adına - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

adına



Sens de "adına" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
General
adına behalf n.
adına nominative adj.
adına in behalf of someone adv.
adına in the name of prep.
adına for prep.
adına on behalf of prep.
adına in behalf of prep.
adına for the sake of prep.
adına on the behalf of prep.
adına at the expense of prep.
adına by prep.
adına in the person of expr.
Phrases
adına in favor of prep.
adına on behalf of someone expr.
Colloquial
adına in the name of prep.
Idioms
adına on behalf of prep.
adına for sake expr.
Trade/Economic
adına in behalf of prep.
adına on behalf of prep.
adına in the name of prep.
Law
adına on behalf of prep.
Abbreviation
adına p.p. (per procurationem) expr.
Latin
adına per pro expr.
adına per proc (per procurationem) expr.
adına per pro. (per procurationem) abrev.

Sens de "adına" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 368 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
biri adına behalf n.
General
sorumluluk almamak adına başkasını suçlama eylemi scapegoatism n.
kişi adına dayanan adlandırma eponymy n.
tüccarlar adına kredi muameleleri yapan kuruluş acquirer n.
rica başkası adına intercession n.
bir başkası adına iş gören kişi veya kuruluş agent n.
işçi sendikasının işçiler adına resmen pazarlık etmekten men edilmesi union decertification n.
babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir junior n.
şirket adına kayıtlı registered in the name of the company n.
namus adına şiddet violence in the name of honor n.
namus adına şiddet violence in the name of honour n.
para adına öldürme killing in the name of money n.
kimliğinin veya yaptığı işlerin bilinmesini istemeyen biri adına hareket eden kimse blind n.
başkası adına hareket eden kimse representant n.
başkası için kendi adına arazi alma dummyism [australia] n.
bir başkası adına konuşan kimse paranymph n.
bir ulustan çıkmış ünlü kişi adına yapılan anıt binası pantheon n.
konuşmacının pozisyonunu güçlendirmek adına verdiği taviz paromologia n.
konuşmacının pozisyonunu güçlendirmek adına verdiği taviz paromology n.
nicholas frederick seebeck adına basılıp bazı devletlere hediye edilen pullardan oluşan pul serisi seebeck n.
başkası adına pazarlık yapan kimse proxenet n.
başkası adına pazarlık yapan kimse proxenete n.
adına mutlu olmak be happy for (someone) v.
adına sunmak dedicate something to somebody v.
birinden izin almadan onun adına konuşmak put words into someone's mouth v.
adına konuşmak speak for somebody v.
adına düzenlemek draw up in someone's name v.
adına hareket etmek act on behalf of v.
adına gölge düşürmek tarnish one's reputation v.
adına konuşmak speak for v.
başkasının adına yazmak ghostwrite v.
başkasının adına yazmak ghost v.
adına mutlu olmak be happy for someone v.
adına fatura düzenlemek issue an invoice on behalf of v.
adına düzenlemek organize for (someone) v.
adına hareket etmek act on behalf of someone v.
adına leke sürmek infamize v.
adına kaydetmek register on ones name v.
adına kaydetmek register on behalf of v.
adına kaydetmek register in the name of v.
birinin adına hareket etmek act in one's own name v.
adına leke sürmek defame v.
-in adına sunmak dedicate to v.
adına kayıtlı olmak be registered under the name of v.
adına kayıtlı olmak be registered to v.
adına leke sürmek bring discredit to one's name v.
biri adına hareket etmek act for somebody v.
biri adına yapmak act for somebody v.
adına sevinmek be happy for someone v.
adına sevinmek feel happy for someone v.
birisi adına konuşmak answer for someone v.
bilim adına ölmek die in the name of science v.
ortağının adına kayıtlı olmak be registered to one’s partner v.
adına fatura düzenlemek issue an invoice in the name of v.
herkes adına konuşmak speak for everyone v.
adına leke sürmek infamise v.
birinin adına rezervasyonu olmak have a reservation under someone v.
(birinin) adına/hesabına konuşmak answer for v.
tanrı adına günahı affetmek absolve v.
nazik olmak adına abartılı derecede ısrar etmek strain courtesy v.
başkasının adına mutlu olmak take a vicarious pleasure in v.
(biri) adına vaaz vermek witness v.
kendi adına çaba göstermek help oneself v.
kendi adına uğraşmak help oneself v.
adına leke sürmek infame [obsolete] v.
adına leke sürmek infamonize v.
adına leke sürmek infamonise v.
başkası için kendi adına arazi almak dummy [australia] v.
(birinden) başkası adına bir şey istemek pray v.
kendi adına güvence vermek preengage v.
kendi adına teminat vermek preengage v.
-nin adına konuşmak represent v.
adına kayıtlı registered to adj.
başkasının adına yazılmış ghostwritten adj.
gönderenin adına self-addressed adj.
adına kayıtlı registered to his name adj.
alan adına özgü domain-specific adj.
avukatın müvekkili adına çalıştığı ve buna göre ücretlendirildiği (saat sistemi) billable adj.
marka adına sahip olan brand-name adj.
başkası adına hareket eden representant adj.
kamu adına görev yapan official adj.
kamu adına hizmet eden official adj.
kamuya duyurulması amaçlanıp yetkililer adına düzenlenen official adj.
kamuya duyurulması amaçlanıp yetkililer adına gerçekleştirilen official adj.
kamuya duyurulması amaçlanıp bir kuruluş adına düzenlenen official adj.
yetkililer adına gerçekleştirilen official adj.
kamuya duyurulması amaçlanıp bir kuruluş adına gerçekleştirilen official adj.
antik dönemde baküs adına düzenlenen festivallere ait veya ilgili ithyphallic adj.
kendi adına gönderen self-addressed adj.
türk milleti adına on behalf of turkish nation adv.
isa adına in the name of jesus adv.
bütünlük adına for the sake of completeness adv.
anlaşılabilirlik adına for the sake of clarity adv.
kendi adına on one's own account adv.
topluluk adına publicly adv.
halk adına publicly adv.
onun adına on behalf of prep.
onun adına in the name of prep.
in adına on behalf of prep.
-in adına on behalf of prep.
kendi adına of prep.
(biri) adına in behalf of prep.
(Tanrı) adına by prep.
olması adına to prep.
kendi adına in one's half expr.
Phrasals
(iftirayla/yalanla/şikayetle/dedikoduyla) adına leke düşürmek/sürmek besmirch (someone or something) with (something) v.
(iftirayla/yalanla/şikayetle/dedikoduyla) adına leke düşürmek/sürmek besmirch someone or something with something v.
başkası adına özür dilemek apologize on behalf of someone v.
başkasının adına hareket etmek act for v.
(birinin/bir şeyin) adına araya girmek intercede for (someone or something) v.
(biri/bir şey) adına devreye girmek intercede for (someone or something) v.
biri/bir şey adına (biriyle/bir şeyle) görüşmek intercede with (someone or something) v.
biri/bir şey adına (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede with (someone or something) v.
biri adına (birinden/bir şeyden) ricada bulunmak intercede with (someone or something) v.
(biri adına birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak intercede (for someone) (with someone or something) v.
ile adına leke sürmek besmirch with v.
ile adına leke çalmak besmirch with v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) adına sunmak dedicate (something) to (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) adına sunmak devote to (someone or something) v.
(biri/bir şey) adına sayı yapmak/puan kazanmak score for (someone or something) v.
kendi adına konuşmak speak for (oneself) v.
(bir tanrı/din) adına vaaz vermek witness for (someone or something) v.
Phrases
adına/ismine c/- (care of) expr.
adına/ismine c/o (care of) expr.
baba oğul ve kutsal ruh adına in the name of the father son and holy spirit expr.
buradaki herkes adına on behalf of everybody here expr.
baba oğul ve kutsal ruh adına in the name of the father and of the son and of the holy spirit expr.
başkan adına in the name of the president expr.
buradaki herkesin adına on behalf of everybody here expr.
kendi adına konuş that makes one of us expr.
kendim ve ekibim adına on behalf of myself and my team expr.
sözü kısa tutmak adına in the interest of brevity expr.
seni baba, oğul ve kutsal ruh adına vaftiz ediyorum i baptize you in the name of the father, and of the son and of the holy spirit expr.
türk milleti adına in the name of the turkish people expr.
türkiye adına on behalf of turkey expr.
(birinin) adına/ismine care of (someone) expr.
(biri/bir şey) adına in favor of (someone or something) expr.
(bir şey) adına in the interest of (something) expr.
(biri/bir şey) adına in the name of (someone or something) expr.
(birinin) adına in the name of (someone) expr.
biri adına on behalf of somebody expr.
biri adına on somebody's behalf expr.
Proverb
korkak damgası yememek adına kaybedilen bir savaşta boşuna ölmektense ilerde kazanabileceği bir savaş vermek için canını korumak he who fights and runs away may live to fight another day
adına başka bir şey de deseydik gül yine aynı güzellikte kokacaktı rose by any other name would smell as sweet
komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir an ounce of discretion is worth a pound of wit
Colloquial
başkası adına utanma, rahatsız olma hali cringe n.
(iyi bir etki yaratmak adına) kuralsız konuşma poetic licence n.
(iyi bir etki yaratmak adına) dilbilgisi kurallarından sapma poetic licence n.
adına layık worth the name adj.
tanrı ve kutsal kitap adına by cock and pie adv.
kanun adına dur! stop in the name of the law! expr.
kendi adına konuş speak for yourself expr.
sadelik adına for the sake of simplicity expr.
(birinin/bir şeyin) adına in (someone's or something's) name expr.
(biri/bir şey) adına in (someone's or something's) name expr.
birinin adına in someone's name expr.
biri/kendi adına in someone's name expr.
ihtiyatlı/hazırlıklı olmak adına out of an abundance of caution expr.
senin adına çok sevindim! good on you! expr.
(birinin) adına ayrılmış it has (one's) name on it expr.
adına ayrılmış it has name on it expr.
kendi adına speaking for oneself expr.
Idioms
başkasının adına hareket eden kişi organ grinder's monkey [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on one's escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on one's escutcheon [uk] n.
birinin adına düşen gölge black mark beside one's name n.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup üyesi fifth columnist n.
adına konuşmak have the words for v.
uyum sağlamak adına inançlarından ya da ilkelerinden vazgeçmek bow down in the house of rimmon v.
adına leke sürmek drag somebody's name through the mud v.
adına leke sürmek blot one's copybook v.
adına leke sürmek soil one's hands v.
adına leke sürmek drag somebody's name through the mire v.
adına leke sürülmek fall into disrepute v.
adına/ismine tepki vermek/dönüp bakmak answer to the name of something v.
başkasının adına belaya girmek pull the chestnuts out of the fire v.
(hata yapmamak adına) adımlarını dikkatli atmak put one foot in front of the other v.
adına leke çalmak whistle (one) down the wind v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek drag someone or something through the dirt v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek drag someone or something through the mud v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek give a black eye to (someone or something) v.
(birinin) adına rezerve olmak have (one's) name on it v.
(birinin) adına ayrılmış olmak have (one's) name on it v.
ingiltere ve ingiltere kralı/kraliçesi adına savaşmak take the king's/queen's shilling [old-fashioned] v.
bir savaşta ingiltere ve ingiltere kralı veya kraliçesi adına savaşmak take the king's/queen's shilling [old-fashioned] v.
(birinin) adına leke sürülmek one's name is mud v.
adına leke sürülmek be dragged through the mud v.
adına leke sürmek blot your copybook [uk] v.
(birinin/bir şeyin) adına gölge düşürmek bring (someone or something) into disrepute v.
adına leke sürmek drag someone's name in the mud v.
(birinin) adına leke sürmek drag (one's) name through the mire v.
(birinin) adına leke sürmek drag (one's) name through the mud v.
adına leke sürmek get hands dirty and dirty hands; soil hands v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek give (someone or something) a bad name v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek give a bad name to (someone or something) v.
kendi adına söyleyecek bir şeyi olmak have something to say for yourself v.
kendi adına söyleyecek bir şeyi olmamak have nothing to say for yourself v.
adına leke sürmemek not dirty (one's) hands v.
adına leke sürülmek your name is mud v.
başkası adına konuşmak commend me to v.
adına yakışır worthy of the name expr.
birinin adına in behalf of someone expr.
birinin adına in someone's name expr.
birinin adına in someone's behalf expr.
birinin adına on someone's behalf expr.
birinin adına on behalf of someone expr.
zamandan kazanmak/tasarruf etmek adına/için in the interest of saving time expr.
(birinin) adına in (one's) own name expr.
(bir şey) adına for the love of (something) expr.
(birinin) adına on (one's) behalf expr.
kendi adına on own account expr.
kendi adına on your own account expr.
Speaking
adına üzüldüm sorry for you expr.
adına üzüldüm I am sorry for you expr.
annem adına yazıyorum I am writing on behalf of my mother expr.
ev annenin adına kayıtlı the house in your mother's name expr.
şahsım adına size teşekkür ederim thank you on behalf of myself expr.
şahsım adına on behalf of myself expr.
senin adına sevindim I'm happy for you expr.
senin adına çok mutlu oldum I am so happy for you expr.
senin adına for you expr.
şahsım adına teşekkür ederim thank you on behalf of myself expr.
şahsım adına on my behalf expr.
senin adına on behalf of you expr.
senin adına çok sevindim I'm really happy for you expr.
şahsım adına teşekkür ederim thanks on behalf of myself expr.
şahsım adına size teşekkür ederim thanks on behalf of myself expr.
senin adına sevindim I am happy for you expr.
...adına bir rezervasyonumuz var we have a reservation under expr.
Trade/Economic
aracın sahibi olacak olan çalışan adına işverenin kira ödemesi yaptığı araba satın alma sistemi novated lease n.
borsada kendi adına hisse alıp satan kimse trader n.
hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi two-tier bid n.
adına yazılı taşıma senedi data freight receipt n.
abd'de yabancı şirketi temsil eden aracı kuruluşun yabancı ülkedeki şirket adına amerika'da ihraç ettiği menkuller american shares n.
adına akreditif açılan tarafın seçmiş olduğu aracı banka negotiating bank n.
adına fatura düzenlenen kişi invoicee n.
adına gönderilen addressee n.
adına havale edilen remittee n.
adına temlik yapılan kişi transferee n.
adına yazılı konşimento straight bill of lading n.
başkası adına alım satım yapan aracı broker n.
başkaları adına menkul değerler alıp satan kişi broker n.
başkası adına ticaret yapan komisyoncu commission merchant n.
başkası adına alım straw purchase n.
başkası adına yazı yazan kişi ghost writer n.
başkası adına ticaret yapan şahıs commission agent n.
bir komisyon karşılığında başkasının adına satış yapan representative n.
bir poliçenin adına çekilen kişi tarafından imzalanarak kabul edilmesi acceptance n.
borçlu adına borcun ödenmesi yükümlülüğü altına giren kimse guarantor n.
borsada kendi adına menkul değer alıp satan tacir floor trader n.
borsada kendi adına alım-satım yapan kişi dealer n.
birden fazla kişinin ortak mülkiyetinde bulunan bir gemiyi tümünün adına kullanmaları durumu association of ship owners n.
çekin adına kesildiği kişi drawee n.
iki kişi adına açılan hesap alternate account n.
ithalatçı adına dışarıdan mal satmaları import buyer n.
kendi adına bağımsız çalışanlar self-employed n.
kendi adına ticari işlem yapan komisyoncu commission merchant n.
müşteri adına menkul değer alım kredisi loan to purchase security for customer n.
sergilediği ürünler kendisine ait olmasına rağmen başka bir perakendecinin mağazasından yer kiralayarak o perakendeci adına satış yapan perakendeci leased department n.
şirket adına garanti verilen üçüncü şahıslar third parties giving guarantees on behalf of the enterprise n.
şirket adına üçüncü şahıslarca verilen garantiler guarantees given by third parties on behalf of the enterprise n.
şirket adına verilmiş gerçek garantiler real guarantees given on behalf of the enterprise n.
üçüncü şahıslar adına verilmiş gerçek garantiler real guarantees on behalf of third parties n.
üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetler goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n.
üçüncü şahısların adına ve menfaatine elde tutulan mallar ve kıymetlere ilişkin alacaklılar creditors in respect of goods and values held on behalf of, or at risk to and for the benefit of third parties n.
üçüncü şahıslar adına verilen kişisel garantiler personal guarantees given on behalf of third parties n.
yabancı bir şirket adına yerel piyasadan işçi veya mal toplayan kimse comprador n.
hindistan'da yerel bir hükümet adına gelir tahsildarlığı yapan kimse amil n.
hindistan'da yerel bir hükümet adına gelir tahsildarlığı yapan kimse aumil n.
bir yatırım uzmanının müşterisi adına yatırılacak miktarı ayarladığı, sabit faizli menkul kıymetler, hisse senetleri, devlet tahvilleri ve emlaktan oluşan bir kombinasyona yapılan yatırım managed bonds n.
kendi adına işlem yapan finans uzmanı broker-dealer n.
opsiyon veya vadeli opsiyon borsasında kendi adına sözleşme alım satımı yapan tacir local n.
fiyatı yükseltmek için müzayedeci veya mal sahibi adına teklif veren kimse by-bidder n.
adına poliçe düzenlemek issue a policy to v.
başkası adına teklif vermek by-bid v.
(tahvilleri) gerçek sahiplerini gizlemek için başkasının adına kaydetmek park v.
adına tescilli registered under one's name adj.
kendi adına hareket eden acting on its own behalf adj.
kendi adına/hesabına in a private capacity expr.
Law
bir işlemde adı geçen fakat başka bir gizli şahıs veya kurum adına hareket eden paravan kişi nominee n.
adına imza etme countersignature n.
adına ipotek ettirilen alacaklı wadsetter n.
bir kimse adına hareket etme yetkisi procuration n.
birinin adına imza atabilme yetkisi attorney in-fact n.
bir gayri-reşit adına dava açmak ve onu davada temsil etmek üzere mahkeme tarafından atanan vasi guardian ad litem n.
hükümdar adına çıkarılan ve herhangi bir imtiyaza sahip olduğunu iddia eden şahıstan iddiasının mesnedini soran karar quo warranto n.
işçiler ve işverenler adına toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent n.
reşit olmayan veya sakat bir kimsenin adına hareket eden kimse next friend n.
yalnızca sendika üyeleri adına toplu görüşme bargaining for members only n.
kral mahkemesi tarafından çıkarılan, ingiltere kralı'nın adına bir devlet memurunun birtakım kamu görevlerini yerine getirmesini emreden bir ferman mandamus n.
yalan beyan gibi sebeplerle tanığın yetkisiz kılınması veya kabul edilmemesi gerektiğini ortaya koymak adına yapılan işlem reprobator n.
(mahkeme veya hükümdarlık adına düzenlenen) mühürlü belge claim n.
adalette cinsiyet eşitliği adına kanunların cinsiyet gözetmeksizin uygulanması affirmative justice n.
bir taraftanmış gibi görünüp diğer taraf adına hareket eden şahıs dummy n.
bir taraftanmış gibi görünüp diğer taraf adına hareket eden şahıs straw person n.
(özellikle ingiliz monarşisi adına) soruşturma yetkilisi inquirendo n.
(şahıs veya grup adına) mahkemeye yapılan talep placitum n.
iki taraftan hangisinin üçüncü tarafın mülkiyetine sahip olma hakkına sahip olduğunu belirlemek için üçüncü bir taraf adına açılan dava interpleader n.
(britanya'da) kraliyet adına çalışan kanun sözcüsü solicitor general n.
kraliyet adına çalışan savcı solicitor general n.
sanığa kraliyet adına açılan dava prosecution n.
sanığa dava açmak için devlet adına hareket eden avukatlar prosecution n.
devlet adına kovuşturma açılan suçun kadın mağduru prosecutrix n.
adına hareket etmek act on one's behalf v.
adına imza etmek countersign v.
(avukata, vekile) biri adına dava yürütme yetkisi vermek instruct v.
bir işlemde adı geçen fakat başka bir gizli şahıs veya kurum adına hareket eden nominee adj.
adına hareket eden acting on behalf of expr.
adaletin tecellisi adına in the interest of justice expr.
kendi adına pro se expr.
Politics
işçi sendikasının, çalışanlar adına pazarlık birimi olarak hareket etmesi için uygun kamu kurumunca yetkilendirilmesi certification n.
kasaba/bölge sakinleri adına hareket eden devlet görevlileri town n.
bir siyasi lider adına seçimde gayret gösteren partili heeler n.
kraliyet adına açılan davalar crown cases n.
toplum adına in the name of the public n.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup fifth column n.
eyalette oy çokluğuyla seçilen adayın eyalet adına oy verme yetkisine sahip olduğu seçim türü unit rule n.
eyalet adına konuşma representation n.
devlet adına konuşma representation n.
abd hükümeti tarafından veya adına düzenlenen kefalet bonosu government n.
bir devletin sivil ve askeri kurumlarının halkı yıkım, kanunsuzluk ve isyandan korumak adına başka bir devlet veya kurumun yürüttüğü eylem programlarına katılması foreign internal defense n.
kendi adına on its behalf expr.
üye devletlerin hükümetleri adına on behalf of the governments of the expr.
Computer
adına çalışılan kullanıcı affinity user n.
nesne sahibi adına çalışan kişi delegate n.
alan adına gönderilen talepleri ip adresine yönlendirmek point v.
aygıt adına göre by device name expr.
dosyaları adına göre sıralar sorts files by name expr.
kullanıcı adına göre by user name expr.
Construction
daha sağlam bir mafsal oluşturmak adına ilave yatık destek ile güçlendirilmiş geçme tusk n.
daha sağlam bir mafsal oluşturmak adına ilave yatık destek ile güçlendirilmiş geçme tusk tenon n.
Marine
yükün gemiye alındığı bildirilen ve ikinci kaptan tarafından veya onun adına imzalanan belge mate's receipt n.
Petrol
petrol şirketi adına arazi sahipleriyle maden hakları üzerine pazarlık eden kimse landsman n.
Social Sciences
kişinin doğumda kendisine atanmış cinsiyet yerine kendi cinsiyetiyle algılanmak adına yaşadığı süreç transition n.
History
eski zamanlarda dilekçe ve taleplere kraliyet adına cevap yazıp gönderen kişilere verilen unvan referendary [obsolete] n.
antik yunanistan'da olimpos dağı'nda her dört yılda bir zeus adına düzenlenen bir kutlama olympian games n.
roma vatandaşının ilk adına ait veya ilişkin prenominal adj.
Religious
bir kimsenin yakınını kaybetmiş kişilere merhum adına bir kilise ayini tertip ettiğini bildirmek üzere gönderdiği kart mass card n.
(portekiz veya brezilyalı) önemli birinin hristiyan adına eklenen bir unvan dom n.
(mormon kilisesi'nde) tanrı adına konuşma ve idare yetkisi priesthood n.
(mormon kilisesi'nde) tanrı adına yetki kullananların makamı priesthood n.
Environment
çeşitliliğin sağlanması adına eksiklerinin tamamlanması gereken yerleşik hayvan popülasyonu seed stock n.
Military
(gönderen adına) mesajları göndermesi için görevlendirilen kimse releasing officer n.
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup trojan horse n.
devlet adına denizaşırı komutanlıklara seyahat etme hakkı olup ilgili askeri komutan tarafından bağımlı statüsü onaylanan kimse command-sponsored dependent n.
Sport
spor müsabakalarında eleme turlarını geçemeyen en iyi yarışmacılar için bir üst tura geçebilmeleri adına yapılan ikinci bir eleme repechage n.
çeşitli nedenlerle bir ülke adına yarışmayan olimpik sporcuların oluşturduğu birlik iop (independent olympic participants) abrev.
Wagering
bahis bürolarında kimliğini gizli tutanlar adına bahis yapan aracı beard n.
Cinema
gölgelerin gücü adına güç bende artık by the power of greyskull i have the power expr.
gölgelerin gücü adına güç bende artık by the power of grayskull i have the power expr.
gölgelerin gücü adına güç bende artık by the power of grey-skull i have the power expr.
Mythology
troilus adına cressida'nın aşkını satın alan kimse pandarus n.
Abbreviation
tanrının yüce onuru adına (cizvit sloganı) amdg (ad majorem dei gloriam) expr.
Latin
başkası adına iş yapma akti mandatum n.
baba oğul ve kutsal ruh adına in nomine patris et filii et spiritus sancti expr.
tanrı adına idn (in dei nomine) abrev.
Archaic
petrol şirketi adına arazi sahipleriyle maden hakları üzerine pazarlık eden kimse landman n.
başkası adına hareket eden kimse representer n.
başkası adına savaşmak ruffle v.
başkası adına yarışmak ruffle v.
(biri) adına mutlu olmak congratulate v.
Slang
adına/namına leke sürülmüş damaged goods n.
bahisçi adına para alan kimse bagman [australia] n.
bahisçi adına para alan kimse bagswinger [australia] n.
başkası adına yazmak spook v.
British Slang
hayır kurumu adına sokakta para toplayan tip chugger n.