potato - Turc Anglais Dictionnaire

potato

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "potato" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 6 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
potato n. patates
In my own country, the Netherlands, potatoes are irradiated but I have never seen this displayed on the label.
Kendi ülkem Hollanda'da patatesler ışınlanıyor ancak bunun etikette gösterildiğini hiç görmedim.

More Sentences
Gastronomy
potato n. patates
That is a hot potato, which everyone, including Parliament, has preferred to avoid.
Bu, Parlamento da dahil olmak üzere herkesin kaçınmayı tercih ettiği sıcak bir patates.

More Sentences
General
potato n. baş
potato n. kafa
Botanic
potato n. tatlı patates
potato n. solanum cinsine özgü patates benzeri yabani bitki

Sens de "potato" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 236 résultat(s)

Anglais Turc
General
sweet potato n. tatlı patates
Parsnips, squash, carrots, peas and sweet potatoes are considered starchy vegetables.
Yaban havucu, kabak, havuç, bezelye ve tatlı patates nişastalı sebzeler olarak kabul edilir.

More Sentences
potato chip n. patates cipsi
Help yourself to more potato chips.
Biraz daha patates cipsi buyurun.

More Sentences
baked potato n. fırında patates
Tom ate a baked potato.
Tom fırında patates yedi.

More Sentences
starch potato n. nişasta patates
Moreover, the retention of a 50% coupled premium will provide sufficient economic incentive to grow starch potatoes.
Ayrıca %50'lik bir prim oranının korunması, nişasta patatesi yetiştirmek için yeterli ekonomik teşviki sağlayacaktır.

More Sentences
potato starch n. patates nişastası
The second exception should apply to potato starch.
İkinci istisna patates nişastası için geçerli olmalı.

More Sentences
peel potato v. patates soymak
I'd rather peel potatoes with a potato peeler than with an ordinary knife.
Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.

More Sentences
Idioms
a couch potato n. miskin
Don't be such a couch potato.
Miskin olma.

More Sentences
a couch potato n. televizyon bağımlısı
After being ill for a long time, Jane turned into a couch potato.
Uzun süre hasta olduktan sonra, Jane televizyon bağımlısı oldu.

More Sentences
Gastronomy
potato soup n. patates çorbası
We ate potato soup.
Patates çorbası içtik.

More Sentences
potato salad n. patates salatası
I like potato salad.
Patates salatasını severim.

More Sentences
potato cake n. patatesli kek
I love potato cakes, too.
Ben de patatesli kekleri severim.

More Sentences
potato crisp n. patates cipsi
Help yourself to more potato crisps.
Biraz daha patates cipsi al.

More Sentences
Slang
couch potato n. miskin
Don't let your children become couch potatoes.
Çocuklarınızın miskin olmasına izin vermeyin.

More Sentences
General
white potato n. beyaz patates
sweet potato n. sarmaşıkpatatesi
potato trap n. ağız
baked potato n. kumpir
potato chip n. cips
sweet potato n. tatlıpatates
potato bug n. patatesböceği
potato print n. patates baskısı
potato print n. patates baskı
potato sack n. patates çuvalı
potato chips n. patates cipsi
potato peeler n. patates soyacağı
potato wedges n. elma dilimli patates
potato wedges n. elma dilim patates
sweet potato (kumara) n. tatlı patates
mashed potato n. ayak topuklarının içe ve dışa döndürülmesi ile yapılan, 1960'lar ortaya çıkmış bir dans figürü
potato race n. koşucunun patates gibi nesneleri teker teker toplamaya çalıştığı bir yarış
fry potato v. patates kızartmak
scrape potato v. patates soymak
mouse-potato adj. bilgisayar bağımlısı kimse
Colloquial
a hot potato n. başa çıkılması zor
a hot potato n. çıbanbaşı
a hot potato n. güç
a hot potato n. uğraşması tehlikeli
a hot potato n. zor durum
potato [uk] n. göze çarpan çorap deliği
potato bug n. tesbih böceği
Idioms
a hot potato n. çetin ceviz
a couch potato n. televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi
a couch potato n. tembel
a couch potato n. televizyon karşısında yan gelip yatan kimse
a hot potato n. hassas konu
drop like a hot potato v. bir arkadaşlığı birdenbire kesmek
drop like a hot potato v. başından savmak
drop like a hot potato v. başından atmak
drop like a hot potato v. bağları koparmak
drop like a hot potato v. çabucak kurtulmak
drop something like a potato v. hemen rafa kaldırmak
drop like a hot potato v. paçayı kurtarmak
drop something like a hot potato v. (artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
drop (someone or something) like a hot potato v. (biriyle/bir şeyle) derhal ilişkiyi kesmek
drop (someone or something) like a hot potato v. (biriyle/bir şeyle) birdenbire ilişkiyi kesmek
drop (someone or something) like a hot potato v. (biriyle/bir şeyle) aniden ilişkiyi sonlandırmak
drop (someone or something) like a hot potato v. (biriyle/bir şeyle) birdenbire bağları koparmak
drop (someone or something) like a hot potato v. (birini/bir şeyi) başından atmak
drop someone or something like a hot potato v. biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
drop someone or something like a hot potato v. birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
drop someone or something like a hot potato v. birini/bir şeyi bırakıvermek
drop someone or something like a hot potato v. biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
drop someone/something like a hot potato v. biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
drop someone/something like a hot potato v. birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
drop someone/something like a hot potato v. birini/bir şeyi bırakıvermek
drop someone/something like a hot potato v. biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
Technical
potato starch n. patates nişastası
potato harvesting machine n. patates hasat makinesi
potato harvester n. patates hasat makinesi
Computer
potato pc/computer n. hiçbir şeyi açmayan eski bilgisayar
Pathology
potato nose n. alkolik burnu
potato nose n. sarhoş burnu
potato nose n. burun foliküllerin genişlemesi sonucu burnun kızarması ve cildin belirgin şekilde genişlemesi
Parasitology
potato flea beetle n. patates toprak piresi
potato leafhopper n. patates yaprakpiresi
potato aphid n. patates yaprakbiti
Food Engineering
frozen potato n. dondurulmuş patates
processed potato products n. işlenmiş patates ürünleri
dehydrated potato n. kurutulmuş patates
potato whisky n. keskin aromalı bir patates viskisi
Gastronomy
meat balls with potato and eggplants n. bahçıvan köftesi
chipping potato n. cipslik patates
potato wedges n. elma dilimi patatesler
potato wedges n. elma dilimli patates
baked potato with truffles n. fırında mantarlı patates
ham potato soup n. jambonlu patatesli çorba
jacket potato n. kumpir
baked potato n. kumpir
dried potato n. kurutulmuş patates
potato frying machine n. kumpir makinesi
potato soup with mushrooms n. mantarlı patates çorbası
mushroom potato soup n. mantarlı patates çorbası
potato purée n. patates püresi
potato masher n. patates ezici
potato stew n. patates yahnisi
finger potato n. parmak patates
meatball and potato stew n. patatesli sulu köfte
potato omelette n. patatesli omlet
potato chip n. patates cips
potato starch n. patates nişastası
potato chips n. patates cipsi
potato sauté n. patates sotesi
potato croquettes n. patates köftesi
potato masher n. patates ezicisi
chipping potato n. patates cipsi
potato croquette n. patates köftesi
potato puree n. patates püresi
large potato pancake n. patates kaygana
potato flour n. patates unu
buttered potato n. tereyağlı patates
potato ball n. patates topu
potato ball n. patates kroket
potato ball n. patates yemişi
potato apple n. patates yemişi
commerson's wild potato (solanum commersonii) n. yabani patates
uruguay potato vine n. yabani patates
uruguay potato n. yabani patates
mashed potato n. patates püresi
mashed potato n. haşlanıp püre haline getirilmiş patates
whipped potato n. patates püresi
potato casserole n. patates oturtma
potato bread n. patatesli ekmek
potato pancake n. patatesli pankek
potato peel n. patates kabuğu cipsi
potato peelings n. patates kabuğu cipsi
potato skin n. patates kabuğu cipsi
potato skin n. patates kabuğu
saratoga potato n. patates cipsi
Zoology
potato bug n. patates böceği
colorado potato beetle n. patates böceği
potato beetle n. patates böceği
peach-potato aphid n. yeşil şeftali biti
Botanic
african potato (hypoxis hemerocallidea) n. bitki soğanı
air potato n. tarçın sarmaşığı
air potato n. dioscorea bulbifera
telingo potato (amorphophallus paeonifolius) n. yumruları yenebilir, güneydoğu asya'ya (özellikle de filipinler'e) özgü, kötü kokulu bir bitki
telinga potato n. yumruları yenebilir, güneydoğu asya'ya (özellikle de filipinler'e) özgü, kötü kokulu bir bitki
tule potato n. yenilebilir yumruları olan bir bitki
duck potato n. yenilebilir yumruları olan bir bitki
indian potato n. uzun günebakan
indian potato n. abd'nin orta kesimlerinde ve doğusunda yetişen büyük çiçekli ve yenilebilir tohumlara sahip çok yüksek ve çok yıllık bir bitki
potato bean (apios americana) n. iğnemsi yaprakları ve kahverengimsi mor kokulu çiçek kümeleri olan bir kuzey amerika asması
indian potato n. iğnemsi yaprakları ve kahverengimsi mor kokulu çiçek kümeleri olan bir kuzey amerika asması
yellow dwarf of potato n. sarı cüce hastalığı
yellow dwarf of potato n. sarı cücelik virüsü
potato yellow dwarf n. sarı cüce hastalığı
potato yellow dwarf n. sarı cücelik virüsü
potato weed n. beşpat çiçeği
white potato n. güney amerika'ya özgü yenilebilir bir yumru kök
white potato n. irlanda'da bir temel gıda maddesi
irish potato n. güney amerika'ya özgü yenilebilir bir yumru kök
irish potato n. irlanda'da bir temel gıda maddesi
white potato vine (solanum tuberosum) n. güney amerika'ya özgü yenilebilir yumru kökleri bulunan tek yıllık bir bitki
wild potato n. büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası
wild potato (ipomoea fastigiata) n. sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen, amerika'ya özgü tropik bir bitki
wild potato (claytonia virginica) n. kuzey amerika'ya özgü pembe-beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
wild potato n. sagittaria cinsine mensup yenilebilir yumru kökleri olan bir bitki
wild potato n. büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası
wild sweet potato vine n. büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası
potato fern n. yenebilir kökleri yerliler tarafından tüketilen, avustralasya'ya özgü yaprak dökmeyen büyük bir eğrelti otu
potato fern (solanopteris bifrons) n. güney amerika'ya özgü, yumrulu kökleri olan, başka bitki üzerinde gelişen küçük bir eğrelti otu
wild sweet potato vine n. amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki
wild potato vine n. amerika'ya özgü büyük, nişastalı bir köke sahip çok yıllık tropikal bir bitki
brazilian potato tree n. tropikal bölgelerde yaygın bir şekilde yetiştirilen bir güney amerika çalısı
potato tree n. tropikal bölgelerde yaygın bir şekilde yetiştirilen bir güney amerika çalısı
potato fungus n. patates yumrularının üzerinde kabuklu siyah noktalar oluşması şeklinde gözlemlenen bir hastalığa sebep olan bir mantar
giant potato creeper n. sarmaşık patates çiçeği
potato vine n. sarmaşık patates çiçeği
potato family n. patates familyası
potato family n. genellikle keskin kokulu bitkileri veya ağaçları barındıran büyük bir bitki familyası
potato fern n. güney amerika'ya özgü küçük epifit bir bitki
potato fern (marattia fraxinea) n. yenebilir, büyük ve nişastalı kökü olan bir yeni zelanda bitkisi
potato vine n. cennet kuşu çalısı
potato vine n. brezilya'ya özgü beyaz çiçekleri olan bir asma
potato yam n. tarçın sarmaşığı
potato bean n. büyük yenilebilir kökleri olan sarılıcı bir amazon bitkisi
prairie potato n. kır şalgamı kökü
prairie potato n. timpsula kökü
seaside potato (ipomoea pes-caprae) n. florida ile teksas arasındaki kıyılardaki kum tepeciklerinde yetişen çok yıllık bir bitki
Agriculture
combined potato harvester n. kombine patates hasat makinesi
potato wart n. patates siğili
potato harvester n. patates hasat makinesi
potato sorter n. patates sınıflayıcısı
potato lifter n. patates sökme makinesi
potato silage n. patates silajı
potato seed n. patates tohumu
potato tuber n. patates yumrusu
potato sorter n. patates sınıflayım
potato wart n. patates siğil hastalığı
potato raising machine n. patates sökme makinesi
potato planter n. patates dikim makinesi
potato harvesting machine n. tarla tırmığı
tractor mounted potato harvester n. traktöre asılı patates hasat makinesi
little potato n. patates kök çürüğü hastalığı
potato bean n. meksika turpu
potato bean n. amerikan yerlilerinin tükettiği ceviz benzeri bir yemiş
potato blight n. çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı
potato disease n. çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı
potato mildew n. çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı
potato mold n. çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı
potato murrain n. çürüme veya mantara yol açan bir tür patates hastalığı
potato mosaic n. patateste görülen bir virüs hastalığı
potato mosaic n. patateste görülen mozaik hastalığı
potato rot n. patateste çürüklük hastalığı
potato rot n. patates yumrusunda meydana gelen bir çürüklük hastalığı
potato scab bacteria n. patateslerde çürüklüğe yol açan bakteri
potato wart fungus n. patates siğil hastalığına yol açan mantar
potato yellow-dwarf virus n. patates bitkisi yapraklarında sararma ve bodurluğa yol açan bir virüs
grow the potato v. patates yetiştirmek
History
potato planter n. patates dikim makinesi
Entomology
potato worm n. beş benekli domates tırtılının domates ve patatesten beslenen güve larvası
potato tuberworm n. patates güvesi
potato moth n. patates güvesi
potato moth n. larvası patates solucanına dönüşen gri-kahverengi renkli güve
potato tuber moth n. patates güvesi
potato tuber moth n. larvası patates solucanına dönüşen gri-kahverengi renkli güve
potato bug n. kudüs cırcır böceği
potato worm n. beş benekli domates tırtılı
potato worm n. patates ve domates ile beslenen, domates kurduna benzer yeşil beyaz çizgili büyük bir güve larvası
potato fly n. patates bitkisini istila eden bir böcek
potato weevil (trichobaris trinotata) n. amerika'ya özgü bir tür buğday biti
potato weevil (baridius trinotatus) n. larvası patates asmalarını öldüren amerika'ya özgü bir bit
Slang
mouse potato n. bilgisayar bağımlısı
couch potato n. hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip
potato quality n. kalitesiz
potato quality n. kötü kalite
hot potato n. tartışmaya yol açan olay
couch potato n. televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi
couch potato n. televizyon bağımlısı
couch potato n. tembel
potato soup n. votka
potato soup n. patatesten üretilen votka
potato soup n. patates votkası
potato-masher n. patates eziciye benzer el bombası
Modern Slang
all that and a bag of potato chips expr. bu ve daha fazlası
all that and a bag of potato chips expr. hepsi ve daha fazlası