|
- And both countries have nuclear weapons.
- Ve her iki ülkenin de nükleer silahları var.
- The second is the non-proliferation of nuclear weapons and, of course, of fissile materials.
- İkinci konu ise nükleer silahların ve elbette bölünebilir maddelerin yayılmasının önlenmesidir.
- We are told that Israel will use nuclear weapons in certain circumstances.
- Bize İsrail'in belirli durumlarda nükleer silah kullanacağı söyleniyor.
- On August 2002 the People's Mujahedeen denounced the Iranian regime's secret nuclear weapons programme.
- Ağustos 2002'de Halkın Mücahitleri İran rejiminin gizli nükleer silah programını kınadı.
- Firstly, we cannot tolerate the existence of a nuclear weapons programme in that country.
- Öncelikle, bu ülkede bir nükleer silah programının varlığına tahammül edemeyiz.
- We are particularly concerned about depleted uranium because depleted uranium is a small-scale nuclear weapon.
- Seyreltilmiş uranyum konusunda özellikle endişeliyiz çünkü seyreltilmiş uranyum küçük ölçekli bir nükleer silahtır.
- Today, North Korea has said it wants to produce nuclear weapons.
- Bugün Kuzey Kore nükleer silah üretmek istediğini söylemiştir.
- However, it now turns out that North Korea is probably also developing nuclear weapons.
- Ancak şimdi Kuzey Kore'nin de muhtemelen nükleer silah geliştirmekte olduğu ortaya çıktı.
- We are particularly concerned about depleted uranium because depleted uranium is a small-scale nuclear weapon.
- Özellikle seyreltilmiş uranyum konusunda endişeliyiz çünkü seyreltilmiş uranyum küçük ölçekli bir nükleer silahtır.
- We are told that Israel will use nuclear weapons in certain circumstances.
- Bize İsrail'in belirli durumlarda nükleer silah kullanacağı söylendi.
- The other day, he even said he would have no hesitation in using nuclear weapons.
- Geçen gün, nükleer silah kullanmaktan çekinmeyeceğini bile söyledi.
- She also hopes that this request will bring about a debate concerning the unlawfulness of nuclear weapons.
- Ayrıca bu talebin nükleer silahların hukuka aykırılığı konusunda bir tartışma başlatacağını umuyor.
- The proliferation of nuclear weapons in east Asia opens up an appalling vista.
- Doğu Asya'da nükleer silahların yayılması dehşet verici bir manzara ortaya çıkarmaktadır.
- I was not breaking the peace, but trying to keep the peace by helping to rid the world of nuclear weapons.
- Ben barışı bozmuyordum aksine dünyayı nükleer silahlardan kurtarmaya yardım ederek barışı korumaya çalışıyordum.
- We have strong views about nuclear weapons.
- Nükleer silahlar konusunda güçlü görüşlerimiz var.
- Today, North Korea has said it wants to produce nuclear weapons.
- Bugün Kuzey Kore nükleer silah üretmek istediğini açıkladı.
- The second is the non-proliferation of nuclear weapons and, of course, of fissile materials.
- İkincisi ise nükleer silahların ve tabii ki bölünebilir maddelerin yayılmasının önlenmesidir.
- He contends that nuclear weapons are necessary for national defense.
- O, nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.
- There are those who argue that the existence of nuclear weapons has helped to maintain peace.
- Nükleer silahların varlığının barışın korunmasına yardımcı olduğunu savunanlar var.
- The war affected the way the Japanese view nuclear weapons.
- Savaş, Japonların nükleer silahlara bakış açısını değiştirmiştir.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
- Barack Obama, nükleer silahların uluslararası alanda yasaklanmasını istiyor ama tüm savaşlarda kullanılmasına karşı değil.
- They seem to be worrying about nuclear weapons.
- Nükleer silahlar hakkında endişeleniyor gibi görünüyorlar.
- We're against nuclear weapons.
- Nükleer silahlara karşıyız.
- They seem to be concerned with nuclear weapons.
- Nükleer silahlarla ilgileniyor gibi görünüyorlar.
- He argued that nuclear weapons were a threat to peace.
- Nükleer silahların barış için bir tehdit olduğunu savundu.
- The war affected the way the Japanese view nuclear weapons.
- Savaş, Japonların nükleer silahlara bakışını etkiledi.
- We will destroy our nuclear weapons with America.
- Biz Amerika ile birlikte nükleer silahlarımızı yok edeceğiz.
- There are those who argue that the existence of nuclear weapons has helped to maintain peace.
- Nükleer silahların varlığının, barışın sürmesine yardımda bulunduğunu kanıtlamaya çalışanlar var.
- He argued that nuclear weapons were a threat to peace.
- O, nükleer silahların barış için bir tehdit olduğunu ileri sürdü.
- The United States has still got nuclear weapons.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin hâlâ nükleer silahları var.
- Ukraine shouldn't have disposed of its nuclear weapons.
- Ukrayna nükleer silahlarını devre dışı bırakmamalıydı.
- Does your country have nuclear weapons?
- Ülkenizde nükleer silah var mı?
- Many countries have signed a treaty to eliminate nuclear weapons.
- Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.
- People are protesting against nuclear weapons.
- İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto yapıyor.
- The United States has still got nuclear weapons.
- Amerika Birleşik Devletleri hâlâ nükleer silahlara sahiptir.
- Nuclear weapons are a threat to all humanity.
- Nükleer silahlar tüm insanlık için bir tehdittir.
- The United States had nuclear weapons.
- ABD'nin nükleer silahları vardı.
- Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
- Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda.
- Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.
- Uranyumun nükleer silahlarda kullanılabilmesi için zenginleştirilmesi gerekiyor.
- We will destroy our nuclear weapons with America.
- Nükleer silahlarımızı Amerika ile birlikte yok edeceğiz.
- He contends that nuclear weapons are necessary for national defense.
- Nükleer silahların ulusal savunma için gerekli olduğunu iddia ediyor.
- They seem to be worrying about nuclear weapons.
- Nükleer silahlar konusunda endişeli görünüyorlar.
- The United States had nuclear weapons.
- Birleşik Devletler nükleer silahlara sahipti.
- Many countries have signed a treaty to eliminate nuclear weapons.
- Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir anlaşma imzaladı.
- They seem to be concerned with nuclear weapons.
- Onlar nükleer silahlardan endişe duyuyor gibi görünüyorlar.
- People are protesting against nuclear weapons.
- İnsanlar nükleer silahları protesto ediyor.
- Ukraine shouldn't have disposed of its nuclear weapons.
- Ukrayna nükleer silahlarını imha etmemeliydi.
- Iran doesn't have nuclear weapons.
- İran'ın nükleer silahları yoktur.
- All of us would like to get rid of nuclear weapons.
- Hepimiz nükleer silahlardan kurtulmak istiyoruz.
- Iran doesn't have nuclear weapons.
- İran'ın nükleer silahı yok.
- Nuclear power plants are dangerous, not to mention nuclear weapons.
- Nükleer enerji santralleri tehlikelidir, nükleer silahlardan bahsetmiyorum bile.
Show More (48)
|