Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
eavesdrop
kulak misafiri olmak
v.
You were
eavesdropping.
Sen
kulak misafiri oluyordun.
Tom's
eavesdropping.
Tom
kulak misafiri oluyor.
You shouldn't
eavesdrop.
Kulak misafiri olmamalıydın.
You shouldn't
eavesdrop.
Kulak misafiri olmamalısın.
Show More (1)
2
eavesdrop
gizlice dinlemek
v.
You shouldn't
eavesdrop.
Gizlice dinlememelisin.
Show More (-2)