Historique

parıltı

Sens de "parıltı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	parıltı	glow n.
2	Common Usage	parıltı	luster n.
3	Common Usage	parıltı	gleam n.
4	Common Usage	parıltı	glitter n.
5	Common Usage	parıltı	gloss n.
General
6	General	parıltı	blink n.
7	General	parıltı	glitter n.
8	General	parıltı	glint n.
9	General	parıltı	glimmer n.
10	General	parıltı	glisten n.
11	General	parıltı	wink n.
12	General	parıltı	lustre n.
13	General	parıltı	shine n.
14	General	parıltı	glare n.
15	General	parıltı	glance n.
16	General	parıltı	twinkle n.
17	General	parıltı	shimmer n.
18	General	parıltı	flash n.
19	General	parıltı	brightness n.
20	General	parıltı	fire n.
21	General	parıltı	luminance n.
22	General	parıltı	light glare n.
23	General	parıltı	nitency [rare] n.
24	General	parıltı	light n.
25	General	parıltı	leme n.
26	General	parıltı	leeme n.
27	General	parıltı	glass [obsolete] n.
28	General	parıltı	glent [dialect] [uk] n.
29	General	parıltı	glist n.
30	General	parıltı	distriction n.
31	General	parıltı	politure n.
32	General	parıltı	spanges n.
33	General	parıltı	glimmering n.
34	General	parıltı	spark n.
Technical
35	Technical	parıltı	refulgence n.
36	Technical	parıltı	refulgency n.
37	Technical	parıltı	effulgence n.
38	Technical	parıltı	coruscation n.
39	Technical	parıltı	sheen n.
Lighting
40	Lighting	parıltı	brightness n.
41	Lighting	parıltı	luminosity n.
Meteorology
42	Meteorology	parıltı	glare n.

Sens de "parıltı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	göz kamaştırıcı parıltı	glare n.
2	General	bataklıklarda gece görülen ve yakamoza benzeyen bir parıltı	will-o-the-wisp n.
3	General	gözlerindeki parıltı	gleam in the eye n.
4	General	pembemsi parıltı	blush n.
5	General	ışın demeti ufkun altında kalan bir ışığın gökyüzünde oluşturduğu parıltı	loom n.
6	General	hafif parıltı	glimmering n.
7	General	sahte parıltı	gilt n.
8	General	kör edici bir parıltı	a blinding flash n.
9	General	hafif parıltı	scad [scotland] n.
10	General	tüy ucundaki parıltı	spangle n.
11	General	bolca parıltı vermek	glance v.
12	General	parıltı ve ciladan yoksun	matte adj.
13	General	hafif parıltı etkisi uyandıran	glimmery adj.
14	General	parıltı ile kaplı	filmy adj.
15	General	parıltı gibi	glossly adv.
Colloquial
16	Colloquial	gözlerindeki parıltı	a gleam in your eyes n.
17	Colloquial	gözlerindeki parıltı	a gleam in your eye n.
18	Colloquial	sonsuz parıltı	everglow n.
Idioms
19	Idioms	gözlerindeki parıltı/ışıltı	gleam in (one's) eye n.
20	Idioms	gözlerindeki parıltı/ışıltı	twinkle in (one's) eye n.
21	Idioms	(birinin) gözündeki sırrı veya bir bilgiyi bildiğine dair parıltı/ışık	gleam in (one's) eye n.
Technical
22	Technical	parıltı boşaltmayla nitrürleme	glow discharge nit riding n.
23	Technical	son parıltı	afterglow n.
Lighting
24	Lighting	noktasal parıltı	point brilliance n.
25	Lighting	parıltı eşlemeli ışıkölçer	equality of brightness photometer n.
Geography
26	Geography	(buzlu bölgede gökyüzüne yansıyan) sarımsı veya beyazımsı parıltı	iceblink n.
Meteorology
27	Meteorology	kızıl parıltı	red flash n.
28	Meteorology	yeşil parıltı	green flash n.
29	Meteorology	(buzlu bölgede gökyüzüne yansıyan) sarımsı veya beyazımsı parıltı	ice sky n.