Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
miss
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"miss"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 85 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
miss
n.
ıska
2
Common Usage
miss
n.
evli olmayan kadın
3
Common Usage
miss
v.
ıska geçmek
4
Common Usage
miss
v.
özlemek
5
Common Usage
miss
v.
kaçırmak
General
6
General
miss
n.
isabet ettirememe
7
General
miss
n.
hedefi vuramama
8
General
miss
n.
hanım
9
General
miss
n.
kız
10
General
miss
n.
başarısızlık
11
General
miss
n.
matmazel
12
General
miss
n.
hanımefendi
13
General
miss
n.
ıskalama
14
General
miss
n.
vuramama
15
General
miss
n.
evli olmayan kadın
16
General
miss
n.
kadın (evlenmemiş)
17
General
miss
n.
(evlenmemiş) kadın
18
General
miss
n.
düşük
19
General
miss
n.
(ehli hayvan) gebe kalamama
20
General
miss
n.
bir şeyden kasıtlı olarak kaçınma
21
General
miss
n.
geçip gitme
22
General
miss
n.
baskı makinesinin içinde kağıt yokken bıraktığı iz
23
General
miss
n.
mahrum kalma
24
General
miss
n.
dalga amaçlı uydurulan soy isimlerin önünde kullanılan bir unvan
25
General
miss
n.
unutma
26
General
miss
n.
atlama
27
General
miss
n.
karavana
28
General
miss
n.
genç bayan
29
General
miss
n.
öğretmenim
30
General
miss
n.
küçük hanım
31
General
miss
v.
özlem duymak
32
General
miss
v.
gözden kaçırmak
33
General
miss
v.
isabet ettirememek
34
General
miss
v.
vurmamak
35
General
miss
v.
hasret kalmak
36
General
miss
v.
isabet etmemek
37
General
miss
v.
elinden kaçırmak
38
General
miss
v.
yanlışlıkla atlamak
39
General
miss
v.
eksik olmak
40
General
miss
v.
gözünden kaçırmak
41
General
miss
v.
vuramamak
42
General
miss
v.
tütmek
43
General
miss
v.
duymamak
44
General
miss
v.
hasretini çekmek
45
General
miss
v.
gözlemek
46
General
miss
v.
kaçırmak
47
General
miss
v.
özlemek
48
General
miss
v.
kavramamak
49
General
miss
v.
anlamamak
50
General
miss
v.
aramak
51
General
miss
v.
yetişememek
52
General
miss
v.
kaçırmak (fırsat/tren vb)
53
General
miss
v.
ıskalamak
54
General
miss
v.
kaçmak
55
General
miss
v.
paçayı kurtarmak
56
General
miss
v.
kurtulmak
57
General
miss
v.
savuşturmak
58
General
miss
v.
kaçınmak
59
General
miss
v.
(birinin) performansını yok saymak
60
General
miss
v.
(birinin) katılımını yok saymak
61
General
miss
v.
iyi çalışmamak (içten yanmalı motor)
62
General
miss
v.
zar atıp kaybetmek
63
General
miss
v.
başarısızlık olarak belirtmek
64
General
miss
v.
doğru cevaplayamamak
65
General
miss
v.
yokluğunu keşfetmek
66
General
miss
v.
yokluğunu ortaya çıkarmak
67
General
miss
v.
(top, atış) kaçırmak
68
General
miss
v.
(eskiyi) özlemek
69
General
miss
v.
(motor) teklemek
Technical
70
Technical
miss
n.
motorun teklemesi
Textile
71
Textile
miss
n.
ortalama boy ve yapıya sahip kadınlar için kıyafet bedeni
Breeding
72
Breeding
miss
v.
(ehli hayvan) gebe kalamamak
Military
73
Military
miss
v.
vuramamak
Sport
74
Sport
miss
v.
isabet ettirememek
75
Sport
miss
v.
skoru kaçırmak
76
Sport
miss
v.
golü kaçırmak
Card
77
Card
miss
n.
(eski bir iskambil oyununda) oyuncuya dağıtılan elin yerine geçebilen fazladan el
Wagering
78
Wagering
miss
n.
önce kreps ve yedi dışında bir zar atıp sonrasında yedi atarak kaybetme
79
Wagering
miss
n.
ilk atışta 2, 3 veya 12 gelmesi
80
Wagering
miss
v.
önce kreps ve yedi dışında bir zar atıp sonrasında yedi atarak kaybetmek
Archaic
81
Archaic
miss
n.
fahişe
82
Archaic
miss
n.
kapatma
83
Archaic
miss
n.
metres
84
Archaic
miss
v.
yapamamak
85
Archaic
miss
v.
becerememek
Sens de
"miss"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 350 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
miss world
n.
dünya güzeli
2
General
miss error
n.
ıskalama hatası
3
General
miss error
n.
ikinci tür hata
4
General
miss universe
n.
kainat güzeli
5
General
miss turkey
n.
türkiye birinci güzeli
6
General
miss turkey
n.
türkiye güzeli
7
General
miss calendar girl
n.
takvim güzeli
8
General
miss-use
n.
yanlış kullanım
9
General
miss-use
n.
hatalı kullanım
10
General
junior miss
n.
genç kız
11
General
miss [dialect]
n.
istek
12
General
miss [dialect]
n.
kayıp
13
General
miss [dialect]
n.
yokluk
14
General
miss [dialect]
n.
sakınca
15
General
miss [dialect]
n.
zarar
16
General
miss [dialect]
n.
kayıp veya mahrumiyetten kaynaklı üzüntü
17
General
miss the opportunity
v.
fırsat kaçırmak
18
General
miss the mark
v.
ıskalamak
19
General
miss the point
v.
anlayamamak
20
General
miss fire
v.
ıskalamak
21
General
miss someone bad
v.
birini aşırı özlemek
22
General
not to miss
v.
kaçırmamak
23
General
miss the news
v.
haber atlamak
24
General
miss an opportunity
v.
fırsatı kaçırmak
25
General
miss an opportunity
v.
fırsatı değerlendirememek
26
General
miss the mark
v.
hedefi tutturamamak
27
General
miss a target
v.
ıska geçmek
28
General
miss opportunity
v.
fırsatı kaçırmak
29
General
miss the train
v.
treni kaçırmak
30
General
miss out
v.
mahrum kalmak (bir fırsattan vb)
31
General
miss an opportunity
v.
fırsat tepmek
32
General
give a miss
v.
boş vermek
33
General
miss out
v.
gözden kaçırmak
34
General
miss out
v.
atlamak
35
General
miss the opportunity
v.
fırsatı kaçırmak
36
General
miss the mark
v.
tahmini yanlış çıkmak
37
General
miss the opportunity
v.
fırsatı tepmek
38
General
miss one's footing
v.
ayağı kaymak
39
General
miss an opportunity
v.
fırsat kaçırmak
40
General
miss the boat
v.
vapuru kaçırmak
41
General
miss (somebody/something) a lot
v.
hasret kalmak
42
General
miss (somebody/something) greatly
v.
hasret kalmak
43
General
miss someone very much
v.
çok özlemek
44
General
miss the target
v.
hedefi ıskalamak
45
General
make someone miss
v.
özletmek
46
General
miss the bus
v.
otobüsü kaçırmak
47
General
miss the bus
v.
fırsat tepmek
48
General
miss a news scoop
v.
haber atlamak
49
General
miss out on
v.
hakkını kaybetmek
50
General
miss the boat
v.
fırsatı kaçırmak
51
General
miss out
v.
kaçırmak
52
General
miss out
v.
dahil etmemek
53
General
miss out
v.
kapsamamak
54
General
miss out on
v.
fırsat kaçırmak
55
General
miss out on
v.
elde edememek
56
General
miss fire
v.
ateş almamak
57
General
miss the plane
v.
uçağı kaçırmak
58
General
miss a plane
v.
uçak kaçırmak
59
General
miss a chance
v.
fırsat kaçırmak
60
General
miss a chance
v.
fırsat tepmek
61
General
miss the birth
v.
doğumu kaçırmak
62
General
miss the smell of one’s hair
v.
saçının kokusunu özlemek
63
General
miss the flight
v.
uçağı kaçırmak
64
General
miss it by a minute
v.
bir dakikayla kaçırmak
65
General
miss a turn
v.
dönüşü kaçırmak
66
General
miss one’s last opportunity
v.
elindeki son fırsatı kaçırmak
67
General
miss the exam
v.
sınavı kaçırmak
68
General
miss the goal
v.
golü kaçırmak
69
General
miss a meal
v.
öğün kaçırmak
70
General
near miss
v.
ramak kalmak
71
General
not miss much
v.
fazla birşey kaçırmamak
72
General
(never/hardly) miss a trick
v.
(genelde olumsuz) fırsatı kaçırmamak
73
General
miss one tiny detail
v.
küçük bir ayrıntıyı kaçırmak
74
General
miss the past
v.
geçmişi özlemek
75
General
miss the school
v.
okulu özlemek
76
General
miss by a day
v.
bir gün ile kaçırmak
77
General
miss the class
v.
dersi kaçırmak
78
General
miss the movie
v.
filmi kaçırmak
79
General
miss small details
v.
küçük ayrıntıları kaçırmak
80
General
miss small details
v.
küçük detayları kaçırmak
81
General
miss summer
v.
yazı özlemek
82
General
miss the deadline
v.
teslim tarihini kaçırmak
83
General
miss the news
v.
haberleri kaçırmak
84
General
miss [uk] [dialect]
v.
filizlenememek
85
General
miss [uk] [dialect]
v.
çimlenememek
86
General
miss [uk] [dialect]
v.
büyüyememek
87
General
miss [uk] [dialect]
v.
serpilememek
88
General
hit or miss
adj.
gelişigüzel
89
General
hit or miss
adj.
rasgele
90
General
hit-or-miss
adj.
tesadüfi
91
General
hit-or-miss
adj.
gelişigüzel
92
General
hit-and-miss
adj.
gelişigüzel
93
General
hit-and-miss
adj.
bazen başarılı bazen başarısız olan
94
General
hit-or-miss
adj.
tutarsız
95
General
hit-or-miss
adj.
öngörülemeyen
96
General
hit-or-miss
adj.
kararsız
97
General
hit-or-miss
adj.
değişen
98
General
hit-or-miss
adv.
neticesini düşünmeden
99
General
hit-or-miss
adv.
dikkatsizce
100
General
hit-and-miss
adv.
rastgele
101
General
hit-or-miss
adv.
rastgele
102
General
miss. (mission)
abrev.
özel görev
103
General
miss. (missionary)
abrev.
misyoner
104
General
miss.
abrev.
mississippi
Phrasals
105
Phrasals
miss out on
v.
hakkını kaybetmek
106
Phrasals
miss out on
v.
(bir etkinliği vb) kaçırmak (katılamamak)
107
Phrasals
miss out on (something)
v.
(bir şey) hakkını/şansını kaybetmek
108
Phrasals
miss out on (something)
v.
(bir şey) fırsatını kaçırmak
109
Phrasals
miss out on (something)
v.
(bir şeyi) kaçırmak
Phrases
110
Phrases
little miss
expr.
küçük hanım
111
Phrases
unless I miss my guess
expr.
yanılmıyorsam
Proverb
112
Proverb
you never miss the water till the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
113
Proverb
you don‘t miss something until it's gone
kaybedinceye kadar eldekinin değeri bilinmez
114
Proverb
a miss is as good as a mile
başarının kıl payıyla ya da büyük bir farkla kaçırılmasının önemi yoktur
115
Proverb
a miss is as good as a mile
kaybetme kaybetmedir
116
Proverb
a miss is as good as a mile
önemli olan hatice değil neticedir
117
Proverb
a miss is as good as a mile
kaybetmenin az farkla veya çok farkla olması fark etmez
118
Proverb
what you've never had you never miss
hiç sahip olmadığın bir şeye özlem duyamazsın
119
Proverb
we never miss the water till the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
120
Proverb
we never miss the water until the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
121
Proverb
you never miss the water until the well runs dry
kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
Colloquial
122
Colloquial
a near miss
n.
kılpayı
123
Colloquial
near miss
n.
kıl payı atlatma
124
Colloquial
hit-or-miss
n.
şansa bağlı durum
125
Colloquial
a near miss
n.
ucu ucuna
126
Colloquial
miss right
n.
bayan doğru
127
Colloquial
miss right
n.
evlenilecek kadın
128
Colloquial
miss right
n.
doğru kadın
129
Colloquial
miss right
n.
ilişki yaşamak için doğru kadın
130
Colloquial
miss right
n.
ilişki yaşamak/evlenmek için mükemmel kadın
131
Colloquial
miss right
n.
ilişki yaşamak/evlenmek için ideal kadın
132
Colloquial
miss right
n.
evlenmek/ilişki yaşamak için en uygun kadın
133
Colloquial
miss right
n.
ilişki/evlilik için ideal partner
134
Colloquial
miss too much
v.
burnunda tütmek
135
Colloquial
miss someone like crazy
v.
birini deli gibi özlemek
136
Colloquial
miss the bus
v.
otobüsü kaçırmak
137
Colloquial
miss the joke
v.
şakayı anlamamak
138
Colloquial
blink-and-you-miss-it
adv.
göz açıp kapayıncaya kadar
139
Colloquial
blink-and-you-miss-it
adv.
bir anlık
140
Colloquial
blink-and-you-miss-it
adv.
birdenbire
141
Colloquial
blink-and-you-miss-it
adv.
ansızın
142
Colloquial
blink-and-you-miss-it
adv.
apansızın
143
Colloquial
good golly, miss molly!
expr.
aman tanrım!
144
Colloquial
a near miss
expr.
kılı kılına
145
Colloquial
near miss
expr.
ramak kala
146
Colloquial
near miss
expr.
ucuz kurtulma
147
Colloquial
he/she doesn't miss a trick
expr.
fırsatı kaçırmaz
148
Colloquial
he/she doesn't miss a trick
expr.
fırsat buldu mu kaçırmaz
149
Colloquial
he/she doesn't miss a trick
expr.
her fırsatı değerlendirir
150
Colloquial
he/she doesn't miss a trick
expr.
gözünden bir şey kaçmaz
Idioms
151
Idioms
not miss a trick
v.
tetikte olmak
152
Idioms
not miss a trick
v.
gözünü kulağını dört açmak
153
Idioms
give something a miss
v.
atlamak (yapmamak anlamında)
154
Idioms
miss one's footing
v.
ayağı sürçmek
155
Idioms
miss a golden opportunity
v.
büyük bir fırsat kaçırmak
156
Idioms
miss a golden opportunity
v.
büyük bir fırsat tepmek
157
Idioms
miss something by a mile
v.
dağlara taşlara atmak
158
Idioms
miss one's footing
v.
dengesini kaybetmek
159
Idioms
miss one's footing
v.
düşer gibi olmak
160
Idioms
not miss a beat
v.
duraksamamak
161
Idioms
not miss a thing
v.
hiçbir şeyi kaçırmamak
162
Idioms
not miss much
v.
hiçbir şeyi kaçırmamak
163
Idioms
miss one's calling
v.
hayatta gerçekten uğraşması/yapması gereken kariyeri/işi yapmamak. yanlış meslek seçmek
164
Idioms
miss the boat
v.
fırsatı kaçırmak
165
Idioms
give something a miss
v.
es geçmek
166
Idioms
not miss a beat
v.
hiç durmamak
167
Idioms
miss the boat
v.
fırsatı tepmek
168
Idioms
miss the thread
v.
ipin ucunu kaçırmak
169
Idioms
have a near miss
v.
kılpayı kurtulmak
170
Idioms
have a near miss
v.
kıl payı atlatmak
171
Idioms
miss one's footing
v.
sendelemek
172
Idioms
not miss a beat
v.
sektirmemek
173
Idioms
not miss a beat
v.
tereddüt etmemek
174
Idioms
miss one's footing
v.
tökezlemek
175
Idioms
have a near miss
v.
ucuz atlatmak
176
Idioms
have a near miss
v.
ucuz kurtulmak
177
Idioms
miss something by a mile
v.
(hedefin) yanına bile yaklaşamamak
178
Idioms
miss the cushion
v.
ıskalamak
179
Idioms
miss the cushion
v.
bir şeyleri yanlış yapmak
180
Idioms
miss the cushion
v.
batırmak
181
Idioms
miss the cushion
v.
yanılmak
182
Idioms
miss the cushion
v.
hata etmek
183
Idioms
miss the cushion
v.
hedefi tutturamamak
184
Idioms
miss the cushion
v.
amacına ulaşamamak
185
Idioms
miss the cut
v.
gerekli ölçütleri karşılayamamak
186
Idioms
miss the cut
v.
istenen yeterlilikler tutturamamak
187
Idioms
miss one's guess
v.
yanılmak
188
Idioms
miss one's guess
v.
tahmininde yanılmak
189
Idioms
miss one's guess
v.
yanlış tahmin etmek
190
Idioms
miss the mark
v.
yanlış çıkmak
191
Idioms
miss the mark
v.
ıskalamak
192
Idioms
miss the mark
v.
hedefi tutturamamak
193
Idioms
miss a beat
v.
duraksamak
194
Idioms
miss a beat
v.
tereddüt etmek
195
Idioms
miss a beat
v.
anlık olarak durup düşünmek
196
Idioms
miss a trick
v.
fırsatı kaçırmak
197
Idioms
miss a trick
v.
fırsatı değerlendirmemek
198
Idioms
miss by a mile
v.
dağlara taşlara atmak
199
Idioms
miss by a mile
v.
(hedefin) yanına bile yaklaşamamak
200
Idioms
miss by a mile
v.
büyük farkla kaçırmak/ıskalamak
201
Idioms
miss by a mile
v.
(hedefin) yanından bile geçmemek
202
Idioms
miss much
v.
fırsatı kaçırmak
203
Idioms
miss much
v.
fırsatı değerlendirmemek
204
Idioms
not miss for the world
v.
dünyada kaçırmamak
205
Idioms
not miss for the world
v.
hayatta kaçırmamak
206
Idioms
not miss for the world
v.
dünyalara değişmemek
207
Idioms
not miss for the world
v.
iki eli kanda olsa bile kaçırmamak
208
Idioms
miss a beat
v.
devam etmekte zorlanmak
209
Idioms
miss a beat
v.
kısa bir süre durmak
210
Idioms
miss a beat
v.
tereddüt etmek
211
Idioms
too good to miss
expr.
kaçırılmayacak kadar güzel
212
Idioms
not miss something for the world
expr.
dünyalara değişmem
213
Idioms
not miss something for the world
expr.
dünyada kaçırmam
214
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
dünyada kaçırmam
215
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
dünyalara değişmem
216
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
dünyada kaçırmam
217
Idioms
not miss something for the world
expr.
dünyada kaçırmam
218
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
hayatta kaçırmam!
219
Idioms
hit or miss
expr.
gelişigüzel
220
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
hiç birşey engel olamaz
221
Idioms
not miss something for the world
expr.
hiç birşey engel olamaz
222
Idioms
hit and miss
expr.
gelişigüzel
223
Idioms
not miss something for the world
expr.
hayatta kaçırmam!
224
Idioms
a miss is as good as a mile
expr.
fırsat kaçtıktan sonra iyi veya kötü olması bir şeyi değiştirmez
225
Idioms
not miss something for the world
expr.
iki elim kanda olsa bile
226
Idioms
not miss something for love nor money
expr.
iki elim kanda olsa bile
227
Idioms
hit and miss
expr.
kesin olmayan
228
Idioms
hit or miss
expr.
kesin olmayan
229
Idioms
hit and miss
expr.
rasgele
230
Idioms
not miss a beat
expr.
sektirmeden
231
Idioms
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
lafına dikkat et
232
Idioms
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
ağzından çıkanı kulağın duysun
233
Idioms
blink-and-you-miss-it
expr.
kaşla göz arasında
234
Idioms
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) fırsatı kaçırmaz
235
Idioms
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) fırsat buldu mu kaçırmaz
236
Idioms
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) hiçbir fırsatı kaçırmaz
237
Idioms
(one) doesn't miss a trick
expr.
(biri) her fırsatı değerlendirir
238
Idioms
(one) doesn't miss a trick
expr.
(birinin) gözünden bir şey kaçmaz
Speaking
239
Speaking
I miss my family very much
expr.
ailemi çok özledim
240
Speaking
I miss my parents so/very much
expr.
ailemi çok özledim
241
Speaking
I miss my family so much
expr.
ailemi çok özledim
242
Speaking
I miss them too
expr.
ben de onları özledim
243
Speaking
did I miss something?
expr.
bir şey mi kaçırdım?
244
Speaking
do you miss me?
expr.
beni özledin mi?
245
Speaking
I miss you too
expr.
ben de seni özledim
246
Speaking
I miss you too
expr.
ben de seni özlüyorum
247
Speaking
miss me
expr.
beni özle
248
Speaking
I could not miss such a opportunity
expr.
böyle bir fırsatı kaçıramazdım
249
Speaking
how did we miss this?
expr.
bu nasıl gözümüzden kaçtı?
250
Speaking
I miss you so much
expr.
çok özledim seni
251
Speaking
you didn't miss much
expr.
çok şey kaçırmış değilsin
252
Speaking
I will miss everyone
expr.
herkesi özleyeceğim
253
Speaking
I will miss you all
expr.
hepinizi özleyeceğim
254
Speaking
you don't miss anything
expr.
gözünden hiç bir şey kaçmıyor
255
Speaking
you can't miss it
expr.
görmemen imkansız
256
Speaking
I wouldn't miss it for the world
expr.
hayatta kaçırmam bunu
257
Speaking
I miss them too
expr.
onları da özledim
258
Speaking
there are so many things i will miss
expr.
özleyeceğim çok fazla şey var
259
Speaking
it's hit or miss
expr.
ne olursa olsun diye
260
Speaking
I miss her already
expr.
onu şimdiden özledim
261
Speaking
we will miss him forever
expr.
onu sonsuza kadar özleyeceğiz
262
Speaking
you made me miss you
expr.
özlettin kendini
263
Speaking
I miss her
expr.
onu özlüyorum
264
Speaking
I miss him
expr.
onu özlüyorum
265
Speaking
I miss him already
expr.
onu şimdiden özledim
266
Speaking
I miss the school
expr.
okulu özledim
267
Speaking
you make me miss you
expr.
kendini özletiyorsun
268
Speaking
we will miss him forever
expr.
onu sonsuza dek özleyeceğiz
269
Speaking
miss me
expr.
özle beni
270
Speaking
you can't miss it
expr.
kör olsan görürsün/bulursun
271
Speaking
I miss them already
expr.
onları şimdiden özledim
272
Speaking
what did I miss?
expr.
ne kaçırdım?
273
Speaking
did you miss it by mistake or intentionally?
expr.
kazara mı bilerek mi kaçırdın?
274
Speaking
I miss you already
expr.
şimdiden seni özledim
275
Speaking
I miss you very much
expr.
seni çok özledim
276
Speaking
I miss you already
expr.
seni şimdiden özledim
277
Speaking
we're going to miss you
expr.
seni özleyeceğiz
278
Speaking
I never thought I'd miss you as much as I do
expr.
seni bu kadar özleyeceğim asla aklıma gelmezdi
279
Speaking
I miss talking to you
expr.
seninle konuşmayı özledim
280
Speaking
I will miss you so much
expr.
seni çok özleyeceğim
281
Speaking
I'll miss you
expr.
seni özleyeceğim
282
Speaking
I miss you already
expr.
sizi şimdiden özledim
283
Speaking
don't miss this chance
expr.
sakın bu fırsatı kaçırma
284
Speaking
we miss you so much
expr.
sizi çok özledik
285
Speaking
I miss you already
expr.
şimdiden sizi özledim
286
Speaking
we miss you
expr.
sizi özledik
287
Speaking
I'll miss you
expr.
seni özleyeceğim
288
Speaking
I will miss you
expr.
seni özleyeceğim
289
Speaking
I miss you
expr.
sizi özledim
290
Speaking
I miss you
expr.
seni özledim
291
Speaking
you know how much I miss you
expr.
seni ne kadar özlediğimi biliyorsun
292
Speaking
I miss you so much
expr.
seni çok özledim
293
Speaking
I will miss you very much
expr.
seni çok özleyeceğim
294
Speaking
I want to say how much I miss you
expr.
seni ne kadar çok özlediğimi söylemek istiyorum
295
Speaking
I miss you
expr.
seni özlüyorum
296
Speaking
come back we miss you
expr.
seni özledik geri dön
297
Speaking
I miss you so much
expr.
seni çok özledim
298
Speaking
I'm gonna miss you
expr.
seni özleyeceğim
299
Speaking
I really miss you
expr.
seni gerçekten özledim
300
Speaking
we will miss you
expr.
seni özleyeceğiz
301
Speaking
we miss you
expr.
seni özledik
302
Speaking
I miss talking with you
expr.
seninle konuşmayı özledim
303
Speaking
did you intentionally miss the flight?
expr.
uçağı bilerek mi kaçırdın?
304
Speaking
did you miss the flight intentionally ?
expr.
uçağı bilerek mi kaçırdın?
305
Speaking
don't miss this chance
expr.
bu fırsatı kaçırma
306
Speaking
don't miss this chance
expr.
bu fırsatı tepme
307
Speaking
you can't miss it
expr.
mutlaka görürsün
308
Speaking
you can't miss it
expr.
gözden kaçırmanın imkanı yok
Trade/Economic
309
Trade/Economic
near-miss report
n.
ramak kala raporu
Technical
310
Technical
miss error
n.
ikinci tür hata
311
Technical
hit and miss transform
n.
ıskala yakala dönüşümü
312
Technical
miss ratio
n.
kaçırma oranı
313
Technical
miss distance scorer
n.
sapma mesafesi kayıtçısı
Computer
314
Computer
hit and miss transform
n.
ıskala yakala dönüşümü
315
Computer
miss error
n.
ıskalama hatası
316
Computer
miss ratio
n.
kaçırma oranı
Electric
317
Electric
miss.
interj.
hocam
Textile
318
Textile
junior miss
n.
genç kızlar için kıyafet bedeni
Automotive
319
Automotive
near miss
n.
tehlikeli yaklaşma
Aeronautic
320
Aeronautic
air miss
n.
iki veya daha fazla uçağın birbirine güvenlik kurallarının izin verdiğinden daha çok yaklaşması
321
Aeronautic
air miss
n.
havadan çarpışma riski
322
Aeronautic
near miss
n.
tehlikeli yaklaşma
323
Aeronautic
near miss
n.
uçuşta yakın tehlikeli geçiş
Marine
324
Marine
miss stays
v.
tiramola etmekte başarısız olmak
Military
325
Military
near miss
n.
tam olarak hedefi vurmayan bir bomba, mermi
326
Military
near miss
n.
iki uçak arasında olası çarpışma riskini içeren tehlikeli durum
Sport
327
Sport
miss the cut
v.
(golfte) dört turluk golf maçının son iki turuna kalabilmek için gereken sayıyı ya da daha fazlasını kazanamamak
Football
328
Football
miss an obvious goal-scoring chance
v.
bariz gol şansından yararlanamamak
329
Football
miss an obvious goal-scoring chance
v.
bariz gol şansını değerlendirememek
330
Football
miss a great/clear chance to score goal
v.
bariz gol şansından yararlanamamak
331
Football
miss a great/clear chance to score goal
v.
bariz gol şansını kaçırmak
332
Football
miss an obvious goal-scoring chance
v.
bariz gol şansını kaçırmak
333
Football
miss a great/clear chance to score goal
v.
bariz gol şansını değerlendirememek
334
Football
miss penalty
v.
penaltıyı kaçırmak
335
Football
miss penalty
v.
penaltı kaçırmak
Slang
336
Slang
swing and a miss
n.
güldürmeyen şaka, espri
337
Slang
miss the boat
v.
büyük şans kaçırmak
338
Slang
miss the bus
v.
büyük şans kaçırmak
339
Slang
miss the boat
v.
çok kazançlı bir işi kaçırmak
340
Slang
miss the bus
v.
çok kazançlı bir işi kaçırmak
341
Slang
miss the bus
v.
fırsat kaçırmak
342
Slang
miss the bus
v.
fırsat tepmek
343
Slang
miss the boat
v.
fırsat kaçırmak
344
Slang
miss the boat
v.
fırsat tepmek
345
Slang
miss van veck [dated]
expr.
koca memeli kadın
346
Slang
miss van veck [dated]
expr.
büyük göğüslü kadın
British Slang
347
British Slang
hit and miss
n.
çiş
348
British Slang
hit and miss
n.
sidik
349
British Slang
on the hit and miss
expr.
sarhoş
Star Wars
350
Star Wars
miss mylla's saloon
n.
bayan mylla'nın salonu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of miss
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy