düşük kaliteli - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

düşük kaliteli



Sens de "düşük kaliteli" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
General
düşük kaliteli poor adj.
düşük kaliteli off-grade adj.
düşük kaliteli cheap adj.
düşük kaliteli poor graded adj.
düşük kaliteli tawdry adj.
düşük kaliteli bodgie adj.
düşük kaliteli low-grade adj.
düşük kaliteli occidental adj.
düşük kaliteli dime-store adj.
düşük kaliteli rough adj.
düşük kaliteli parsimonious adj.
düşük kaliteli second-string adj.
Idioms
düşük kaliteli one-star adj.
Trade/Economic
düşük kaliteli poor-quality adj.
düşük kaliteli low-quality adj.
Technical
düşük kaliteli low grade n.
Slang
düşük kaliteli el cheapo adj.
düşük kaliteli wack adj.
düşük kaliteli shit house expr.

Sens de "düşük kaliteli" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 79 résultat(s)

Turc Anglais
General
düşük kaliteli kireç meager lime n.
düşük kaliteli ve ucuz ürünler low-end goods n.
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya filler n.
vanilyanın düşük kaliteli bir çeşidi vanilloes n.
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme middle n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomy n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomie n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomtail n.
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger grass n.
düşük kaliteli tütün dogleg n.
(özellikle düşük kaliteli veya değersiz olduğu için) kabul edilmeyen şey cull n.
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası plate n.
düşük kaliteli şarap plunk [australia] n.
(davranış veya performans bakımından) düşük kaliteli graceless adj.
işlenmiş gıda yapımında kullanılan (düşük kaliteli hayvan karkası) cull adj.
(otel, ulaşım) düşük kaliteli ve ucuz second-class adj.
düşük kaliteli anlamına gelen bir ön ek demi- pref.
Colloquial
düşük kaliteli evcil hayvan dog n.
eti için yetiştirilen düşük kaliteli sığır dog n.
daha düşük kaliteli olmak be down v.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli lo-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli gibi olan lo-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli low-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli gibi olan low-fi adj.
Idioms
düşük fiyatına rağmen kaliteli olan şey a good value n.
Technical
düşük kaliteli yakıt low grade fuel n.
düşük kaliteli yağ poor quality oil n.
düşük kaliteli cevher dradge n.
Computer
kelime işlemciye bağlı yazıcıdan alınan düşük kaliteli ve yüksek hızlı çıktı draft-quality printing n.
Textile
yapağı liflerinin düşük kaliteli bir parçayla kesintiye uğraması break n.
koyunun boynu ve karnından alınan düşük kaliteli yün brokes n.
çok keçeleşmiş yün ürünlerden ve atıklardan geri dönüştürülen düşük kaliteli ve çok kısa lifli yün mongoe n.
düşük kaliteli ve kısa lifli yün downright n.
Dyeing
türk kırmızısı üretiminde kullanılan düşük kaliteli zeytinyağı turkey-red oil n.
küçük köklerden elde edilen düşük kaliteli kök boyası mull n.
büyük köklerin kabuklarından ve artıklarından elde edilen düşük kaliteli kök boyası mull n.
Mining
düşük kaliteli kömür low rank coal n.
kesme, aşındırma gibi işlemler için kullanılan düşük kaliteli elmas boart n.
kesme, aşındırma gibi işlemler için kullanılan düşük kaliteli elmas bortz n.
düşük kaliteli elmas boort n.
düşük kaliteli kömür dross [uk] n.
düşük kaliteli cevher ve kayaların atıldığı set dump n.
atık olarak ayrılan düşük kaliteli malzeme dump n.
(cevher parçalarından) atık veya düşük kaliteli materyali el çekici ile ayırmak lob v.
düşük kaliteli (taş, mücevher) occidental adj.
Food Engineering
yağsız sütten yapılarak sonradan yağlandırılmış düşük kaliteli peynir filled cheese n.
Gastronomy
üzüm posasının son tortularından yapılan düşük kaliteli seyrek şarap rape wine n.
düşük kaliteli bir yeşil çay çeşidi twankay tea n.
düşük kaliteli bir yeşil çay çeşidi twankey tea n.
düşük kaliteli kahverengi şeker bastard n.
düşük kaliteli bira belch n.
bitkisel yağ içeren düşük kaliteli bir çikolata markası vegelate® n.
italya'da elde edilen düşük kaliteli bir zeytinyağı gallipoli oil n.
düşük kaliteli porto şarabı logjuice n.
düşük kaliteli et compound [africa] n.
(abd dana eti sınıflamasına göre) düşük kaliteli dana eti cutter [us] n.
(abd dana eti sınıflamasında) düşük kaliteli cutter [us] adj.
Chemistry
düşük kaliteli hint kauçuğu negrohead n.
düşük kaliteli metalden oluşan base adj.
düşük kaliteli metal alaşımlı base adj.
Marine Biology
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger grass sponge (spongia graminea) n.
Breeding
sosis, sucuk gibi ürünlerde kullanılabilen düşük kaliteli hayvan eti boner [new zealand] n.
düşük kaliteli eti olan zayıf hayvan hatrack n.
(büyükbaş hayvan) kaba ve düşük kaliteli plain adj.
Tobacco
düşük kaliteli tütün yaprakları seconds n.
Forestry
düşük kaliteli kereste degrade n.
Sport
düşük kaliteli spor ligi bush-league n.
Wagering
düşük kaliteli yarış atı plater n.
Music
1980'lerde amatör müzisyenlerin düşük kaliteli kayıt ekipmanlarıyla kaydettiği rock müzik lo-fi n.
Printery
(yazdırma cihazı) düşük kaliteli low-resolution adj.
düşük kaliteli yazıcı ile ilgili low-resolution adj.
Archaic
düşük kaliteli kristal şeker piece n.
Slang
düşük kaliteli içki silo drippings n.
düşük kaliteli şey wojus [ireland] n.
düşük kaliteli içki bug juice n.
düşük kaliteli şey clinker n.
düşük kaliteli marihuana schwag n.
(yazılımcı argosunda) düşük kaliteli smelly adj.
Modern Slang
düşük çözünürlüklü/kaliteli fotoğraf android quality n.