Historia

upset

Significados de "upset" en diccionario turco inglés : 90 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	upset v.	keyfini kaçırmak
2	Common Usage	upset v.	üzmek
3	Common Usage	upset adj.	üzgün
General
4	General	upset n.	bozukluk
5	General	upset n.	bozulma
6	General	upset n.	bozgun
7	General	upset n.	devrilme
8	General	upset n.	alabora olma
9	General	upset n.	altüst olma
10	General	upset n.	beklenmedik yenilgi
11	General	upset n.	karışıklık
12	General	upset n.	devirme
13	General	upset n.	yenilgi
14	General	upset n.	üzme
15	General	upset n.	üzülme
16	General	upset n.	hezimet
17	General	upset n.	hazımsızlık
18	General	upset n.	dövülmüş şey
19	General	upset v.	bozmak (mideyi)
20	General	upset v.	altüst etmek
21	General	upset v.	allak bullak etmek
22	General	upset v.	sinirlendirmek
23	General	upset v.	devrilmek
24	General	upset v.	huylandırmak
25	General	upset v.	dövmek
26	General	upset v.	bozulmak
27	General	upset v.	kahretmek
28	General	upset v.	şişirmek
29	General	upset v.	yenmek (favori rakibi)
30	General	upset v.	alabora etmek
31	General	upset v.	bozmak
32	General	upset v.	berbat etmek
33	General	upset v.	devirmek
34	General	upset v.	başaşağı çevirmek
35	General	upset v.	kızdırmak
36	General	upset v.	(midesine) dokunmak
37	General	upset v.	(midesini) bulandırmak
38	General	upset v.	üzülmek
39	General	upset v.	canını sıkmak
40	General	upset v.	sinirlendirmek
41	General	upset v.	kızdırmak
42	General	upset v.	bozguna uğratmak
43	General	upset v.	işleyişini bozmak
44	General	upset v.	sırasını bozmak
45	General	upset v.	düzenini bozmak
46	General	upset v.	çok duygulandırmak
47	General	upset v.	geçersiz kılmak
48	General	upset adj.	bozuk (mide)
49	General	upset adj.	bozulmuş
50	General	upset adj.	devrilmiş
51	General	upset adj.	altüst olmuş
52	General	upset adj.	bozuk
53	General	upset adj.	üzüntülü
54	General	upset adj.	sinirli
55	General	upset adj.	bulanmış
56	General	upset adj.	mutsuz
57	General	upset adj.	kızgın
58	General	upset adj.	düzensiz
59	General	upset adj.	intizamsız
60	General	upset adj.	altüst olmuş
61	General	upset adj.	karman çorman
62	General	upset adj.	karmakarışık
63	General	upset adj.	karışık
64	General	upset adj.	üzgün
65	General	upset adj.	bozuk (mide)
66	General	upset adj.	bozulmuş (mide)
67	General	upset adj.	dik
68	General	upset adj.	yenilmiş
69	General	upset adj.	yıkılmış
70	General	upset adj.	mağlup
71	General	upset adj.	dağınık
72	General	upset adj.	sıkıntılı
73	General	upset adj.	rahatsız
Irregular Verb
74	Irregular Verb	upset v.	upset - upset
Technical
75	Technical	upset n.	çökertme
76	Technical	upset n.	kızgın madeni çekiçle döverek çapını büyütme
77	Technical	upset n.	dövme aleti
78	Technical	upset n.	maden dövme kalıbı
79	Technical	upset n.	dövme parça
80	Technical	upset n.	çubuğun dövülmüş kısmı
81	Technical	upset v.	dövmek
82	Technical	upset v.	demiri döverek kalınlaştırmak
83	Technical	upset v.	demire şekil vermek
84	Technical	upset v.	kızgın madeni çekiçle döverek çapını büyütmek
85	Technical	upset adj.	şişik
86	Technical	upset adj.	yığma
Mechanic
87	Mechanic	upset n.	çökertme
88	Mechanic	upset adj.	yığma
Automotive
89	Automotive	upset n.	çekiçleyerek çap büyütme
Hunting
90	Hunting	upset n.	kurşunun ateş edilince genleşmesi

Significados de "upset" con otros términos en diccionario inglés turco: 114 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	stomach upset n.	mide bozukluğu
2	General	a stomach upset n.	mide bozukluğu
3	General	upset stomach n.	mide fesadı
4	General	upset stomach n.	mide bozulması
5	General	a nervous upset n.	asap bozukluğu
6	General	upset end n.	şişirilmiş uç
7	General	be upset v.	alabora olmak
8	General	be very upset v.	sinirleri altüst olmak
9	General	be upset v.	altüst olmak
10	General	get upset v.	huylanmak
11	General	be upset v.	üzgün olmak
12	General	be upset v.	sinirli olmak
13	General	be upset v.	bozuk olmak (mide)
14	General	upset one's stomach v.	midesini bozmak
15	General	be upset v.	yenilmek (favori rakip)
16	General	be upset v.	ekşimek
17	General	be upset v.	ekşimek (mide)
18	General	upset a vase v.	vazoyu devirmek
19	General	be upset v.	asabı bozulmak
20	General	(plans etc) to be upset v.	altüst olmak
21	General	upset the balances v.	dengeleri bozmak
22	General	be very much upset by someone v.	çok üzülmek
23	General	make upset v.	moral bozmak
24	General	upset the balance of the nature v.	doğanın dengesini bozmak
25	General	upset the natural balance v.	doğal dengeyi bozmak
26	General	upset the nature's balance v.	doğanın dengesini bozmak
27	General	upset the applecart v.	pişmiş aşa soğuk su katmak
28	General	upset the applecart v.	bir çuval inciri berbat etmek
29	General	upset the apple-cart v.	pişmiş aşa su katmak
30	General	be upset v.	allak bullak olmak
31	General	make upset v.	üzüntüye neden olmak
32	General	upset oneself v.	kendini üzmek
33	General	upset someone's stomach v.	midesine kötü gelmek
34	General	upset somebody accidentally v.	birini yanlışlıkla üzmek
35	General	not upset v.	üzmemek
36	General	get a little upset v.	biraz üzülmek
37	General	be upset with v.	birine kızgın olmak
38	General	not worth getting upset over adj.	üzülmeye değmez
Phrases
39	Phrases	are you upset with me? expr.	bana kızgın mısın?
Proverb
40	Proverb	a little stone may upset a large cart	ummadık taş baş yarar
Colloquial
41	Colloquial	upset about v.	-den dolayı üzgün olmak
42	Colloquial	let them be upset expr.	bırak üzülsünler
Idioms
43	Idioms	upset the apple-cart v.	bir planı bozmak
44	Idioms	upset the apple-cart v.	bir çuval inciri berbat etmek
45	Idioms	upset the applecart v.	bir şeyi mahvetmek/içine etmek
46	Idioms	get upset over the least little thing v.	en ufak/küçük şeye bile üzülmek
47	Idioms	be rather upset/angry v.	oldukça üzgün/kızgın olmak
48	Idioms	upset someone's plans v.	planlarını bozmak
49	Idioms	upset the applecart v.	pişmiş aşa su katmak
50	Idioms	upset the apple cart v.	bir çuval inciri berbat etmek
51	Idioms	upset the apple cart v.	bir planı/birinin planını bozmak
52	Idioms	upset the apple cart v.	bir planı/birinin planını suya düşürmek
53	Idioms	upset the apple cart v.	bir şeyin işleyişini/düzenini bozmak
54	Idioms	upset somebody's apple cart v.	bir çuval inciri berbat etmek
55	Idioms	upset somebody's apple cart v.	bir planı/birinin planını bozmak
56	Idioms	upset somebody's apple cart v.	bir planı/birinin planını suya düşürmek
57	Idioms	upset somebody's apple cart v.	bir şeyin işleyişini/düzenini bozmak
58	Idioms	upset (one's) applecart v.	(birinin) planlarını bozmak
59	Idioms	upset (one's) applecart v.	(birinin) planlarına karışmak
60	Idioms	upset (one's) applecart v.	(birinin) planlarını mahvetmek
61	Idioms	upset (one's) applecart v.	(birinin) olanlarını altüst etmek
62	Idioms	upset plans v.	planlarını bozmak
63	Idioms	upset plans v.	planlarını altüst etmek
64	Idioms	you upset the applecart expr.	bir çuval inciri berbat ettin
65	Idioms	a little stone can upset a large cart expr.	ummadık taş baş yarar
Speaking
66	Speaking	nothing could upset me expr.	beni̇ hiçbir şey üzemezdi̇
67	Speaking	you make me very upset expr.	beni çok üzüyorsun
68	Speaking	you really make me upset expr.	beni çok üzüyorsun
69	Speaking	you'd better not upset me expr.	beni üzmesen iyi olur
70	Speaking	you'd better not upset me expr.	canımı sıkmazsan iyi olur
71	Speaking	would I ever upset you? expr.	hiç seni üzer miyim?
72	Speaking	I have never been this upset expr.	hiç bu kadar üzgün olmamıştım
73	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	neden bu kadar sinirleniyorsun ki?
74	Speaking	it wasn't my intention to upset you expr.	niyetim sizi üzmek değildi
75	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	niçin bu kadar kızıyorsun ki?
76	Speaking	I feel so upset expr.	kendimi çok mutsuz hissediyorum
77	Speaking	don't be upset expr.	moralini bozma
78	Speaking	I didn't mean to upset you expr.	niyetim sizi üzmek değildi
79	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	niçin bu kadar sinirleniyorsun ki?
80	Speaking	don't upset yourself expr.	kendini üzme
81	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	neden bu kadar kızıyorsun ki?
82	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	niye bu kadar kızıyorsun ki?
83	Speaking	what are you getting so upset for? expr.	niye bu kadar sinirleniyorsun ki?
84	Speaking	I don't want to upset you expr.	seni üzmek istemiyorum
85	Speaking	I've upset you expr.	sizi üzdüm
86	Speaking	don't upset the apple-cart expr.	sisteme karşı gelme
87	Speaking	I didn't wanna upset you expr.	seni üzmek istememiştim
88	Speaking	I've upset you expr.	seni üzdüm
89	Speaking	I don't want to upset you, but expr.	seni üzmek istemem, ancak
90	Speaking	did he sound upset? expr.	sesi üzgün müydü?
91	Speaking	what news recently upset you? expr.	son zamanlarda hangi haber sizi üzdü?
92	Speaking	don't be upset expr.	üzülme
93	Speaking	don't upset me expr.	üzme beni
94	Speaking	you don't have to be upset expr.	üzülmene gerek yok
95	Speaking	you don't have to be upset expr.	üzülmenize gerek yok
96	Speaking	you look upset expr.	üzgün görünüyorsun
97	Speaking	when I'm upset expr.	üzgünken
98	Speaking	when you're upset expr.	üzgünken
Trade/Economic
99	Trade/Economic	upset price n.	asgari satış fiyatı
100	Trade/Economic	upset price n.	açık artırmada satıcının koyduğu asgari fiyat
101	Trade/Economic	upset price n.	asgari fiyat
102	Trade/Economic	upset price n.	müzayede taban fiyatı
Law
103	Law	upset the conviction v.	hükmü/kararı bozmak
Technical
104	Technical	upset forging n.	açık kalıpla yığarak dövme
105	Technical	upset welding n.	basınçlı alın kaynağı
106	Technical	hot-upset forging n.	sıcak dövme
107	Technical	upset test n.	şişirme deneyi
108	Technical	upset forging n.	şişirme dövmesi
Mechanic
109	Mechanic	upset forging n.	açık kalıpla yığarak dövme
110	Mechanic	upset forging n.	şişirme
Automotive
111	Automotive	upset forging n.	yığma dövme
Medical
112	Medical	stomach upset n.	mide rahatsızlığı
Gastronomy
113	Gastronomy	stomach upset n.	mide bulantısı
Slang
114	Slang	get very upset at something v.	bir şeye çok sinirlenmek