take out - Turco Inglés Diccionario
Historia

take out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "take out" en diccionario turco inglés : 66 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
take out v. çıkarmak
General
take out v. çıkmak
take out v. satın almak (sigorta poliçesini)
take out v. yormak
take out v. bankadan para çekmek
take out v. takip etmek
take out v. içerden çıkartmak
take out v. yola çıkmak
take out v. çıkarmak
take out v. eşlik etmek
take out v. hareket etmek
take out v. yerinden sökmek
take out v. dışarıya çıkarmak
take out v. çekip almak
take out v. gezmeye götürmek
take out v. içinden çıkarmak
take out v. işinden çıkarmak
take out v. hariç bırakmak
Phrasals
take out v. belli etmek
take out v. öldürmek
take out v. açığa vurmak
take out v. yok etmek
take out v. kazanmak
take out v. çekip çıkartmak
take out v. çekmek
take out v. imha etmek
take out v. ortadan kaldırmak
take out v. temizlemek
take out v. ödünç almak
take out v. kayıtlı/resmi bir şekilde ödünç almak
take out v. saf dışı bırakmak
take out v. etkisiz duruma/hale getirmek
take out v. tahrip etmek
take out v. harap etmek
take out v. kullanılmaz hale getirmek
take out v. büyük zarar/hasar vermek
take out v. ciddi hasara uğratmak
take out v. devre dışı bırakmak
take out v. başka bir şekilde tazmin etmek
take out v. başka bir şekilde telafi etmek
take out v. başka bir şekilde karşılığını almak
take out v. başka bir şekilde zararını karşılamak
take out v. başka bir şekilde tazminatını almak
take out v. başvurup almak
take out v. başvurup elde etmek
take out v. başvurup güvenceye almak
take out v. gezdirmek
take out v. (evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak
take out v. (evcil bir hayvanı) gezdirmeye çıkarmak
take out v. restorandan başka yerde tüketmek üzere paket almak
take out v. restorandan siparişini paket olarak alıp götürmek
take out v. paket servis almak
take out v. restorandan paket yiyecek alıp götürüp başka yerde yemek
take out v. kütüphaneden bir şey ödünç almak
take out v. duygularını serbest bırakmak
take out v. birini dışarı çıkarmak
take out v. dışında saymak
take out v. saymamak
take out v. haricinde tutmak
take out v. hariç tutmak
take out v. yola koyulmak
take out v. yola düşmek
take out v. bir belge almak
Idioms
take out v. (yürüyüşe) çıkartmak
Technical
take out v. çıkarmak
take out v. sökmek

Significados de "take out" con otros términos en diccionario inglés turco: 430 resultado(s)

Inglés Turco
General
take-out menu n. eve servis menüsü
take-out menu n. paket menü
take-out n. paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek)
take-out n. sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (dükkan)
take something out v. bir şeyi bir yerden çıkarmak
take out a summons against somebody v. mahkemeye vermek
take the bread out of somebody's mouth v. ekmeğine mani olmak
take out walking v. gezdirmek
take out after v. peşinden gitmek
take out after v. kovalamaya başlamak
take the words out of somebody's mouth v. lafı ağzından almak
cause to take out v. çıkartmak
let take out v. çıkartmak
take something out of v. bir şeyi bir yerden çıkarmak
take the piss out of somebody v. makaraya sarmak
take the mickey out of somebody v. alay etmek
take out stitches v. dikişlerini sökmek
take out a licence v. ruhsat çıkarmak
take out a driving licence v. sürücü ehliyeti almak
take out of pledge v. rehini serbest bırakmak
take out a passport v. pasaport çıkarmak
take something out of the country v. ülke dışına çıkarmak
take the piss out of v. sataşıp alay etmek
take out inventory v. dökümünü yapmak
take out a loan v. bankadan kredi almak
take it out of the country illegally v. yasadışı yoldan yurt dışına çıkarmak
take something/someone out of the country v. yurt dışına çıkarmak
take out the oil v. petrol çıkarmak
take the mickey out of somebody v. gır gır geçmek
take the mickey out of somebody v. gırgır geçmek
take out the nail(s) v. çivi sökmek
take something out of v. dışına çıkarmak
take out stitches v. dikiş çıkarmak
take out stitches v. dikiş almak
take out of tune v. detone olmak
take out ad v. reklam vermek
take out a knife v. bıçak çekmek
take the easy way out v. kolaya kaçmak
take out a sword v. savaş ilan etmek
take a boat out v. tekneyle açılmak
take out a sword v. kılıç çekmek
take the easy way out v. kolay yolu tercih etmek
take the easy way out v. zahmete girmemek
take out the plug v. fişi çıkarmak
take out the plug v. fiş çekmek
take out patent v. patent almak
take one's frustration out v. hırsını almak
take something out of circulation (coin etc) v. kullanımdan kaldırmak
take time out of one's busy schedule v. yoğun programından belirli bir süre ayırmak
take (a pan etc) out of the oven v. ocaktan almak
take (a pan etc) out of the oven v. ocaktan indirmek
take out one's anger on somebody v. hırsını -den almak
take the mickey out of v. dalgaya almak
take the words out of someone’s mouth v. lafı ağızdan almak
take the mickey out of v. tiye almak
take out a loan v. istikraz akdetmek
take it out of someone v. bütün gücünü tüketmek
take something out of the box v. kutudan çıkarmak
take the students out of the classroom v. öğrencileri sınıftan atmak
take the garbage out v. çöpü dışarı çıkarmak
take the garbage out v. çöpü dışarı götürmek
take out a patent v. patentini almak
take the trash out v. çöpü dışarı götürmek/atmak
take the garbage out v. çöpü dışarı götürmek/atmak
take someone out to dinner v. birisini yemeğe çıkarmak
take one’s shirt out of the bag v. gömleğini çantadan çıkartmak
take someone out to lunch v. birini öğle yemeğine götürmek/çıkarmak
take someone out to dinner v. birini akşam yemeğine götürmek/çıkarmak
take the trash out v. çöpü çıkartmak
take the trash out v. çöpü çıkarmak
take the trash out v. çöpleri çıkarmak
take the trash out v. çöpleri çıkartmak
take a time-out v. mola vermek
take out the sim card v. sim kartı çıkartmak
take out the sim card v. sim kartı çıkarmak
take out the garbage v. (evdeki) çöpü dışarı atmak
take out the trash v. (evdeki) çöpü dışarı atmak
take the easy way out v. kolay yolu seçmek
take out the bullets v. mermileri çıkarmak
order take-out v. dışarıdan yemek sipariş etmek
take one's anger out on someone/something v. acısını çıkarmak
take the wind out of somebody's sails v. gücünü kesmek
take the wind out of somebody's sails v. şişinmesini önlemek
take the wind out of somebody's sails v. şişinmesinin önüne geçmek
take out the rubbish v. çöpü dışarı atmak
take someone out to lunch v. birisini yemeğe çıkarmak
take the car out of the garage v. arabayı garajdan çıkarmak
Phrasals
take out (something) against (one) v. (birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
take out (something) against (one) v. birisini ihbar etmek
take out (something) against (one) v. birisini şikayet etmek
take (something) out against (one) v. (birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
take (something) out against (one) v. birisini ihbar etmek
take (something) out against (one) v. birisini şikayet etmek
take out (something) against (one) v. birine karşı suç duyurusunda bulunmak
take out (something) against (one) v. birinin aleyhinde şikayette bulunmak
take out (something) against (one) v. biri hakkında yakalama emri çıkartmak
take (something) out against (one) v. birine karşı suç duyurusunda bulunmak
take (something) out against (one) v. birinin aleyhinde şikâyette bulunmak
take (something) out against (one) v. biri hakkında yakalama emri çıkartmak
take someone out v. temizlemek (öldürmek)
take someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
take someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
and take someone or something out v. birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak
and take someone or something out v. birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
take something out of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak
take something out of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden almak
take something out of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak
take something out of someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip almak
take something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak
take something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden almak
take something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak
take something out v. bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip almak
take someone out v. (futbolda) birinin önünü kesmek
take someone out v. birini yemeğe götürmek
take someone out v. biriyle çıkmak
take someone out v. biriyle yemeğe
take someone out v. gece dışarı çıkmak
take something out v. bir şeyi bombalamak
take something out v. bir şeyi yerle bir etmek
take something out v. bir şeyi tahrip etmek
take something out v. bir şeyi harap etmek
take (something) out of (someone or something) v. (bir şeyi birinden/bir şeyden) çıkarmak
take (something) out of (someone or something) v. (bir şeyi birinin/bir şeyin) dışına çıkarmak
take (something) out of (someone or something) v. (bir şeyi birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak
take (something) out of (someone) v. (birinden bir şeyi) almak
take (something) out of (someone) v. (birinin bir şeyini) bitirmek
take (something) out of (someone) v. (birinin bir şeyini) tüketmek
take (something) out of (someone) v. (birini bir şeyden) yoksun bırakmak
take (something) out of (someone) v. (birinde bir şey) bırakmamak
take (something) out in (something) v. bir işin bedelinin para yerine başka bir şeyle ödenmesini kabul etmek
take (something) out in (something) v. bir şeyin bedelini para dışında bir yöntemle almak
take (something) out in (something) v. para yerine başka bir ödeme kabul etmek
take out of v. -den çıkarmak
take out on v. -e çıkarmak/taşımak
take out on v. -den çıkarmak/almak
Proverb
you can take the girl out of the country, but you can't take the country out of a girl bir kızı ülkesinin dışına çıkarabilirsin ama kızın içinden ülkesini çıkaramazsın
Colloquial
take (one) out of (oneself) v. (birinin) kafasını dağıtmak
take (one) out of (oneself) v. (birini kendinden/endişelerden/stresten) uzaklaştırmak
take the stuffing out of someone v. birinin kendine güvenini kırmak
take the stuffing out of someone v. birinin özgüvenini yerle bir etmek
take the stuffing out of someone v. birinin özgüvenini yıkmak
take the stuffing out of someone v. birinin gücünü kırmak
if you can't take it, don't dish it out expr. karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme
if you can't take it, don't dish it out expr. duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme
if you can't take it, then don't dish it out expr. karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme
if you can't take it, then don't dish it out expr. duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme
don't take it out on me expr. hırsını benden çıkarma
take food out their mouths exclam. ağızlarındaki lokmayı al
Idioms
take the wind out of one's sails v. rüzgarını kesmek
take the wind out of one's sails v. hevesini kaçırmak
take the wind out of one's sails v. ilgisini kaybetmesine sebep olmak
take the wind out of one's sails v. öfkesini yatıştırmak
take the sting out of something v. acısını azaltmak
take something out on somebody v. acısını başkasından çıkarmak
take out on somebody v. acısını başkasından çıkarmak
take a piece out of somebody v. ağzının payını vermek
take the mickey/mick (out of someone) v. alay etmek
take the piss out of v. alay etmek
take time out v. ara vermek
take a bite out of something v. azaltmak
take a leaf out of someone's book v. başkalarını kopya etmek
take the starch out of someone v. birinin pestilini çıkarmak
take a piece out of somebody v. birini azarlamak
take the wind out of someone's sails v. birisinin fiyakasını bozmak
take a lot out of someone v. birinden çok şeyler almak/götürmek
take the starch out of someone v. birine ağzının payını vermek
take a leaf out of someone's book v. birinin izinden yürümek
take a leaf out of someone's book v. birinin yaptığı gibi yapmak
take the wind out of someone's sails v. birinin havasını söndürmek
take the mickey (out of someone) v. biriyle dalga geçmek
take something out in trade v. bir işin bedelini para yerine mal veya hizmet olarak ödemek
take the wind out of someone's sails v. birinin şevkini kırmak
take the wind out of someone's sails v. birisinin süksesini bozmak
take a leaf out of someone's book v. birinden bir şeyler kapmak
take a leaf out of someone's book v. başkasını kendine örnek almak
take something out of someone's hands v. bir şeyi birinin yetkisinden/kontrolünden almak
take a page out of somenoe's book v. birinden bir şeyler kapmak
take the michael (out of someone) v. biriyle dalga geçmek
take the stuffing out of someone v. birisini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
take a leaf out of someone's book v. başkalarını örnek almak
take the sting out of something v. bir olayın etkisini azaltmak
take the stuffing out of someone v. birisini öldüresiye dövmek
take leaf out of someone's script v. birinin yaptığı gibi yapmak
take the starch out of v. birisini gülünç duruma düşürmek
take something out of context v. bağlam dışına çıkarmak
take something out of someone's hands v. bir şeyi birinin ellerinden almak
take a leaf out of someone's book v. birini örnek almak
take something out of context v. bağlam/kapsam dışında bırakmak
take the stuffing out of someone v. birisini çok kötü benzetmek
take a leaf out of someone's book v. birisini kendine örnek almak
take a leaf out of someone's book v. başkalarının yaptıklarını aynen yinelemek
take the mickey out of v. dalga geçmek
take a leaf out of someone's book v. dümen suyundan gitmek
take the mickey/mick (out of someone) v. dalga geçmek
take the bread out of someone's mouth v. ekmeğini elinden almak
take the wind out of someone's sails v. gururunu kırmak
take the heat out of v. endişeyi yok etmek
take the wind out of someone's sails v. hevesini kursağında bırakmak
take the bread out of someone's mouth v. ekmeğiyle oynamak
take the heat out of v. heyecanı söndürmek
take the wind out of somebody's sails v. gururunu kırmak
take the hell out of someone v. iflahını kesmek
take the coward's way out v. intihar etmek
take the words out of someone's mouth v. lafı birinin ağzından almak
take a leaf out of someone's book v. karşısındakinin huyuna göre davranmak
take the coward's way out v. kendini öldürmek
take a leaf out of one's book v. örnek almak
take the words out of one's mouth v. lafı ağzından almak
take the words out of someone's mouth v. lafı ağzından almak
take the bread out of someone's mouth v. rızkıyla oynamak
take it out on somebody v. sinirini birinden çıkarmak
take the mickey out of v. taşak geçmek
take a leaf out of one's book v. taklit etmek
take something out of context v. (sözleri/konuyu) çarpıtmak
take a lot out of someone v. (iş/görev vb) enerjisini almak
take it out on somebody v. (sinirden) birine patlamak
take the sting out of something v. (sert bir sözden vb. sonra) ortamı yumuşatmak
take a leaf out of someone's book v. (birinin) izinden yürümek/gitmek
take a leaf out of someone's book v. (birinin) yaptığı gibi yapmak
take a leaf out of someone's book v. (birinden) bir şeyler kapmak
take a leaf out of someone's book v. (birini) örnek almak
take a leaf out of someone's book v. (birini) taklit etmek
take a leaf out of someone's book v. (birinden) feyz almak
take a leaf out of someone's book v. (birinin) yaptığını yapmak
take a leaf out of someone's book v. (birini) kendine örnek almak
take a leaf out of someone's book v. (birinin) kitabına göre hareket etmek
take a bawling out v. azar yemek
take a bawling out v. fırça yemek
take a bawling out v. paylanmak
take a bawling out v. haşlanmak
take somebody out of himself, herself v. birini neşelendirmek
take somebody out of himself, herself v. birini eğlendirmek
take somebody out of himself, herself v. birinin açılmasını sağlamak
take somebody out of himself, herself v. birini dışa döndürmek
take somebody out of himself, herself v. birine sorunlarını/sıkıntısını unutturmak
take the mike (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) kızdırmak
take the mike (out of someone or something) v. (birine/bir şeye) sataşmak
take the mike (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
take the mike (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) matrak geçmek
take the mike (out of someone or something) v. (birine/bir şeye) takılmak
take the mike (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
take the mike (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) makaraya almak
take the mike (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) kafaya almak
take the mike (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) tiye almak
take the rise out of someone/something [uk] v. birini/bir şeyi kızdırmak
take the rise out of someone/something [uk] v. birine/bir şeye sataşmak
take the rise out of someone/something [uk] v. biriyle/bir şeyle alay etmek
take the rise out of someone/something [uk] v. biriyle/bir şeyle matrak geçmek
take the rise out of someone/something [uk] v. birine/bir şeye takılmak
take the rise out of someone/something [uk] v. biriyle/bir şeyle dalga geçmek
take the rise out of someone/something [uk] v. birini/bir şeyi makaraya almak
take the rise out of someone/something [uk] v. birini/bir şeyi kafaya almak
take the rise out of someone/something [uk] v. birini/bir şeyi tiye almak
take (out) on the street v. sokaklarda sürüşe başlamak
take (out) on the street v. yollara çıkarmak
take (out) on the street v. yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
take (out) on the street v. sokağa taşımak
take (out) on the street v. sokaklara taşımak
take (out) on the street v. dışarı taşımak
take (out) on the street v. bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
take (out) on the street v. bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
take (out) on the streets v. sokaklarda sürüşe başlamak
take (out) on the streets v. yollara çıkarmak
take (out) on the streets v. yollarda/sokaklarda sürmeye başlamak
take (out) on the streets v. sokağa taşımak
take (out) on the streets v. sokaklara taşımak
take (out) on the streets v. dışarı taşımak
take (out) on the streets v. bir şeyi dışarıda/sokakta yapmak
take (out) on the streets v. bir şeye dışarıda/sokakta devam etmek
take the teeth out of v. tehlikeli/düşmanca bir şeyi yumuşatmak
take the teeth out of v. tehlikeli/düşmanca bir şeyi tehlikesiz hale getirmek
take the teeth out of v. tehlikeli/düşmanca bir şeyi zararsız hale getirmek
take the teeth out of v. sert/keskin bir şeyi törpülemek
take the teeth out of v. sert/keskin bir şeyi yumuşatmak
take a warrant out on (one) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take a warrant out on (one) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take a warrant out on (one) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take a warrant out on (one) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant on (one) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (birinin) yakalanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (biri) hakkında yakalama emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (birinin) tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take out a warrant for (someone) v. (biri) hakkında tutuklama emri çıkarmak
take (something) out on (someone or something) v. (bir şeyin) hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take (something) out on (someone or something) v. (bir şeyin) hıncını (birinden/bir şeyden) almak
take (something) out on (someone or something) v. (bir şeyin) acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take (something) out on (someone or something) v. (bir şeyin) sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take a bite out of v. önemli ölçüde azaltmak
take a bite out of v. önemli ölçüde bitirmek
take a bite out of (something) v. (bir şeyden) bir ısırık almak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) ısırmak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak
take a bite out of (something) v. (bir şeyi) önemli ölçüde bitirmek
take a leaf out of book v. -in yaptığı gibi yapmak
take a leaf out of book v. -in izinden yürümek
take a leaf out of book v. -i kopya etmek
take a leaf out of book v. '-i örnek almak
take a leaf out of book v. '-den bir şeyler kapmak
take a leaf out of book v. -in yaptıklarını aynen yinelemek
take a leaf out of book v. dümen suyundan gitmek
take a leaf out of book v. karşısındakinin huyuna göre davranmak
take a leaf out of book v. örnek almak
take a leaf out of book v. taklit etmek
take a lot out of (one) v. (birinden) çok şeyler almak/götürmek
take a lot out of (one) v. (iş/görev, birinin) enerjisini almak
take a lot out of (one) v. (birini) çok yormak
take a warrant out v. yakalama emri çıkartmak
take a warrant out v. tutuklanması için mahkeme emri çıkarmak
take it out of (one) v. (birinin) enerjisini/gücünü almak/tüketmek
take it out of (one) v. (birinin) yaşama sevincini almak
take it out on v. hırsını birinden çıkarmak
take it out on v. hıncını birinden almak
take it out on v. acısını birinden çıkarmak
take it out on v. sinirini birinde) çıkarmak
take something out on v. hırsını birinden çıkarmak
take something out on v. hıncını birinden almak
take something out on v. acısını birinden çıkarmak
take something out on v. sinirini birinde) çıkarmak
take it out on (someone or something) v. hırsını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take it out on (someone or something) v. hıncını (birinden/bir şeyden) almak
take it out on (someone or something) v. acısını (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take it out on (someone or something) v. sinirini (birinden/bir şeyden) çıkarmak
take out a warrant v. yakalama emri çıkartmak
take out a warrant v. tutuklanması için mahkeme emri çıkartmak
take out a warrant v. tutuklama emri çıkartmak
take out in trade v. bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek
take out to dinner v. yemeğe çıkarmak
take out to dinner v. akşam yemeğine götürmek/çıkarmak
take the bread out from people's mouths v. insanların ekmeğiyle oynamak
take the bread out from people's mouths v. insanların ekmeğini elinden almak
take the bread out from people's mouths v. insanların rızkıyla oynamak
take the bread out of people's mouths v. insanların ekmeğiyle oynamak
take the bread out of people's mouths v. insanların ekmeğini elinden almak
take the bread out of people's mouths v. insanların rızkıyla oynamak
take the heat out of (something) v. (bir şeyi) hafifletmek
take the heat out of (something) v. (bir şeyi) yumuşatmak
take the heat out of (something) v. (bir şeyin) tansiyonunu/şiddetini düşürmek/hafifletmek
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (birini/bir şeyi) tiye almak
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (biriyle/bir şeyle) matrak geçmek
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (birini/bir şeyi) makaraya almak
take the michael (out of someone or something) [uk] v. (birini/bir şeyi) kafaya almak
take the mick (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
take the mick (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
take the mick (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) tiye almak
take the mick (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) matrak geçmek
take the mick (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) makaraya almak
take the mick (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) kafaya almak
take the mickey (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
take the mickey (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
take the mickey (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) tiye almak
take the mickey (out of someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) matrak geçmek
take the mickey (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) makaraya almak
take the mickey (out of someone or something) v. (birini/bir şeyi) kafaya almak
take the sting out of v. şiddetini/ağırlığını azaltmak
take the sting out of v. yükünü azaltmak
take the sting out of v. yumuşatmak
take the sting out of v. daha makul hale getirmek
take the wind out of sails v. gücünü kesmek
take the wind out of sails v. şişinmesini önlemek
take the wind out of sails v. şişinmesinin önüne geçmek
take the wind out of sails v. rüzgarını kesmek
take the wind out of sails v. hevesini kaçırmak
take the wind out of sails v. ilgisini kaybetmesine sebep olmak
take the wind out of sails v. öfkesini yatıştırmak
take the wind out of sails v. havasını söndürmek
take the wind out of sails v. fiyakasını bozmak
take the wind out of sails v. şevkini kırmak
take the wind out of sails v. süksesini bozmak
take the wind out of sails v. gururunu kırmak
take the wind out of sails v. hevesini kursağında bırakmak
take the words out of mouth v. lafı ağzından almak
take the words (right) out of (one's) mouth v. lafı ağzından almak
take a page out of someone's book v. birinin huyuna gitmek
take a page out of one's book v. birinin huyuna gitmek
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr. (biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr. bara giren oynar
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr. zorluklarına katlanamayacaksan hiç başlama
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr. hamama giren terler
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr. beceremiyorsan, bırak
if you can't take the heat, get out of the kitchen [us] expr. işine gelirse
Speaking
take me out expr. beni dışarı çıkar
can you take out the garbage? expr. çöpü çıkarabilir misin?
take me out of here expr. çıkar beni buradan
take a loan out expr. kredi çekmek
Trade/Economic
take out an item v. bir muhasebe kalemini silmek
take out a loan v. bankadan kredi almak
take out an item v. bir kalemi silmek
take out a mortgage v. bankadan ipotek karşılığı para almak
take out of store v. depodan çıkarmak
take out of bond v. gümrükten çıkarmak
take out of bond v. gümrük antrepolarından çıkarmak
take out loan v. kredi çekmek
take out an item v. kalemi silmek
take out a policy v. kendini sigortalatmak
take out loan v. kredi almak
take out a summons v. ödeme emri almak
take out a licence v. lisans almak
take out a policy v. sigorta yaptırmak
take out a patent v. patent çıkartmak
take out of pawn v. rehinden kurtarmak
take out a patent v. patent almak
take something out of circulation v. tedavülden kaldırmak
Insurance
take out an insurance policy v. sigorta poliçesi akdetmek
Technical
take-out tongue n. alıcı maşa
take-out marks n. boşaltma çizikleri
take-out n. kalıptan çıkarma
take-out n. makineden alma
take out gate n. su alma kapağı
Computer
take-out menus n. eve servis menüleri
Marine
take the wind out of one's sails v. rüzgara karşı seyretmek
Medical
take out stitches v. dikiş aldırmak
take out by fiberoptic bronchoscopy v. fiberoptik bronkoskopi ile çıkarmak
Food Engineering
take-out foods n. paket servis
Slang
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (biriyle/bir şeyle) alay etmek
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (birini/bir şeyi) tiye almak
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (biriyle/bir şeyle) matrak geçmek
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (birini/bir şeyi) makaraya almak
take the piss (out of) (someone or something) [uk/ireland] v. (birini/bir şeyi) kafaya almak