sol sağ sol - Turco Inglés Diccionario

sol sağ sol

Significados de "sol sağ sol" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Military
sol sağ sol hep interj.

Significados de "sol sağ sol" con otros términos en diccionario inglés turco: 137 resultado(s)

Turco Inglés
General
sol ve sağ left and right n.
Use the left and right keys to tilt up and down, maintain balance, and overcome obstacles like wooden blocks.
Yukarı ve aşağı eğilmek, dengeyi sağlamak ve tahta bloklar gibi engelleri aşmak için sol ve sağ tuşları kullanın.

More Sentences
sağ elin sol ele nazaran daha kontrollü kullanılması dextrality n.
sağ-sol simetrik mirror-image symmetric n.
hem sağ hem de sol el için ayarlanabilir testeresi olan kereste makinesi twin band mill n.
sağ elde ince ve uzun kılıç tutarken sol elde taşınan düşmanın ince ve uzun kılıcı ile yaptığı saldırıları savuşturmaya yaran hançer main-gauche n.
iki taraflı simetrik bir hayvanı sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye bölen orta düzlem median plane n.
iki taraflı simetrik bir hayvanı sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye bölen orta düzlem mesial plane n.
bilateral simetrili hayvanın sağ veya sol yarısı paramere n.
somitin sağ veya sol yarısı paramere n.
(armacılıkta) sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç saltire n.
(hanedan armalarında) armayı sağ üstten sol alta doğru ikiye bölen çapraz çizginin yarısı genişliğindeki küçük çizgi scarp n.
(hanedan armalarında) armayı sağ üstten sol alta doğru ikiye bölen çapraz çizginin yarısı genişliğindeki küçük çizgi scarpe n.
(armacılıkta) sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç ile ortası baklava şeklinde çıkarılmış simgeden oluşan bir işaret fret n.
sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç içeren arma simgesi fret n.
sağ gösterip sol vuran kimse sleeveen [ireland] n.
sağ gözünü sol gözünden sakınmak be very jealous v.
sağ gösterip sol vurmak fake somebody v.
sağ gösterip sol vurmak fake v.
metindeki satırların sağ ve sol kenarlarını aynı hizaya getirmek justify v.
(araba ile) sağ-sol yaparak gitmek fishtail v.
sağ-sol ters mirror-inverted adj.
sağ ayağını sol ayağına göre daha iyi kullanan right-footed adj.
sol ayağını sağ ayağına göre daha iyi kullanan left-footed adj.
hem sağ hem sol tarafa eşit olarak ait ambidextral adj.
sağ ve sol tarafları ters çevrilmiş olan mirrorwise adj.
sağ ve sol ile ilgili right-and-left adj.
sağ ve sol eller için tasarlanmış right-and-left adj.
sağ ve sol ayaklar için tasarlanmış right-and-left adj.
sol yerine sağ ele daha yakın olan right-hand adj.
görmede sol yerine sağ gözünü baskın kullanan right-eyed adj.
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru bir çizgide in bend sinister adv.
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru in bend sinister adv.
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru bendwise sinister adv.
Proverb
sağ elin yaptığından sol elin haberi yok left hand doesn't know what the right hand is doing
sağ elin yaptığından sol elin haberi yok the left hand doesn't know what the right hand is doing
Idioms
bir sağ bir sol yumruk the old one-two (punch) n.
sağ-sol yumruk the old one-two (punch) n.
bir sağ bir sol vuruş the old one-two (punch) n.
sağ gösterip sol vurmak bait and switch v.
sol/sağ karşısında cattywampus adj.
sağ elin yaptığından sol elin haberi yok the left hand doesn't know what the right hand's doing expr.
sol elin yaptığından sağ elin haberi yok the right hand doesn't know what the left hand is doing expr.
sol elin yaptığından sağ elin haberi yok the right hand doesn't know what the left hand's doing expr.
Speaking
sol mu sağ mı? left or right? expr.
sağ mı sol mu? right or left? expr.
Politics
sağ ve sol gibi uç görüşlerden uzak duran ılımlı siyasi felsefe centrism n.
aşırı sağ ve aşırı sol tarafından önerilen yolların ortasını bulan ekonomik ve politik gelişme third way n.
ne sol ne de sağ bir partiyi destekleme middle-of-the-road n.
ne sol ne de sağ bir partiyi destekleme ninisme n.
sağ ve sol left and right n.
sağ ve sol  right and left  n.
sol/sağ ideolojiler yelpazesi left/right spectrum of ideologies n.
Technical
sağ’-sol dişli vida right-and-left screw n.
sağ / sol anahtar toggle switches n.
sağ sol anahtar toggle switches n.
(sonsuz elek kağıt makinesinde) ıslak parti bölümünü sağ-sol yönünde sallayan mekanizma shake n.
Computer
sağ alt/sol alt köşe lower-right/left corner n.
çift sağ-sol bidi expr.
yasla sağ/sol lean right/left expr.
Electric
çift sıralı uçlu pakete gömülmüş ve doğrudan devre kartına monte edilmiş sağ sol anahtar seti dip-switch n.
Mechanic
karşılıklı uçları sırasıyla sağ dişli ve sol dişli vida için olan yivli manşon right and left coupling n.
sağ-sol dişli (vida) right-and-left adj.
Television
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme pan potentiometer n.
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme pan pot n.
Textile
sol ve sağ tarafların tarifi definition of left and right sides n.
Automotive
sağ ve sol bir sıra motor right-hand and left-hand in-line engine n.
sağ-sol elle kullanılabilen two-handed adj.
Marine
ordunun sağ veya sol kanadı wing n.
deniz filosunun sağ veya sol kanadı wing n.
Medical
sağ beyni sol beyne bağlayan sinir köprüsü corpus callosum n.
sağ beyinle, sol beyin arasında iletişimi sağlayan bağ corpus callosum n.
beynin iki küresi (sağ-sol) arasındaki iletişimi sağlayan yapı corpus callosum n.
Kalbin sol taraf yerine sağ tarafta bulunması dextrocardia n.
sağ beyin ile sol beyin arasındaki farklar differences between the right and left brain n.
sağ ve sol kolon tümörlü hasta patient with left and right-sided tumors n.
sağ ve sol damak bölümlerinin birleşmemesi nedeniyle meydana gelen konjenital damak yarığı cleft palate n.
sağ-sol koroner anjiografi left and right coronary arteriography n.
sol ve sağ kaburga kemikleri arasında bulunan göğüs kafesi kemiği sternum n.
sol ve sağ kalp yetmezliği left and right heart failure n.
sol/sağ ventrikül disfonksiyonu left/right ventricular dysfunction n.
sol ve sağ aksesuar sinir left and right accessory nerve n.
sol ve sağ ventrikül atım işi indeksleri left and right ventricular stroke work index n.
kalbin sağ veya sol yarısı hemicardia n.
kalbin sol ve sağ bölümlerinin arasındaki septumda görülen genetik abnormalite septal defect n.
Anatomy
sağ beyni sol beyne bağlayan sinir köprüsünde yer alan, beynin lateral ventrikülünün bir bölümünün çatısını oluşturan lif tabakası tapetum n.
kirli kanı kalbin sağ odacığından alıp sağ ve sol akciğer atardamarlarına dağıtan arter truncus pulmonalis n.
kirli kanı kalbin sağ odacığından alıp sağ ve sol akciğer atardamarlarına dağıtan arter pulmonary trunk n.
beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop vermis n.
beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop vermis cerebelli n.
beynin sağ ve sol hemisferinde ön lob ve paryetal lobu aşağıda bulunan temporal lobdan ayıran, korteksteki en derin ve belirgin fissür lateral cerebral sulcus n.
beynin sağ ve sol hemisferinde ön lob ve paryetal lobu aşağıda bulunan temporal lobdan ayıran, korteksteki en derin ve belirgin fissür fissure of sylvius n.
beynin sağ ve sol hemisferinde ön lob ve paryetal lobu aşağıda bulunan temporal lobdan ayıran, korteksteki en derin ve belirgin fissür sulcus lateralis cerebri n.
beynin sağ ve sol hemisferinde ön lob ve paryetal lobu aşağıda bulunan temporal lobdan ayıran, korteksteki en derin ve belirgin fissür sylvian fissure n.
beynin sağ ve sol hemisferinde ön lob ve paryetal lobu aşağıda bulunan temporal lobdan ayıran, korteksteki en derin ve belirgin fissür lateral sulcus n.
plevranın göğüs kafesini ikiye bölerek sağ ve sol boşlukları oluşturan kıvrımları mediastine n.
plevranın göğüs kafesini ikiye bölerek sağ ve sol boşlukları oluşturan kıvrımlar arasındaki boşluk mediastinal space n.
beyinciğin sağ ve sol lopları arasında kalan lop worm n.
vücudun sağ veya sol kısmındaki bölge hemispace n.
vücudun sağ veya sol kısmındaki alan hemispace n.
Physiology
konuşma benzeri bir fonksiyonun beynin sağ veya sol kısmında lokalizasyonu lateralization n.
konuşma benzeri bir fonksiyonun beynin sağ veya sol kısmında lokalizasyonu lateralisation n.
Pathology
kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasında anormal derecede açıklık atrial septal defect n.
görme alanının tüm sol veya sağ tarafında meydana gelen görme kaybı hemiopia n.
görme alanının sağ veya sol yarısında tamamen görme kaybıyla ilgili hemiopic n.
görme alanının sağ veya sol yarısında tamamen görme kaybından muzdarip olan hemiopic n.
görme alanının sağ veya sol yarısında tamamen görme kaybıyla ilgili hemianopic adj.
görme alanının sağ veya sol yarısında tamamen görme kaybı yaşayan hemianopic adj.
Math
hem sağ ters hem sol ters olan morfizma inverse adj.
Physics
sol sağ simetrisi left-right symmetry n.
fleming'in sağ ve sol el kuralı fleming's rules n.
Zoology
bilateral olarak simetrik olan bir hayvanı sağ ve sol olmak üzere iki eşit parçaya bölen hayali bir aks mesial plane n.
History
hanedan armasının sağ üst köşesinden sol alt köşesine doğru inen şerit bend n.
hanedan armasının sağ üst köşesinden sol alt köşesine doğru inen çapraz çizgi bend dexter n.
hanedan armasını sağ üstten sol alta doğru ikiye bölen çapraz çizgi bend sinister n.
Military
marş sırasında hizanın koruması için piyade taburunun sağ ve sol taraflarında görevlendirilen iki çavuş general guides n.
sağ/sol kıyı right/left bank n.
sağ veya sol kanadın safın dışına taşan bölümlerine verilen ad flank en potence n.
(sağ veya sol baştan) saymak number off v.
sol/sağ tarafını kontrol et check port/starboard expr.
Sport
sağ elini kullanan oyuncu için sağa, sol elini kullanan oyuncu için sola sapan bowling topu backup n.
sağ elini sol elinden daha ustaca kullanan oyuncu right hander n.
sağ elini sol elinden daha ustaca kullanan oyuncu righthander n.
sağ elini sol elinden daha ustaca kullanan oyuncu right-hander n.
(kar kayağında) ne sağ ne de sol ayak önde olmadan kaymak plowing n.
(buz hokeyinde) defans oyuncusunun topu hücum alanında tutmak için golün sağ veya sol tarafında yer aldığı pozisyon point n.
(golf) topa sağ elle sağdan veya sol elle soldan hatalı vuruş yapmak block v.
Football
(eskiden) sağ ve sol iç oyuncuların her biri inside forward n.
(topu) sağ veya sol kanattan saha ortasına atmak cross v.
Baseball
sahada orta alan ile sol veya sağ saha oyuncusu arasında kalan iki alandan her biri alley n.
Boxing
boksta küçük, direkt vuruş (sağ sol fark etmez, garda göre değişir) jab n.
Music
sağ elle dümbelek çalarken sol elle çalınabilen bir tür küçük flüt tabor pipe n.
kadın ve erkeklerin birbirinden uzaklaşıp birbirine yaklaşırken sağ ve sol ellerini dönüşümlü kenetlediği bir dans figürü right and left n.
Photography
(çinkografi) sağ ve sol tarafları yer değiştirmiş resim oluşturmak flop v.
sağ ve sol tarafı yer değiştirmiş resim basmak flop v.
Abbreviation
sol/sağ l/r (left/right) n.
Entomology
gövdeyi sağ ve sol olmak üzere iki eş parçaya bölen hayali orta aks meson n.
Modern Slang
hem sağ hem de sol eliyle yazabilen ambidexterous adj.