Historique

doğru yol

Sens de "doğru yol" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	doğru yol	true path n.
2	General	doğru yol	the right way n.
3	General	doğru yol	as-sirat al-mustaqim (the straight path) n.
4	General	doğru yol	the true path n.
Idioms
5	Idioms	doğru yol	high road n.

Sens de "doğru yol" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 68 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kuzeye doğru alınan yol	northing n.
2	General	-e doğru yol almak	make for v.
3	General	bir başka tekneye doğru yol almak	bear down upon v.
4	General	bir başka tekneye doğru yol almak	bear down on v.
5	General	zirveye doğru yol almak	head straight for the top v.
6	General	yukarıya doğru yol göstermek	uplead v.
7	General	(yol) doğru ve düz	gain [dialect] [uk] adj.
8	General	uzaya doğru yol alan	spaceward adj.
Phrasals
9	Phrasals	-e doğru yol almak	head toward v.
10	Phrasals	-e doğru yol almak	head towards v.
11	Phrasals	-e doğru yol almak	head for v.
12	Phrasals	yukarı doğru yol göstermek	lead up v.
13	Phrasals	birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek	lead someone up something v.
14	Phrasals	(bir şeye/yere) doğru hızla yol almak	make toward (something) v.
15	Phrasals	'-e doğru hızla yol almak	make toward v.
16	Phrasals	(tekne, gemi vb.) (bir şeye) doğru yol almak	bear in with (something) v.
17	Phrasals	içeri doğru yol göstermek	conduct in v.
18	Phrasals	içeri doğru yol göstermek	conduct into v.
19	Phrasals	dışarı doğru yol göstermek	conduct out v.
20	Phrasals	'-den dışarı doğru yol göstermek	conduct out of v.
21	Phrasals	birine/bir şeye doğru yol almak/yönelmek	head toward someone or something v.
22	Phrasals	acilen (birine/bir şeye) doğru yol almak	make for (somewhere or something) v.
23	Phrasals	(birine/bir şeye bir şeye/bir yere) doğru yol göstermek	usher (someone or something) to (something or some place) v.
24	Phrasals	bir yere doğru yol göstermek	usher to v.
Phrases
25	Phrases	en doğru yol	the best course of action expr.
Colloquial
26	Colloquial	en doğru yol olmak	be the way to go v.
27	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on the way to (something) v.
28	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) one's way to (something) v.
29	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on the way towards (something) v.
30	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) one's way towards (something) v.
31	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on the way towards something v.
32	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on your way towards something v.
33	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on the way to something v.
34	Colloquial	(amacına/sonuca) doğru epey yol kat etmiş olmak	be (well) on your way to something v.
Idioms
35	Idioms	ahlaki/doğru/etik yol	high road n.
36	Idioms	ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem	the low road n.
37	Idioms	zirveye) doğru (epey) yol kat etmiş olmak	be (well) on one's way to/towards (something) v.
38	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way to (something or some place) v.
39	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way toward (something or some place) v.
40	Idioms	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make your way (to/towards something) v.
41	Idioms	bir yere doğru yol almak	wing one's way v.
42	Idioms	bir yere doğru yol almak	wing its way v.
43	Idioms	rahat edeceği/güzel günlere doğru yol almak	ride off into the sunset v.
44	Idioms	bilinmeyen bir şeye doğru yol almak	be in murky waters v.
45	Idioms	bilinmeyen bir şeye doğru yol almak	get into murky waters v.
46	Idioms	bilinmeyen bir şeye doğru yol almak	get into uncharted waters v.
47	Idioms	bilinmeyen bir şeye doğru yol almak	be in uncharted waters v.
48	Idioms	bir şeye doğru yol kat etmiş olmak	be on the way towards something v.
49	Idioms	bir şeye doğru yol kat etmiş olmak	be on the way to something v.
50	Idioms	bir şeye doğru yol kat etmiş olmak	be on your way towards something v.
51	Idioms	bir şeye doğru yol kat etmiş olmak	be on your way to something v.
52	Idioms	doğru gitmek/yol almak	make your way v.
53	Idioms	(amacına, zirveye) doğru (epey) yol kat etmiş olmak	be (well) on the way to/towards (something) v.
Speaking
54	Speaking	hava limanından eve doğru dönmek/yol üzerinde olmak	we're on our way from the airport v.
Politics
55	Politics	doğru yol partisi	true path party n.
Technical
56	Technical	göndericiden alıcıya doğru kesintisiz yol	open pipe n.
Construction
57	Construction	düz bir alandan tepeye doğru (yol) kazmak	bench [new zealand] v.
Marine
58	Marine	yelken kaldırma halatıyla yelken açarken bir başka tekneye doğru yol almak	ride down v.
Medical
59	Medical	dışa doğru açık bacaklılığa yol açan bir kanatlı hastalığı	spraddle n.
Anatomy
60	Anatomy	yumuşak damakla dil kökü arasında bulunup ağızdan farinkse doğru giden dar yol	isthmus of the fauces n.
Math
61	Math	varsayımsal veya mevcut terimlerden yol çıkarak yapılan doğrudan akıl yürütme ile doğru sonuca ulaşılan ispat	direct demonstration n.
Astronomy
62	Astronomy	19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı	march equinox n.
Breeding
63	Breeding	sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol	cattle trail n.
Religious
64	Religious	islam dininde doğru yol	al sirat n.
Philosophy
65	Philosophy	yaşamak için doğru yol	dicaeosyne n.
66	Philosophy	yaşamak için doğru yol	dikaiosyne n.
67	Philosophy	var olma ideasının doğuştan bulunduğunu ve doğru bilgiye bu yol ile ulaşılabileceğini öne süren rosmini felsefesi	rosminianism n.
Slang
68	Slang	-e doğru hızla gitmek/yol almak	make tracks for v.