|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
on yıllar |
decades n.
|
|
The calculations are in decades rather than years.
Hesaplamalar yıllar yerine on yıllar üzerinden yapılıyor.
More Sentences
|
2 |
General |
son yıllar |
last years n.
|
|
We are approaching the last year of the Commission's term of office.
Komisyonun görev süresinin son yılına yaklaşıyoruz.
More Sentences
|
3 |
General |
yıllar |
years n.
|
|
This has been one of the weaknesses down the years, for as long as I can remember.
Hatırlayabildiğim kadarıyla bu, yıllar boyunca zayıflıklardan biri olmuştur.
More Sentences
|
4 |
General |
altmışlı yıllar |
sixties n.
|
|
Burma, since the sixties, has isolated itself from the world at large, at great cost to its own people.
Burma, altmışlı yıllardan bu yana, kendi halkına büyük bedeller ödeterek kendisini dünyadan izole etti.
More Sentences
|
5 |
General |
ellili yıllar |
fifties n.
|
|
He only listens to rock bands from the fifties.
O sadece ellili yılların rock gruplarını dinliyor.
More Sentences
|
6 |
General |
yıllar geçtikçe |
year after year adv.
|
|
Year after year, we have seen how the Council has acquired more ambitions.
Yıllar geçtikçe Konsey'in nasıl daha büyük hedefler benimsediğini gördük.
More Sentences
|
7 |
General |
yıllar önce |
years ago adv.
|
|
We need to keep to the policy decided years ago by Arafat and Prime Minister Rabin, God rest his soul.
Yıllar önce Arafat ve Tanrı ruhunu şad etsin Başbakan Rabin tarafından kararlaştırılan politikaya sadık kalmalıyız.
More Sentences
|
8 |
General |
yıllar geçtikçe |
over the years adv.
|
|
The quality of their products has gone down over the years.
Ürünlerinin kalitesi yıllar geçtikçe düştü.
More Sentences
|
9 |
General |
yıllar boyunca |
over the years adv.
|
|
One case in point is Ethiopia, which we have discussed again and again over the years.
Yıllar boyunca tekrar tekrar tartıştığımız Etiyopya bu konuda bir örnek teşkil etmektedir.
More Sentences
|
10 |
General |
yıllar boyunca |
throughout the years adv.
|
|
For the first time in the 1990s, consumer price inflation declined throughout the year.
1990'lı yıllarda ilk kez tüketici fiyatları enflasyonu yıl boyunca düşmüştür.
More Sentences
|
11 |
General |
yıllar önce |
many years ago adv.
|
|
It is quite right that reference was made to the visionary words of Pope John Paul many years ago.
Papa John Paul'un yıllar önceki vizyoner sözlerine atıfta bulunulması son derece doğrudur.
More Sentences
|
12 |
General |
yıllar içinde |
over the years adv.
|
|
The Netherlands has a community of 12 000 Syrian Christians from Turkey who have fled to Western Europe over the years.
Hollanda, Türkiye'den yıllar içinde Batı Avrupa'ya kaçan 12.000 Suriyeli Hristiyan'dan oluşan bir topluluğa sahiptir.
More Sentences
|
13 |
General |
yıllar boyunca |
for many years adv.
|
|
He worked as a diplomat for many years.
O yıllar boyunca diplomat olarak çalıştı.
More Sentences
|
14 |
General |
yıllar boyunca |
for years adv.
|
|
For years he has dragged his people into wars and sacrificed prosperity and social and economic progress to this cause.
Yıllar< boyunca/span> halkını savaşlara sürükledi ve refahı, sosyal ve ekonomik ilerlemeyi bu uğurda feda etti.
More Sentences
|
Phrases |
|
15 |
Phrases |
yıllar sonra |
after many years expr.
|
|
Israel, after many years, discovered a number of these tunnels, and there was nothing surprising in this.
İsrail yıllar sonra bu tünellerin bir kısmını keşfetti ve bunda şaşırtıcı bir şey yoktu.
More Sentences
|
16 |
Phrases |
yıllar sonra |
after years expr.
|
|
After years, the silence has at long last been broken in an important debate such as that on pensions.
Yıllar sonra, emekli maaşları gibi önemli bir tartışmada sessizlik nihayet bozuldu.
More Sentences
|
Colloquial |
|
17 |
Colloquial |
uzun yıllar boyunca |
for many years expr.
|
|
It is likely that the democracies will have to maintain a commitment for many years to come.
Demokrasilerin önümüzdeki uzun yıllar boyunca bu taahhüdü sürdürmeleri gerekecektir.
More Sentences
|
|
Speaking |
|
18 |
Speaking |
mutlu yıllar |
happy birthday expr.
|
|
Happy Birthday, Tom.
Mutlu yıllar, Tom.
More Sentences
|
Common Usage |
|
19 |
Common Usage |
mutlu yıllar |
happy new year interj.
|
|
General |
|
20 |
General |
2000'li yıllar |
2000s n.
|
|
21 |
General |
1300'lü yıllar |
trecento n.
|
|
22 |
General |
gelecek yıllar |
coming years n.
|
|
23 |
General |
dört haneli yıllar |
four digit years n.
|
|
24 |
General |
sonraki yıllar |
ensuing years n.
|
|
25 |
General |
ertesi yıllar |
ensuing years n.
|
|
26 |
General |
kaybolan yıllar |
wasted years n.
|
|
27 |
General |
kaybolan yıllar |
lost years n.
|
|
28 |
General |
ileriki yıllar |
the years ahead n.
|
|
29 |
General |
önümüzdeki yıllar |
the years ahead n.
|
|
30 |
General |
yıllar geçmesi |
passing of years n.
|
|
31 |
General |
1920'li yıllar |
twenties n.
|
|
32 |
General |
yirmili yıllar |
twenties n.
|
|
33 |
General |
1920'li yıllar |
the twenties n.
|
|
34 |
General |
yirmili yıllar |
the twenties n.
|
|
35 |
General |
altın yıllar |
golden years n.
|
|
36 |
General |
200-2009 arası yıllar |
the noughties (uk) n.
|
|
37 |
General |
200-2009 arası yıllar |
noughties (uk) n.
|
|
|
38 |
General |
1920'li yıllar |
roaring twenties n.
|
|
39 |
General |
yirmili yıllar |
1920s n.
|
|
40 |
General |
yirmili yıllar |
roaring twenties n.
|
|
41 |
General |
1920'li yıllar |
1920s n.
|
|
42 |
General |
diğer kardeşlerinden uzun yıllar sonra doğmuş çocuk |
laat lammetjie [south african] n.
|
|
43 |
General |
aradan geçen yıllar |
intervening years n.
|
|
44 |
General |
yıllar |
yrs (years) n.
|
|
45 |
General |
yıllar |
yrs. (years) n.
|
|
46 |
General |
son yıllar |
decline n.
|
|
47 |
General |
40lı yıllar |
forty n.
|
|
48 |
General |
13. yaş gününden hemen önceki yıllar |
preteens n.
|
|
49 |
General |
yıllar sonra patlama yapan kitap |
sleeper n.
|
|
50 |
General |
yeniden inşa etmek yıllar almak |
take years to rebuild v.
|
|
51 |
General |
yıllar öncesine uzanmak |
mount v.
|
|
52 |
General |
uzun yıllar hizmet veren |
long-serving adj.
|
|
53 |
General |
yıllar içinde ün kazanmış |
old adj.
|
|
54 |
General |
yıllar yılı |
year in year out adv.
|
|
55 |
General |
yıllar yılı |
for years adv.
|
|
56 |
General |
yıllar yılı |
for many a long year adv.
|
|
57 |
General |
yıllar geçtikçe |
over years adv.
|
|
58 |
General |
yıllar yılı |
for donkey's years adv.
|
|
59 |
General |
uzun yıllar boyunca |
through long ages adv.
|
|
60 |
General |
bundan yıllar önce |
long since adv.
|
|
61 |
General |
yıllar itibarıyla |
by years adv.
|
|
62 |
General |
yıllar sonra ilk defa |
for the first time in years adv.
|
|
63 |
General |
yıllar sonra ilk kez |
for the first time in years adv.
|
|
64 |
General |
yıllar sonra ilk defa |
first time in years adv.
|
|
65 |
General |
yıllar sonra ilk kez |
first time in years adv.
|
|
66 |
General |
yıllar arasında |
inter-annual adv.
|
|
67 |
General |
yıllar evvel |
many years ago adv.
|
|
68 |
General |
önümüzdeki uzun yıllar boyunca |
for years to come adv.
|
|
69 |
General |
yıllar boyu |
year in and year out adv.
|
|
70 |
General |
yıllar itibariyle |
by years adv.
|
|
71 |
General |
yıllar içinde |
within years adv.
|
|
72 |
General |
yıllar boyunca |
over the course of many years adv.
|
|
73 |
General |
yıllar boyu |
for years adv.
|
|
74 |
General |
iyi yıllar! |
happy new year! interj.
|
|
Phrases |
|
75 |
Phrases |
birbirini izleyen yıllar |
years running n.
|
|
76 |
Phrases |
herkese mutlu yıllar |
happy new year to everyone expr.
|
|
77 |
Phrases |
on yıllar olmasa da yıllar |
years if not decades expr.
|
|
|
78 |
Phrases |
mutlu yıllar herkese |
happy new year to everyone expr.
|
|
79 |
Phrases |
on yıllar önce |
decades earlier expr.
|
|
80 |
Phrases |
sana ve ailene mutlu yıllar |
happy new year to you and your family expr.
|
|
81 |
Phrases |
sana da mutlu yıllar |
happy new year to you too expr.
|
|
82 |
Phrases |
size de mutlu yıllar |
happy new year to you too expr.
|
|
83 |
Phrases |
size ve ailenize mutlu yıllar |
happy new year to you and your family expr.
|
|
84 |
Phrases |
yıllar geçtikçe |
with the passing years expr.
|
|
85 |
Phrases |
yıllar geçtikçe |
with the years passing expr.
|
|
86 |
Phrases |
aradan geçen yıllar boyunca |
over the intervening years expr.
|
|
Colloquial |
|
87 |
Colloquial |
yıllar |
a dog's age n.
|
|
88 |
Colloquial |
yıllar |
dog's age n.
|
|
89 |
Colloquial |
yıllar |
yonks n.
|
|
90 |
Colloquial |
(yıllar geçtikçe) yaşlanmak |
get on (in years) v.
|
|
91 |
Colloquial |
(yıllar geçtikçe) yaş almak |
get on (in years) v.
|
|
92 |
Colloquial |
yıllar geçtikçe yaşlanmak |
get on in years v.
|
|
93 |
Colloquial |
yıllar geçtikçe yaş almak |
get on in years v.
|
|
94 |
Colloquial |
yıllar |
in a dog's age adv.
|
|
95 |
Colloquial |
yıllar yılı |
for years expr.
|
|
96 |
Colloquial |
uzun yıllar |
donkey's years expr.
|
|
97 |
Colloquial |
yıllar yılı |
dog's years expr.
|
|
98 |
Colloquial |
mutlu noeller ve mutlu yıllar |
merry christmas and a happy new year expr.
|
|
Idioms |
|
99 |
Idioms |
çok uzun yıllar evliliğini sürdüren yaşlı çift |
darby and joan n.
|
|
100 |
Idioms |
ölümden önceki yıllar |
twilight years n.
|
|
101 |
Idioms |
toy zamanlar/yıllar |
salad years n.
|
|
102 |
Idioms |
kaygısız zamanlar/yıllar |
salad years n.
|
|
103 |
Idioms |
dertsiz tasasız zamanlar/yıllar |
salad years n.
|
|
104 |
Idioms |
masum yıllar/zamanlar |
salad years n.
|
|
105 |
Idioms |
tecrübesiz yıllar/zamanlar |
salad years n.
|
|
106 |
Idioms |
yıllar |
a coon's age n.
|
|
107 |
Idioms |
uzun yıllar |
donkey's ears n.
|
|
108 |
Idioms |
nerede o yıllar? |
where are the snows of yesteryear? expr.
|
|
Speaking |
|
109 |
Speaking |
herkese iyi yıllar |
happy new year to everyone expr.
|
|
110 |
Speaking |
hey gidi yıllar |
those were the years expr.
|
|
111 |
Speaking |
iyi yıllar |
happy new year expr.
|
|
112 |
Speaking |
mutlu yıllar |
happy birthday to you expr.
|
|
113 |
Speaking |
mutlu yıllar |
happy new year expr.
|
|
114 |
Speaking |
mutlu yıllar |
merry christmas expr.
|
|
115 |
Speaking |
nice yıllar |
happy new year expr.
|
|
116 |
Speaking |
nice yıllar |
happy birthday expr.
|
|
117 |
Speaking |
mutlu yıllar sana |
happy birthday to you expr.
|
|
118 |
Speaking |
yıllar önce bıraktım |
I quit years ago expr.
|
|
Trade/Economic |
|
119 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar zararı |
accumulated loss n.
|
|
120 |
Trade/Economic |
gelecek yıllar ihtiyacı stoklar |
long term stocks n.
|
|
121 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar karları |
accumulated earnings n.
|
|
122 |
Trade/Economic |
gelecek yıllar ihtiyacı stoklar |
long-term inventories n.
|
|
123 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar zararları |
retained losses n.
|
|
124 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar karları |
retained earnings n.
|
|
125 |
Trade/Economic |
gelecek yıllar ihtiyacı stoklar |
other tangible assets n.
|
|
126 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar zararları |
previous year's losses n.
|
|
127 |
Trade/Economic |
gelecek yıllar ihtiyacı stoklar |
inventories for need of future years n.
|
|
128 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar karı |
accumulated profit n.
|
|
129 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar kar/zararları |
accumulated profit/loss n.
|
|
130 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar karları veya zararları |
accumulated profit or loss n.
|
|
131 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar zararları |
accumulated losses n.
|
|
132 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar zararları |
losses from previous years n.
|
|
133 |
Trade/Economic |
geçmiş yıllar giderleri |
previous years expenses n.
|
|
134 |
Trade/Economic |
uzun yıllar süren hizmet |
long service n.
|
|
135 |
Trade/Economic |
(bilançoda) geçmiş yıllar zararları |
accumulated deficit n.
|
|
136 |
Trade/Economic |
yıllar itibariyle iç borç stoku |
domestic debt stock by years n.
|
|
Agriculture |
|
137 |
Agriculture |
uzun yıllar boyunca (yonca) belirli bir ekinin yetiştirildiği bir arazi |
oldfield n.
|
|
138 |
Agriculture |
uzun yıllar boyunca (yonca) belirli bir ekinin yetiştirildiği bir arazi |
old-field n.
|
|
Social Sciences |
|
139 |
Social Sciences |
batı dünyasında 1950'li ve 1960'lı yıllar arasında doğan kuşak |
generation jones n.
|
|
History |
|
140 |
History |
(ingiltere'de) özellikle cinsel ahlak bakımından eğlence düşkünü ve rahat bir dönem olarak kabul edilen 1890'lı yıllar |
naughty nineties n.
|
|
141 |
History |
1930'lu yıllar |
1930s n.
|
|
Environment |
|
142 |
Environment |
yerlilerin topladıkları deniz canlılarının artık kabuklarının yıllar içinde birikmesiyle oluşan höyük |
shell mound n.
|
|
Music |
|
143 |
Music |
1930 ile 1950'li yıllar arasında popüler olan büyük bir caz veya dans grubu |
big band n.
|
|
Slang |
|
144 |
Slang |
yıllar yılı |
dog’s mother adv.
|
|
Modern Slang |
|
145 |
Modern Slang |
yıllar sonra bir önemi kalmamış |
aged like milk adj.
|
|