İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | host i. | ev sahibi | ||
In January I said that you could be good hosts for the Convention, because you had not expressed your opinion. Ocak ayında Kongre için iyi bir ev sahibi olabileceğinizi söylemiştim, çünkü görüşünüzü ifade etmemiştiniz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | host i. | sunucu | ||
The new TV host is a little rigid. Yeni TV sunucusu biraz katı. More Sentences |
||||
Genel | host i. | ev sahibi | ||
Our hosts were gracious and hospitable, we had useful discussions and we have a huge amount in common. Ev sahiplerimiz nazik ve misafirperverdi, faydalı tartışmalar yaptık ve çok sayıda ortak noktamız var. More Sentences |
||||
Genel | host i. | davet sahibi | ||
I could tell that our host was very experienced at dinner parties. Anlıyordum ki davetimizin sahibi akşam yemeği partileri konusunda çok deneyimliydi. More Sentences |
||||
Genel | host i. | çok sayı | ||
We can naturally give a whole host of useful recommendations in this matter. Bu konuda doğal olarak çok sayıda faydalı tavsiyede bulunabiliriz. More Sentences |
||||
Genel | host i. | ev sahibi (ülke, şehir vb.) | ||
They are announcing the host for the summer Olympic Games. Yaz Olimpiyat Oyunları için ev sahibi ülkeyi açıklıyorlar. More Sentences |
||||
Genel | host f. | barındırmak | ||
Can you help me host my website? Web sitemi barındırmama yardım edebilir misin? More Sentences |
||||
Genel | host f. | (konsere maça vb) ev sahipliği yapmak | ||
Many cities showed interest in hosting the film festival. Birçok şehir film festivaline ev sahipliği yapma konusuna ilgi gösterdi. More Sentences |
||||
Genel | host f. | (radyo, televizyon programı) sunmak | ||
I will be hosting tomorrow's radio program. Yarınki radyo programını ben sunacağım. More Sentences |
||||
Genel | host s. | sürü | ||
There's a whole host of things that need to be done first. Önce yapılması gereken bir sürü şey var. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | host | ev sahibi | ||
In January I said that you could be good hosts for the Convention, because you had not expressed your opinion. Ocak ayında Konvansiyon için iyi bir ev sahibi olabileceğinizi söylemiştim, çünkü görüşünüzü ifade etmemiştiniz. More Sentences |
||||
Media | ||||
Medya | host i. | program sunucusu | ||
To my surprise, the host suddenly called my name. Sürpriz bir şekilde, program sunucusu birdenbire adımı söyledi. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Bilgisayar | host | sunucu | ||
Who's your favorite talk show host? En sevdiğiniz talk show sunucusu kim? More Sentences |
||||
Construction | ||||
İnşaat | host | ev sahibi | ||
It will take place in Madrid on 23-24 October 2003, and Spain has joined the group as host. 23-24 Ekim 2003 tarihlerinde Madrid'de gerçekleştirilecek olan toplantıya İspanya ev sahibi olarak katılmıştır. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | host f. | ağırlamak | ||
General | ||||
Genel | host i. | çokluk | ||
Genel | host i. | konuk eden kimse | ||
Genel | host i. | mihmandar | ||
Genel | host i. | otelci | ||
Genel | host i. | kalabalık | ||
Genel | host i. | hancı | ||
Genel | host i. | davet veren kimse | ||
Genel | host i. | kutsanmış ekmek | ||
Genel | host i. | üstünde asalak barındıran bitki/hayvan | ||
Genel | host i. | konukçu | ||
Genel | host i. | (müsabaka vb) ev sahipliği | ||
Genel | host i. | barınak | ||
Genel | host i. | askeri ordu | ||
Genel | host i. | büyük miktar | ||
Genel | host i. | yığın | ||
Genel | host i. | içtima | ||
Genel | host f. | sunuculuk yapmak | ||
Genel | host f. | konuk ağırlamak | ||
Genel | host f. | ev sahipliği etmek | ||
Genel | host f. | davet vermek | ||
Genel | host f. | konuk etmek | ||
Genel | host f. | ağırlamak | ||
Genel | host f. | konakçı olmak | ||
Genel | host f. | ev sahipliği yapmak | ||
Genel | host f. | kötü niyet ile bir araya getirmek | ||
Genel | host f. | kötü niyet ile birleştirmek | ||
Genel | host f. | eğlendirmek | ||
Genel | host f. | misafir kabul etmek | ||
Genel | host f. | misafirperverlik göstermek | ||
Genel | host s. | ordu | ||
Genel | host s. | yığın | ||
Genel | host s. | küme | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | host i. | mülk sahibi | ||
Ticaret/Ekonomi | host i. | mülk yöneticisi | ||
Law | ||||
Hukuk | host | ev sahipliği yapmak | ||
Media | ||||
Medya | host i. | röportör | ||
Technical | ||||
Teknik | host i. | ana sistem | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | host i. | anasistem | ||
Bilgisayar | host i. | ana bilgisayar | ||
Bilgisayar | host i. | ana makine | ||
Bilgisayar | host i. | tcp/ip protokollerine bağlı bilgisayar | ||
Bilgisayar | host i. | internete bağlı bilgisayar | ||
Bilgisayar | host f. | yazılım sağlamak | ||
Bilgisayar | host f. | yazılım sunmak | ||
Bilgisayar | host f. | host atmak | ||
Bilgisayar | host f. | aktarmak | ||
Bilgisayar | host f. | basmak | ||
Bilgisayar | host f. | yönlendirmek | ||
Bilgisayar | host | makine | ||
Bilgisayar | host | konakçı olmak | ||
Bilgisayar | host | yönetici | ||
Bilgisayar | host | konakçı | ||
Bilgisayar | host | konak | ||
Telecom | ||||
Telekom | host i. | ana bilgisayar | ||
Construction | ||||
İnşaat | host | konut | ||
Medical | ||||
Medikal | host i. | greft alıcı | ||
Medikal | host i. | deri nakledilen kimse | ||
Medikal | host | konak | ||
Medikal | host | konakçı | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | host | konukçu | ||
Food Engineering | ||||
Gıda | host | konakçı | ||
Biology | ||||
Biyoloji | host i. | bir asalağı besleyen hayvan veya bitki | ||
Biyoloji | host i. | konak hücre | ||
Biyoloji | host i. | virüs veya hastalık yapıcı madde ile enfekte olan hücre | ||
Biyoloji | host i. | dokunun deney yolu ile nakledildiği hayvan | ||
Biyoloji | host i. | dokunun deney yolu ile nakledildiği embriyo | ||
Biyoloji | host i. | komensal veya simbiyotik çiftlerden daha büyük, güçlü veya baskın olanı | ||
Biyoloji | host i. | (kanser gibi) kontrolsüz hücre bölünmesi gerçekleşen kimse | ||
Biyoloji | host i. | belirli genetik materyale sahip organizma | ||
Religious | ||||
Dini | host i. | melekler | ||
Dini | host i. | güneş, ay ve yıldızlar | ||
Dini | host i. | (kutsal kavramların oluşturduğu) topluluk | ||
Dini | host | ekmek (ekmek ve şarap ayinindeki) | ||
Geology | ||||
Jeoloji | host i. | kendi türünden daha yaşlı kaya veya mineral | ||
Jeoloji | host i. | yapısında az miktarda farklı madde bulunduran oluşum | ||
Sport | ||||
Spor | host | ev sahibi takım |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | host the olympic games f. | olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak |
Medical | ||
Medikal | the response of host tissue i. | konakçı dokunun verdiği yanıt |
Medikal | union of the autoclaved bone graft-host bone i. | otoklavize kemik grefti-alıcı kemik bütünleşmesi |
Dentistry | ||
Diş Hekimliği | defense response of the host i. | konağın savunma cevabı |
Religious | ||
Dini | elevation of the host i. | ekmek ve şarap ayininde kutsanmış ekmeğin papaz tarafından yukarı kaldırıldığı kısım |