applied - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
applied pratik adj.
  • It is not enough to talk about joined-up Community policies; this principle also needs to be applied in practice.
  • Birleştirilmiş Topluluk politikalarından bahsetmek yeterli değildir; bu ilkenin pratikte de uygulanması gerekir.
  • The Structural Funds regulation is an important tool, but it needs to be applied correctly in practice.
  • Yapısal Fonlar yönetmeliği önemli bir araçtır, ancak pratikte doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
  • The Structural Funds regulation is an important tool, but it needs to be applied correctly in practice.
  • Yapısal Fonlar yönetmeliği önemli bir araçtır ancak pratikte doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Show More (2)
applied uygulanmakta olan adj.
  • Self-regulation, as is now being applied on a large scale, appears to be a very handy instrument.
  • Şu anda büyük ölçekte uygulanmakta olan öz düzenleme, çok kullanışlı bir araç olarak görünmektedir.
  • Self-regulation, as is now being applied on a large scale, appears to be a very handy instrument.
  • Şu anda büyük ölçekte uygulanmakta olan öz düzenleme çok kullanışlı bir araç gibi görünmektedir.
Show More (-1)