dolanmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

dolanmak



Sens de "dolanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

Turc Anglais
General
dolanmak stroll v.
dolanmak coil v.
dolanmak wind round v.
dolanmak be wrapped around v.
dolanmak coil up v.
dolanmak hang about v.
dolanmak wind v.
dolanmak meander v.
dolanmak tangle v.
dolanmak twine v.
dolanmak get entangled v.
dolanmak cruise v.
dolanmak ramble v.
dolanmak rove v.
dolanmak walking about v.
dolanmak move around v.
dolanmak mill v.
dolanmak aberr v.
dolanmak traffic v.
dolanmak traffick v.
dolanmak trod [scottish] v.
dolanmak wreathe v.
dolanmak girdle v.
dolanmak dacker [scotland/north england] v.
dolanmak daiker v.
dolanmak deke [canada] v.
dolanmak run v.
dolanmak doodle v.
dolanmak slosh v.
dolanmak surround [obsolete] v.
Phrasals
dolanmak stir around v.
dolanmak circulate through something v.
dolanmak circulate something through something v.
dolanmak saunter along v.
dolanmak wind into something v.
dolanmak kink up v.
dolanmak twist up v.
dolanmak amble along v.
dolanmak amble along (something) v.
dolanmak curl up into something v.
dolanmak curl up to something v.
Marine
dolanmak fall foul of v.

Sens de "dolanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 193 résultat(s)

Turc Anglais
General
kontrolsüzce dolanmak welter v.
bir şeyin etrafına dolanmak entwine itself around v.
birbirine dolanmak interlace v.
hırsız gibi dolanmak skulk v.
diline dolanmak keep on saying (the same thing) v.
amaçsızca dolanmak roam with no purpose v.
amaçsızca dolanmak wander around v.
aylak aylak dolanmak roam around v.
aylak aylak dolanmak gad about around v.
amaçsızca dolanmak mope around v.
eli ayağına dolanmak dither v.
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak gaze around v.
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak gaze round v.
çevresinden dolanmak get round v.
amaçsızca dolanmak walk around v.
amaçsızca dolanmak obambulate v.
amaçsızca dolanmak walk about v.
amaçsızca dolanmak perambulate v.
etrafta dolanmak walk about v.
etrafta dolanmak walk around v.
aylak aylak dolanmak muck around v.
aylak aylak dolanmak wander aimlessly v.
aylak aylak dolanmak muck about v.
ayağına dolanmak get in the way v.
amaçsızca dolanmak drift around aimlessly v.
etrafından dolanmak make a circuit v.
başıboş dolanmak trounce [dialect] v.
(bir şeyin) etrafına dolanmak twirl v.
labirentte dolanmak maze v.
labirentteymişçesine dolanmak maze v.
saçma sapan dolanmak hawm v.
başıboş dolanmak moon around v.
başıboş dolanmak moon on v.
amaçsızca dolanmak mouch [uk] v.
amaçsızca dolanmak mucker v.
etrafından dolanmak girdle v.
objenin çevresinde dolanmak deke [canada] v.
(düz veya dolambaçsız şekilde) dolanmak depart v.
sessizce dolanmak ghost v.
arapsaçı gibi dolanmak complicate [obsolete] v.
boş boş dolanmak fangle [obsolete] v.
boş boş dolanmak palmer [dialect] [scotland] v.
yürüyerek dolanmak pad v.
birbirine dolanmak intertwist v.
keyifsizce dolanmak peak [obsolete] v.
sessizce dolanmak peak [obsolete] v.
yılan gibi dolanmak serpent v.
yılan gibi dolanmak serpentine v.
aylak aylak dolanmak shool v.
aylak aylak dolanmak soldier v.
boş boş dolanmak putter v.
boş boş dolanmak putter around v.
boş boş dolanmak strayve [dialect] [uk] v.
Phrasals
(kafada, zihinde) ha bire dolanmak rattle around v.
(konunun) etrafından dolanmak tiptoe around v.
çömelerek dolanmak crouch around v.
boş boş/başıboş dolanmak/dolaşmak rat around v.
dans eder gibi yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around v.
dans eder gibi yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something v.
arkaya dolanmak slip around v.
ayakları yere değmeden yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around v.
ayakları yere değmeden yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something v.
ayakları yerden kesilerek yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around v.
ayakları yerden kesilerek yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something v.
sevinçten havalara uçarak yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around v.
sevinçten havalara uçarak yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something v.
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around v.
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak waltz around something v.
(birinin ya da bir şeyin etrafını) dolanmak coil around (someone or something) v.
aylak aylak dolanmak mooch about (somewhere) v.
boş boş dolanmak muddle about v.
aylak aylak dolanmak muddle about v.
miskin miskin dolanmak/takılmak muddle about v.
boş boş dolanmak muddle around v.
aylak aylak dolanmak muddle around v.
miskin miskin dolanmak/takılmak muddle around v.
amaçsızca dolanmak linger around v.
amaçsızca ortalarda dolanmak hang around v.
amaçsızca ortalarda dolanmak hang about v.
avare avare dolanmak ramble on v.
aylak aylak dolanmak linger around v.
boş boş dolanmak/oyalanmak mill around v.
birinin etrafından dolanmak/bahsetmekten kaçınmak skirt around someone v.
boş boş dolanmak/oyalanmak mill about v.
boş boş dolanmak lollygag around v.
çevresinde dolanmak entwine around v.
etrafta gezmek/dolanmak/dolaşmak float around v.
etrafta aceleyle dolanmak race around v.
paytak paytak dolanmak waddle around v.
sessiz sessiz/sinsice dolanmak prowl around v.
sessiz sessiz/sinsice dolanmak sneak around v.
sessiz sessiz/sinsice dolanmak prowl about v.
(bir araçla/hayvanla) boş boş dolanmak ride about (something) v.
(araçla/bir hayvanın üstünde) dolanmak ride about (something) v.
(araçla/bir hayvanla) etrafta dolanmak ride about (something) v.
(bir şeyle/şeylerle) birbirine dolanmak intertwine with (something) v.
çılgınca oradan oraya dolanmak jump about v.
boş boş dolanmak kick about v.
(birinin/bir şeyin) peşinde dolanmak chase (someone or something) around v.
peşinde dolanmak chase around v.
etrafını dolanmak coil around v.
etrafına dolanmak coil around v.
etrafından dolanmak come around v.
etrafından dolanmak come round v.
arabayla/araçla bir şeyin etrafında dolanmak/dolaşmak drive something around something v.
(bir şeyin) kenarından dolanmak edge around (something) v.
biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin ayağına dolanmak encumber someone or something with someone or something v.
(bir şeyle birinin/bir şeyin) ayağına dolanmak encumber (someone or something) with (something) v.
ile ayağına dolanmak encumber with v.
(bir şeye) dolanmak enmesh in (something) v.
birinin etrafından dolanmak/dolaşmak go around someone v.
(birinin/bir şeyin) etrafında dönmek/dolanmak hover around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafında dönmek/dolanmak hover over (someone or something) v.
etrafında dolanmak jockey around v.
birbirine dolanmak/dolaşmak knot together v.
(bir yerde) üzüntülü üzüntülü dolanmak mope about (somewhere) [uk] v.
(bir yerde) mutsuz mutsuz dolanmak mope about (somewhere) [uk] v.
(bir yerde) keyifsizce dolanmak mope about (somewhere) [uk] v.
(bir şeyi çözmek/bir şeyle baş etmek) için etrafta gezinmek/dolanmak/volta atmak pace (something) out v.
(araçla) boş boş dolanmak ride about v.
(araçla) etrafta dolanmak ride about v.
(birinin/bir şeyin) etrafından dolanmak skirt around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafından dolanmak tiptoe around (someone or something) v.
etrafından dolanmak work around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına dolanmak wrap around (someone or something) v.
aylak aylak dolanmak slop around v.
boş boş dolanmak slop around v.
aylak aylak dolanmak slop about v.
boş boş dolanmak slop about v.
Colloquial
sakar bir şekilde etrafta dolanmak klutz around v.
beceriksizce etrafta dolanmak klutz around v.
Idioms
deli dana gibi dolanmak run about like a headless chicken v.
deli dana gibi dolanmak be running about like a headless chicken v.
deli dana gibi dolanmak be rushing about like a headless chicken v.
ayağının altında dolanmak be under one's feet v.
birinin (ya da bir sorunun/engelin) etrafından/ardından dolanmak find a way around someone or something v.
başı kesik tavuk gibi etrafta dolanmak run around like a chicken with its head cut off v.
deli dana gibi dolanmak run around like a chicken with its head cut off v.
deli dana gibi dolanmak run (around) in circles v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak be running around like a headless chicken v.
ne yapacağını bilmez şekilde dolanmak run around like a chicken with its head cut off v.
telaşla ortalıkta dolanmak rush around like a blue arsed fly v.
telaşla ortalıkta dolanmak run around like a blue arsed fly v.
boş boş dolanmak play the (giddy) goat v.
boş boş dolanmak act the (giddy) goat v.
herkesin dilinde olmak/dolanmak be public property v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak be running around like a headless chicken [uk] v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak be running around like a chicken with its head cut off [us] v.
birinin/bir şeyin etrafına dolanmak coil (itself) around someone or something v.
(belli bir şekilde) dolanmak/sarılmak coil (itself) up into something v.
etrafından/ardından dolanmak find a way around v.
etrafından/ardından dolanmak find way around v.
(birinin) ayağına dolanmak get in (one's) hair v.
eli ayağına dolanmak get in a tizzle v.
(birinin) ayağına dolanmak get into (one's) hair v.
eli ayağına dolanmak get into a tizzle v.
(bir şeye) dolanmak run afoul of (something) v.
çıldırmış gibi ortalarda dolanmak run around like a headless chicken v.
evsiz barksız/parasız pulsuz/işsiz güçsüz dolanmak waltz matilda [australia] v.
elinde bohçasıyla kalmak/dolanmak waltz matilda [australia] v.
yürüyerek dolanmak pad the hoof [uk] v.
kibirlice dolanmak shoot one's linen v.
Technical
makaraya dolanmak spool v.
dolanmak, çevrilmek spool v.
Marine
etrafından dolanmak fetch a compass v.
Military
düşmanın arkasından dolanmak turn v.
Sport
rakibin arkasına dolanmak go behind v.
Archaic
ayağına dolanmak mar v.
ileri geri dolanmak dodge v.
Slang
boş boş dolanmak/dolaşmak crap around v.
boş boş dolanmak futz around v.
boş boş dolanmak phutz around v.
(eşcinsel) partner arayışıyla ortamlarda dolanmak troll v.
aylak aylak dolaşmak/dolanmak sit on (one's) butt v.
işsiz güçsüz dolanmak sit on (one's) butt v.
aylak aylak dolanmak bugger about v.
aylak aylak dolanmak screw off v.
boş boş dolanmak wank off [uk] v.
boş boş dolanmak futz v.
boş boş dolanmak putz v.
British Slang
amaçsızca dolanmak womble off v.
amaçsızca dolanmak bimble v.
avare avare dolanmak piss-ball around v.
avare avare dolanmak piss-arse around v.
avare avare dolanmak piss-arse about v.
aylak aylak dolanmak bugger about/around v.
aylak aylak dolanmak dick around v.
aylak aylak dolanmak dick about v.
aylak aylak dolanmak dilly-dally v.
boş boş dolanmak muck around v.
boş boş dolanmak play silly beggars v.
boş boş dolanmak muck about v.
boş boş dolanmak play silly buggers v.