olacağını - Turco Inglés Diccionario
Historia

olacağını



Significados de "olacağını" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
olacağını to prep.

Significados de "olacağını" con otros términos en diccionario inglés turco: 66 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kötü bir şey olacağını sezme foreboding n.
General
kötü bir şey olacağını önceden hissedebilme forebodingness n.
kötü bir şey olacağını sezme foreholding n.
tahmin etmek (bir şeyin olacağını) suspect v.
şeklinin nasıl olacağını önceden belirlemek preform v.
kaça mal olacağını hesap etmek cost v.
kötü bir şey olacağını sezmek mistrust v.
kötü bir şey olacağını sezemeyen unforeboding adj.
olacağını sezerek forefeelingly adv.
işte böyle (bir şeyin nasıl olacağını gösterirken) like so interj.
Phrasals
olacağını düşünmek cast someone as something v.
(bir şeyin olacağını) düşünmek count on (something) v.
(bir şeyin olacağını/gerçekleşeceğini) ummak count on (something) v.
(bir şeyin olacağını) düşünmek count upon (something) v.
(bir şeyin olacağını/gerçekleşeceğini) ummak count upon (something) v.
(bir şeyden) sonra ne olacağını görmek/tahmin etmek/hayal etmek see beyond (something) v.
Phrases
ileride kötü şeylerin olacağını belirtmekte kullanılan deyim beware the ides of march expr.
yarının nelere gebe olacağını bilemezsin life is like a box of chocolates expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade (the) clock is ticking expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade biological clock is ticking expr.
Proverb
bir şeyin problem olacağını düşünüyorsan durduk yere üstüne gitme/onu körükleme don't trouble trouble till trouble troubles you
Colloquial
(bir şeyin olacağını/olduğunu) kesin olarak bilmek be certain that (something will happen or is the case) v.
ben (bir şeyin olacağını veya durumun böyle olduğunu) düşünüyorum the betting (line) is (that) expr.
ben (bir şeyin olacağını veya durumun böyle olduğunu) düşünüyorum the betting is that expr.
ben (bir şeyin olacağını veya durumun böyle olduğunu) düşünüyorum the betting is (that) expr.
doktorum bana birkaç kilo verirsem iyi olacağını söyledi my doctor told me I could stand to lose a few pounds expr.
kimse yarın ne olacağını bilemez nobody knows what will happen tomorrow expr.
kimse gelecekte ne olacağını bilemez nobody knows what will happen in the future expr.
Idioms
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek bet (someone) a pound to a penny v.
olacağını/geleceğini hiç beklememek not hold (one's) breath v.
olacağını sanmamak/düşünmemek not hold (one's) breath v.
bir şeyin olacağını önceden tahmin etmek/hissetmek see it coming v.
bir şeyin olacağını önceden tahmin etmek/ hissetmek see it coming v.
bebeği olduğunu/olacağını öğrenmek hear the patter of tiny feet v.
emekli olacağını söyleyip çalışmaya devam etmek do a melba [australia] v.
(birinin veya bir şeyin) başarısız olacağını tahmin etmek point the bone at (someone or something) [australia] v.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek lay (someone) a pound to a penny v.
(bir şeyin) olacağını önceden bilmek/hissetmek know (something) is coming v.
(bir şeye) patlayacağını/mal olacağını düşünmek estimate the cost at (something) v.
(bir şeyin) olacağını öngörmek see (something) coming v.
(bir şeyin) olacağını önceden sezmek see (something) coming v.
Speaking
böyle bir şeyin olacağını biliyordum I knew something like this was gonna happen expr.
bunun olacağını söylemiştim I told you this would happen expr.
bunun olacağını da nereden çıkartıyorsun? what makes you think that's gonna happen? expr.
bunun yardımcı olacağını düşünüyorum I hope this is of assistance expr.
bunun olacağını hiç düşünmemişti she never thought that this would happen expr.
bunun daha eğlenceli olacağını düşünmüştüm I thought that would be more fun expr.
bunun olacağını biliyordum I saw it coming expr.
bunun olacağını hiç düşünmemiştim I never thought this would happen expr.
eninde sonunda olacağını biliyordu knew it was coming expr.
eninde sonunda olacağını biliyordu had known it was coming expr.
orada güvende olacağını düşündüren ne? what makes you think you're going to be safe there? expr.
ne zaman evde olacağını biliyor musun? do you know when you'll be home? expr.
ne olacağını bilmiyorum I don't know what's going to happen expr.
öldüğünüz zaman ne olacağını biliyor musunuz? you know what's gonna happen when you die? expr.
muhtemel ancak olacağını/gerçekleşeceğini sanmıyorum possible, but not likely expr.
ne olacağını kimse bilmez there is no saying what will happen expr.
(böyle olacağını) kim düşünürdü? who would have thought? expr.
(böyle olacağını) kim düşünürdü who could have thought? expr.
Trade/Economic
bir şirketin başka bir eyalette faaliyet göstermesi durumunda vergilerin karşılıklı olacağını öngören kanun retaliatory statute n.
Religious
dini törenlerin kural ve düzeninin nasıl olacağını anlatan kitap ceremonial n.
manevi kurtuluşun incil'e iman ile olacağını vurgulayan inanış evangelicalism n.
isa'nın yeryüzüne ikinci gelişinin milenyumdan sonra olacağını savunan kimse postmillenarian n.
Card
(briç vist oyununda kağıt dağıtıcı) destenin kozlu mu kozsuz mu olacağını seçme görevini partnerine devretmek bridge (it) v.
Music
bir bara iki veya dört ikili nota olacağını gösteren müzikal zaman işareti alla breve n.
Slang
başarılı olacağını bilmek have it knocked v.