çalışmak, çalışmak, çalışmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çalışmak, çalışmak, çalışmak



Sens de "çalışmak, çalışmak, çalışmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Colloquial
çalışmak, çalışmak, çalışmak practice, practice, practice expr.

Sens de "çalışmak, çalışmak, çalışmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
köle gibi çalışmak slave v.
çalışmak study v.
çalışmak work v.
çalışmak labor v.
çalışmak labour v.
ders çalışmak study v.
General
grev sırasında çalışmak isteyen işçilere engel olma picketing n.
muhalif olmalarına rağmen birlikte çalışmak zorunda olan kişiler frenemy n.
taviz vermeye zorlamaya çalışmak için müzakereci tarafından bekletilme holdout n.
aynı kurumda çalışmak üzere işe alınan karı koca couple n.
golf atışı çalışmak için uygun saha practice range n.
suda çalışmak plowter n.
çamurda çalışmak plowter n.
suda çalışmak plouter n.
çamurda çalışmak plouter n.
aramaya çalışmak try to find v.
birinin altında çalışmak work under someone v.
rölantide çalışmak idle v.
hızlı çalışmak go to town v.
çıkar amacıyla birinin olumsuz bir eğilimini tatmin etmeye çalışmak pander to v.
ortalığı yatıştırmaya çalışmak pour oil on troubled waters v.
bir işte sebatla çalışmak peg away at v.
bir şeyi tamir etmeye çalışmak (tamirci olmayan biri) tinker v.
çok çalışmak bang away v.
çalışmak (motor) start v.
çalışmak endeavour v.
motor vb çalışmak fire v.
yerine çalışmak spell v.
fazla çalışmak burn the candle at both ends v.
gözünü dört açıp çok çalışmak hustle v.
çok çalışmak work like a demon v.
serbest çalışmak freelance v.
çalışmak practise v.
harıl harıl çalışmak work like hell v.
kandırmaya çalışmak chat v.
teşrifatçı olarak çalışmak emcee v.
elle tutmaya çalışmak grab at v.
harıl harıl çalışmak plug away v.
enerjik bir şekilde çalışmak be going strong v.
çok çalışmak try hard v.
harıl harıl çalışmak plug v.
köle gibi çalışmak drudge v.
ikna etmeye çalışmak reason v.
devlet çeşitli yatırımlarla ekonomiyi canlandırmaya çalışmak prime the pump v.
harıl harıl çalışmak dig v.
bulmaya çalışmak feel around for v.
memur olarak çalışmak clerk v.
sözü getirmeye çalışmak lead up to v.
ağır çalışmak sweat v.
çalışmak ply v.
çalışmak practice v.
durup dinlenmeden çalışmak burn the candle at both ends v.
dikkatsiz bir biçimde çalışmak scant v.
eşek gibi çalışmak slave v.
köle gibi çalışmak slave v.
başkasını kendi dinine çevirmeye çalışmak proselyte v.
birlikte çalışmak work together v.
harıl harıl çalışmak work hard v.
kafası çalışmak have a quick mind v.
özensiz çalışmak scant v.
protokol yetkilisi olarak çalışmak emcee v.
benzerini veya daha iyisini yapmaya çalışmak emulate v.
belirli bir hocanın nezaretinde çalışmak veya okumak study under v.
elde etmeye çalışmak bid v.
ağzıyla yakalamaya çalışmak bob v.
çok çalışmak mug up v.
çalışmak (bir beceriyi/ yeteneği geliştirmek için) practice v.
sonra çalışmak üzere şimdilik ertelemek keep something on the back burner v.
birisini ikna etmeye çalışmak work on v.
bir yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak jockey for position v.
çözmeye çalışmak puzzle over v.
birinin yerine çalışmak fill in for v.
terfi kazanmaya çalışmak buck for v.
eksiksiz çalışmak perform fully v.
çalışmak (makine vb) run v.
beraber çalışmak pitch in v.
bir şeyi düzeltmeye çalışmak tinker v.
çalışmak (makine/aygıt) be on v.
elde etmeye çalışmak try for v.
kötü çalışmak malfunction v.
ile temas etmemeye çalışmak stand clear of v.
harıl harıl çalışmak hum v.
boğaz tokluğuna çalışmak work for one's board v.
çok sıkı çalışmak work one's tail off v.
tamir etmeye çalışmak tinker with v.
açıklamaya çalışmak try to explain v.
köle gibi çalışmak slave away v.
bir şeyin anlamını bulmaya çalışmak puzzle something out v.
birisi için çalışmak be in the employ of v.
alışmaya çalışmak try to become familiar with v.
rölantide çalışmak tick over v.
şüphelerini ve endişelerini tekrar gidermeye çalışmak reassure v.
asıl işinden başka bir işte de çalışmak moonlight v.
zam almaya çalışmak buck for v.
çalışmak start up v.
iyimser olmaya çalışmak look on the bright side v.
çok çalışmak bone up on v.
işbirliği içerisinde çalışmak interoperate v.
çalışmak tick v.
ısırmaya çalışmak (köpek) snap at v.
birisini etkilemeye çalışmak tamper with v.
tutmaya çalışmak grab at v.
yaltaklanarak birinin gözüne girmeye çalışmak curry favor with v.
çalışmak go v.
demeye çalışmak lead up to v.
birine bir şeyi ısrarla kabul ettirmeye çalışmak press something on someone v.
savsaklamaya çalışmak stall v.
menetmeye çalışmak obstruct v.
büyük bir gayretle çalışmak go to town v.
yerine çalışmak (geçici bir süre için başkasının) substitute v.
bahçede çalışmak garden v.
çok çalışmak mug v.
aleyhine çalışmak work against v.
vurmaya çalışmak aim v.
vızır vızır çalışmak hum v.
ağzıyla kapmaya çalışmak snap at v.
yapmaya çalışmak try v.
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak be strange bedfellows v.
anlamaya çalışmak size up v.
elde etmeye çalışmak (zam/terfi vb'ni) buck for v.
çok sıkıcı bir işte çalışmak slog away at a work v.
çalışmak attempt v.
çalışmak (ders) study v.
göze batmamaya çalışmak lie low v.
tekrar çalışmak rework v.
bir yolunu bulmaya çalışmak see about v.
hafif bir hırıltıyla çalışmak (makine) throb v.
oyalamaya çalışmak stall v.
hızlı çalışmak (motor) race v.
gerçekleştirmeye çalışmak pursue v.
dikkatleri üstüne çekmemeye çalışmak efface oneself v.
olanaksız şeyi bulmaya çalışmak look for a needle in a haystack v.
birlikte çalışmak interoperate v.
alışmaya çalışmak try to become familiar v.
çalışmak (iş vb) labor v.
yerine çalışmak stand in v.
alışmaya çalışmak try to get used to v.
gece yarısına kadar çalışmak burn the midnight oil v.
birinin gözüne girmeye çalışmak ingratiate oneself with someone v.
kapmaya çalışmak snatch at v.
çözmeye çalışmak (bir problemi) tackle v.
elde etmeye çalışmak woo v.
çok çalışmak slog away v.
çok çalışmak work very hard v.
bir şeyi çözmeye çalışmak puzzle something out v.
yasal yollardan elde etmeye çalışmak prosecute v.
taklit etmeye çalışmak emulate v.
azimle çalışmak work with determination v.
vardiya ile çalışmak work in relays v.
elde etmeye çalışmak try to get v.
çalışmak labour v.
analog çalışmak operate analogously v.
çıkarmaya çalışmak seek v.
kalıntılarından eski durumunu anlamaya çalışmak reconstruct v.
çalışmak study v.
ağır nota çıkarmaya çalışmak pick out v.
sıkı çalışmak work hard v.
ikna etmeye çalışmak (mantık yoluyla) reason with v.
birine bir şeyi ısrarla vermeye çalışmak press something upon someone v.
çok çalışmak swot v.
elde etmek için bütün gayretiyle çalışmak gun for v.
ırgat gibi çalışmak toil v.
çalışmak toil v.
ders çalışmak study v.
ırgat gibi çalışmak slave v.
anlamaya çalışmak plumb v.
az paraya çalışmak sweat v.
sıkı çalışmak knuckle down v.
harıl harıl çalışmak beaver away v.
ücretle çalışmak hire oneself out v.
çalışmak serve v.
çözmeye çalışmak tackle v.
ayartmaya çalışmak tempt v.
elde etmeye çalışmak go for v.
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak plod away at v.
azimle çalışmak work determinedly v.
ağır çalışmak plod v.
çalışmak endeavor v.
ısırmaya çalışmak snap v.
yakalamaya çalışmak clutch at v.
başkasının yerine çalışmak (geçici bir süre için) substitute v.
iradesini kullanarak bir şeyi gerçekleştirmeye çalışmak will v.
götürü çalışmak do piecework v.
denemeler yaparak bir sonuca varmaya çalışmak tinker v.
anlamaya çalışmak work out v.
avara çalışmak run idle v.
tutmaya çalışmak hold onto v.
kapmaya çalışmak grasp at v.
gizlenmeye çalışmak take cover v.
durmadan çalışmak hammer away v.
kanıtlamaya çalışmak reason v.
dostluk kurmaya çalışmak cultivate a friendship v.
geçici bir süre için başkasının yerine çalışmak substitute v.
kusmaya çalışmak retch v.
dostluk kurmaya çalışmak cultivate v.
kendine layık olmayan bir işte çalışmak prostitute oneself v.
çalışmak struggle v.
kazanmaya çalışmak seek v.
geçici olarak bir işte çalışmak fill in v.
doğru yoldan saptırmaya çalışmak tempt v.
birlikte çalışmak team up with v.
bulmaya çalışmak feel about for v.
elde etmeye çalışmak jockey for v.
müşteri çekmeye çalışmak tout v.
kötü bir durum karşısında idare etmeye çalışmak make the best of a bad situation v.
görevli olarak çalışmak staff v.
üzerinde çalışmak work on v.
sırayla çalışmak rotate v.
aramaya çalışmak check for v.
yapmaya çalışmak endeavor v.
çok çalışmak slog v.
harıl harıl çalışmak hum with activity v.
ıkına sıkına çalışmak toil over v.
ikna etmeye çalışmak lay siege to v.
hevesini kırmaya çalışmak throw cold water over v.
tutmaya çalışmak hang onto v.
kendi dinine çevirmeye çalışmak proselytize v.
çalışmak (makine) function v.
aleyhine çalışmak work unfavorably of someone v.
karar vermeyerek zaman kazanmaya çalışmak temporize v.
var gücüyle çalışmak pull out all the stops v.
ıkına sıkına çalışmak toil at v.
elde etmeye çalışmak make a bid for v.
sıkı çalışmak buckle down v.
çalışmak (denemek) attempt v.
sabaha/geç vakte kadar çalışmak lucubrate v.
baştan çıkarmaya çalışmak solicit v.
motor boşta çalışmak be in neutral v.
fazla çalışmak overwork v.
boşta çalışmak idle v.
isteksizce çalışmak plod v.
harıl harıl çalışmak work like a beaver v.
üzerinde sebatla çalışmak plug away at v.
bir sorunu parayla çözmeye çalışmak throw money at something v.
tam kapasiteyle çalışmak work at peak capacity v.
çok çalışmak work up a sweat v.
çalışmak (mekanizma) catch v.
çalışmak labor v.
kazanmaya çalışmak cultivate v.
pedalla çalışmak treadle v.
birlikte çalışmak cooperate v.
çalışmak strive v.
çalışmak function v.
çalışmak run v.
çalışmak work v.
çalışmak try v.
dışarıda çalışmak work in the field v.
istediği saatlerde çalışmak work flextime v.
istediği saatlerde çalışmak have flextime v.
tatil zamanları çalışmak work unsocial hours v.
verimli çalışmak work efficiently v.
verimli çalışmak work productively v.
verimli çalışmak work effectively v.
kandırmaya çalışmak chat somebody v.
zor duruma düşmekten korunmaya çalışmak run for cover v.
sıkı çalışmak study intensively v.
yoğun çalışmak work intensively v.
yoğun çalışmak work hard v.
yoğun çalışmak study intensively v.
sıkı çalışmak work intensively v.
çok ders çalışmak study hard v.
gözüne girmeye çalışmak make up to someone v.
gözüne girmeye çalışmak play to v.
canla başla çalışmak work heartily v.
canla başla çalışmak put one's heart and soul in doing something v.
canla başla çalışmak put all of one's efforts in a job v.
açıklamaya çalışmak try to make (something) clear v.
çok yoğun çalışmak work intensively v.
çare bulmaya çalışmak try to find an answer v.
dikkatini çekmeye çalışmak try to pull one's attention v.
çok yoğun çalışmak study intensively v.
çare bulmaya çalışmak try to find a solution v.
çare bulmaya çalışmak try to find a remedy v.
çok yoğun çalışmak work hard v.
çok yoğun çalışmak study hard v.
dikkatini çekmeye çalışmak try to take one's attention on v.
dikkatini çekmeye çalışmak try to draw one's attention v.
doğru çalışmak operate properly v.
doğru çalışmak work honestly v.
düzenli çalışmak work systematically v.
düzenli çalışmak study systematically v.
düzenli çalışmak study methodically v.
düzenli çalışmak work methodically v.
mazotla çalışmak run on diesel v.
anlaşmaya çalışmak try to get along with (someone) v.
lpg'yle çalışmak run on lpg v.
anlaşmaya çalışmak try to reach an agreement v.
peşin çalışmak work cash in hand v.
aniden yakalamaya çalışmak catch at v.
hastanede çalışmak work at the hospital v.
zararına çalışmak work at a loss v.
vardiya olarak çalışmak work shifts v.
vardiyalı çalışmak work shifts v.
vardiya usulü çalışmak work shifts v.
lpg ile çalışmak run on lpg v.
zararına çalışmak operate at a loss v.
hatırlamaya çalışmak try to remember v.
özveriyle çalışmak work devotedly v.
koordineli çalışmak work coordinately v.
pille çalışmak use battery v.
pille çalışmak work on battery v.
pille çalışmak run on battery v.
pille çalışmak be powered by battery v.
stajyer olarak çalışmak work as an intern v.
benzinle çalışmak run on gasoline v.
maaşla çalışmak work on a salary basis v.
maaşla çalışmak be employed on a salary basis v.
maaşlı çalışmak work for a salary v.
maaşlı çalışmak be employed on a salary basis v.
maaşlı çalışmak work on a salary basis v.
maaşla çalışmak work for a salary v.
genelevde çalışmak work in a brothel v.
işbirliği içinde çalışmak work cooperatively v.
işbirliği içinde çalışmak work in cooperation v.
atlatmaya çalışmak try to overcome v.
atlatmaya çalışmak try to recover v.
kadavrada çalışmak dissect v.
kamuda çalışmak work in the public sector v.
çalışmak operate v.
gemide çalışmak work in a ship v.
düzgün çalışmak work properly v.
başarmaya çalışmak try to succeed v.
değiştirmeye çalışmak try to alter v.
değiştirmeye çalışmak try to change v.
övgü almaya çalışmak fish for compliment v.
tam kapasite ile çalışmak run in full capacity v.
tam kapasite ile çalışmak work in full capacity v.
tam kapasiteyle çalışmak work in full capacity v.
tam kapasite ile çalışmak operate in full capacity v.
tam kapasiteyle çalışmak operate in full capacity v.
tam kapasiteyle çalışmak run in full capacity v.
tutmaya çalışmak grasp at v.
sistemli çalışmak work systematically v.
koordinasyonlu bir biçimde çalışmak work in a coordinated manner v.
sistemli çalışmak study systematically v.
uzun süre çalışmak work for a long time v.
uzun zaman çalışmak work for a long time v.
laik düzeni yıkmaya çalışmak try to destroy the secular order v.
laik düzeni yıkmaya çalışmak threaten to unravel the secular order v.
dikkat çekmemeye çalışmak keep a low profile v.
dikkat çekmemeye çalışmak avoid drawing attention v.
aldatmaya çalışmak come the raw prawn v.
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak shove down one's throat v.
birine bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmak ram it down one's throat v.
kanıtlamaya çalışmak argue v.
inandırmaya çalışmak assure v.
düzgün çalışmak function properly v.
sorunsuz çalışmak function properly v.
gözüne girmeye çalışmak court v.
sınav için çok çalışmak cram v.
(motor) boşta çalışmak idle v.
eşek gibi çalışmak work one's fingers to the bone v.
eşek gibi çalışmak work like a horse v.
canla başla çalışmak work one's fingers to the bone v.
biri kadar başarılı olmaya çalışmak emulate v.
kazanmaya çalışmak go after v.
vücut çalışmak body-build v.
yarımgün çalışmak do part-time work v.
serbest çalışmak free-lance v.
serbest çalışmak freelance v.
bütün gece çalışmak pull an all-nighter v.
yarımgün çalışmak work part-time v.
birlikte çalışmak collaborate v.
birlikte çalışmak concur v.
birlikte çalışmak coordinate v.
doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak check out v.
itiraz edip yanlış olduğunu ispatlamaya çalışmak contest v.
doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak check on v.
düzeltmeye çalışmak tinker with v.
doğru olup olmadığını öğrenmeye çalışmak check up on v.
kurnazlıkla elde etmeye çalışmak angle for v.
gözüne girmeye çalışmak make up to v.
yaranmaya çalışmak make up to v.
birlikte çalışmak muck in v.
zaman kazanmaya çalışmak play for time v.
sınırlı araçlarla çalışmak work with limited means v.
gitgel hareketiyle çalışmak reciprocate v.
anlam çıkarmaya çalışmak read into v.
inandırmaya çalışmak reason with v.
çalışmak start v.
emrinde çalışmak work under v.
emrinde çalışmak be employed in the service of v.
kazandıklarını geliştirmeden korumaya çalışmak rest on one's laurels v.
devirmeye çalışmak subvert v.
birlikte çalışmak team up v.
ile birlikte çalışmak team up with v.
(motor vb) en düşük hızda çalışmak turn over v.
el altından çökertmeye çalışmak undermine v.
çok çalışmak toil v.
ulaşmaya çalışmak try to reach v.
kaçmaya çalışmak make an attempt to escape v.
örtbas etmeye çalışmak cover up v.
ilan yoluyla bulmaya çalışmak advertise for v.
sinsice girmeye çalışmak insinuate oneself into v.
sinsice gözüne girmeye çalışmak ingratiate oneself with v.
sinsice gözüne girmeye çalışmak insinuate oneself into v.
sinsice sızmaya çalışmak insinuate oneself into v.
sinsice sızmaya çalışmak worm one's way into v.
sinsice girmeye çalışmak worm one's way into v.
sinsice tavlamaya çalışmak worm one's way into v.
sinsice gözüne girmeye çalışmak worm one's way into v.
sinsice tavlamaya çalışmak ingratiate oneself with v.
sinsice tavlamaya çalışmak insinuate oneself into v.
hayatta kalmaya çalışmak try to survive v.
uyumaya çalışmak try to sleep v.
birisinin altında çalışmak work under someone v.
ne olduğunu anlamaya çalışmak get a fix on v.
çözmeye çalışmak get a fix on v.
(işte) çok çalışmak do a hard day's work v.
dikkat çekmemeye çalışmak avoid attracting attention to yourself v.
öğretmen olarak çalışmak work as a teacher v.
sınava çalışmak study for an exam v.
iyi çalışmak perform well v.
parça başına çalışmak work by job v.
parça başına çalışmak work by the piece v.
üzerine çalışmak work on v.
dur durak bilmeden çalışmak plug away v.
birisine yaranmaya çalışmak shine up to someone v.
gece geç saatlere kadar çalışmak work or study late into the night v.
sürekli çalışmak plug away v.
gayretle çalışmak plug away v.
gece geç saatlere kadar çalışmak work until very late v.
çok fazla ders çalışmak mug up v.
zor şartlar altında çalışmak work under harsh conditions v.
zor şartlar altında çalışmak work under difficult conditions v.
zor şartlar altında çalışmak work under hard conditions v.
birbirlerine ulaşmaya çalışmak try to reach each other v.
birbirine ulaşmaya çalışmak try to reach each other v.
proje tabanlı çalışmak work on project basis v.
proje bazlı çalışmak work on project basis v.
anlatmaya çalışmak try to tell v.
müşteriyi daha pahalı olanı satın alması için ikna etmeye çalışmak upsell v.
ile yakın çalışmak work closely with v.
çatısı altında çalışmak work under the umbrella of v.
anlamaya çalışmak try to understand v.
üstünde çalışmak study on v.
üzerinde çalışmak study on v.
üstünde çalışmak work on v.
günü gününe ders çalışmak study daily v.
günü gününe çalışmak study daily v.
hummalı bir şekilde çalışmak work at high pressure v.
son süratle çalışmak work at high pressure v.
ile birlikte çalışmak work together with v.
ile birlikte çalışmak work with v.
geç saatlere kadar çalışmak work until late v.
geç saate kadar çalışmak work until late v.
piyano çalışmak practice piano v.
konuşmaya çalışmak try to speak v.
sükunetini korumaya çalışmak try to stay calm v.
sakin kalmaya çalışmak try to stay calm v.
turist vizesiyle kaçak çalışmak work illegally on a tourist visa v.
birinin emrinde çalışmak work under someone v.
konfeksiyonda çalışmak work in a clothing store v.
düzen içinde çalışmak work in order v.
düzen içinde çalışmak study in order v.
nefes almaya çalışmak gulp for air v.
nefes almaya çalışmak gasp for air v.
gazetede çalışmak work in a newspaper v.
dergide çalışmak work in a magazine v.
sınava çalışmak drum v.
çok çalışmak cram v.
çok çalışmak drum v.
özveri ile çalışmak work devotedly v.
özveri ile çalışmak work selflessly v.
özveriyle çalışmak work selflessly v.
asgari ücretle çalışmak work minimum wage v.
bir şey üzerinde çalışmak hard at something v.
geç saate kadar çalışmak work late v.
pazarları çalışmak work on sundays v.
bağımsız çalışmak work freelance v.
serbest çalışmak work freelance v.
yeni bir şey üzerinde çalışmak work on something new v.
yeni bir albüm üzerinde çalışmak work on a new album v.
birinin hayatını kontrol altına almaya çalışmak try to control one’s life v.
bir dava üstünde çalışmak work on a case v.
biraz para kazanmaya çalışmak try to make some money v.
bir butikte çalışmak work in a boutique v.
radyoloji'de çalışmak work in radiology v.
avukat olarak çalışmak work as a lawyer v.
birini zehirlemeye çalışmak try to poison someone v.
vücut çalışmak work out v.
bir şey üzerinde çok çalışmak work hard at something v.
bir şey için çalışmak labor for something v.
bir şey için çalışmak work for something v.
uzun saatler çalışmak work long hours v.
zaman kazanmaya çalışmak stall for time v.
vakit kazanmaya çalışmak stall for time v.
(bir şeyin) doğruluğuna inandırmaya çalışmak make someone believe that something is true v.
tüm gece çalışmak work all night v.
komik olmaya çalışmak try to be funny v.
bir sorunu çözmeye çalışmak try to solve a problem v.
bir problemi çözmeye çalışmak try to solve a problem v.
bir problemi çözmeye çalışmak address a problem v.
deney üzerinde çalışmak work on experiment v.
geçici işçi olarak çalışmak temp v.
özel bir hastanede çalışmak work in a private hospital v.
özel bir şirkette çalışmak work in a private company v.
...tedavisi alanında çalışmak work in the field of treatment v.
radyoda çalışmak work in radio v.
konuşması üstünde çalışmak work on one's speech v.