drift - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
drift sürüklenmek (rüzgarın/akıntının etkisiyle) v.
  • The empty canoe drifted along the river.
  • Boş kano nehir boyunca sürüklendi.
  • The Euro drifted lower against other currencies because of Brexit.
  • Euro, Brexit nedeniyle diğer para birimleri karşısında değer kaybına sürüklendi.
  • The crabs will have to fast, until the next carcass drifts down.
  • Yengeçler, bir sonraki leş dibe sürüklenene kadar oruç tutmak zorunda kalacak.
Show More (13)
drift sürüklenme n.
  • The current caused a drift of the ship towards the islands.
  • Akıntı, geminin adalara doğru sürüklenmesine neden oldu.
  • The rocks stopped the drift of logs in the river.
  • Kayalar nehirdeki kütüklerin sürüklenmesini durdurdu.
  • The Commission agrees that there is a risk that the country is drifting towards civil war.
  • Komisyon, ülkenin iç savaşa doğru sürüklenme riski bulunduğu konusunda hemfikir.
Show More (0)
drift sürüklemek v.
  • The wind drifted the sand.
  • Rüzgar kumları sürükledi.
  • The wind drifted the sand.
  • Rüzgar kumu sürükledi.
Show More (-1)
drift kayma n.
  • A drift towards the countryside from cities started because of the pandemic.
  • Pandemi nedeniyle şehirlerden kırsala doğru bir kayma başladı.
Show More (-2)
drift savrulmak v.
  • Sand drifted all day in the Sahara because of the wind.
  • Rüzgar yüzünden Sahra'da kumlar bütün gün savruldu.
Show More (-2)
drift yığıntı n.
  • The Berbers couldn't pass the huge drifts of sand.
  • Berberiler devasa kum yığıntılarını geçemediler.
Show More (-2)
drift yönelim n.
  • The awareness about global warming started a drift towards a better world.
  • Küresel ısınma konusundaki farkındalık, daha iyi bir dünyaya doğru bir yönelim başlattı.
Show More (-2)
drift amaçsızca dolanmak v.
  • I drifted along the hall until I saw someone I knew.
  • Tanıdığım birini görene kadar koridor boyunca amaçsızca dolandım.
Show More (-2)
drift dalıvermek v.
  • The baby just drifted into sleep in her mother's arms.
  • Bebek annesinin kollarında uykuya dalıverdi.
Show More (-2)