Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | uzun yaşamak | live long v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | uzun yaşamak (birinden) | survive v. |
General | daha uzun yaşamak | survive v. |
General | daha uzun yaşamak | outlast v. |
General | daha uzun yaşamak | outlive v. |
General | -den daha uzun yaşamak | outlive v. |
General | birinden daha uzun/fazla yaşamak | live longer than someone v. |
General | daha uzun yaşamak | overbide [obsolete] v. |
General | (birinden) daha uzun yaşamak | overlive v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi) görecek/deneyimleyecek kadar uzun yaşamak | live to v. |
Idioms | ||
Idioms | çok uzun yaşamak | live to a ripe old age v. |
Zoology | ||
Zoology | içinde yaşamak için kireçtaşından delikler oluşturan uzun bir çift kabuklu yumuşakça cinsi | lithodomus n. |
Zoology | içinde yaşamak için kireçtaşından delikler oluşturan uzun bir çift kabuklu yumuşakça cinsi | lithophagus n. |
Slang | ||
Slang | uzun süreli uyuşturucu kullanımının etkilerini yaşamak | crash v. |