Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
pound
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"pound"
en diccionario turco inglés : 113 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
pound
n.
hapishane
2
General
pound
n.
başıboş hayvanların muhafaza edildiği yer
3
General
pound
n.
pound
4
General
pound
n.
vuruş
5
General
pound
n.
ingiliz parası
6
General
pound
n.
paund
7
General
pound
n.
hamle
8
General
pound
n.
ağıl
9
General
pound
n.
dövme
10
General
pound
n.
yasak yere park eden araçların çekildiği otopark
11
General
pound
n.
libre
12
General
pound
n.
sahipsiz araçların tutulduğu yer
13
General
pound
n.
sahipsiz hayvanların tutulduğu yer
14
General
pound
n.
vurma
15
General
pound
n.
darbe
16
General
pound
n.
sterlin
17
General
pound
n.
paunt
18
General
pound
n.
eskiden kullanılan bir kıymetli maden ölçüm birimi
19
General
pound
n.
ahır
20
General
pound
n.
ağıl
21
General
pound
n.
hayvan tuzağı
22
General
pound
n.
hayvan tuzak kafesi
23
General
pound
n.
emanetçi
24
General
pound
n.
kişisel eşyaların emanet edildiği depo
25
General
pound
n.
küçük asya'da kullanılan eski bir para birimi
26
General
pound
n.
su kanalının iki bariyer arasında kalan bölümü
27
General
pound
n.
kanal havuzu
28
General
pound
v.
ezmek
29
General
pound
v.
küt küt atmak
30
General
pound
v.
yumruklamak
31
General
pound
v.
küt küt atmak (kalp)
32
General
pound
v.
dalgaya çarpmak (gemi)
33
General
pound
v.
dövmek
34
General
pound
v.
topa tutmak
35
General
pound
v.
havanda dövmek
36
General
pound
v.
ağır adımlarla yürümek
37
General
pound
v.
çarpmak
38
General
pound
v.
vurmak
39
General
pound
v.
çakmak
40
General
pound
v.
tokmaklamak
41
General
pound
v.
sürekli vurarak üretmek
42
General
pound
v.
sürekli basarak üretmek
43
General
pound
v.
üst üste darbelerle ortaya çıkarmak
44
General
pound
v.
asimile etmek
45
General
pound
v.
asimile olmaya zorlamak
46
General
pound
v.
sıkıştırmak
47
General
pound
v.
bastırmak
48
General
pound
v.
rap rap yürümek
49
General
pound
v.
gümbürdemek
50
General
pound
v.
gürültü ile yerinden oynamak
51
General
pound
v.
gürültülü şekilde hareket etmek
52
General
pound
v.
sürekli çalışmak
53
General
pound
v.
çok çalışmak
54
General
pound
v.
küt küt ses çıkarmak
55
General
pound
v.
aşırı gürültü yapmak
56
General
pound
v.
kulak tırmalamak
Trade/Economic
57
Trade/Economic
pound
n.
ingiliz lirası
58
Trade/Economic
pound
n.
sterlin
59
Trade/Economic
pound
n.
iskoç poundu
60
Trade/Economic
pound
n.
iskoçya'nın eski para birimi
61
Trade/Economic
pound
n.
mısır lirası
62
Trade/Economic
pound
n.
lübnan lirası
63
Trade/Economic
pound
n.
güney sudan lirası
64
Trade/Economic
pound
n.
güney sudan pound'u
65
Trade/Economic
pound
n.
sudan sterlini
66
Trade/Economic
pound
n.
suriye lirası
67
Trade/Economic
pound
n.
filistin poundu
68
Trade/Economic
pound
n.
israil'in şekelden önceki para birimi
69
Trade/Economic
pound
n.
güney afrika'nın bağımsızlığı öncesi kullanılan para birimi
70
Trade/Economic
pound
n.
fiji poundu
71
Trade/Economic
pound
n.
fiji'nin bağımsızlığa kadar kullandığı para birimi
72
Trade/Economic
pound
n.
bir poundluk banknot
73
Trade/Economic
pound
n.
türk lirası
74
Trade/Economic
pound
n.
malta lirası
Technical
75
Technical
pound
n.
ingiliz ağırlık birimi
76
Technical
pound
n.
libre
77
Technical
pound
v.
çekiç ile vurmak
Telecom
78
Telecom
pound
n.
telefondaki kare tuşu
Automotive
79
Automotive
pound
n.
libre
Aeronautic
80
Aeronautic
pound
n.
453 gr
Agriculture
81
Agriculture
pound
n.
funt
Fishery
82
Fishery
pound
n.
balık kafesi
83
Fishery
pound
n.
balık tuzağı
84
Fishery
pound
n.
balık kafesinin iç bölümü
85
Fishery
pound
n.
balık kafesinin ağlı bölümü
86
Fishery
pound
n.
balık ağı
87
Fishery
pound
n.
ıstakoz sepeti
88
Fishery
pound
n.
ıstakoz akvaryumu
89
Fishery
pound
n.
ıstakoz satılan yer
Geography
90
Geography
pound
n.
virginia eyaletinde yerleşim yeri
91
Geography
pound
n.
wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Archaic
92
Archaic
pound
v.
alıkoymak
93
Archaic
pound
v.
kapalı bir yerde tutmak
94
Archaic
pound
v.
ağıla kapatmak
95
Archaic
pound
v.
hapsetmek
96
Archaic
pound
v.
(suyu) bentle kapatmak
97
Archaic
pound
v.
(suyu) barajla engellemek
Slang
98
Slang
pound
n.
(kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
99
Slang
pound
n.
(beyzbolda) sürekli olarak bir noktaya atış yapmak
100
Slang
pound
v.
kafaya dikmek
101
Slang
pound
v.
fondip yapmak
102
Slang
pound
v.
hızlı hızlı içmek
103
Slang
pound
v.
bir kerede içmek
104
Slang
pound
v.
bir kerede kafaya dikmek
105
Slang
pound
v.
fena benzetmek
106
Slang
pound
v.
pataklamak
107
Slang
pound
v.
ağzını burnunu kırmak
108
Slang
pound
v.
sikmek
109
Slang
pound
v.
çakmak
110
Slang
pound
v.
mala vurmak
111
Slang
pound
v.
pompalamak
112
Slang
pound
v.
düzmek
113
Slang
pound
v.
düdüklemek
Significados de
"pound"
en diccionario inglés turco : 6 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
pound
lb
n.
2
General
pound
pound
n.
3
General
pound
sterling
n.
4
General
pound
pound sterling
n.
5
General
pound
quid
n.
Trade/Economic
6
Trade/Economic
pound
£
n.
Significados de
"pound"
con otros términos en diccionario inglés turco: 322 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
troy pound
n.
12 ons, 373 gram
2
General
pound sterling
n.
ingiliz lirası
3
General
pound sterling
n.
sterlin
4
General
british pound
n.
ingiliz poundu
5
General
avoirdupois pound
n.
16 ons 453 gram
6
General
troy pound
n.
12 ons
7
General
apothecaries' pound
n.
eczacı ölçüsü
8
General
green pound
n.
sterlin
9
General
pound sterling
n.
pound
10
General
apothecaries pound
n.
13 ons, 373 gram
11
General
british pound
n.
ingiliz sterlini
12
General
english pound
n.
sterlin
13
General
english pound
n.
ingiliz lirası
14
General
pound of meat
n.
yarım kilo et (453.59 gram)
15
General
dog pound
n.
köpek barınağı
16
General
pound shop
n.
bir milyoncu
17
General
a pound of cheese
n.
bir kalıp peynir
18
General
pound shop
n.
herşey birmilyoncu
19
General
pound shop
n.
her-şey bir milyoncu
20
General
pound shop
n.
herşey bir milyoncu
21
General
pound shop
n.
bir milyoncu
22
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
baskın kimse
23
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
sözü geçen kimse
24
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
piyasaya yön veren güçlü kurum
25
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
ağır top
26
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
kalantor kimse
27
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
konuşmaktan çekinilen önemli sorun
28
General
eight-hundred-pound gorilla
n.
dillendirilmeye utanılan büyük problem
29
General
lb av (pound avoirdupois.)
n.
16 ons
30
General
lb t (pound troy)
n.
12 ons
31
General
lebanese pound
n.
lübnan lirası
32
General
half pound
n.
yarım libre
33
General
brown pound
n.
britanya'daki siyahi ve asyalı azınlıkların toplu alım gücü
34
General
pound [dialect] [uk]
n.
gölet
35
General
pound [dialect] [uk]
n.
küçük havuz
36
General
pound [dialect] [uk]
n.
küçük su birikintisi
37
General
pound [us]
n.
kare işareti
38
General
pound [us]
n.
etiket işareti
39
General
pound covert
n.
kapalı barınak
40
General
pound covert
n.
kulübe
41
General
pound overt
n.
açık barınak
42
General
pound overt
n.
açık kulübe
43
General
pound sign
n.
kare işareti
44
General
pound sign
n.
etiket işareti
45
General
pound troy
n.
troy sisteminde bir ağırlık birimi
46
General
pound-breach
n.
başıboş hayvanların kapalı tutuldukları yer dağıtılarak salıverilmeleri
47
General
pound-mass
n.
bir paund-kuvvet değerinde güç uygulayan kütle
48
General
sudanese pound
n.
sudan sterlini
49
General
sudanese pound
n.
sudan'ın para birimi
50
General
pound up coffee in a mortar
v.
kahve dövmek
51
General
pound somebody to a jelly
v.
pestilini çıkarmak
52
General
pound up
v.
ağıla kapamak
53
General
pound up
v.
darp etmek
54
General
pound someone into a jelly
v.
birini pestili çıkana kadar dövmek
55
General
weigh a pound
v.
bir pound ağırlığında gelmek
56
General
pound nails
v.
çivi çakmak
57
General
pound the vase on someone
v.
vazoyu kafasına geçirmek
58
General
pound off
v.
bölümlere ayrılma
59
General
pound off
v.
parçalara ayrılma
60
General
pound off
v.
kısımlara ayrılma
61
General
pound off
v.
bölünme
62
General
pound-foolish
adj.
büyük meblağlara aklı ermeyen
63
General
pound-foolish
adj.
önemli meselelerde ihtiyatsız davranan
64
General
lbf (pound force)
abrev.
paund kuvvet
Phrasals
65
Phrasals
pound away (at someone)
v.
eleştirmek
66
Phrasals
pound something into something
v.
bir şeyle bir şeye vurmak
67
Phrasals
pound something out
v.
bir şeyi piyanoyla yüksek sesle/gürültülü bir şekilde çalmak
68
Phrasals
pound on someone
v.
birine vurmak
69
Phrasals
pound something out
v.
bir şeyi vurarak/döverek bir şeyi düzleştirmek
70
Phrasals
pound something out
v.
klavye kullanarak yazmak
71
Phrasals
pound away (at someone)
v.
(birisine) (sopayla/copla vb.) vurmak
72
Phrasals
pound on
v.
-e vurmak
73
Phrasals
pound on
v.
'-e vurup durmak
74
Phrasals
pound on
v.
'-e küt küt vurmak
75
Phrasals
pound on
v.
'-e üst üste/arka arkaya vurmak
76
Phrasals
pound on
v.
'-e defalarca vurmak
77
Phrasals
pound on
v.
-i dövmek
78
Phrasals
pound on
v.
'-i pataklamak
79
Phrasals
pound on
v.
'-i fena benzetmek
80
Phrasals
pound on
v.
'-i bozguna uğratmak
81
Phrasals
pound on
v.
'-in pestilini çıkarmak
82
Phrasals
pound something into something
v.
bir şeyi bir şeye çakmak
83
Phrasals
pound something into something
v.
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
84
Phrasals
pound something into something
v.
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
85
Phrasals
pound something in
v.
bir şeyi bir şeye çakmak
86
Phrasals
pound something in
v.
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
87
Phrasals
pound something in
v.
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
88
Phrasals
pound along
v.
pat pat yürümek
89
Phrasals
pound along something
v.
pat pat yürümek
90
Phrasals
pound along something
v.
bir şeye vurmak
91
Phrasals
pound along something
v.
yoklayarak vurmak
92
Phrasals
pound along something
v.
çekiçle vurmak
93
Phrasals
pound away
v.
(sopayla/copla) vurmak
94
Phrasals
pound away
v.
çekiçle/tokmakla vurmak
95
Phrasals
pound away
v.
vurarak ezmek
96
Phrasals
pound down
v.
çakmak
97
Phrasals
pound out
v.
palas pandıras bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
98
Phrasals
pound out
v.
yalap şap bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
99
Phrasals
pound out
v.
baştan savma bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
100
Phrasals
pound out
v.
piyanonun/klavyenin tuşlarına gelişi güzel basarak çalmak/yazmak
101
Phrasals
pound something down
v.
(çivi) çakmak
102
Phrasals
pound out
v.
(çok yüksek sesle) şarkı söylemek
103
Phrasals
pound out
v.
(şarkı) bağırarak söylemek
104
Phrasals
pound out
v.
klavyede hızlıca yazmak
105
Phrasals
pound out
v.
çabucak yazmak
106
Phrasals
pound out
v.
hızlıca bestelemek
107
Phrasals
pound out
v.
güç kullanarak başarmak
108
Phrasals
pound out
v.
dirayetle elde etmek
Proverb
109
Proverb
an ounce of prevention is worth a pound of cure
iyileşmek için tedavi göreceğine hasta olmamaya çalış
110
Proverb
an ounce of prevention is worth a pound of cure
başını derde sokup kurtulmak için uğraşacağına başını derde sokmamasını bil
111
Proverb
ounce of discretion is worth a pound of wit
yerli yersiz şaka yapılmaması gerektiğini ifade eden bir atasözü
112
Proverb
an ounce of prevention is worth a pound of cure
tedbir tedaviden iyidir
113
Proverb
an ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir
114
Proverb
an ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
115
Proverb
an ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir
116
Proverb
an ounce of common sense is worth a pound of theory
pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır
117
Proverb
ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir
118
Proverb
ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
119
Proverb
ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir
120
Proverb
ounce of common sense is worth a pound of theory
pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır
121
Proverb
an ounce of discretion is worth a pound of wit
nerede susacağını bilmek esprili olmaktan daha önemlidir
122
Proverb
an ounce of discretion is worth a pound of wit
komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir
Colloquial
123
Colloquial
pound a beer
v.
bira yuvarlamak
124
Colloquial
pound some beers
v.
bira yuvarlamak
125
Colloquial
pound up
v.
dövmek
126
Colloquial
pound up
v.
un ufak etmek
127
Colloquial
pound up
v.
vurarak parçalara ayırmak
128
Colloquial
pound up
v.
(bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
129
Colloquial
pound up
v.
(bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
130
Colloquial
pound up
v.
vurarak parçalamak
131
Colloquial
pound something up
v.
bir şeyi döverek kırmak/parçalara ayırmak
132
Colloquial
pound something up
v.
bir şeyi un ufak etmek
133
Colloquial
pound something up
v.
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
134
Colloquial
pound something up
v.
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
135
Colloquial
pound something up
v.
bir şeyi vurarak parçalamak
136
Colloquial
I bet you a pound to a penny
expr.
her türlü iddiasına girerim
137
Colloquial
I bet you a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum
138
Colloquial
a pound to a penny
expr.
bire on bahis/iddia
139
Colloquial
a pound to a penny
expr.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle
140
Colloquial
in for a penny in for a pound
expr.
başladığın işi bitir
141
Colloquial
go pound sand!
expr.
derdine yan!
142
Colloquial
in for a penny in for a pound
expr.
kaybedecek bir şey yok
143
Colloquial
one's pound of flesh
expr.
son kuruşuna kadar
144
Colloquial
pound salt
exclam.
defol
145
Colloquial
pound salt
exclam.
bas git
146
Colloquial
pound salt
exclam.
kaybol
147
Colloquial
pound salt
exclam.
gidip kendi küçük işlerinle uğraş
148
Colloquial
pound sand
exclam.
defol
149
Colloquial
pound sand
exclam.
bas git
150
Colloquial
pound sand
exclam.
kaybol
151
Colloquial
pound sand
exclam.
gidip kendi küçük işlerinle uğraş
Idioms
152
Idioms
800-pound gorilla
n.
baskın sözü geçen kimse
153
Idioms
pound of flesh
n.
diyet
154
Idioms
the pink pound (brit)
n.
eşcinsellerin alım gücü
155
Idioms
the pink pound (brit)
n.
pembe para
156
Idioms
800-pound gorilla
n.
piyasaya yön veren güçlü kurum
157
Idioms
penny wise and pound foolish
n.
ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif kimse
158
Idioms
the grey pound [uk]
n.
yaşlı alım gücü
159
Idioms
the grey pound [uk]
n.
yaşlı kesimin alım gücü
160
Idioms
pound a beat
v.
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak
161
Idioms
pound a beat
v.
görevli olduğu bölgeyi dolaşmak
162
Idioms
pound a beat
v.
devriye/karakol gezmek
163
Idioms
pound a beat
v.
ritim/tempo tutturmak
164
Idioms
pound a beat
v.
(kalp/yürek) çarpmak/atmak
165
Idioms
bet (someone) a pound to a penny
v.
bire on bahse var olmak/bahse girmek/iddiaya girmek
166
Idioms
bet (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek
167
Idioms
pound someone's head in
v.
birini dövmek
168
Idioms
pound someone's head in
v.
birine dayak atmak
169
Idioms
pound someone's head in
v.
birini pataklamak
170
Idioms
pay someone pound of flesh
v.
diyet ödemek
171
Idioms
pay someone pound of flesh
v.
diyetini ödemek
172
Idioms
give someone pound of flesh
v.
diyet ödemek
173
Idioms
give someone pound of flesh
v.
diyetini ödemek
174
Idioms
pound the books
v.
ineklemek
175
Idioms
pound the pavement
v.
sokakları arşınlamak
176
Idioms
pound a beat
v.
taban tepmek
177
Idioms
pound one's ear
v.
uyumak
178
Idioms
pound something into someone
v.
(bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
179
Idioms
pound a beat
v.
volta atmak
180
Idioms
pound the books
v.
(sınava) çok çalışmak
181
Idioms
be penny-wise and pound-foolish
v.
ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
182
Idioms
pound the pavement
v.
(iş bulma umuduyla) kapı kapı dolaşmak/sokaklara düşmek
183
Idioms
pound someone in
v.
(bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
184
Idioms
pound the pavement
v.
(iş bulma amacıyla) kaldırımları arşınlamak
185
Idioms
have enough sense to pound salt
v.
minimum zekaya/akla sahip olmak
186
Idioms
have enough sense to pound salt
v.
minimum kabiliyete sahip olmak
187
Idioms
have enough sense to pound salt
v.
kendine yetecek aklı olmamak
188
Idioms
have enough sense to pound salt
v.
yarım akıllı olmak
189
Idioms
have enough sense to pound salt
v.
kafası bir şeye basmamak
190
Idioms
pound (something) into (one's) head
v.
(bir şeyi) beynine/aklına kazımak
191
Idioms
pound (something) into (one's) head
v.
(bir şeyi) aklına iyice kaydetmek
192
Idioms
pound (something) into (one's) head
v.
(bir şeyi) aklına/beynine işlemek
193
Idioms
pound (something) into (one's) head
v.
(bir şeyi) tekrar ede ede aklına sokmak
194
Idioms
pound (something) into (one's) head
v.
(bir şeyi) iyice aklına sokmak
195
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
bire on bahse var olmak
196
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
bire on koymak
197
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek
198
Idioms
lay (someone) a pound to a penny
v.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağına inanmak
199
Idioms
pound (something) into (one's) thick skull
v.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak
200
Idioms
pound (something) into (one's) thick skull
v.
(bir şeyi birine) iyice öğretmek
201
Idioms
pound (something) into (one's) thick skull
v.
(bir şeyi birine) belletmek
202
Idioms
pound (something) into (one's) thick skull
v.
(bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kalın kafasına sokmak
203
Idioms
have enough sense to pound sand
v.
aklı/zekası bir şeye yetmemek
204
Idioms
have enough sense to pound sand
v.
akılsız olmak
205
Idioms
have enough sense to pound sand
v.
zekası yetmemek
206
Idioms
have enough sense to pound sand
v.
sağduyusuz olmak
207
Idioms
have enough sense to pound sand
v.
sağduyu/akıl/zeka yoksunu olmak
208
Idioms
go pound salt
v.
defolup gitmek
209
Idioms
go pound salt
v.
basıp gitmek
210
Idioms
go pound salt
v.
kaybolmak
211
Idioms
go pound salt
v.
gidip kendi küçük işleriyle uğraşmak
212
Idioms
go pound sand
v.
defolup gitmek
213
Idioms
go pound sand
v.
basıp gitmek
214
Idioms
go pound sand
v.
kaybolmak
215
Idioms
go pound sand
v.
gidip kendi küçük işleriyle uğraşmak
216
Idioms
hammer into and pound into
v.
-e çakmak
217
Idioms
hammer into and pound into
v.
'-e vurarak/çakarak sokmak
218
Idioms
hammer into and pound into
v.
'-e çekiçle çakmak
219
Idioms
hammer into and pound into
v.
kafasına sokmaya çalışmak
220
Idioms
hammer into and pound into
v.
kafasına çakmak
221
Idioms
hammer into and pound into
v.
tekrarlayarak öğretmeye çalışmak
222
Idioms
pound (one's) head in
v.
(birine) dayak atmak
223
Idioms
pound (one's) head in
v.
(birini) dövmek
224
Idioms
pound (one's) head in
v.
(birini) pataklamak
225
Idioms
pound ear
v.
uyumak
226
Idioms
pound in (one's) head
v.
(birine) dayak atmak
227
Idioms
pound in (one's) head
v.
(birini) pataklamak
228
Idioms
pound in (one's) head
v.
(birini) dövmek
229
Idioms
tight with a pound
adj.
eli sıkı
230
Idioms
tight with a pound
adj.
cimri
231
Idioms
tight with a pound
adj.
üç kuruşun hesabını yapan
232
Idioms
tight with a pound
adj.
pinti
233
Idioms
tight with a pound
adj.
hesapçı
234
Idioms
tight with a pound
adj.
çok tutumlu
235
Idioms
tight with a pound
adj.
eli cebine gitmeyen
236
Idioms
tight with a pound
adj.
cebinde akrep olan
237
Idioms
tight with a pound
adj.
üçün beşin hesabını yapan
238
Idioms
(as) sound as a pound [uk]
adj.
iyi durumda
239
Idioms
(as) sound as a pound [uk]
adj.
çok sağlam
240
Idioms
(as) sound as a pound [uk]
adj.
sapasağlam
241
Idioms
in for a penny in for a pound
expr.
battı balık yan gider
242
Idioms
pound for pound
expr.
(aralarındaki ağırlık/siklet farkına bakılmadan) eşit şartlarda mukayese edildiğinde
243
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahse girerim ki
244
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahsine girerim ki
245
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
çok büyük olasılıkla/ihtimalle
246
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
her türlü bahse/iddiaya girerim ki
247
Idioms
wager (someone) a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum ki
248
Idioms
your pound of flesh
expr.
son kuruşuna kadar
Trade/Economic
249
Trade/Economic
tower pound
n.
ingiltere'de 1527'ye kadar kullanılmış bir ağırlık birimi
250
Trade/Economic
pound sterling
n.
ingiliz para birimi
251
Trade/Economic
egyptian pound
n.
mısır cüneyhi
252
Trade/Economic
pound sterling
n.
sterlin
253
Trade/Economic
maltese pound
n.
malta para birimi
254
Trade/Economic
british pound sterling
n.
ingiliz sterlini
255
Trade/Economic
green pound
n.
yeşil sterlin
256
Trade/Economic
irish pound
n.
irlanda sterlini
257
Trade/Economic
cypriot pound
n.
kıbrıs'ın para birimi
258
Trade/Economic
pound cost averaging
n.
belirli bir varlığa düzenli aralıklarla belirli miktar yatırım yaparak gerçekleştirilen sermaye birikimi
259
Trade/Economic
pound scots
n.
iskoç poundu
260
Trade/Economic
pound scots
n.
iskoçya'nın eski para birimi
261
Trade/Economic
syrian pound
n.
suriye lirası
Law
262
Law
pound breach
n.
haczin kaldırılması
263
Law
breach of pound
n.
kapalı yerlerde bulunan şeylerin zorla alınması
Technical
264
Technical
pound of thrust
n.
çekiş libresi
265
Technical
foot-pound-second system
n.
fut-libre-saniye
266
Technical
hirth- pound model
n.
hirth-pound modeli
267
Technical
pound per square inch
n.
inç kareye isabet eden pound cinsinden basınç
268
Technical
assay pound
n.
dara
269
Technical
assay pound
n.
yaklaşık 0,5 grama eşit olan ufak abra
270
Technical
quarter pound
n.
4 onsluk ağırlık birimi
271
Technical
quarter-pound
n.
4 ons
272
Technical
quarter-pound
n.
çeyrek libre
273
Technical
pound [uk]
v.
(birlikte tartarak) standart madeni paralardan farkını belirlemek
Computer
274
Computer
phone key pound
n.
telefon tuşu numara
Telecom
275
Telecom
pound key
n.
telefonda kare tuşu
Automotive
276
Automotive
foot-pound
n.
ayak-pound
277
Automotive
car pound
n.
çekilen araç otoparkı
278
Automotive
pound force
n.
paund kuvvet
Gastronomy
279
Gastronomy
pound cake
n.
pound kek
Physics
280
Physics
foot-pound
n.
ayak-libre
281
Physics
pound-force
n.
bir libre ağırlığındaki cismin yeryüzünde uyguladığı yerçekimi kuvveti
Fishery
282
Fishery
pound net
n.
balık ağı
283
Fishery
fish pound
n.
dalyan ağı
284
Fishery
fish pound
n.
kazıklara gerilen balık ağı
Geography
285
Geography
pound ridge
n.
new york eyaletinde yerleşim yeri
Engineering
286
Engineering
fot pound
n.
fit-pound
287
Engineering
fot pound
n.
fut-paund
Slang
288
Slang
fist pound
n.
(kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
289
Slang
pound a beer
v.
bira yuvarlamak/içmek/çakmak/atmak
290
Slang
pound one’s meat
v.
mastürbasyon yapmak
291
Slang
pound one’s meat
v.
otuzbir çekmek
292
Slang
pound one’s meat
v.
çavuşu tokatlamak
293
Slang
pound one’s meat
v.
asılmak
294
Slang
pound one’s meat
v.
bilek sporu yapmak
295
Slang
pound it
v.
yumruk çakmak (selamlaşma amacıyla)
296
Slang
pound it
v.
yumruk tokuşturmak
297
Slang
pound beer
v.
bira yuvarlamak
298
Slang
pound beer
v.
bira içmek/çakmak/atmak
299
Slang
go pound salt!
expr.
defol!
300
Slang
go pound sand!
expr.
defol!
301
Slang
go pound sand!
expr.
git ne yaparsan yap!
302
Slang
go pound salt!
expr.
kaybol!
303
Slang
go pound sand!
expr.
kaybol!
304
Slang
how are things on the pound?
expr.
(cezaevi argosu) koğuşta durumlar nasıl?
305
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
ağzına kadar dolu
306
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
tıka basa dolu
307
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
kapasitesinin üzerinde doldurulmuş
308
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
alabileceğinden fazla şeyle doldurulmuş
309
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
aşırı doldurulmuş
310
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
sıkış tıkış
311
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
tıka basa dolu
312
Slang
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
ne bok bulduysa tıkıştırmış
British Slang
313
British Slang
bent as a nine pound note
n.
ibne
314
British Slang
pound sign
n.
pound işareti
315
British Slang
pound one's pud
v.
mastürbasyon yapmak
316
British Slang
pound one's pud
v.
otuzbir çekmek
317
British Slang
sound as a pound
adj.
süper
318
British Slang
bent as a nine pound note
expr.
homo
319
British Slang
sound as a pound
expr.
harika
320
British Slang
sound as a pound
expr.
mükemmel
321
British Slang
bent as a nine pound note
expr.
nonoş
322
British Slang
bent as a nine pound note
expr.
kırık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pound
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy