Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
sokmak (duruma)
Significados de
"sokmak (duruma)"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
sokmak (duruma)
send
v.
Significados de
"sokmak (duruma)"
con otros términos en diccionario inglés turco: 94 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
daha kötü bir duruma sokmak
exacerbate
v.
2
General
zor bir duruma sokmak
squeeze
v.
3
General
zorla (bir duruma) sokmak
thrust
v.
4
General
gülünç duruma sokmak
fool
v.
5
General
kendini zor bir duruma sokmak
get oneself in a fix
v.
6
General
zor duruma sokmak
put in a difficult position
v.
7
General
zor duruma sokmak
put into trouble
v.
8
General
standart duruma sokmak
standardize
v.
9
General
standart duruma sokmak
standardise
v.
10
General
zor duruma sokmak
tree
v.
11
General
belirli bir duruma sokmak
make
v.
12
General
müşkül duruma sokmak
queer
v.
13
General
zor duruma sokmak
have
v.
14
General
güvenli duruma sokmak
ice
v.
15
General
gülünç duruma sokmak
roast
v.
16
General
(birini) zor duruma sokmak
imbrangle
v.
17
General
aniden zor duruma sokmak
plunge
v.
18
General
tehlikeli duruma sokmak
scupper
v.
19
General
dezavantajlı duruma sokmak
scupper
v.
20
General
zor duruma sokmak
scupper
v.
21
General
hile ile istenmeyen duruma sokmak
shanghai
v.
22
General
zor duruma sokmak
snooker
v.
23
General
(belirli bir duruma) sokmak
put
v.
Phrasals
24
Phrasals
şüpheli bir duruma sokmak
cast on
v.
25
Phrasals
bir duruma sokmak
catapult someone or something into something
v.
26
Phrasals
(birini) zor bir duruma sokmak
put (one) under the cosh
v.
27
Phrasals
bir duruma sokmak
get in
v.
28
Phrasals
bir duruma sokmak
get in
v.
29
Phrasals
(birine) korkudan (bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak)
frighten (one) into (something)
v.
30
Phrasals
birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sokmak
send into (something or some place)
v.
31
Phrasals
birini bir duruma sokmak
send someone into a state or condition
v.
32
Phrasals
(birini) korkudan (bir duruma) sokmak
terrify (one) into (something)
v.
33
Phrasals
(birini) aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrify (one) into (something)
v.
34
Phrasals
(birini) korkudan (bir duruma) sokmak
terrorize (one) into (something)
v.
35
Phrasals
(birini) aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrorize (one) into (something)
v.
36
Phrasals
kabul edilebilir bir duruma sokmak
whip into (something)
v.
37
Phrasals
bir duruma bir şey sokmak
inject something into something
v.
38
Phrasals
(kötü bir duruma) sokmak
wind into (something)
v.
39
Phrasals
(bir şeye/duruma) sokmak
run into (something)
v.
40
Phrasals
(birini/bir hayvanı) korkutup bir duruma sokmak
frighten someone (or an animal) into something
v.
41
Phrasals
(birini/bir hayvanı) korkutup bir duruma sokmak
frighten someone or an animal in
v.
42
Phrasals
bir duruma sokmak
catapult into
v.
43
Phrasals
korkudan bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak
frighten into
v.
44
Phrasals
korkutup bir duruma sokmak
frighten into
v.
45
Phrasals
(birini/bir şeyi bir duruma) almak/sokmak/getirmek
take (someone or something) into (something or some place)
v.
46
Phrasals
korkudan (bir duruma) sokmak
terrify into
v.
47
Phrasals
aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrify into
v.
48
Phrasals
(birini/bir şeyi) aniden/zorla (bir duruma/pozisyona) sokmak
throw (someone or something) into (something)
v.
Phrases
49
Phrases
kurnazca kendini bir konuma/duruma sokmak
worm into
v.
Colloquial
50
Colloquial
zor duruma sokmak
tree
v.
Idioms
51
Idioms
zor/müşkül duruma düşürmek/sokmak
catch flat-footed
v.
52
Idioms
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put (one) at a disadvantage
v.
53
Idioms
kendini zor bir duruma sokmak
box (oneself) into a corner
v.
54
Idioms
birisini çok zor bir duruma sokmak
push someone up against the wall
v.
55
Idioms
birini zor/güç bir duruma sokmak
put somebody in a hole
v.
56
Idioms
müşkül duruma sokmak
put someone in an awkward position
v.
57
Idioms
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
put one's head in a noose
v.
58
Idioms
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
place one's head in a noose
v.
59
Idioms
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
stick one's head in a noose
v.
60
Idioms
kendini zor bir duruma sokmak
stick one's neck out
v.
61
Idioms
müşkül duruma sokmak
place someone in an awkward position
v.
62
Idioms
zor duruma sokmak
put someone behind the eight ball
v.
63
Idioms
zor duruma sokmak
place someone in an awkward position
v.
64
Idioms
zor duruma sokmak
put someone in an awkward position
v.
65
Idioms
zor duruma sokmak
have someone behind the eight ball
v.
66
Idioms
(kendini) kötü bir duruma sokmak
box (oneself) into a corner
v.
67
Idioms
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
dig (oneself) in a hole
v.
68
Idioms
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
dig (oneself) into a hole
v.
69
Idioms
kendini kötü bir duruma sokmak
dig yourself a hole
v.
70
Idioms
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself a hole
v.
71
Idioms
kendini kötü bir duruma sokmak
dig yourself into a hole
v.
72
Idioms
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself into a hole
v.
73
Idioms
(birini) dezavantajlı duruma sokmak
put (one) at a disadvantage
v.
74
Idioms
(birini) zararlı duruma sokmak
put (one) at a disadvantage
v.
75
Idioms
dezavantajlı duruma sokmak
put (one) at a disadvantage
v.
76
Idioms
(birini) dezavantajlı bir duruma düşürmek/sokmak
put (one) at a disadvantage
v.
77
Idioms
(birini) dezavantajlı bir duruma düşürmek/sokmak
put somebody at a disadvantage
v.
78
Idioms
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put somebody at a disadvantage
v.
79
Idioms
yalan söyleyerek kendini bir duruma sokmak
lie your way into something
v.
80
Idioms
(birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring (someone or something) to a dead end
v.
81
Idioms
bir şeyi içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring something to a dead end
v.
82
Idioms
(birini) müşkül duruma sokmak
place (one) in an awkward position
v.
83
Idioms
(birini) zor duruma sokmak
place (one) in an awkward position
v.
84
Idioms
(birini) müşkül duruma sokmak
put (one) in an awkward position
v.
85
Idioms
(birini) zor duruma sokmak
put (one) in an awkward position
v.
86
Idioms
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
put (someone or something) in a hole
v.
87
Idioms
müşkül duruma sokmak
put in an awkward position
v.
88
Idioms
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
put your head in a noose
v.
89
Idioms
kendini zor duruma sokmak
put your head in a noose
v.
90
Idioms
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
stick your head in a noose
v.
91
Idioms
kendini zor duruma sokmak
stick your head in a noose
v.
92
Idioms
(kendini) zor bir duruma sokmak
stick neck out
v.
93
Idioms
(birini) hiçbir şey yapamaz duruma sokmak
tie (one) hand and foot
v.
Politics
94
Politics
olumsuz duruma sokmak
cause a disadvantage
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sokmak (duruma)
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy