tanınan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tanınan



Sens de "tanınan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
tanınan kenned adj.
tanınan recognized adj.
tanınan recognised adj.
tanınan well-liked adj.
tanınan acknowledged adj.
tanınan accepted adj.
tanınan name adj.
tanınan honoured adj.
tanınan good adj.
Idioms
tanınan a household word n.
tanınan a household name n.
Technical
tanınan familiar adj.

Sens de "tanınan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 148 résultat(s)

Turc Anglais
General
hükümetçe tanınan ayrıcalık veya bağışıklık franchise n.
evlilikte karı kocaya tanınan haklar marital rights n.
tanınan kimse institution n.
üniversitedeki öğretim üyesine tanınan uzun ve maaşlı izin sabbatical n.
tanınan hak the right granted n.
tanınan hak given right n.
tanınan haklar given rights n.
tanınan hak the right given n.
yabancılara tanınan ayrıcalık capitulation n.
kabile üyesi olduğu hükümetçe resmen tanınan kanada kızılderilileri listesi band list n.
kötü tanınan kimse rapscallion n.
jive ve salsa karışımı dans gösterilerinin sergilendiği uluslararası çapta tanınan dans kulübü ceroc™ n.
sert ve aleni sözlü saldırılarıyla tanınan kimse attack dog n.
eğlence sektöründe herkesçe tanınan önemli kimse megastar n.
kamuoyunda iyi tanınan kimse veya şey high profile n.
belirli bir alanda üstün başarısı ile tanınan kimse great n.
resmi yetki kullanması sonucu zarar gören kimselere karşı sorumluluk nedeniyle bir kamu görevlisine tanınan kişisel dokunulmazlık official immunity n.
uzun zamandır tanınan kimse cousin n.
iyi tanınan kimse figure n.
tanınan/tanınmış/ünlü biri olmak become a celebrity figure v.
pek az tanınan obscure adj.
iyi tanınan familiar adj.
kötü tanınan disreputable adj.
tüm ülkede tanınan known throughout the nation adj.
ile tanınan remarkable for adj.
tüm dünyaca tanınan globally known adj.
dünyaca tanınan globally known adj.
dünyaca tanınan internationally famous adj.
dünyaca tanınan renowned worldwide adj.
tüm dünyaca tanınan world wide known adj.
tüm dünyaca tanınan renowned worldwide adj.
dünyaca tanınan world wide known adj.
tüm dünyaca tanınan worldwide known adj.
dünyaca tanınan worldwide known adj.
kamuoyunda iyi tanınan high-profile adj.
kolayca tanınan easily recognized adj.
kolay tanınan unmistakable adj.
az tanınan adı pek duyulmamış as yet little known adj.
tüm dünyaca tanınan world-renowned adj.
dünyaca tanınan world-renowned adj.
iyi tanınan well-recognized adj.
kolayca tanınan/bilinen easily known adj.
ile tanınan recognizable with adj.
az tanınan as yet little known adj.
kolay tanınan unmistakeable adj.
ile tanınan known for adj.
..adıyla tanınan name adj.
kötü tanınan unpresentable adj.
kötü tanınan unreputable adj.
kötü tanınan unvenerable adj.
daha fazla tanınan better-known adj.
kötü tanınan gamy adj.
uzun süredir tanınan old adj.
kolayca tanınan overfamiliar adj.
tamamen tanınan bir sınıfa ait ordinary adj.
olarak tanınan under prep.
Phrases
şu anda … olarak tanınan nka (now known as) expr.
Colloquial
belli bir çevrede ya da yerde çok tanınan/nüfuzlu ya da başarılı kişi veya şey big in (something or somewhere) n.
fırında fasulye yemeği ile tanınan boston şehri için kullanılan bir ifade beantown n.
fırında fasulye yemeği ile tanınan Boston şehri için kullanılan bir ifade bean town n.
kampüste herkesçe tanınan ve önem verilen kız öğrenci big woman on campus (bwoc) n.
meşhur/tanınan/önemli isim a thing n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing cousin n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing kin n.
yakından akraba olunmayan ama tanınan/iyi bilinen aile ferdi kissing cousins n.
california'da modaya uygun mağazalarıyla tanınan bir cadde rodeo drive n.
Idioms
tanınan isim name to conjure with [uk] n.
kampüste herkesçe tanınan ve önem verilen kız öğrenci (kendini beğenmişler için alay yollu da söylenir) big woman on campus n.
kamuoyunda iyi tanınan a high profile n.
bilinen/tanınan şey the devil you know n.
olarak tanınan go by the name of expr.
Trade/Economic
65 yaş ve üstüne tanınan gelir vergisi muafiyeti age allowance n.
alıcıya tanınan yasal bekleme süresi option n.
alıcıya tanınan satınalma ya da satma hakkı option n.
bankalara kanunen tanınan yetkiler banking powers n.
borcun geri ödenmeye başlamasından önce tanınan ödemesiz dönem grace period n.
borcun ödenmesi için borçluya tanınan ek süre period of grace n.
borçluya borcunu ödemesi için tanınan ek süre period of grace n.
çevrenin korunması amacına yönelik yatırım yapan yükümlülere tanınan vergi ödünleri veya çevreyi kirleten işletmelerden alınan özel vergiler green taxation n.
imalatçı tarafından bayi veya perakendeciye tanınan mallarını satma yetkisi franchise n.
müşteriye tanınan maksimum borç limiti bank line n.
piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı borrowing facilities provided for primary dealers via repo transactions n.
senedin vadesinden sonra ödenmesi için borçluya tanınan ek süre date of grace n.
tanınan sigorta istihkakları admitted assets n.
vadesi gelen bir senedin ödenmesi için borçluya tanınan süre grace period n.
vade tarihinden sonra tanınan kısa bir ek süre days of grace n.
vade tarihinin bitiminden itibaren ödeme için tanınan ek kısa bir süre grace period n.
borçluya tanınan ek süre day [obsolete] n.
bir müşteriye tanınan ayrıcalık preference n.
Law
güvenilir olduğu düşünüldüğünden özel ayrıcalıklar tanınan hükümlü trusty n.
güvenilir olduğu düşünüldüğünden özel ayrıcalıklar tanınan hükümlü trustee n.
bankalara kanunen tanınan yetkiler banking powers n.
devlet tarafından tanınan imtiyaz concession n.
dolayısıyla tanınan irtifak hakkı easement by implication n.
evlilikte karı kocaya tanınan haklar marital rights n.
kendisine bir gayrimenkul üzerinde yararlanma hakkı tanınan kimse beneficiary n.
mirasın varislerinden yaşça en büyük olanına miras hisselerini seçme konusunda tanınan hak esnecy n.
yasal süre zarfında tanınan dava veya talep hakkının kullanılmaması non-claim n.
yasal süre zarfında tanınan dava veya talep hakkının kullanılmaması nonclaim n.
ilk çocuğa tanınan ayrıcalık birthright n.
(eskiden fransız mahkemesi'nde yüksek rütbelilerin eşlerine tanınan) hükümdar huzurunda tabureye oturma ayrıcalığı right of the tabouret n.
abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan bir vatandaşlık hakkı right to an attorney n.
abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan bir vatandaşlık hakkı right to confront accusors n.
abd anayasası'nın 5. maddesiyle tanınan adil yargılanma hakkı right to due process n.
abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan hızlı ve açık yargılama hakkı right to speedy and public trial by jury n.
(mülkiyet hakkı tanınan) rahip imparsonee [uk] n.
yasalarca tanınan hak veya özgürlük freedom n.
(göç yetkilileri tarafından tanınan süreyi aşarak) yeni zelanda'da kalmak overstay [new zealand] v.
kendi aleyhine tanıklık etmesini önlemek için tutukluya tanınan avukat tutma ve sessiz kalma haklarına ait veya ilişkin miranda adj.
Politics
bir bölge halkına tanınan yetki local option n.
devletçe tanınan mülteci convention refugee n.
diplomatlara tanınan haklar exterritoriality n.
tanınan avantajlar accorded advantages n.
tanınan süre içinde within the prescribed time n.
yerel yönetimlere anayasa tarafından tanınan idari bağımsızlık home rule n.
yeni lidere değişiklik yapması için fırsat tanınan kısa süre honeymoon period n.
bölge halkına tanınan yetki option [new zealand] n.
kanada hükümetince tanınan yerli halk first nation [canada] n.
kanada hükümetince tanınan yerli halklar first nations [canada] n.
1950'lerde ve 1960'larda yürüttüğü terör faaliyetleri ile tanınan ve çoğunlukla britanya kolumbiyası'nda örgütlenmiş olan bir dukobor tarikatı freedomites n.
(polonya'da) 1980'de tanınan hür işçi sendikaları birliği solidarity n.
Insurance
inşaat faaliyetlerinden sonra tanınan ek süre maintenance period n.
Telecom
tanınan avantajlar accorded advantages n.
Transportation
nakliyecilere veya konsinyatörlere ıstarya veya depolama ödemesi çıkmadan önce kargolarını yükleme veya boşaltmaları için tanınan süre free time n.
Marine
bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre lay time n.
bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre lay days n.
geminin yükleme limanında hazır olması için kiracı tarafından tanınan zaman aralığı laycan n.
Marine Biology
uzun kuyruklarından tanınan appendicularia familyasına ait veya ilgili appendicularian adj.
Fishery
ölü yemi yutması için balığa zaman tanınan bir olta balıkçılığı türü gorge fishing n.
Social Sciences
1960'ların ortalarında giyim bilinci ve rockçılara karşı olmalarıyla tanınan bir grup gencin üyesi mod n.
1970'lerin sonu ile 1980'lerin başında canlanıp giyim bilinci ve dazlaklara karşı olmalarıyla tanınan bir grubun üyesi mod n.
Linguistics
dilbilimcilerce tanınan üç veya dört vurgu derecesinden en güçlü ikincisine ait veya ilişkin secondary adj.
History
kendi bakanlarını ve imparatorluk bakanlarını kamu anlaşmalarına sokmaları için alman imparatorluğu eyaletlerine tanınan hak adlegation n.
Religious
yeni ahit'te havariler tarafından hristiyanlar için yazılan ve kilise tarafından tanınan yazılar canonical epistles n.
(yahudilik'te) sinagog hizmetlerinde birtakım ayrıcalık tanınan, harun soyundan gelen levi kabilesine mensup bir aileye üye kimse kohen n.
Geography
san francisco'da kumar salonları ve genelevleri ile tanınan eski bir kıyı mahallesi barbary coast n.
Military
yenilen orduya tanınan onur hakkı honors of war n.
yenilen orduya tanınan onur hakkı honours of war n.
Sport
bazı oyunlarda geride olan oyuncuya tanınan bir avantaj bisque n.
bazı oyunlarda geride olan oyuncuya tanınan bir avantaj bisk n.
Wagering
bir oyunun muhtemel sonucunu eşitlemek ve bahsin değerini arttırmak için güçsüz olan tarafa tanınan handicap n.
Cinema
yüzü tanınan ama ismi bilinmeyen aktör c-list actor n.
Latin
preatorun uygun görmesi ile tanınan dava hakkı actio in factum expr.
Archaic
tanınan kimse don n.
Ornithology
kuzey amerika'ya özgü, gür sesinden tanınan iri ve beyaz renkli bir kuğu trumpeter swan n.
Slang
mükemmelliği ile tanınan kimse ripsnorter n.
bu isim altında da tanınan alias adv.
bu isim altında da tanınan a.k.a (also known as) expr.