the penalty

"the penalty" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	penalty i.	ceza
As regards penalties, the Council has taken steps to establish a general approach to the approximation of penalties. Cezalarla ilgili olarak Konsey, cezaların yaklaştırılmasına yönelik genel bir yaklaşım oluşturmak için adımlar atmıştır. More Sentences
General
2	Genel	penalty i.	ceza
The idea of these minimum/maximum penalties that we traditionally use for harmonisation purposes is sensible and fair. Uyumlaştırma amacıyla geleneksel olarak kullandığımız bu asgari/azami cezalar fikri mantıklı ve adil. More Sentences
3	Genel	penalty i.	penaltı
England go out on penalties again. İngiltere yine penaltılarla elendi. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	penalty i.	ceza
Eighthly, limits are then defined, with fixed and non-negotiable penalties for non-compliance. Sekizinci olarak, uyulmaması halinde sabit ve müzakere edilemez cezalarla birlikte limitler tanımlanır. More Sentences
Law
5	Hukuk	penalty i.	ceza
Quotas should be based on science and conservation objectives, not misused as automatic penalties. Kotaların bilime ve muhafazakar hedeflere dayanması gerekir; otomatik cezalar olarak yanlış kullanılmaması gerekir. More Sentences
Technical
6	Teknik	penalty i.	ceza
The introduction of a common range of penalties in particular is worrying. Özellikle ortak bir ceza yelpazesinin getirilmesi endişe vericidir. More Sentences
Food Engineering
7	Gıda	penalty i.	ceza
In Amendment No 19, there is a call for the harmonisation of penalties. 19 No.lu Değişiklikte cezaların uyumlaştırılması çağrısında bulunulmaktadır. More Sentences
Sport
8	Spor	penalty	penaltı
The penalty was missed. Penaltı kaçırılmıştı. More Sentences
Football
9	Futbol	penalty	penaltı
It's always disappointing when you lose a match on penalties. Bir maçı penaltılarla kaybetmek her zaman hayal kırıklığı yaratır. More Sentences
General
10	Genel	penalty i.	cereme
11	Genel	penalty i.	para cezası
12	Genel	penalty i.	dezavantaj
13	Genel	penalty i.	kayıp
14	Genel	penalty i.	aşırı ifa güçlüğü
Trade/Economic
15	Ticaret/Ekonomi	penalty i.	cayma tazminatı
16	Ticaret/Ekonomi	penalty i.	yatırımcının kaynakları taahhüdünden önce çekmesi nedeniyle doğan ceza
17	Ticaret/Ekonomi	penalty	müeyyide
Law
18	Hukuk	penalty i.	cezai şart
19	Hukuk	penalty s.	(ücretsiz resmi posta) ceza maddeli
20	Hukuk	penalty s.	ceza tebligatına ait
21	Hukuk	penalty s.	ceza tebligatı ile ilgili
22	Hukuk	penalty s.	tazminat alan
23	Hukuk	penalty s.	tazminatlı
24	Hukuk	penalty s.	cezai yaptırımlı
25	Hukuk	penalty s.	ceza olarak uygulanan
26	Hukuk	penalty s.	ceza tespitinde kullanılan
27	Hukuk	penalty s.	(sözleşme/düzenleme) ihlal cezasına ilişkin madde içeren
28	Hukuk	penalty s.	(madde) ihlal cezasına atıfta bulunan
29	Hukuk	penalty	para cezası
Sport
30	Spor	penalty i.	ceza vuruşu
31	Spor	penalty i.	ceza atışı
32	Spor	penalty i.	penaltı vuruşu
33	Spor	penalty i.	penaltı atışı
34	Spor	penalty i.	(buz hokeyi) penaltı cezası
Card
35	İskambil	penalty i.	(briçte) ceza konturu
36	İskambil	penalty i.	(pokerde) olağandışı iyi el nedeniyle ceza olarak çekilen fazladan kart

"the penalty" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	pay the penalty f.	cezasını çekmek
2	Genel	pay the penalty for f.	acısını çekmek
3	Genel	bear the penalty of f.	cezasını çekmek
4	Genel	pay the penalty f.	acısını çekmek
5	Genel	pay the penalty of f.	cezasını çekmek
6	Genel	pay the penalty for f.	bedel ödemek
7	Genel	pay the penalty for f.	bedelini ödemek
8	Genel	get the death penalty f.	idam almak
9	Genel	get the death penalty f.	idam cezası almak
10	Genel	reduce the penalty f.	cezayı indirmek
11	Genel	impose the heaviest penalty f.	en ağır cezaya çarptırmak
12	Genel	impose the maximum penalty f.	en ağır cezaya çarptırmak
13	Genel	allow the death penalty f.	ölüm cezasına izin vermek
14	Genel	remove the death penalty f.	idam cezasını kaldırmak
15	Genel	abolish the death penalty f.	ölüm cezasını kaldırmak
16	Genel	remove the death penalty f.	ölüm cezasını kaldırmak
17	Genel	abolish the death penalty f.	idam cezasını kaldırmak
18	Genel	point the penalty spot f.	penaltı noktasını işaret etmek
19	Genel	pay the penalty f.	ceza ödemek
20	Genel	cross the ball into the penalty area f.	ceza sahasına orta yapmak
Idioms
21	Deyim	pay the penalty f.	cezasını çekmek
22	Deyim	pay the penalty f.	ceremesini çekmek
23	Deyim	pay the penalty f.	suçunu ödemek
24	Deyim	pay the penalty for (something) f.	(bir şey) için ceza ödemek
25	Deyim	pay the penalty for (something) f.	(bir şeyin) bedelini ödemek
26	Deyim	pay the penalty for (something) f.	(bir şey) için para ödemek
Law
27	Hukuk	suspension of the penalty i.	cezanın ertelenmesi
28	Hukuk	stiffen the penalty i.	cezanın arttırılması
Football
29	Futbol	point the penalty spot f.	penaltı noktasını göstermek