|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
sosyalizmle yönetilen |
socialist adj.
|
|
It is a socialist country.
Burası sosyalizmle yönetilen bir ülke.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
2 |
Trade/Economic |
iyi yönetilen |
well-run adj.
|
|
Sweden has a well-run economy.
İsveç iyi yönetilen bir ekonomiye sahip.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
yönetilen ekonomi |
managed economy n.
|
|
4 |
General |
aşırı yönetilen toplum |
overmanaged society n.
|
|
5 |
General |
kral veya kraliçe tarafından yönetilen ülke |
kingdom n.
|
|
6 |
General |
yönetilen giriş |
managed access n.
|
|
7 |
General |
kadınlarca yönetilen toplum |
gynecocracy n.
|
|
8 |
General |
yetkisini veren makamca yönetilen geçici bir federal mahkeme |
provisional court n.
|
|
9 |
General |
çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir ölçüde bağımsızlığı olan büyük il |
state n.
|
|
10 |
General |
bir prens tarafından yönetilen ülke |
principality n.
|
|
11 |
General |
halkın seçtiği temsilcilerce yönetilen ülke veya devlet |
democracy n.
|
|
12 |
General |
yönetilen bölge |
dominion n.
|
|
13 |
General |
karı koca tarafından yönetilen iş |
a mom-and-pop business n.
|
|
14 |
General |
kadınlarca yönetilen toplum |
gynaecocracy n.
|
|
15 |
General |
isyancılar tarafından yönetilen bölge |
rebeldom n.
|
|
|
16 |
General |
nahal üyeleri tarafından kurulan veya yönetilen zirai yerleşim bölgesi |
nahal n.
|
|
17 |
General |
ev gibi yönetilen yer |
menage n.
|
|
18 |
General |
1960'ta bağımsız hale gelen ve geçici askeri hükümetle yönetilen bir kuzeybatı afrika ülkesi |
muritaniya n.
|
|
19 |
General |
tek adamla yönetilen kurum |
one-man band n.
|
|
20 |
General |
tek adamla yönetilen işletme |
one-man band n.
|
|
21 |
General |
halkın seçtiği temsilcilerce yönetilen ülke veya devlet |
commonalty [obsolete] n.
|
|
22 |
General |
bir patron tarafından yönetilen sömürü çalışma düzeni |
padronism [us] n.
|
|
23 |
General |
britanya tarafından yönetilen ülkelere ait para birimi |
penny n.
|
|
24 |
General |
başkası tarafından yönetilen kimse |
sock puppet n.
|
|
25 |
General |
sultan tarafından yönetilen ülke |
soldanrie n.
|
|
26 |
General |
toprak sahibi soylularca yönetilen hükûmet anlayışı |
squirarchy n.
|
|
27 |
General |
toprak ağaları tarafından yönetilen hükûmet türü |
squirarchy n.
|
|
28 |
General |
toprak sahibi soylularca yönetilen hükûmet |
squirearchy n.
|
|
29 |
General |
(meşruti monarşi ile yönetilen bir ülkede) hükumet bayrağı |
standard n.
|
|
30 |
General |
kolay yönetilen |
wieldy adj.
|
|
31 |
General |
piskoposlarca yönetilen |
episcopal adj.
|
|
32 |
General |
en kolay yönetilen |
wieldiest adj.
|
|
33 |
General |
içeriden yönetilen |
inner-directed adj.
|
|
34 |
General |
iyi yönetilen |
well-conducted adj.
|
|
35 |
General |
abd tarafından yönetilen |
u.s-led adj.
|
|
|
36 |
General |
kural ile yönetilen |
rule-governed adj.
|
|
37 |
General |
bağımsız yönetilen |
independently managed adj.
|
|
38 |
General |
ustalıkla yönetilen |
tactical adj.
|
|
39 |
General |
beyaz insanlar tarafından yönetilen |
white-ruled adj.
|
|
40 |
General |
beyazlar tarafından yönetilen |
white-ruled adj.
|
|
41 |
General |
iki kişi tarafından yönetilen |
two-man adj.
|
|
42 |
General |
haşimilerce yönetilen |
hashemite adj.
|
|
43 |
General |
tek kişi tarafından yönetilen |
one-man adj.
|
|
44 |
General |
tek bir kadın tarafından yönetilen |
one-woman adj.
|
|
45 |
General |
kilise yasalarıyla yönetilen |
cleric adj.
|
|
46 |
General |
kolay yönetilen |
clever [dialect] adj.
|
|
47 |
General |
üstten yönetilen |
satellite adj.
|
|
48 |
General |
üstten yönetilen |
satellitic adj.
|
|
49 |
General |
şirket usulü yönetilen |
corporatist adj.
|
|
50 |
General |
bağımsız olarak yönetilen bölümlere ait |
feudal adj.
|
|
51 |
General |
prens tarafından yönetilen |
princely adj.
|
|
Colloquial |
|
52 |
Colloquial |
belli bir konunun tartışılmasına aracı olan ve genelde kolektif olarak yönetilen instagram hesabı |
flop account n.
|
|
Idioms |
|
53 |
Idioms |
iyi yönetilen ve verimli iş |
tight ship n.
|
|
54 |
Idioms |
iyi yönetilen ev |
tight ship n.
|
|
55 |
Idioms |
iyi yönetilen ve verimli organizasyon |
tight ship n.
|
|
56 |
Idioms |
tek bir kadın tarafından yazılan yönetilen ve oynanan tiyatro oyunu |
one-woman show n.
|
|
57 |
Idioms |
annesi tarafından yönetilen/kontrol edilen |
tied to one's mother's apron strings adj.
|
|
58 |
Idioms |
annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen |
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings adj.
|
|
59 |
Idioms |
(biri) tarafından yönetilen/kontrol edilen |
tied to (someone's) apron strings adj.
|
|
Trade/Economic |
|
60 |
Trade/Economic |
yediemin tarafından yönetilen mülk |
trust estate n.
|
|
61 |
Trade/Economic |
aynı şirket tarafından yönetilen bağlı şirket |
affiliate n.
|
|
62 |
Trade/Economic |
bir başka banka veya bankalar topluluğunca yönetilen bir kredi planına katılan banka |
associate member n.
|
|
63 |
Trade/Economic |
devlet tarafından yönetilen şirket |
state-run company n.
|
|
64 |
Trade/Economic |
devlet tarafından yönetilen yatırım kuruluşları |
government financing agencies n.
|
|
65 |
Trade/Economic |
ortak yönetilen stok |
co-managed inventory n.
|
|
66 |
Trade/Economic |
yeddiemin tarafından yönetilen varlık |
trust n.
|
|
67 |
Trade/Economic |
yönetilen fiyatlar |
administered prices n.
|
|
68 |
Trade/Economic |
yönetilen varlıklar |
assets under management n.
|
|
69 |
Trade/Economic |
yönetilen dalgalı kur rejimi |
managed float regime n.
|
|
70 |
Trade/Economic |
yönetilen fonlar |
managed funds n.
|
|
71 |
Trade/Economic |
eskiden ingilizler tarafından yönetilen filistin'de kullanılan bir para birimi |
mil n.
|
|
72 |
Trade/Economic |
satıcı tarafından yönetilen stok |
vmi (vendor managed inventory) abrev.
|
|
Politics |
|
73 |
Politics |
naipler tarafından yönetilen ülke |
regency n.
|
|
74 |
Politics |
deneyimsiz kişilerce yönetilen hükümet |
neocracy n.
|
|
75 |
Politics |
abd'nin tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
|
76 |
Politics |
kanada'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
77 |
Politics |
avustralya'nın tayin ettiği vali veya seçilmiş yasama organı tarafından yönetilen, eyalet olmayan bölge |
territory n.
|
|
78 |
Politics |
tanrının isteği olduğu düşünülen kurallara göre yönetilen toplum |
theodemocracy n.
|
|
79 |
Politics |
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölge |
triarchy n.
|
|
80 |
Politics |
her biri kendi hükümdarı tarafından yönetilen üç bölgenin birleşimi |
triarchy n.
|
|
81 |
Politics |
bir diktatör tarafından yönetilen devlet |
dictatorship n.
|
|
82 |
Politics |
dini bir kuruluş tarafından yönetilen mahalli okul |
parochial school n.
|
|
83 |
Politics |
federal hükümetçe yönetilen kabile bölgesi |
fata n.
|
|
84 |
Politics |
federal hükümetçe yönetilen kabile bölgesi |
federally administered tribal areas n.
|
|
85 |
Politics |
iki bağımsız otorite tarafından yönetilen bölge |
diarchy n.
|
|
86 |
Politics |
kişiler tarafından yönetilen koloni |
proprietary colony n.
|
|
87 |
Politics |
şirketler tarafından yönetilen koloni |
proprietary colony n.
|
|
88 |
Politics |
tüm sigorta ödemelerinin devlet tarafından yönetilen bir fonda toplandığı ve sağlık harcamalarının da bu ortak fondan karşılandığı sistem |
single-payer health care n.
|
|
89 |
Politics |
liyakatsiz kişiler tarafından yönetilen hükümet |
kakistocracy n.
|
|
90 |
Politics |
mutlakıyetle yönetilen ülke |
autarchic n.
|
|
91 |
Politics |
genel vali tarafından yönetilen arazi |
viceroyalty n.
|
|
92 |
Politics |
halkın desteklediği askeri bir diktatörce yönetilen merkezi hükümet sistemi |
bonapartism n.
|
|
93 |
Politics |
dış güçler tarafından yönetilen hükümet |
heterarchy n.
|
|
94 |
Politics |
despot tarafından yönetilen devlet veya prenslik |
despotat n.
|
|
95 |
Politics |
despot tarafından yönetilen devlet veya prenslik |
despotate n.
|
|
96 |
Politics |
despot tarafından yönetilen ülke |
despotism n.
|
|
97 |
Politics |
dini güçle yönetilen ülke |
church-state n.
|
|
98 |
Politics |
nazilerce yönetilen |
nazi adj.
|
|
99 |
Politics |
tanrı tarafından yönetilen |
theonomous adj.
|
|
100 |
Politics |
otarşiyle yönetilen |
autarchic adj.
|
|
101 |
Politics |
despot tarafından yönetilen |
despotic adj.
|
|
102 |
Politics |
devlet tarafından yönetilen |
parastatal adj.
|
|
Technical |
|
103 |
Technical |
servis sağlayıcı ve taşıyıcı tarafindan yönetilen güvenlik |
service provider and carrier managed security n.
|
|
104 |
Technical |
windows için yönetilen yazılım yükleyici |
managed software installer for windows® n.
|
|
105 |
Technical |
yönetilen iş servisleri |
managed business n.
|
|
106 |
Technical |
harçların hesaptaki toplam varlıklara göre alındığı kişisel olarak yönetilen yatırım hesabı |
wrap account n.
|
|
107 |
Technical |
el ile kumanda edilen veya yönetilen |
hand controlled adj.
|
|
Computer |
|
108 |
Computer |
yönetilen birimler |
managed volumes n.
|
|
109 |
Computer |
yerel yönetilen adres |
locally administered address n.
|
|
110 |
Computer |
bilgisayar tarafından yönetilen |
smart adj.
|
|
Informatics |
|
111 |
Informatics |
kesilmelerle yönetilen |
interrupt driven n.
|
|
112 |
Informatics |
olaylarla yönetilen |
event-driven adj.
|
|
Telecom |
|
113 |
Telecom |
evrensel olarak yönetilen adres |
universally administered address n.
|
|
Marine |
|
114 |
Marine |
(gemi) acemi biri tarafından yönetilen |
lubberly adj.
|
|
Biology |
|
115 |
Biology |
bezlerden salgılanan maddelerle yönetilen |
glandular adj.
|
|
Astronomy |
|
116 |
Astronomy |
uzaktan yönetilen bilimsel deneylerin araştırılması |
telescience n.
|
|
117 |
Astronomy |
astrolojik olarak merkür'ün etkisinde doğmuş veya merkür tarafından yönetilen |
mercurial adj.
|
|
Astrology |
|
118 |
Astrology |
hava ve ateş grubu burçlar tarafından yönetilen |
positive adj.
|
|
Social Sciences |
|
119 |
Social Sciences |
(belirli topluluk kuralları ve gelenekler tarafından yönetilen) ailesel topluluk |
familistery n.
|
|
Education |
|
120 |
Education |
(özellikle kilise tarafından yönetilen) özel okul |
grammar school [australia] n.
|
|
121 |
Education |
(kanada'da) büyük dini azınlık grupları için açılıp yerel vergilerle finanse edilen, okul yönetim kurulu tarafından yönetilen ve il eğitim müdürlüğüne bağlı okul |
separate school n.
|
|
History |
|
122 |
History |
malikane hanımı olan soylu kişi tarafından yönetilen mahkeme |
lady court n.
|
|
123 |
History |
10.yy'larda danimarkalılarca yönetilen ingiltere'nin kuzey kesimi |
danelaw n.
|
|
124 |
History |
zemindar tarafından yönetilen arazi |
zemindary n.
|
|
125 |
History |
zemindar tarafından yönetilen arazi |
zamindary n.
|
|
126 |
History |
zemindar tarafından yönetilen arazi |
zemindari n.
|
|
127 |
History |
zemindar tarafından yönetilen arazi |
zamindari n.
|
|
128 |
History |
xia hanedanı tarafından yönetilen halk |
hsia n.
|
|
129 |
History |
(antik yunan'da) demokrasiyle yönetilen kentlerin halkları |
demos n.
|
|
130 |
History |
roma senatosu ile yönetilen |
senatorial adj.
|
|
Religious |
|
131 |
Religious |
teokrasi ile yönetilen ülkenin hükümdarı |
theocrat n.
|
|
132 |
Religious |
kutsal kişilerce yönetilen idari birim |
hagiocracy n.
|
|
133 |
Religious |
(papaz ve yaşlılardan oluşan yetkili topluluk tarafından yönetilen) bölge veya kilise |
classis n.
|
|
134 |
Religious |
imam tarafından yönetilen bölge |
imamate n.
|
|
135 |
Religious |
doketistlerce yönetilen |
docetic adj.
|
|
136 |
Religious |
doketistlerce yönetilen |
doketic adj.
|
|
137 |
Religious |
dini bir kuruluş tarafından yönetilen mahalli okullara ait |
parochial adj.
|
|
138 |
Religious |
dini bir kuruluş tarafından yönetilen mahalli okullar ile ilişkili |
parochial adj.
|
|
Geography |
|
139 |
Geography |
ingiltere'nin kuzeyinde batı yorkshire'da yerel hükümet tarafından yönetilen bir bölge |
kirklees n.
|
|
140 |
Geography |
geçmişte kızıldeniz’deki güneybatı arabistan'da yer alan, cumhuriyetle yönetilen devlet |
north yemen n.
|
|
141 |
Geography |
kuzeybatı ingiltere'de merseyside kontluğunda yerel hükümet tarafından yönetilen bir bölge |
knowsley n.
|
|
142 |
Geography |
güneydoğu çin'in fujian eyaletinin açıklarında, tayvan boğazı'nda yer alan ve tayvan tarafından yönetilen bir ada |
matsu n.
|
|
143 |
Geography |
güneydoğu çin'in fujian eyaletinin açıklarında, tayvan boğazı'nda yer alan ve tayvan tarafından yönetilen bir ada |
mazu n.
|
|
144 |
Geography |
güneydoğu ingiltere'de, kent'te yer alan ve yerel hükümet tarafından yönetilen bir bölge |
medway n.
|
|
145 |
Geography |
eskiden orta hindistan'da holkar hanedanı tarafından yönetilen bir eyalet |
holkar state n.
|
|
146 |
Geography |
eskiden belçika'ya bağlı yönetilen ruanda ve burundi toprakları |
belgian east africa n.
|
|
147 |
Geography |
orta ingiltere'de yerel hükümet tarafından yönetilen bir bölge |
sandwell n.
|
|
148 |
Geography |
amerika'nın ispanyollarca yönetilen bölümleri |
spanish america n.
|
|
Military |
|
149 |
Military |
genelkurmay başkanları tarafından yönetilen tatbikat |
jcs-directed exercise n.
|
|
150 |
Military |
merkezi olarak yönetilen madde |
centrally managed item n.
|
|
Theatre |
|
151 |
Theatre |
ortak yönetilen tiyatrolar |
circuit n.
|
|
152 |
Theatre |
(vodvil sahnelenen tiyatroda) ortak yönetilen ve günde iki veya daha fazla gösteri sergileyen küçük tiyatrolar |
small time n.
|
|
Cinema |
|
153 |
Cinema |
ortak yönetilen sinemalar |
circuit n.
|
|
Mythology |
|
154 |
Mythology |
nors mitolojisinde devlerin dünyası jotunheim'ın utgard-loki tarafından yönetilen bölümü |
utgard n.
|
|
Abbreviation |
|
155 |
Abbreviation |
piskoposlarca yönetilen |
epis adj.
|
|
156 |
Abbreviation |
piskoposlarca yönetilen |
episc. adj.
|
|
Ottoman Turkish |
|
157 |
Ottoman Turkish |
mutasarrıf tarafından yönetilen sancak |
mutessarifat n.
|
|
Modern Slang |
|
158 |
Modern Slang |
anarko-kapitalizm sistemiyle yönetilen varsayımsal bir bölge |
ancapistan n.
|
|