yukarıya - Turco Inglés Diccionario

yukarıya

Significados de "yukarıya" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
General
yukarıya upward adv.
There are risks, both upward and downward.
Hem yukarıya hem de aşağıya doğru riskler vardır.

More Sentences
yukarıya upstairs adv.
Take it upstairs.
Onu yukarıya götür.

More Sentences
yukarıya up prep.
She lifted the box up.
Kutuyu yukarıya kaldırdı.

More Sentences
yukarıya uphill adv.
yukarıya above adv.
yukarıya overhead adv.
yukarıya aloft adv.
yukarıya upwards adv.
yukarıya over adv.
yukarıya airward adv.
Trade/Economic
yukarıya above adv.

Significados de "yukarıya" con otros términos en diccionario inglés turco: 175 resultado(s)

Turco Inglés
General
yukarıya gitmek go up v.
It's time to go up.
Yukarıya gitme zamanı.

More Sentences
yukarıya bakmak look up v.
She looked up.
O yukarıya baktı.

More Sentences
yukarıya çıkmak go up v.
We went up by two floors to reach the apparel stalls.
Giyim tezgahlarına ulaşmak için iki kat yukarıya çıktık.

More Sentences
yukarıya doğru up adv.
This must of course be exercised on a completely voluntary basis and from the bottom up.
Bu elbette tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak ve aşağıdan yukarıya doğru gerçekleştirilmelidir.

More Sentences
Phrasals
yukarıya gelmek come up v.
I could hear footsteps coming up the stairs.
Ben merdivenlerden yukarıya gelen ayak seslerini duyabiliyordum.

More Sentences
Phrases
yukarıya bakınız see above expr.
See above.
Yukarıya bakın.

More Sentences
Technical
aşağıdan yukarıya bottom-up adj.
The company decided to implement a bottom-up approach.
Şirket aşağıdan yukarıya bir yaklaşım uygulamaya karar verdi.

More Sentences
Computer
aşağıdan yukarıya bottom-up adj.
However, we still endorse the concept of establishing a bottom-up programme for the new Member States as well.
Bununla birlikte, yeni Üye Devletler için de aşağıdan yukarıya bir program oluşturulması konseptini destekliyoruz.

More Sentences
Common Usage
alttan yukarıya ittirmek boost v.
General
yukarıya bakınız vide supra n.
yukarıya doğru baskı upward pressure n.
yukarıya doğru giden eğri upward sloping curve n.
yukarıya doğru eğilim upward trend n.
yukarıya taşıyan (karı vb) maximizer n.
yukarıya doğru yanlılık upward bias n.
yukarıya taşıyan (karı vb) maximiser n.
yukarıya doğru akım upwash n.
yukarıya doğru giden eğri upcurve n.
yukarıya doğru olan kavis upcurve n.
yukarıya fışkırma upgush n.
dizleri sırayla yukarıya çekerek yapılan gürültülü bir dans knees-up n.
yukarıya çıkma uprise n.
yukarıya doğru hareket levation n.
binadan yukarıya doğru yükselen bir dizi sütun pilotis n.
yukarıya yönelmek steer up v.
yukarıya itmek boost v.
yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb) steer up v.
yukarıya itmek shove upward v.
yukarıya doğru uçmak fly upwards v.
yukarıya doğru meyletmek slope up v.
yukarıya çekmek upheave v.
yukarıya çekmek pull something up v.
yukarıya çekmek uprise v.
elleriyle birini ayaklarından kaldırarak yukarıya doğru itmek push someone’s feet up with one’s hands v.
yukarıya bakmak (bakılan şey bakan kişiden büyük veya yüksekte) stare up v.
yukarıya doğru patlamak upbreak v.
yukarıya doğru kırılmak upbreak v.
yukarıya doğru patlamak upburst v.
yukarıya fırlatmak updart v.
yukarıya fırlamak updive v.
yukarıya doğru çekmek updrag v.
yukarıya doğru fırlatmak upfling v.
yukarıya bakmak upgaze v.
yukarıya fışkırmak upgush v.
yukarıya akıp gitmek upjet v.
yukarıya doğru uzanmak upjet v.
yukarıya doğru yol göstermek uplead v.
yukarıya ulaşmak upreach v.
yukarıya yönelmek uprise v.
yukarıya göndermek upsend v.
yukarıya doğru uçmak upsoar v.
(beş taş oyununda) taşı yukarıya atıp yerdeki eklemleri tutmak knuckle v.
yukarıya bakmak upstare v.
yukarıya doğru bakmak upstare v.
yukarıya doğru giden upward adj.
yukarıya bakan upcast adj.
yukarıya giden uphill adj.
yukarıya kıvrık upswept adj.
yukarıya dönük upward adj.
yukarıya doğru esen anabatic adj.
yukarıya doğru eğimli acclive [obsolete] adj.
yukarıya doğru eğimli acclivitous adj.
yukarıya dönük up adj.
yukarıya doğru giden upbound adj.
yukarıya doğru yanan upburning adj.
yukarıya doğru yanan (ışık) upflashing adj.
yukarıya doğru alevlenen upflashing adj.
yukarıya doğru parlayan upflashing adj.
yukarıya doğru fırlatılmış upflung adj.
yukarıya giden yönde uphillward adj.
yukarıya dönük kirked adj.
yukarıya kaldırılmış uppricked adj.
yüzü yukarıya bakan faceup adj.
dış köşeleri yukarıya dönük (gözlük) harlequin adj.
(hanedan armalarında hayvan) ayaklar yukarıya bakacak şekilde karın üstü yatan couchant adj.
yukarıya eğimli acclivous adj.
aşağıdan yukarıya bottom to top adv.
yukarıya doğru upwardly adv.
yukarıya doğru upward adv.
yukarıya doğru upwards adv.
yukarıya doğru airward adv.
daha yukarıya to a higher place adv.
yüzü yukarıya bakacak şekilde faceup adv.
yüzü yukarıya bakacak şekilde face-up adv.
yüzü yukarıya bakacak şekilde face up adv.
yukarıya doğru ana- pref.
yukarıya doğru an- pref.
yukarıya doğru anlamı veren ön ek up- pref.
Phrasals
yukarıya çağırmak call up v.
birine yukarıya kadar eşilik etmek see someone up to something v.
birini yukarıya kadar geçirmek see someone up to something v.
yukarıya yürümek walk up v.
yukarıya bakmak stare up v.
yukarıya davet etmek ask up v.
yukarıya bırakmak leave up v.
yukarıya kadar eşlik etmek see up to v.
yukarıya kadar geçirmek see up to v.
Phrases
aşağıda ne olursa yukarıya, yukarıda ne olursa aşağıya yansır as above, so below expr.
Colloquial
yukarıda/yukarıya up there expr.
şu yukarıda/şu yukarıya up there expr.
Idioms
aşağıdan yukarıya from the bottom up adv.
sürekli ileriye/yukarıya doğru onward and upward expr.
sürekli ileriye/yukarıya doğru onwards and upwards expr.
Trade/Economic
yukarıya yönelik işlemler upstream transactions n.
yönetime/üste/yukarıya hesap verebilirlik upward accountability n.
yukarıya doğru baskı upward pressure n.
yukarıya doğru eğimli sloping upward adj.
Technical
cumar (dağcılıkta ipten yukarıya tırmanmayı sağlayan bir malzeme) jumar n.
yukarıya devinim upward motion n.
yukarıya akım upward flow n.
yukarıya doğru uyumluluk upward compatibility n.
yukarıya içbükey concave upward n.
yukarıya akım upward percolation n.
yukarıya doğru basınç buoyancy n.
uçağın ortasının öne eğilip iki ucunun yukarıya kalkması şeklindeki deformasyon sag n.
(buharlı lokomotif) bacadan yukarıya doğru yönlendirilen kuvvetli buhar akışı blast n.
yukarıya kaldırmak upligt v.
yukarıya kaldırmak upraise v.
yukarıya çevirmek upturn v.
yukarıya doğru delik delmek uphole drilling v.
yukarıya doğru delmek uphole drilling v.
gövdesi yukarıya doğru upward stem adj.
yukarıya çevrilen upcast adj.
yukarıya yönlendirilen upcast adj.
gövdesi yukarıya upward stem expr.
Computer
aşağıdan yukarıya programlama bottom-up programming n.
aşağıdan yukarıya programlama bottom up programming n.
aşağıdan yukarıya ayrıştırma bottom up parsing n.
aşağıdan yukarıya ayrıştırma bottom-up parsing n.
yukarıya doğru çapraz üç nokta up diagonal ellipsis n.
lütfen tüm gerekli bilgileri yukarıya giriniz please provide all required information above expr.
yukarıya doğru böl divide up expr.
yukarıya eğ tilt up expr.
Informatics
aşağıdan yukarıya programlama bottom-up programming n.
aşağıdan yukarıya ayrıştırma bottom-up parsing n.
yukarıya doğru uyumluluk upward compatibility n.
Telecom
aşağıdan yukarıya programlama bottom-up programming n.
aşağıdan yukarıya ayrıştırma bottom-up parsing n.
Mechanic
suyun aşağıdan yukarıya taşınmasını sağlayan vapur çarkı flash wheel n.
Architecture
yukarıya doğru açılan (kapı, kanat, kulak) gullwing adj.
Lighting
yukarıya doğru aydınlatan lamba uplighter n.
Automotive
arka kapama, bagaj kapağı, yukarıya açılan arka panel ve arkakapak dış tutamak kilit mekanizması rear closure, deck lid, liftgate and tailgate outer handle lock mechanism n.
arka kapı, bagaj kapağı, yukarıya açılan arka panel ve arka kapak kolları, mandalları ve mekanizmaları rear door, deck lid, liftgate and tailgate handles, latches, and mechanisms n.
arka kapak, yukarıya açılan arka panel ve arka kapı giydirme ve süsleme tailgate, liftgate and back door trim and ornamentation n.
yukarıya doğru açılan arka panel module assemble-liftgate n.
yukarıya doğru açılan arka panel mekanizması liftgate mechanism n.
yukarıya doğru açılan arka panel liftgate n.
yukarıya doğru açılan arka panel modülleri liftgate modules n.
yukarıya doğru açılan (otomobil kapısı) gullwing adj.
yukarıya doğru açılan (otomobil kapısı) gull-wing adj.
Aeronautic
aniden yukarıya döndürmek (uçak) hoick v.
aniden yukarıya döndürmek (uçak) hoik v.
Mining
taş ocağında aşağıdan yukarıya doğru kazılmış geçit roof n.
aşağıdan yukarıya doğru yapılan (maden kazısı) up-over adj.
Medical
ayak parmaklarının yukarıya yönelip, kişinin topuğu üzerinde yürümesi şeklinde ortaya çıkan ortopedik bozukluk talipes calcaneus n.
hızlı fazı yukarıya vuran nistagmus nystagmus with the fast phase beating in upward n.
stepaj (ayak bileğini yukarıya doğru kaldırma yetisinin kaybolması) steppage gait n.
Anatomy
göz küresini yukarıya baktıran kas rectus superior n.
Psychology
yukarıya bilgi işlemleme bottom-up processing n.
yukarıya bakmaktan korkma anablephobia n.
Pathology
bir gözün yukarıya baktığı şaşılık hypertropia n.
Math
yukarıya içbükey concave upward n.
yukarıya dışbükey convex upward n.
Marine Biology
yukarıya doğru giden upwelling adj.
Astronomy
aşağıdan yukarıya, kuzeye doğru harita üzerindeki değerlerin okunması northing n.
Botanic
aşağıdan yukarıya doğru acropetal adj.
yukarıya doğru büyüyen atropous adj.
yukarıya doğru genişleyip yayılan tüpü olan hypocraterimorphous adj.
yukarıya doğru büyüyen orthotropal adj.
Social Sciences
yukarıya doğru hareketlilik upward mobility n.
Geography
yukarıya meyilli upgrade adj.
Military
tüfek namlusunun arka ucunu sopa gibi kullanmak için yukarıya çevirmek club a musket v.
Hunting
yukarıya doğru açılan namlu tip-up barret n.
Boxing
aşağıdan yukarıya doğru vuruş uppercut n.
Slang
çekmeyen bir yerdeyken sinyal almak için telefonun yukarıya kaldırılması cell phone salute n.