ill - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
ill hasta adj.
  • Sadly, she is ill and is only slowly recovering.
  • Ne yazık ki hasta ve yavaş yavaş iyileşiyor.
  • Happily, the Members present today are healthy, rather than ill.
  • Ne mutlu ki, bugün burada bulunan Üyeler hasta değil, sağlıklıdır.
  • They are tasks which are way beyond you if you are physically or mentally ill or disabled.
  • Bunlar, fiziksel ya da zihinsel olarak hasta ya da engelli iseniz sizi çok aşan görevlerdir.
Show More (196)
ill kötü adj.
  • You achieve a signature now and ill feeling later.
  • Şimdi bir imza elde edersiniz ve sonra kendinizi kötü hissedersiniz.
  • Altogether this is an ill-conceived, irrational and ultimately unnecessary piece of legislation.
  • Bütünüyle bu, kötü tasarlanmış, mantıksız ve nihayetinde gereksiz bir mevzuat parçasıdır.
  • Altogether this is an ill-conceived, irrational and ultimately unnecessary piece of legislation.
  • Sonuç olarak bu, kötü düşünülmüş, mantıksız ve nihayetinde gereksiz bir mevzuat parçasıdır.
Show More (15)
ill rahatsız adj.
  • When I woke up this morning, I felt a little ill.
  • Bu sabah uyandığımda, kendimi biraz rahatsız hissettim.
  • You are ill.
  • Sen rahatsızsın.
Show More (-1)
ill hastalık n.
  • There are those who think, falsely, that video games are the source of all our ills.
  • Yanlış bir şekilde, video oyunlarının tüm hastalıklarımızın kaynağı olduğunu düşünenler var.
  • All the ills of democracy can be cured by more democracy.
  • Demokrasinin tüm hastalıkları daha fazla demokrasi ile tedavi edilebilir.
Show More (-1)
ill sorun n.
  • All the ills of democracy can be cured by more democracy.
  • Demokrasinin bütün sorunları daha fazla demokrasi ile tedavi edilebilir.
Show More (-2)
ill hastalık adj.
  • I'm terminally ill.
  • Ölümcül bir hastalığım var.
Show More (-2)