(miras) bırakmak

Sens de "(miras) bırakmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	(miras) bırakmak	leave v.
His father died, leaving him an old car and some cash. Babası ölmüştü, ona eski bir araba ve biraz da para bırakarak. More Sentences

Sens de "(miras) bırakmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	miras bırakmak	leave a legacy v.
This will all only leave a legacy of bitterness and it will drag Israel's international reputation through the mire. Tüm bunlar sadece acı bir miras bırakacak ve İsrail'in uluslararası itibarını bataklığa sürükleyecektir. More Sentences
2	General	miras bırakmak	hand down v.
This watch was handed down to me by my grandfather. Bu saat bana dedem tarafından miras bırakıldı. More Sentences
3	General	miras bırakmak	bequeath v.
He bequeathed a considerable fortune to his son. Oğluna hatırı sayılır bir servet miras bıraktı. More Sentences
4	General	(vasiyetle) miras bırakmak	will v.
My father willed his house to my sister. Babam evini kız kardeşime miras bıraktı. More Sentences
5	General	bırakmak (miras olarak)	leave v.
6	General	miras bırakmak	legate v.
7	General	miras olarak bırakmak	bequeath v.
8	General	birisine miras bırakmak	will something to someone v.
9	General	birisine miras bırakmak	bequeath something to someone v.
10	General	miras bırakmak	transmit v.
11	General	miras bırakmak	hands-down v.
12	General	miras bırakmak	give v.
Phrasals
13	Phrasals	miras bırakmak	settle on v.
14	Phrasals	birine bir şeyi miras bırakmak	pass something down (to someone) v.
15	Phrasals	birine bir şeyi miras bırakmak	pass something on (to someone) v.
16	Phrasals	miras olarak bırakmak	will away v.
17	Phrasals	miras bırakmak	cut up for v.
18	Phrasals	bir şeyi birine miras olarak bırakmak	leave something to someone v.
19	Phrasals	(bir şeyi) miras bırakmak	pass on (something) v.
20	Phrasals	(bir şeyi) miras olarak bırakmak	pass on (something) v.
21	Phrasals	miras bırakmak	hands down v.
22	Phrasals	miras bırakmak	bequeath to v.
23	Phrasals	bir şeyi miras bırakmak	hand something down v.
24	Phrasals	bir şeyi miras bırakmak	hand something on v.
25	Phrasals	bir şeyi miras olarak bırakmak	hand something on v.
26	Phrasals	'-e miras bırakmak	leave to v.
27	Phrasals	(birine) miras bırakmak	leave to (one) v.
Proverb
28	Proverb	iyi bir itibar/isim bırakmak maddi miras kadar önemlidir	a good name is a second inheritance
Idioms
29	Idioms	miras olarak sadece bir kuruş bırakmak	cut off with a cent v.
30	Idioms	birine büyük bir miras bırakmak	leave someone sitting pretty v.
Law
31	Law	miras olarak bırakmak	give devise and bequeath v.
32	Law	miras olarak bırakmak	bequeath v.
33	Law	(birine) miras bırakmak	infeft v.
Archaic
34	Archaic	miras bırakmak	bequethen v.