Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
stand someone
stand someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"stand someone"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
stand someone
f.
birine katlanmak
"stand someone"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
stand in for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) vekalet etmek
It is therefore a pleasure to
stand in for
him today.
Bu nedenle bugün onun yerine
vekalet etmekten
memnuniyet duyuyorum.
More Sentences
Idioms
2
Deyim
stand still for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) için hareketsiz durmak
Tom
stood still for
a moment.
Tom bir süre
için hareketsiz durdu.
More Sentences
General
3
Genel
stand someone up
f.
randevuya gelmeyerek birini boşuna bekletmek
4
Genel
stand someone a drink
f.
birisine içki ısmarlamak
5
Genel
stand by someone
f.
sadık olmak
6
Genel
stand by someone
f.
sadık kalmak
7
Genel
stand against someone
f.
karşısına dikilmek
8
Genel
stand someone up
f.
birisini ekmek
Phrasals
9
Öbek Fiiller
stand someone up
f.
birisini ağaç etmek
10
Öbek Fiiller
stand up with someone
f.
birini desteklemek
11
Öbek Fiiller
stand someone up
f.
birisini satmak
12
Öbek Fiiller
stand up with someone
f.
birini destekler mahiyette davranmak
13
Öbek Fiiller
stand up against someone
f.
birine karşı durmak/dayanmak
14
Öbek Fiiller
stand with someone against someone
f.
birine karşı biriyle beraber (aynı safta) durmak
15
Öbek Fiiller
stand someone up
f.
birisini ekmek
16
Öbek Fiiller
stand someone or something off
f.
saldırıyı vb savuşturmak
17
Öbek Fiiller
stand behind someone
f.
(desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
18
Öbek Fiiller
stand in back of someone
f.
(desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
19
Öbek Fiiller
stand well with someone
f.
uygun gelmek
20
Öbek Fiiller
stand with someone
f.
(biriyle) beraber olmak
21
Öbek Fiiller
stand back of someone
f.
(desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
22
Öbek Fiiller
stand with someone
f.
(birini) yalnız bırakmamak
23
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/konumlanmak
24
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/olmak
25
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
26
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dayanmak
27
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaslanmak
28
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) abanmak
29
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
30
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı koymak
31
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı durmak
32
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı gelmek
33
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) başkaldırmak
34
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
35
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yarışmak
36
Öbek Fiiller
stand against (someone or something)
f.
(seçimlerde birine/bir şeye) karşı yarışmak
37
Öbek Fiiller
stand apart (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak/ayrı durmak
38
Öbek Fiiller
stand apart (from someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) uzağında durmak
39
Öbek Fiiller
stand apart (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmak
40
Öbek Fiiller
stand apart (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) farklı olmak
41
Öbek Fiiller
stand behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/yer almak
42
Öbek Fiiller
stand between (someone or something) and (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin) arasında durmak/yer almak
43
Öbek Fiiller
stand between (someone or something) and (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle birinin/bir şeyin) arasına girmek
44
Öbek Fiiller
stand in for (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yerine bakmak
45
Öbek Fiiller
stand in for (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yerine geçmek
46
Öbek Fiiller
stand off from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) ayrı durmak
47
Öbek Fiiller
stand off from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
48
Öbek Fiiller
stand off from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzakta durmak
49
Öbek Fiiller
stand up against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
50
Öbek Fiiller
stand up against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı olmak
51
Öbek Fiiller
stand up against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
52
Öbek Fiiller
stand up against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) başkaldırmak
53
Öbek Fiiller
stand up against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kafa tutmak
54
Öbek Fiiller
stand up for (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) taraf olmak
55
Öbek Fiiller
stand up for (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) desteklemek
56
Öbek Fiiller
stand up for (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) savunmak
57
Öbek Fiiller
stand up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı koymak
58
Öbek Fiiller
stand up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı gelmek
59
Öbek Fiiller
stand up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kafa tutmak
60
Öbek Fiiller
stand up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
61
Öbek Fiiller
stand up to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
Phrases
62
İfadeler
stand in awe of someone
f.
birine çok saygı duymak
63
İfadeler
stand in awe of someone
f.
birinin önünde saygıyla eğilmek
64
İfadeler
stand in awe of someone
f.
birinin önünde saygıyla eğilmek
65
İfadeler
stand in awe of someone
f.
birine çok saygı duymak
Colloquial
66
Konuşma Dili
stand someone in good stead
f.
çok işine yaramak
67
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
68
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
69
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) nerede?
70
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
71
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
72
Konuşma Dili
will the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
73
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
74
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
75
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) nerede?
76
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
77
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
78
Konuşma Dili
would the real (someone) please stand up
expr.
(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
Idioms
79
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden çok daha iyi olmak
80
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden kat be kat daha iyi olmak
81
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden kat be kat iyi olmak
82
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden çok daha üstün olmak
83
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden kat be kat daha üstün olmak
84
Deyim
stand head and shoulders above someone
f.
birinden kat be kat üstün olmak
85
Deyim
stand out to someone
f.
birinin dikkatini çekmek
86
Deyim
stand out to someone
f.
birinin dikkatini çekmek
87
Deyim
can't stand (the sight of) someone
f.
birini görmeye tahammül edememek
88
Deyim
stand someone to a treat
f.
birine (yemek vb) ısmarlamak
89
Deyim
stand in for someone
f.
birinin yerine idare etmek
90
Deyim
stand someone in good stead
f.
birinin işine yaramak
91
Deyim
stand up before someone
f.
birinin huzuruna çıkmak
92
Deyim
stand someone in good stead
f.
faydasını görmek
93
Deyim
stand someone in good stead
f.
işine yaramak
94
Deyim
can't stand the sight of someone
f.
yüzünü bile görmek istememek
95
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birinin/bir şeyin) yüzüne bile bakamamak
96
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birini/bir şeyi) görmeye bile dayanamamak
97
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birini/bir şeyi) görmeye bile katlanamamak
98
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birini/bir şeyi) görmeye bile tahammül edememek
99
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birini/bir şeyi) midesi almamak
100
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birinin/bir şeyin) görüntüsünden bile nefret etmek
101
Deyim
can't stand (the sight of) someone or something
f.
(birine/bir şeye) gıcık/sinir olmak
102
Deyim
can't stand (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dayanamamak
103
Deyim
can't stand (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) katlanamamak
104
Deyim
can't stand (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tahammül edememek
105
Deyim
not stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye katlanamamak
106
Deyim
not stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmek istememek
107
Deyim
not stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye bile dayanamamak
108
Deyim
not stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmek bile istememek
109
Deyim
stand head and shoulders above (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) daha iyi olmak
110
Deyim
stand head and shoulders above (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) fersah fersah önde olmak
111
Deyim
stand head and shoulders above (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kat kat önde olmak
112
Deyim
stand head and shoulders above (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) çok üstün olmak
113
Deyim
stand head and shoulders above (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak
114
Deyim
stand still for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) için kıpırdamadan durmak
115
Deyim
stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye dayanmak/katlanmak
116
Deyim
stand the sight of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye tahammül etmek
117
Deyim
stand the sight of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tahammül etmek
118
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı durmak
119
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
120
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
Law
121
Hukuk
put someone on the stand
f.
birini kürsüye çıkarmak
Slang
122
Argo
stand someone up
f.
birisini satmak
123
Argo
stand someone up
f.
birisini ekmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stand someone
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy