.
(değiştirerek) bazı ayarlamalar yapmak
24
General
at odds
adj.
araları açık
25
General
overthe odds
adj.
genel fiyatından fazla
26
General
at odds with
adj.
ile anlaşmazlık içinde
27
General
odds-on
adj.
kazanma olasılığı eşit olan
28
General
odds-on
adj.
kazanma olasılığı az olan
29
General
odds-on
adj.
az riskli
30
General
odds-on
adj.
iyice
31
General
odds-on
adj.
oldukça güvenli
32
General
odds-on
adj.
oldukça emin
33
General
despite overwhelming odds against
adv.
-e karşı yoğun engellere rağmen
34
General
at odds
adv.
kavgalı
35
General
odds are
adv.
büyük ihtimalle
36
General
odds are
adv.
kuvvetle muhtemel
Phrases
37
Phrases
by all odds [us]
adv.
kesinlikle
38
Phrases
by all odds [us]
adv.
kati surette
39
Phrases
by all odds [us]
adv.
katiyetle
40
Phrases
by all odds [us]
adv.
kesinkes
41
Phrases
by all odds [us]
adv.
her hâlde
42
Phrases
by all odds [us]
adv.
her halükarda
43
Phrases
by all odds [us]
adv.
her bakımdan/yönden
44
Phrases
by all odds [us]
adv.
her açıdan/koşulda
45
Phrases
by all odds [us]
adv.
koşulsuz olarak
46
Phrases
by all odds [us]
adv.
kayıtsız şartsız
47
Phrases
by all odds [us]
adv.
mutlak surette
48
Phrases
by all odds [us]
adv.
yüzde yüz
49
Phrases
by all odds [us]
adv.
banko
50
Phrases
by all odds [us]
adv.
hiç kuşkusuz/şüphesiz/tartışmasız
51
Phrases
by all odds [us]
adv.
kuşku/şüphe/su götürmez bir şekilde
52
Phrases
by all odds [us]
adv.
kesin/belirgin/inkar edilemez bir şekilde
53
Phrases
by all odds [us]
adv.
açık ara
54
Phrases
by all odds [us]
adv.
kat kat
55
Phrases
by all odds [us]
adv.
katbekat
56
Phrases
by all odds [us]
adv.
belirgin bir farkla
57
Phrases
by all odds [us]
adv.
ziyadesiyle
58
Phrases
by all odds [us]
adv.
fersah fersah
59
Phrases
the odds are that
expr.
ihtimali var ki
60
Phrases
may the odds be ever in your favor (hunger games quote)
expr.
şans sonsuza dek sizinle olsun
61
Phrases
(the) odds are (that)
expr.
büyük ihtimalle
62
Phrases
(the) odds are (that)
expr.
büyük olasılıkla
63
Phrases
(the) odds are (that)
expr.
yüksek ihtimalle
64
Phrases
(the) odds are (that)
expr.
muhtemelen
65
Phrases
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) pek mümkün değil
66
Phrases
(the) odds are against (something)
expr.
her şey (bir şeyin) karşısında
67
Phrases
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) uzak ihtimal
68
Phrases
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) pek olası değil
69
Phrases
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) için pek şans yok
70
Phrases
in spite of all odds
expr.
tüm zorluklara rağmen
Colloquial
71
Colloquial
odds and ends
n.
döküntüler
72
Colloquial
long odds
n.
gerçekleşmesi olanaksız şey
73
Colloquial
odds and sods
n.
ıvır zıvır
74
Colloquial
odds and ends
n.
ıvır zıvır
75
Colloquial
odds and ends
n.
ufak tefek şeyler
76
Colloquial
odds and sods [uk]
n.
sıradan insanlar
77
Colloquial
odds and sods [uk]
n.
sıradan kimseler
78
Colloquial
be at odds
v.
araları bozulmak
79
Colloquial
set at odds
v.
aralarını bozmak
80
Colloquial
be at odds
v.
arası bozulmak
81
Colloquial
give odds
v.
bahse tutuşmak
82
Colloquial
set at odds
v.
birbirlerine düşürmek
83
Colloquial
beat the odds
v.
bir güçlüğü aşmak
84
Colloquial
be at odds
v.
biriyle anlaşmazlığa düşmek
85
Colloquial
give odds
v.
bahse girmek
86
Colloquial
lay odds
v.
bahse girmek
87
Colloquial
lay odds
v.
bahse tutuşmak
88
Colloquial
set at odds
v.
birbirine düşürmek
89
Colloquial
beat the odds
v.
bir zorluğu aşmak
90
Colloquial
take odds
v.
kazanma şansı az olana oynamak
91
Colloquial
take odds
v.
kazanma şansı az olana bahse girmek
92
Colloquial
beat the odds
v.
üstesinden gelmek
93
Colloquial
beat the odds
v.
zoru başarmak
94
Colloquial
odds-on
adj.
kazanma olasılığı diğerlerinden yüksek olan
95
Colloquial
odds-on
adj.
kazanması muhtemel olan
96
Colloquial
odds-on
adj.
yüksek başarı şansına sahip olan
97
Colloquial
what are the odds
expr.
olasılığı/ihtimali ne/kaç?
98
Colloquial
what are the odds
expr.
vay be şansa bak! şansa bak! kör talih!
99
Colloquial
odds bodkins
expr.
vay canına
100
Colloquial
odds bodkins
expr.
daha da neler
101
Colloquial
odds bodkins
expr.
hadi canım
102
Colloquial
odds bodkins
expr.
yapma be
103
Colloquial
odds bodkins
expr.
olamaz
104
Colloquial
odds bodkins
expr.
şu işe bak
105
Colloquial
over the odds
expr.
astronomik (fiyat)
106
Colloquial
at odds
expr.
anlaşmazlık içinde
107
Colloquial
at odds
expr.
arası bozuk
108
Colloquial
over the odds
expr.
beklenenin üzerinde (fiyat)
109
Colloquial
over the odds
expr.
çok pahalı
110
Colloquial
over the odds
expr.
çok yüksek (fiyat)
111
Colloquial
over the odds
expr.
fahiş
112
Colloquial
at odds
expr.
karşıt görüşte
113
Colloquial
over the odds
expr.
normalin üzerinde (fiyat)
114
Colloquial
odds and sods
expr.
ufak tefek önemsiz
115
Colloquial
give odds that
expr.
kalıbımı basarım ki
116
Colloquial
give odds that
expr.
bahse girerim ki
Idioms
117
Idioms
odds-on favorite
n.
altılıda/bahiste tek
118
Idioms
odds-on favorite
n.
bahisçilerin tek favorisi
119
Idioms
odds-on favorite
n.
favori
120
Idioms
odds-on favorite
n.
kazanma ihtimali rakiplerinden fazla olan
121
Idioms
odds-on favorite
n.
tek favori
122
Idioms
odds-on favorite
n.
yarışı kazanacağına kesin gözüyle bakılan
123
Idioms
ask no odds
v.
hiçbir şey istememek
124
Idioms
be at odds
v.
anlaşmazlığa düşmek
125
Idioms
be at odds with someone
v.
araları açılmak
126
Idioms
be at odds with someone
v.
araları bozulmak
127
Idioms
pay over the odds
v.
bir servet ödemek
128
Idioms
pay over the odds
v.
değerinden fazla para ödemek
129
Idioms
pay over the odds
v.
ederinden daha fazla ödemek
130
Idioms
stack the odds against
v.
engellemek
131
Idioms
be at odds
v.
ihtilafa düşmek
132
Idioms
be at odds with something
v.
-ile çelişmek
133
Idioms
be at odds with something
v.
-den farklı olmak
134
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
135
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
136
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
137
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
138
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
139
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
140
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
141
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
142
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
143
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
144
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
145
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
146
Idioms
stack the odds in (someone's or something's) favor
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
147
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
148
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
149
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
150
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
151
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
152
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
153
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
154
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
155
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
156
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
157
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
158
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
159
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
160
Idioms
be at odds over something
v.
bir konu üzerinde anlaşmazlık içinde olmak
161
Idioms
be at odds over something
v.
bir konuda ihtilaf içinde olmak
162
Idioms
shout the odds
v.
sinirle bağırmak
163
Idioms
shout the odds
v.
bağırıp çağırmak
164
Idioms
shout the odds
v.
tehditkar şekilde bağırmak
165
Idioms
shout the odds
v.
tehditler savurmak
166
Idioms
shout the odds
v.
inatçı ve yüksek sesle konuşmak
167
Idioms
shout the odds
v.
dediğim dedik bir tavırla konuşmak
168
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) anlaşamamak
169
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) anlaşmazlığa düzmek
170
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası bozuk olmak
171
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası açık olmak
172
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) ihtilafa düşmek
173
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(biriyle/bir şeyle) uyuşmamak
174
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(birbirine/bir şeye) aykırı olmak
175
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(birbirine/bir şeye) uymamak
176
Idioms
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
(birbiriyle/bir şeyle) eşleşmemek
177
Idioms
be at odds (with)
v.
(ile) uyuşmamak
178
Idioms
be at odds (with)
v.
(ile) eşleşmemek
179
Idioms
give odds that (something will happen)
v.
(bir şey olacağına) kalıbını basmak
180
Idioms
give odds that (something will happen)
v.
(bir şey olacağına) bahse girmek
181
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
182
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
183
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) karşı haksız avantaj sağlamak
184
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
hile yaparak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
185
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çalım atmak
186
Idioms
stack the odds against (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine çevirmek
187
Idioms
the odds are in favor of something
expr.
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
188
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
189
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
şansı yaver gidiyor
190
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
191
Idioms
it makes no odds to me
expr.
benim için hava hoş
192
Idioms
give someone odds that
expr.
bahse girerim ki
193
Idioms
I'll give you odds that
expr.
bahse girerim ki
194
Idioms
against all odds
expr.
bütün engellere rağmen
195
Idioms
odds are against you there
expr.
bu konuda her şey sana karşı
196
Idioms
it makes no odds to me
expr.
beni bozmaz
197
Idioms
it makes no odds to me
expr.
bana uyar
198
Idioms
against all the odds
expr.
bütün engellere rağmen
199
Idioms
against the odds
expr.
bütün olanaksızlıklara rağmen
200
Idioms
against all the odds
expr.
her şeye rağmen
201
Idioms
against all odds
expr.
her şeye rağmen
202
Idioms
the odds are stacked against me
expr.
ibre benden yana değil
203
Idioms
give someone odds that
expr.
kalıbımı basarım ki
204
Idioms
the odds are stacked against me
expr.
kazanmam/başarılı olmam pek mümkün değil. ibre benden yana değil
205
Idioms
the odds are stacked against me
expr.
kazanma/başarılı olma ihtimalim düşük/zayıf
206
Idioms
I'll give you odds that
expr.
kalıbımı basarım ki
207
Idioms
the odds are stacked against me
expr.
şansım yaver gitmiyor
208
Idioms
against all the odds
expr.
tüm zorluklara rağmen
209
Idioms
against all odds
expr.
tüm olanaksızlıklara rağmen
210
Idioms
against all the odds
expr.
tüm olanaksızlıklara rağmen
211
Idioms
against all odds
expr.
tüm tuhaflıklara rağmen
212
Idioms
against all odds
expr.
tüm zorluklara rağmen
213
Idioms
against all the odds
expr.
tüm tuhaflıklara rağmen
214
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
215
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
216
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
217
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
218
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
219
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
220
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
221
Idioms
at odds with the world
expr.
hayatından memnun olmayan
222
Idioms
at odds with the world
expr.
hayatta ne yapacağına karar vermemiş
223
Idioms
at odds with the world
expr.
başkalarıyla çelişki halinde
224
Idioms
at odds with the world
expr.
başkalarına aykırı
225
Idioms
at odds with yourself
expr.
hayatından memnun olmayan
226
Idioms
at odds with yourself
expr.
hayatta ne yapacağına karar vermemiş
227
Idioms
at odds with yourself
expr.
başkalarıyla çelişki halinde
228
Idioms
at odds with yourself
expr.
başkalarına aykırı
229
Idioms
by all odds
expr.
kesinlikle
230
Idioms
by all odds
expr.
tartışmasız
231
Idioms
by all odds
expr.
su götürmez
232
Idioms
by all odds
expr.
her açıdan
233
Idioms
by all odds
expr.
açık ara
234
Idioms
by all odds
expr.
şüphesiz
235
Idioms
by all odds
expr.
kuşkusuz
236
Idioms
at odds over (something)
expr.
(bir konuda) anlaşmazlık içinde
237
Idioms
at odds over (something)
expr.
(bir konuda) ihtilaf içinde
238
Idioms
at odds over (something)
expr.
(bir konuda) uyuşmazlık içinde
239
Idioms
at odds over (something)
expr.
(bir konuda) çatışma içinde
240
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
çelişki içerisinde
241
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
kendi içerisinde anlaşmazlık içinde
242
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
tutarsızlık içerisinde
243
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
(kendinden) hoşnut değil
244
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
(kendinden) memnun değil
245
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
(kendinden) rahatsız
246
Idioms
at odds with (oneself)
expr.
(kendinden) emin değil
247
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) arası bozuk
248
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) arası açık
249
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) kavgalı
250
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) karşıt görüşte
251
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) anlaşmazlık içinde
252
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) birbirine düşmüş
253
Idioms
at odds with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) anlaşmazlığa düşmüş
254
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle arası bozuk
255
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle arası açık
256
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle kavgalı
257
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle karşıt görüşte
258
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle anlaşmazlık içinde
259
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle birbirine düşmüş
260
Idioms
at odds with someone
expr.
biriyle anlaşmazlığa düşmüş
261
Idioms
at odds with something
expr.
bir şeyden çok farklı
262
Idioms
at odds with something
expr.
bir şeye zıt
263
Idioms
at odds with something
expr.
bir şeye aykırı
264
Idioms
at odds with something
expr.
bir şeyle çelişkili
265
Idioms
the cards/odds are stacked against somebody/something
expr.
durum/şans/ihtimaller (birinden/bir şeyden) yana değil
266
Idioms
the cards/odds are stacked against somebody/something
expr.
durum/ihtimaller (birinin/bir şeyin) lehine değil
267
Idioms
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
268
Idioms
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
269
Idioms
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
270
Idioms
the odds are against (someone or something)
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
271
Idioms
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) bir şey yapmada hiç/neredeyse hiç şansı yok
272
Idioms
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
273
Idioms
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
274
Idioms
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
275
Idioms
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
276
Idioms
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
277
Idioms
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
278
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şansı yüksek
279
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması mümkün
280
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması olası
281
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) lehine
282
Idioms
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
durum/şartlar (birinden/bir şeyden) yana
Speaking
283
Speaking
I'll lay odds
expr.
bahse girerim
284
Speaking
it makes no odds
expr.
fark etmez
285
Speaking
what's the odds?
expr.
ne yazar?
286
Speaking
it makes no odds
expr.
önemi yok
287
Speaking
what's the odds?
expr.
ne fark eder?
288
Speaking
what's the odds?
expr.
ne çıkar?
289
Speaking
the odds are stacked against me
expr.
şartlar benim aleyhime
290
Speaking
the odds are against one
expr.
talih yüzüne gülmüyor
Technical
291
Technical
odds ratio
n.
(göreceli) risk oranı
292
Technical
odds ratio
n.
(tahmini) risk oranı
Statistics
293
Statistics
odds ratio
n.
bahis oranı
294
Statistics
odds ratio
n.
göreceli olasılıklar oranı
295
Statistics
log odds ratio
n.
log odds oranı
296
Statistics
log odds ratio
n.
logaritmik olasılık oranı
297
Statistics
odds ratio
n.
olasılık oranı
298
Statistics
odds ratio
n.
tahmini rölatif risk
Wagering
299
Wagering
shortening the odds
n.
bahislerin fazla yapıldığından oran miktarının alçaltılması
300
Wagering
even odds
n.
eşit şans
301
Wagering
odds compiler
n.
oranları hazırlayan kişi
302
Wagering
fixed odds betting
n.
sabit ihtimalli bahis oyunu
303
Wagering
betting odds
n.
bahisçinin bahsinin daha büyük olduğu oran
304
Wagering
odds-on
n.
avantajlı ikramiye oranı
305
Wagering
odds-on
n.
avantajlı bahis oranı
306
Wagering
short odds
n.
yakın ihtimal
307
Wagering
short odds
n.
neredeyse kesin sonuç
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of odds
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy