1 |
scrub |
fırçalamak |
v. |
|
- When I entered the kitchen, she was scrubbing the countertop.
- Mutfağa girdiğimde tezgahı fırçalıyordu.
- Tom scrubbed the kitchen floor.
- Tom mutfak zeminini fırçaladı.
- Tom started scrubbing the floor.
- Tom yeri fırçalamaya başladı.
- Tom scrubbed his feet.
- Tom ayaklarını fırçaladı.
- Tom started scrubbing the floor.
- Tom yerleri fırçalamaya başladı.
- Where did you scrub them?
- Onları nerede fırçaladınız?
- Tom asked Mary to scrub the toilet.
- Tom Mary'den tuvaleti fırçalamasını istedi.
- Don't use your bare hands to scrub the floor.
- Yerleri fırçalamak için çıplak ellerinizi kullanmayın.
- Tom scrubbed the sink.
- Tom lavaboyu fırçaladı.
- The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
- Cerrah ameliyata başlamadan önce dirseklerine kadar iyice fırçaladı.
- Tom scrubbed the bathtub.
- Tom küveti fırçaladı.
- Tom asked Mary to scrub the toilet.
- Tom Mary'den tuvaleti fırçalamasını rica etti.
Show More (9)
|
2 |
scrub |
ovmak |
v. |
|
- Would you scrub my back, please.
- Sırtımı ovar mısın, lütfen?
- She scrubbed the kitchen floor with a brush.
- Mutfak zeminini fırçayla ovdu.
- She scrubbed the floor of the kitchen with a brush.
- Mutfağın zeminini fırçayla ovdu.
- Don't use your bare hands to scrub the floor.
- Yeri ovalamak için çıplak ellerini kullanma.
- Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
- Ellerinizi sık sık, en az yirmi saniye boyunca su ve sabunla yıkayın ve ovalayın.
- Where did you scrub them?
- Onları nerede ovaladın?
- I couldn't scrub the stain out.
- Lekeyi ovarak çıkaramadım.
Show More (4)
|
3 |
scrub |
temizlemek |
v. |
|
- So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
- Bu nedenle, Parlamento'nun ilaçların temizlenmesine ilişkin yeni metin önerisini memnuniyetle karşılıyoruz.
- So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
- Bu nedenle, Parlamento'nun temizlemeye ilişkin yeni metin önerilerini memnuniyetle karşılıyoruz.
- So, we welcome Parliament's proposals for a new text on scrubbing.
- Bu nedenle Parlamentonun temizlemeye ilişkin yeni metin önerilerini memnuniyetle karşılıyoruz.
- I scrubbed the sink.
- Lavaboyu ben temizledim.
- I scrubbed the sink.
- Lavaboyu temizledim.
- Tom scrubbed the bathtub.
- Tom küveti temizledi.
Show More (3)
|
4 |
scrub |
ovalamak |
v. |
|
- Would you scrub my back, please.
- Sırtımı ovalar mısın lütfen?
- Tom scrubbed his feet.
- Tom ayaklarını ovaladı.
Show More (-1)
|
5 |
scrub |
ovalayarak yıkamak |
v. |
|
- Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
- Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az yirmi saniye boyunca ovarak yıkayın.
- The surgeon scrubbed thoroughly up to his elbows before commencing surgery.
- Cerrah ameliyata başlamadan önce elini dirseklerine kadar iyice ovalayarak yıkadı.
Show More (-1)
|
6 |
scrub |
çalılık |
n. |
|
- The area was covered in scrub and cactuses.
- Bölge çalılık ve kaktüslerle kaplıydı.
Show More (-2)
|
7 |
scrub |
rafa kaldırmak |
v. |
|
- We scrubbed our plans when it started to rain.
- Yağmur yağmaya başlayınca planlarımızı rafa kaldırdık.
Show More (-2)
|
8 |
scrub |
ovalama |
n. |
|
- He gave the table a good scrub.
- Masayı iyice ovaladı.
Show More (-2)
|
9 |
scrub |
(karbondioksit) yakalamak |
v. |
|
- They discovered a better way to scrub carbon dioxide from vehicles emissions.
- Araç emisyonlarında karbondioksiti yakalamanın daha iyi bir yolunu keşfettiler.
Show More (-2)
|