scrub - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
scrub fırçalamak v.
  • Tom asked Mary to scrub the toilet.
  • Tom Mary'den tuvaleti fırçalamasını istedi.
  • Tom scrubbed the sink.
  • Tom lavaboyu fırçaladı.
  • The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
  • Cerrah ameliyata başlamadan önce dirseklerine kadar iyice fırçaladı.
Show More (8)
scrub ovmak v.
  • Don't use your bare hands to scrub the floor.
  • Yeri ovalamak için çıplak ellerini kullanma.
  • Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
  • Ellerinizi sık sık, en az yirmi saniye boyunca su ve sabunla yıkayın ve ovalayın.
  • Where did you scrub them?
  • Onları nerede ovaladın?
Show More (4)
scrub temizlemek v.
  • So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
  • Bu nedenle Parlamentonun temizlemeye ilişkin yeni metin önerilerini memnuniyetle karşılıyoruz.
  • So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
  • Bu nedenle, Parlamento'nun ilaçların temizlenmesine ilişkin yeni metin önerisini memnuniyetle karşılıyoruz.
  • So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
  • Bu nedenle, Parlamento'nun temizlemeye ilişkin yeni metin önerilerini memnuniyetle karşılıyoruz.
Show More (3)
scrub ovalamak v.
  • Would you scrub my back, please.
  • Sırtımı ovalar mısın lütfen?
  • Tom scrubbed his feet.
  • Tom ayaklarını ovaladı.
Show More (-1)
scrub ovalayarak yıkamak v.
  • Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
  • Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az yirmi saniye boyunca ovarak yıkayın.
  • The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
  • Cerrah ameliyata başlamadan önce elini dirseklerine kadar iyice ovalayarak yıkadı.
Show More (-1)