spell - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
spell hecelemek v.
  • Tom can spell better than Mary.
  • Tom Mary'den daha iyi heceleyebilir.
  • I don't know how to spell the word.
  • Kelimeyi nasıl heceleyeceğimi bilmiyorum.
  • Could you spell that for me, please?
  • Bunu benim için heceleyebilir misiniz, lütfen?
Show More (56)
spell büyü n.
  • My friends and I battled one another using monsters and powerful spells.
  • Arkadaşlarım ve ben canavarlar ve güçlü büyüler kullanarak birbirimizle savaşırdık.
  • They were just two nice people who had fallen temporarily under his spell.
  • Onun büyüsüne geçici olarak kapılmış iki iyi insandılar sadece.
  • They were just two nice people who had fallen temporarily under his spell.
  • Geçici olarak onun büyüsünün etkisi altına giren iki tatlı insandılar işte.
Show More (13)
spell anlamına gelmek v.
  • Their departure will spell the end of farms, famine for 12 million inhabitants of Zimbabwe and widespread poverty.
  • Onların gidişi çiftliklerin sonu, 12 milyon Zimbabwe sakini için açlık ve yaygın yoksulluk anlamına gelecektir.
  • The accession of our friends to the EU will not spell an end to the difficulties.
  • Dostlarımızın AB'ye katılımı zorlukların sona ereceği anlamına gelmeyecektir.
  • It is high time to realise that the sacrosanct principle of laissez-faire and laissez-passer spells disaster for Europe.
  • Laissez-faire ve laissez-passer gibi kutsal ilkelerin Avrupa için felaket anlamına geldiğini anlamanın tam zamanıdır.
Show More (5)
spell dönem n.
  • We have had a long spell of hot weather.
  • Uzun bir sıcak hava dönemi geçirdik.
  • The spell of drought did severe damage to the harvest.
  • Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
  • We're having a rainy spell.
  • Yağmurlu bir dönem geçiriyoruz.
Show More (2)
spell kısa süre n.
  • Live animals should only have to endure very short spells of transport.
  • Canlı hayvanlar sadece çok kısa süreli nakillere katlanmak zorunda kalmalıdır.
  • Live animals should only have to endure very short spells of transport.
  • Canlı hayvanlar yalnızca çok kısa süreli nakillere katlanmak zorunda kalmalıdır.
Show More (-1)
spell belirtmek v.
  • Should the Commission not spell out the precise criteria for the designation of sensitive areas?
  • Komisyon'un hassas alanların belirlenmesine ilişkin kesin kriterleri belirtmesi gerekmez mi?
Show More (-2)
spell harflerini söylemek (kelimenin) v.
  • Could you spell it, please?
  • Harf harf söyler misiniz, lütfen?
Show More (-2)