Historique

guts

Sens de "guts" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 13 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	guts n.	yürek
2	General	guts n.	metanet
3	General	guts n.	bağırsak
4	General	guts n.	atılganlık
5	General	guts n.	babayiğitlik
6	General	guts n.	büzük
7	General	guts n.	cesaret
8	General	guts n.	temel iç parçalar
9	General	guts n.	makine veya cihazın içindeki parçalar
Automotive
10	Automotive	guts n.	ana parçalar
Slang
11	Slang	guts n.	göt
12	Slang	guts n.	içerik
13	Slang	guts n.	madde

Sens de "guts" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 195 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	have the guts v.	cesareti olmak
2	General	hate one's guts v.	tiksinmek
3	General	have the guts v.	cesur olmak
Phrases
4	Phrases	no guts no glory expr.	cesaret yok ise, zafer de yok
5	Phrases	i have a feeling in my guts that expr.	içimden bir ses diyor ki
Proverb
6	Proverb	no guts no glory	başarı cesaret gerektirir
Colloquial
7	Colloquial	greedy-guts n.	obur
8	Colloquial	greedy-guts n.	açgözlü
9	Colloquial	work your guts out v.	canla başla çalışmak
10	Colloquial	work your guts out v.	çok çalışmak
11	Colloquial	work your guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
12	Colloquial	work your guts out v.	hayvan gibi çalışmak
13	Colloquial	work your guts out v.	eşek gibi çalışmak
14	Colloquial	work your guts out v.	canı çıkana kadar çalışmak
15	Colloquial	flog your guts out v.	canla başla çalışmak
16	Colloquial	flog your guts out v.	çok çalışmak
17	Colloquial	flog your guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
18	Colloquial	flog your guts out v.	hayvan gibi çalışmak
19	Colloquial	flog your guts out v.	eşek gibi çalışmak
20	Colloquial	flog your guts out v.	canı çıkana kadar çalışmak
21	Colloquial	slog your guts out v.	canla başla çalışmak
22	Colloquial	slog your guts out v.	çok çalışmak
23	Colloquial	slog your guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
24	Colloquial	slog your guts out v.	hayvan gibi çalışmak
25	Colloquial	slog your guts out v.	eşek gibi çalışmak
26	Colloquial	slog your guts out v.	canı çıkana kadar çalışmak
27	Colloquial	sweat (one's) guts out v.	deli gibi çalışmak
28	Colloquial	guts out v.	göğüs germek
29	Colloquial	guts out v.	dişini sıkmak
30	Colloquial	guts out v.	dayanmak
31	Colloquial	guts out v.	katlanmak
32	Colloquial	hate guts v.	tiksinmek
33	Colloquial	hate guts v.	hiç sevmemek
34	Colloquial	hate guts v.	iğrenmek
35	Colloquial	hate guts v.	ölesiye nefret etmek
36	Colloquial	hate guts v.	her şeyiyle nefret etmek
37	Colloquial	spew guts v.	içini dökmek
38	Colloquial	spew guts v.	kusmak
39	Colloquial	spew guts v.	bildiği her şeyi anlatmak
40	Colloquial	spew guts v.	dili çözülmek
41	Colloquial	spew one's guts v.	içini dökmek
42	Colloquial	spew one's guts v.	kusmak
43	Colloquial	spew one's guts v.	bildiği her şeyi anlatmak
44	Colloquial	spew one's guts v.	dili çözülmek
45	Colloquial	requiring guts adj.	cesaret gerektiren
46	Colloquial	(one's) guts out expr.	tüm gücüyle
47	Colloquial	(one's) guts out expr.	her şeyiyle
48	Colloquial	(one's) guts out expr.	canla başla
49	Colloquial	(one's) guts out expr.	kıçını/bir tarafını yırtarcasına
50	Colloquial	(one's) guts out expr.	deli gibi
51	Colloquial	(one's) guts out expr.	çatlayana kadar
52	Colloquial	(one's) guts out expr.	varını yoğunu ortaya koyma
53	Colloquial	(one's) guts out expr.	içini dökme
54	Colloquial	(one's) guts out expr.	var gücüyle/kuvvetiyle
55	Colloquial	(one's) guts out expr.	(birinin) midesinde ne var ne yok
56	Colloquial	(one's) guts out expr.	(birinin) midesindeki her şey
Idioms
57	Idioms	kick in the guts n.	acı/büyük darbe
58	Idioms	kick in the guts n.	ağır darbe
59	Idioms	kick in the guts n.	canevinden vurulma
60	Idioms	kick in the guts n.	canevinden vurma
61	Idioms	blood-and-guts arguments n.	sert tartışmalar
62	Idioms	a misery guts n.	sürekli mızmızlanan huysuz tip
63	Idioms	blood and guts n.	şiddet olayları
64	Idioms	blood and guts n.	(televizyon vb gösterilen) şiddet
65	Idioms	a kick in the guts n.	fiyasko
66	Idioms	a kick in the guts n.	büyük hayal kırıklığı
67	Idioms	a kick in the guts n.	çuvallama
68	Idioms	a kick in the guts n.	babayı alma
69	Idioms	a kick in the guts n.	sekte
70	Idioms	a kick in the guts n.	aksaklık
71	Idioms	a kick in the guts n.	büyük bir darbe
72	Idioms	a kick in the guts n.	tokat etkisi yaratan şey
73	Idioms	a kick in the guts n.	sağlam bir ayar
74	Idioms	a kick in the guts n.	burnu sürtünme
75	Idioms	a kick in the guts n.	ağzının payını alma
76	Idioms	blood and guts n.	vurdu kırdı
77	Idioms	blood and guts n.	kan revan
78	Idioms	blood and guts n.	anlaşmazlık
79	Idioms	blood and guts n.	çekişme
80	Idioms	blood and guts n.	kavga
81	Idioms	blood and guts n.	zıtlaşma
82	Idioms	blood and guts n.	uyuşmazlık
83	Idioms	blood and guts n.	didişme
84	Idioms	yell one's guts out v.	avazı çıktığı kadar bağırmak
85	Idioms	hate somebody's guts v.	birisinden ölesiye nefret etmek
86	Idioms	have one's guts for garters v.	birinin canına okumak
87	Idioms	hate someone's guts v.	birinden nefret etmek
88	Idioms	hate somebody's guts v.	birisinden aşırı nefret etmek
89	Idioms	work one's guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
90	Idioms	sweat one's guts out v.	canla başla çalışmak
91	Idioms	take a lot of guts v.	çok cesaret istemek
92	Idioms	work one's guts out v.	çok çalışmak
93	Idioms	slog one's guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
94	Idioms	work one's guts out v.	canla başla çalışmak
95	Idioms	get the guts v.	cesaret etmek
96	Idioms	have one's guts for garters v.	dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
97	Idioms	sweat one's guts out v.	çok çalışmak
98	Idioms	lose the guts v.	cesaretini/azmini kaybetmek
99	Idioms	get the guts v.	cesaretini toplamak
100	Idioms	slog one's guts out v.	canla başla çalışmak
101	Idioms	sweat one's guts out v.	canını dişine takarak çalışmak
102	Idioms	yell one's guts out v.	haykırarak bağırmak
103	Idioms	work one's guts out v.	eşek gibi çalışmak
104	Idioms	work one's guts out v.	hayvan gibi çalışmak
105	Idioms	sweat one's guts out v.	hayvan gibi çalışmak
106	Idioms	sweat one's guts out v.	eşek gibi çalışmak
107	Idioms	hate someone's guts v.	hiç sevmemek
108	Idioms	hate someone's guts v.	iğrenmek
109	Idioms	spew one's guts (out) v.	içini dökmek
110	Idioms	puke one's guts out v.	içi dışına çıkmak
111	Idioms	yell one's guts out v.	kulağını/gırtlağını/boğazını patlatırcasına bağırmak
112	Idioms	spew one's guts (out) v.	kusmak
113	Idioms	yell one's guts out v.	kıçını yırtarcasına bağırmak
114	Idioms	hate someone's guts v.	korkunç kin duymak
115	Idioms	sweat one's guts out v.	kıçını yırtmak
116	Idioms	yell one's guts out v.	ses telleri koparırcasına/yırtarcasına bağırmak
117	Idioms	get enough guts up (to do something) v.	(bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
118	Idioms	get enough guts up (to do something) v.	(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
119	Idioms	get enough guts up (to do something) v.	(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
120	Idioms	get the guts up (to do something) v.	(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
121	Idioms	get the guts up (to do something) v.	(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
122	Idioms	get the guts up (to do something) v.	(bir şeyi yapmak için) cesaretini toplamak
123	Idioms	have somebody’s guts for garters [uk] v.	birinin canına okumak
124	Idioms	have somebody’s guts for garters [uk] v.	dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
125	Idioms	have somebody's guts for garters [uk] v.	birinin canına okumak
126	Idioms	have somebody's guts for garters [uk] v.	birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
127	Idioms	have someone's guts for garters v.	birinin canına okumak
128	Idioms	have someone's guts for garters v.	birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek
129	Idioms	have the guts (to do something) v.	(bir şeyi yapma) cesareti olmak
130	Idioms	have the guts (to do something) v.	(bir şeyi yapmayı) götü yemek
131	Idioms	spill one's guts on someone v.	birine içini dökmek
132	Idioms	spill one's guts on someone v.	birine açılmak
133	Idioms	spill one's guts on someone v.	birine sırlarını dökmek
134	Idioms	blood-and-guts adj.	vurdulu kırdılı
135	Idioms	blood-and-guts adj.	savaş veya şiddet içeren
136	Idioms	blood-and-guts adj.	temel ihtiyaç veya sorunlarla ilgili
137	Idioms	blood-and-guts adj.	düşmanca
138	Idioms	blood-and-guts adj.	hasmane
139	Idioms	blood-and-guts expr.	çetin
140	Idioms	blood-and-guts expr.	sıkı
Speaking
141	Speaking	have some guts expr.	biraz cesur ol
142	Speaking	if I catch you smoking again I'll have your guts for garters expr.	bir daha seni sigara içerken yakalarsam canına okurum
Botanic
143	Botanic	devil's-guts n.	cinsaçı
144	Botanic	devil's-guts n.	otlarla kaplı veya zararlı çeşitli sürünücü bitkilere verilen ad
Slang
145	Slang	blubber guts n.	şişko
146	Slang	blubber guts n.	duba
147	Slang	blubber guts n.	fıçı
148	Slang	blubber guts n.	tombalak
149	Slang	blubber guts n.	tombik
150	Slang	blubber guts n.	yağ tulumu
151	Slang	guts (rap slang) n.	arabanın içi
152	Slang	tub of guts n.	şişko
153	Slang	tub of guts n.	yağ tulumu
154	Slang	greedy guts n.	raspacı
155	Slang	greedy guts n.	obur
156	Slang	spill guts v.	açılmak
157	Slang	spew one's guts out v.	bildiği her şeyi anlatmak
158	Slang	spew one's guts out v.	dili çözülmek
159	Slang	spill guts v.	derdini dökmek
160	Slang	not to have the guts to do something v.	götü yememek
161	Slang	spill guts v.	her şeyi açıklamak
162	Slang	have no guts v.	götü yememek
163	Slang	have the guts v.	götü yemek
164	Slang	spill one's guts v.	içini dökmek
165	Slang	spill guts v.	itiraf etmek
166	Slang	spill guts v.	içini dökmek
167	Slang	have no guts v.	kalın gelmek
168	Slang	not to have the guts to do something v.	maçası yememek
169	Slang	spill guts v.	sırlarını dökmek
170	Slang	don't have the guts to pull the trigger v.	tetiği çekecek cesareti olmamak
171	Slang	don't have the guts to pull the trigger v.	tetiği çekmeye götü yememek
172	Slang	have the guts v.	(bir şeyi yapmaya) götü olmak
173	Slang	have the guts v.	(bir şeyi yapmaya) götü yetmek
174	Slang	have no guts v.	(cesaret anlamında) yememek
175	Slang	spill (one's) guts on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üzerine kusmak
176	Slang	spill (one's) guts on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) kusmak
177	Slang	spill (one's) guts on (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında dökülmek
178	Slang	spill (one's) guts on (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkında bildiklerini sayıp dökmek/anlatmak
179	Slang	spill (one's) guts on (someone or something) v.	(biri/bir şey) hakkındaki gerçek hislerini anlatmak
180	Slang	spill (one's) guts on (something) v.	(birine) içini dökmek
181	Slang	spill (one's) guts to (someone) v.	(birine) içini dökmek
182	Slang	spill (one's) guts to (someone) v.	(birine) açılmak
183	Slang	spill (one's) guts to (someone) v.	(birine) sırlarını dökmek
184	Slang	spill your guts v.	içini dökmek
185	Slang	spill your guts v.	sırlarını dökmek
186	Slang	spill your guts v.	açılmak
187	Slang	that take guts expr.	bu cesaret ister
British Slang
188	British Slang	guzzle-guts n.	çok içen tip
189	British Slang	misery-guts n.	eğlence bozan kimse
190	British Slang	hate someone's guts v.	birinden ölesiye nefret etmek
191	British Slang	spill one's guts v.	için dökmek
192	British Slang	spill one's guts v.	kusmak
193	British Slang	chuck one's guts up v.	kusmak
194	British Slang	drop one's guts v.	osurmak
195	British Slang	spew one's guts up v.	kusmak